Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6102 S. K. m. 1445)

 

12.01.2017 Tarih ve K-2017/1389 Sayılı Hakem Kararı (Yangın)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Başvuru sahibi tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna iletilen ve XX Sigorta A.Ş. ile yaşandığı beyan edilen uyuşmazlık talebinin konusu, sigorta kuruluşu tarafından tanzim edilen XX nolu sayılı ticari paket yangın sigorta poliçesi ile teminat altına alınan otelde kullanılmakta olan asansörde meydana geldiği beyan ve iddia edilen hasara ilişkindir. Başvuru sahibi tarafından uğranıldığı iddia edilen 8.800,00-TL zararın tazmini talep edilmiştir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından, başvuruya konu uyuşmazlığın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Sigorta Tahkim Usulü ve Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca esastan karara bağlanması için verdiği görevlendirme kararı sonrasında göndermiş olduğu dosya 16.11.2016 tarihinde teslim alınmıştır. Mahiyeti itibarı ile duruşma yapılmasına gerek olmayan uyuşmazlık hakkında taraflarca dosyaya sunulan belge ve bilgiler karar vermeye yeterli olduğu görülerek dosya kapsamı üzerinden 12.01.2017 tarihinde karara varılarak tahkim yargılamasına son verilmiştir

 

2.TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran vekili tarafından sunulan başvuru formunda özetle; Müvekkili şirkete ait otellere ilişkin olarak davalı sigortacı nezdinde poliçeler tanzim edildiği, muafiyet oranlarının geçmiş yıl rakamları değerlendirilerek belirlendiği ve karşılıklı muvafakat ile tanzim edildiği, durum böyleyken poliçe vade bitimlerine birkaç ay kala sigorta şirketinin tek taraflı olarak muafiyet bedelini 1.500-USD den 7.500-USD’ye yükselttiği, iş bu hukuka aykırı hususun müvekkiline bildirilmediği bu durumu broker firmasına bildirmekle yetinildiği, dahası yapılan değişikliğin geçmişe etkili olmak üzere uygulamaya konulduğu, öyle ki sigorta şirketinin tek taraflı değişiklik yaptığı ve bildirdiği tarih 10.11.2015 iken değişikliğe ilişkin uygulamanın 01.11.2015 tarihinden itibaren geçerli olacağının sigorta şirketi tarafından ifade edildiği, sigorta şirketinin tek taraflı olarak muafiyet oranını arttırmaya hakkı bulunmadığı, sigortacının TTK 1445 md. yazılı prim talep etme veya fesih hakkının kullanılmasını gerektirir hiçbir hal ve olay meydana gelmediği, buna rağmen sigorta şirketinin tek taraflı olarak muafiyet oranlarını yükselttiği, sigortalı kıymetlerdeki hasarların muafiyet altı kaldığı gerekçesi ile ret edildiği, sigorta şirketince aldırılan ekspertiz raporlarında hasarın mevcut olduğunun tespit edilmiş olduğu, ancak hasar bedellerinin tek taraflı olarak değiştirilen muafiyet oranları nedeniyle tazmin edilmediği, sigorta şirketinin haksız gerekçesiz ve tek taraflı olarak muafiyet oranlarını arttırmasının hukuksuz olduğu belirtilerek 8.800,00-TL zarar bedelinin sigortacı tarafından tazmin edilmesi talep edilmiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Aleyhine başvuru yapılan sigorta kuruluşu tarafından, başvuru sahibinin iddia ve talebine karşılık olarak yapılan yazılı açıklamada özetle; Uyuşmazlığa konuu kıymet için 18.03.2015 başlangıç tarihli XX nolu geniş kapsamlı ticari paket yangın sigorta poliçesi kapsamında teminat verildiği, 09.12.2015 tarihinde otelde kullanılmakta olan asansör invertöründe, meydana gelen voltaj dalgalanması sonucu hasar oluştuğu, hasarının kendilerine 10.12.2015 tarihinde ihbar edildiği, Sigorta poliçe ekinde wording şartlarının yer aldığı, sigorta poliçesinde wording şartlarının geçerli olduğunun kararlaştırılmış olduğu ve hasar süreci yürütülürken wording şartlarına göre değerlendirildiği, sigorta poliçesinin başlangıçta sigorta ve reasürans brokeri olan XX Brokerliği A.Ş. vasıtası ile tanzim edildiği, tüm poliçe ve hasar takiplerinin sigortalı adına “XX” tarafından yapılırken sigortalının 17.11.2015 tarihinden itibaren bu yetkiyi YY Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş. ‘ne devrettiği, sigorta brokerliğinin, sigorta ve reasürans brokerleri yönetmeliği gereği sigortalı adına hareket ettiği, Sigorta poliçesi dönemi içerisinde hasar frekansının yüksekliği değerlendirilerek sigortalının ilk brokeri olan XX ile toplantı yapıldığı, toplantı sonucunda poliçedeki muafiyet oranlarının değiştirileceği belirtilerek brokere 12.11.2015 tarihli e-mail ile yazılı bildirim yapıldığı, ancak daha sonra XX’ın söz konusu bildirimi sigortalı firmaya 02.12.2015 tarihinde iletmesi nedeniyle iyi niyet çerçevesinde yazı içeriğinde belirtilen tarih olan 01.11.2015 tarihinin kendileri tarafından dikkate alınmayarak yazının sigortalıya ulaştırıldığı tarih olan 02.12.2015 tarihinin kendileri tarafından dikkate alındığı, sigortalı tarafından 17.11.2015 tarihinden itibaren yetkili kılınmış broker olan YY ile toplantı yapıldığı, 02.12.2015 tarihinden sonra ihbar edilen hasarlarda yeni muafiyet oranlarının kullanılacağı ve geçerli olacağının kabul ve teyit edildiği, bu doğrultuda 02.12.2015 tarihinden itibaren ihbar edilen tüm hasarlarda hasarın %25’i, asgari 7.500-USD muafiyet uygulanmaya başlandığı, talebe konu hasarın 09.12.2015 tarihinde gerçekleştiği, ihbarının ise 10.12.2015 tarihinde yapıldığı, hasar ihbarı

02.12.2015 tarihinden sonra yapılmış olmakla değiştirilen yeni muafiyet oranlarına göre muafiyet altında kaldığı, diğer yandan bir an için muafiyet değişimi yapılmamış olsaydı bile her halükarda mevcut poliçenin wording şartlarına göre elektronik cihazlarda meydana gelen voltaj dalgalanmasına bağlı beher hasarda, hasarın %25’i oranında muafiyet uygulanması gerekeceği buna göre eksper raporu ile tespit edilen 8.800,00-TL den %25 (2.200,00-TL) muafiyet düşüldüğünde 6.600,00-TL ödenebilir tazminat çıkacağı beyan edilmiştir.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Yangın Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi hükümleri dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

Uyuşmazlık, taraflar arasında tanzim edilen XXX nolu geniş kapsamlı ticari paket yangın sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alınmış olan otelde kullanılmakta olan asansörde meydana geldiği beyan ve iddia edilen 8.800.00-TL hasar bedelinin tazmini talebinden kaynaklanmaktadır.

 

XX Sigorta A.Ş. ile başvuru sahibi arasında tanzim edilen 18.03.2015/18.03.2016 vadeli geniş kapsamlı ticari paket yangın sigorta poliçesi ile 09.12.2015 hasar tarihini kapsar şekilde uyuşmazlığa konu cihazın sigorta teminat örtüsü altına alınmış olduğu, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu, dava şartları yönünden davanın görülmesine engel bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına girilmiştir.

Başvuran vekili tarafından, hasarın sigortacı tarafından görevlendirilen eksperce tespit edilmiş olduğu, ancak sigortacı tarafından haksız bir uygulama ile muafiyet altı bırakıldığı ifade edilerek, 8.800,00-TL ‘nin tazmin ettirilmesi talep edilmiştir.

 

Sigorta kuruluşu tarafından yapılan yazılı açıklama ile poliçede wording şartlarının uygulanması kararlaştırılmış olmakla birlikte, poliçe dönemi içerisinde muafiyet oranının 02.12.2015 tarihinden sonra ihbar edilecek hasarlara ilişkin olarak hasarın %25 i asgari 7.500- USD olarak değiştirildiği, bu durumun sigortalı brokeri tarafından teyit edildiği, bu sebeple hasar tutarının muafiyet altında kaldığı, diğer yandan bir an için muafiyet değişimi yapılmamış olsaydı bile her halükarda mevcut poliçenin wording şartlarına göre elektronik cihazlarda meydana gelen voltaj dalgalanmasına bağlı beher hasarda, hasarın %25’i oranında muafiyet uygulanması gerekeceği buna göre eksper raporu ile tespit edilen 8.800,00-TL den 2.200,00-TL %25 muafiyet düşüldüğünde 6.600,00-TL ödenebilir tazminat çıkacağı beyan edilmiştir.

 

Taraflar arasında hasarın tutarı konusunda ihtilaf bulunmadığı, çekişmenin, meydana gelen hasara ilişkin uygulanması gereken muafiyet oranı ile hasarın muafiyet altında kalıp kalmadığı konularında toplandığı görülmektedir.

 

Uyuşmazlığın öncelikli çözümü, tarafların beyan ve iddiaları ile bu beyan ve iddialarına dayanak teşkil etmek üzere ibraz edilen tüm belge ve beyanları dahilinde, ilgili sigorta poliçesi genel ve özel şartları, konuyla ilintili diğer meri kanun ve mevzuatın ilgili madde ve hükümleri kapsamında yapılacak değerlendirme ile, hasar tazmin talebinin reddine ilişkin gerekçelerin yerinde olup olmadığı konusunda verilecek karara dayanacak ve biran için, başvuru sahibinin talebinin ilgili poliçe kapsamında teminatta olduğu yönünde bir karara varılması halinde, vaki hasara ilişkin tazminat hesabının da tetkiki ve ödenmesi gereken tazminat tutarının tespitine yönelik karar verilmesi gerekecektir.

 

Taraflar arasındaki çekişmenin halli için öncelikli olarak poliçede belirtilen wording şartlarında belirtilen muafiyetin mi yoksa sigortacının ileri sürdüğü poliçe dönemi içerinde yapıldığı belirtilen muafiyet değişikliği ile sigortacı tarafından belirlenen muafiyet oranının mı esas alınacağı hususunun çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

 

Sigortacılık uygulamasında, rizikonun oluşması halinde sigortacının ödemesi gereken sigorta örtüsü altında alınan sigorta bedelinden belli bir oranının sigorta hasar teminatı dışında bırakılmasına muafiyet adı verilmektedir. Sigorta muafiyeti bir yandan primin ucuzlamasını sağlarken öte yandan, sigorta ettireni daha özenli ve basiretli davranmaya yönlendirmesi bakımından sigortacılık sektöründe önem taşıyan bir kavramdır. Bir başka anlatımla, sigorta muafiyeti, sigorta örtüsü altına alınan riziko cinsi ve sigorta bedeli ile yakından ilgili bir kavramdır.

 

Sigorta Sözleşmeler iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Özel şartlar düzenleme imkanı olmakla birlikte genel itibarı ile poliçe genel şartları önceden belirli ve yayınlanmış olduğundan, sigortalı açısından “iltihaki - katılmacı” bir akittir. Bu nedenle yasa koyucu, sigorta sözleşmelerinde özel uzmanlığı olan sigortacılar karşısında sigortalıları korumak amacına yönelik düzenlemeler getirmiştir. örneğin TTK 1452. Maddesinde koruyucu hükümler düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde, “sigortalı lehine yorumun esas olduğu ve azami güven esası üzerine kurulu olan sigortacılıkta, sigortacılara nazaran daha güçsüz durumda olan sigortalıların korunması gerektiği” belirtilmiştir. TTK 1425. Maddesinde ise sigorta poliçesinin içeriği ve ne şekilde hazırlanması gerektiği düzenlenmiştir. Bu maddenin gerekçesinde de “sigortalı lehine yorum ilkesinin” esas alındığı belirtilmiştir. Sigortalıyı / sigorta ettireni koruyucu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, sigorta sözleşmelerinde özel uzmanlığı olan sigortacıya, bir özen ödevi yüklemiştir. Sigortacı, akdin müzakeresi, kurulması, poliçe tanzimi ve devamı aşamalarında, sigortalının/ sigorta ettirenin çıkarlarını korumak için MK md. 2 ve 3 te düzenlenen doğruluk ve dürüstlük kurallarına göre kendisinden beklenen özeni göstermek zorundadır.

 

XXX numaralı geniş kapsamlı ticari paket yangın sigorta poliçesi incelendiğinde, Sigortalının XX Turkey XXX Hizmetleri Turizm ve Tic. A.Ş. olduğu, uyuşmazlığa konu otel için teminat verildiği, uyuşmazlığa konu cihaz için ECS teminatı olduğu, bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, sigorta poliçesinin 11. sayfasında muafiyetler için de wordingde yazılı muafiyetlerin dikkate alınacağının kararlaştırılmış olduğu görülmektedir.

 

Uyuşmazlığa konu hasar Elektronik cihaz hasarıdır. Ekspertiz raporundan asansör invertöründe voltaj dalgalanması sonucu zarar meydana geldiği anlaşılmaktadır.

 

Dosya kapsamında yer alan wording şartları incelendiğinde “poliçe üzerinde yazan muafiyetler dışında aşağıdaki muafiyetler uygulanacaktır başlığı altında Elektronik cihazlarda meydana gelen voltaj dalgalanmasına bağlı beher hasarda hasarın %25 i muafiyet uygulanır” hükmünün yer aldığı görülmektedir.

 

Sigortacı tarafından, XX brokerliğine gönderilen muafiyet değişikliği yapılacağına dair 10.11.2015 tarihli yazıda, poliçe tanzimi ile başlangıçta kararlaştırılan muafiyet uygulaması hilafına, poliçe dönemi içerisinde meydana gelen hasar tutarlarının yüksekliği gerekçe gösterilerek 1 Kasım 2015 tarihinden sonra ihbar edilen hasarlara ilişkin olarak (hasar tarihlerinin değil ihbar tarihlerinin esas alınacağı) yangın ve mühendislik branşlarına ait tüm hasarlar için hasarın %25 i asgari 7.500-USD tenzili muafiyet uygulanacağı belirtilmiş olduğu görülmektedir.

 

Başvuru sahibi XX Hotels ‘in XX Sigorta A.Ş. ne gönderdiği 17.11.2015 tarihli broker atama mektubunda bu tarih itibarı ile YY Sigorta ve reasürans Brokerliği A.Ş. nin kuruluşlarının bütün sigorta konularında tek yetkili sigorta /reasürans brokeri olarak atandığı, yazı içeriğinde verilen yetkinin kapsamının belirtildiği görülmektedir.

 

Sigortacının muafiyet değişikliği yapılacağına dair yazısının da XX Brokerlik tarafından 02 Aralık 2015 tarihinde e-mail yazısı ile XX Hotels A.Ş. ‘ne bildirdiği ve konu hakkında görüşlerinin bildirilmesinin istendiği görülmektedir.

 

XX sigorta A.Ş. tarafından iş bu davaya ilişkin cevap dilekçesinde değişiklik muafiyet oranlarında değişiklik yapılacağına dair yazının sigortalıya 02 Aralık 2015 tarihinde iletilmiş olduğu anlaşıldığından, kendilerinin iyi niyet çerçevesinde, muafiyetlere ilişkin değişikliğin bu sebeple 02 Aralık 2015 tarihinden itibaren ihbar edilecek hasarlara uygulanacağı belirtilmiştir.

 

YY Brokerliği tarafından, XX Sigorta A.Ş. ne gönderilen 06 Ocak 2016 tarihli e-mail yazısında kendileri ve sigortacı arasında yapılan toplantıda görüşülen, 02 Aralık 2015 tarihinden sonra ihbar edilecek hasarlarda hasarın %25 i ve asgari 7.500-USD tenzili muafiyet uygulamasının teyit edildiği görülmektedir.

 

Ancak XX Hotels tarafından keşide edilen 12.02.2016 tarihli noter ihtarnamesinde, muafiyet oranlarının değiştirilmesine ilişkin uygulamanın tek taraflı olduğu, hukuki dayanağı bulunmadığı gibi poliçe hükümlerinin tek taraflı ve aleyhlerine ağırlaştırıcı nitelikte olduğu ve kabul edilmediğinin sigorta şirketine bildirildiği görülmektedir.

 

Sigorta ve reasürans aracıları arasında sayılan sigorta brokeri 5684 Sayılı Kanun'un 2/1-d maddesinde "Sigorta ve reasürans sözleşmesi yaptırmak isteyenleri temsil ederek, bu sözleşmelerin yaptırılacağı şirketlerin seçiminde tamamen tarafsız ve bağımsız davranarak ve teminat almak isteyen kişilerin hak ve menfaatlerini gözeterek sözleşmelerin akdinden önceki hazırlık çalışmalarını yürütmeyi ve gerektiğinde sözleşmelerin uygulanmasında ve tazminatın tahsiline yardımcı olmayı meslek edinen kişi" olarak tanımlanmıştır.

 

21.06.2008 tarihli ve 26913 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetmeliği Yükümlülükler ve denetim esasları madde 16 - (1) Brokerler, mevzuata ve temsil ettiği müşteriler tarafından kendilerine verilen talimatlara uygun hareket etmek, bu müşterilerin hak ve menfaatlerini korumak, sigortacılık icaplarına uymak ve görevlerini iyi niyet ve dürüstlükle yürütmek, doğru bilgi vermek ve tazminat ödemelerinde taraflara yardımcı olmakla yükümlüdür.

 

27.05.2015 resmi gazete 29368 ile yürürlüğe giren Sigorta ve reasürans brokerliği yönetmeliğinde Brokerlik yetkisinin verilmesi madde 15 - (1) Brokerlik yetkisi, temsil edilecek tarafça sözleşmelerin akdinden önceki hazırlık çalışmalarını yürütmeyi ve gerektiğinde sözleşmelerin uygulanmasına ilişkin işlemleri gerçekleştirmeyi içeren yetki belgesi ile brokere verilir. Ancak, tarafların fizikî olarak karşı karşıya gelmesinin ve işin gereği olarak yetki belgesi verilmesinin söz konusu olmadığı hâllerde yetkilendirmenin sözlü veya elektronik olarak verilmesi mümkündür. (2) Yetki belgesinde, yetkinin kapsamı, sınırı ve süresi açıkça belirtilir. Brokerlik yetkisi, broker tarafından başka brokerlere veya kişilere devredilmez.(3) Yetki verilen brokerlerin, yetki belgelerini ibraz etmek suretiyle teklif alması, bu teklifleri ve karşılaştırmalı fiyatları brokerlik yetkisi veren tarafa bildirmesi esastır.

 

Başvuru sahibi XX Hotels ‘in XX Sigorta A.Ş. ne gönderdiği 17.11.2015 tarihli broker atama mektubunda; “17.11.2015 tarihinden itibaren YY Sigorta ve reasürans Brokerliği A.Ş. kuruluşumuzun bütün sigorta konularında tek yetkili sigorta /reasürans brokeri olarak atanmış bulunmaktadır. ”

 

”Broker olarak adımıza hareketle bildirdiğimiz sigortalar hakkında sigorta şirketlerinden teklif almaya, onay verdiğimiz sigorta şirketlerinden sigorta poliçelerini hazırlatmaya, teminatlarını ve primlerini onayladığımız poliçeleri teslim almaya, hasar tazminatı taleplerimizi oluşturmaya, takip etmeye ve prim ödeme ve prim iadesi işlemlerinde aracılık yapmaya kuruluşumuzun bu konularla ilgili hak ve menfaatlerini korumak üzere gerekli olabilecek girişimleri üstlenmeye yetkilidir. Atama tarihinden önce ve başka firmalar aracılığıyla düzenlenmiş olan ve yürürlük süresi henüz bitmemiş olan tüm poliçelerimizin de takibi ve yönetimi, yukarda belirtilen yetkiler çerçevesinde YY tarafından yapılacaktır. Bu poliçelerle ilgili b ütün zeyilnamelere atama tarihinden itibaren YY Aracılığı ile düzenlenecektir.” Şeklindedir.

 

Görülüyor ki brokere verilen yetkinin kapsamı sınırlıdır, kuruluşlarının hak ve menfaatlerini korumak üzere “bildirilen” “onay verilen” iş ve işlemlerden bahsedilmektedir. Bu anlamda sigorta poliçesi şartlarında değişiklik yapmak isteyen sigortacı tarafından sigortalının muvafakati veya onayının alınmış olması, sigortacı tarafından yapılmak istenen değişiklik, broker aracılığı ile yapıyorsa brokerden sigortalının onay ve muvafakatine ilişkin belge sunmasını istemelidir. Bu her şeyden önce sigortacının özen yükümlülüğünün gereğidir. Zira somut uyuşmazlığa ilişkin sigortacı tarafından yapılmak istenen değişiklik hem esaslı bir unsur hem de sigortalı hakları aleyhine ağırlaştırıcı niteliktedir. Dosya kapsamında sigortalının söz konusu değişiklere muvafakat veya onay verdiğine dair delil bulunmadığı gibi aksine sigortalı XX Hotels tarafından keşide edilen 12.02.2016 tarihli noter ihtarnamesi ile muafiyet oranlarının değiştirilmesine ilişkin uygulamanın tek taraflı olduğu, hukuki dayanağı bulunmadığı, poliçe hükümlerinin tek taraflı ve aleyhlerine ağırlaştırıcı nitelikte olmakla kabul edilemez olduğunun sigorta şirketine bildirildiği görülmektedir. Dosya kapsamına göre söz konusu muafiyet değişikliğinin yapılması yönünde sigortalının iradesinin bulunmadığı, sözleşme şartlarının aleyhe ağır bir şekilde değiştirilmesinin kabulü gibi böylesi bir durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi poliçe sözleşmesi şartlarında yapılacak değişiklik için zeyilname düzenlenip sigortalıya tebliği değil de sigortacının muafiyet şartlarında değişiklik yapıldığına dair üzerinde sadece sigorta şirketi yetkisinin imzası olan yazının taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi hükmünde olduğu değerlendirilemez. Sigorta poliçe şartlarında bir değişiklik yapılacaksa bunun yolu karşılıklı mutabakat ile zeyilname düzenlenmesidir. Zeyilname;” bir sigorta sözleşmesi yapılıp bu şartlarda değişiklik yapılmak istenir fakat sırf bu değişiklik için poliçe değiştirilmek istenmezse asıl poliçeye ek olarak yeni bir belge düzenlenmesidir. Bu değişiklik, riziko kapsamında, sigorta bedelinde, prim miktarında, tanzim edilen poliçede mevcut bir yanlışlığı düzeltmek için yapılabilir. Mevcut poliçenin mütemmim cüzüdür ve aynı koşullara tabidir. (ışıl Ulaş 2002 t. 3. Bas s.517referans R. Kender s 141)

 

Sigortacı tarafından hasar frekansının yüksekliği gerekçe gösterilerek poliçe hükümlerinin (muafiyet oranlarının) değiştirilmesi amaçlanmaktadır. TTK.’nda Sigortacının hakları başlıklı 1445- (1) md. sinde “Sigortacı, sözleşmenin süresi içinde, rizikonun gerçekleşmesi veya mevcut durumun ağırlaşması ihtimalini ya da sözleşmede riziko ağırlaşması olarak kabul edilebilecek olayların varlığını öğrendiği takdirde, bu tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshedebilir veya prim farkı isteyebilir. Farkın on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde sözleşme feshedilmiş sayılır” Şeklindedir. Kanun koyucu bu noktada şartları oluşmuşsa sigortacıya sözleşmeyi feshetme veya prim farkı isteme hakkı vermiştir. Sigorta şirketi tarafından Sigorta poliçesi dönemi içerisinde hasar frekansının yüksekliği değerlendirilerek kararlaştırılan muafiyet oranlarını, sigortalının muvafakati, onayı olmadan tek taraflı olarak değiştirmesi hakkı bulunmamaktadır. Bu her şeyden önce sigorta sözleşmesinin başlangıçta belirlenen özüne ters düşeceğinden somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken muafiyet oranının taraflar arasında akdedilen poliçe ile kararlaştırılan muafiyet oranları olması gerektiği değerlendirilmiştir.

 

Taraflar arasında hasar tutarının 8.800,00-TL olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Söz konusu tutar ekspertiz raporu ile de teyit edilmektedir.

 

Taraflar arasında akdedilen XX numaralı geniş kapsamlı ticari paket yangın sigorta poliçesinde “muafiyetler için de wording de yazılı muafiyetlerin dikkate alınacağının“ kararlaştırılmış olduğu dosya kapsamında yer alan wording şartları incelendiğinde “poliçe üzerinde yazan muafiyetler dışında aşağıdaki muafiyetler uygulanacaktır” başlığı altında Elektronik cihazlarda meydana gelen voltaj dalgalanmasına bağlı beher hasarda hasarın %25 i muafiyet uygulanır” hükmü gereği 8.800,00-TL olan hasar bedelinden poliçe hükmü ile kararlaştırılan %25 muafiyet karşılığı olan 2.200,00-TL düşüldüğünde sigorta kuruluşunun 6.600,00-TL olarak tespit edilen zarar tutarını karşılamakla yükümlü olduğu sonucuna varılarak, başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 

5. KARAR

 

Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından tevdi edilen başvurunun, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde incelenmesi sonucunda, yukarıda izah edildiği üzere;

 

1. Başvuran talebinin kısmen kabulüne, 6.600,00-TL nin XX Sigorta A.Ş. den alınarak başvurana ödenmesine, talebin geri kalan 2.200,00-TL kısmının reddine, faiz talebi bulunmadığından bu hususta karar vermeye yer olmadığına,

 

2. Başvuran tarafça yapılan, 250,00-TL başvuru masrafının kabul/ret oranına göre hesaplanan 187,50-TL sinin XX Sigorta A.Ş ‘den alınarak başvurana ödenmesine, geri kalan kısmının başvuran üzerinde bırakılmasına

 

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tam olarak hesaplanan 1.980,00-TL vekâlet ücretinin XX Sigorta A.Ş. den alınarak başvurana ödenmesine, aleyhine başvuru yapılan sigorta kuruluşu kendini avukatla temsil ettirmediğinden bu hususta karar vermeye yer olmadığına,

 

İhtilaf konusu miktar 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. Fıkrasındaki yasal sınırın üzerinde olduğundan, kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Komisyon nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 12.01.2017 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy