Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6102 S. K. m. 1452, 1486)

 

20.10.2016 Tarih ve K-2016/29745 Sayılı Hakem Kararı

 

Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Uyuşmazlık konusu, ilgili sigorta kuruluşu tarafından Kasko Poliçesi kapsamında teminat altına alınan xxxx plakalı aracın 16.06.2016 tarihinde karıştığı trafik kazası neticesinde başvurana ait aracın pert olması nedeniyle tazminat alacağına ilişkindir.

 

Başvuran tarafından, kasko sigortalı aracın pert olması nedeniyle 40.000,00 TL maddi zararın sigorta şirketinden tazmin edilmesi talep edilmektedir.

 

• Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosya, koordinator hakem tarafından 28.09.2016 tarihinde teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığına, başvuranın talep edebileceği hasar bedelinin tespiti için dosyanın bilirkişiye verilmesine karar verilmiştir.

 

Bilirkişi ücreti olarak takdir edilen ücretin bilirkişinin hesap numarasına yatırılmasından sonra dosya bilirkişi xxxx’e verilerek 12.10.2016 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporu, 12.10.2016 tarihinde tarafların e-posta adreslerine gönderilmiştir.

 

Sigorta şirketi vekili tarafından rapora itiraz edilmiş olup, başvuran tarafından rapora itiraz edilmemiştir.

 

Dosyada yapacak başkaca usul işlemi kalmadığından, dosya içeriği ve bilirkişi raporu dikkate alınarak, uyuşmazlık hakkında 20.10.2016 tarihinde karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

• TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

• Başvuranın İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran, xxxx plakalı aracıyla karıştığı kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sigorta şirketi tarafından aracın onarılamayacak derecede hasar gördüğünün bildirildiğini ve aracın pert birimine sevk edildiğini, sigorta şirketi tarafından zarar tanzimi için 31.000.00 TL teklif edildiğini ancak kendisi bu miktarın kabul edilmediğini, başvurana ait 50.000 Km’de 2011 model hiçbir hasar kaydı bulunmayan aracın piyasa değerinin 39.500.00 TL ile 42.000,00 TL arasında olduğunu beyan ederek aracında meydana gelen 40.000.00 TL zararın sigorta şirketi tarafından ödenmesini talep etmiştir.

 

Başvuran iddialarını kanıtlamak için, başvuru formuyla birlikte sigorta şirketine gönderilen e-mail çıktılarını, trafik tescil belgelerini, ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağını, genel adli muayene formunu ve xxxx plakalı araca ait kasko poliçesini ibraz etmiştir.

 

• Sigorta Kuruluşunun Ortaya Koyduğu Savunmalar ve Sunduğu Belgeler

 

Sigorta Şirketi vekili tarafından sunulan cevapta özetle; sigorta şirketi nezdinde xxxx sayılı ve 14.07.2016 vadeli Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alına xxxx plakalı aracın hasarlandığının bildirilmesiyle hasar dosyası açıldığını, yapılan incelemelerde başvurana ait aracın 31.000,00 TL rayiç değerinin olduğu ve başvurana 23.800,00 TL sovtaj bedeli ile 8.200,00 TL ödeme teklif edildiğini, yapılan teklifin başvuran tarafından kabul edilmediğini, başvuranın talep ettiği tazminat miktarı, faiz oranı, ekspertiz ücreti gibi taleplerinin fahiş ve mesnetsiz olduğunu, KTK uyarınca Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının sigortalının sorumlu olduğu hasarların sigorta şirketince sigortalı yerine geçilerek ve limitler dahilinde tazmin edilmesini esasını düzenlediğini ancak yapılan incelemeler neticesinde poliçe kapsamında tazmin edilmesi gereken bir zarar ve sigorta şirketine atfolunabilecek bir sorumluluk bulunmadığını beyan ederek KTK, poliçe genel ve özel şartları çerçevesinde sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığından aleyhe başvurunun reddi ile masraf ve vekalet ücretinin başvuru sahibine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Sigorta şirketi dilekçe ekinde, xxxx numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesini ve hasar dosyası evraklarını delil olarak dosyaya sunmuştur.

 

• UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Avukatlık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime ilişkin Yönetmelik, Kasko Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi Hükümleri uygulanarak uyuşmazlık çözülecektir.

 

• DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR VE HUKUKİ DAYANAK

 

• Değerlendirme

 

Taraflar arasındaki uyuşmazlık xxxx Sigorta A.Ş.’nde Kasko Poliçesi ile sigortalı xxxx plakalı aracın 16.06.2016 tarihinde karıştığı kaza neticesi pert olması nedeniyle oluşan zararın tazminat talebine ilişkindir.

 

Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, başvuranın kaza tarihi itibariyle araç maliki sıfatını taşıdığı, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin ise aynı tarih itibariyle zarara uğrayan aracın kasko sigortacısı olduğu görüldüğünden, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Dava şartları yönünden davanın görülmesine engel başkaca bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına girilmiştir.

 

Xxxx adına kayıtlı olan xxxx plakalı aracın 14.07.2015-14.07.2016 tarihlerini kapsayan xxxx numaralı Genişletilmiş Kasko Sigortası Poliçesinin davalı şirket tarafından düzenlendiği, 16.06.2016 tarihli trafik kazasının bu poliçe vadesi kapsamında kaldığı, aracın maddi zarar gördüğü hususlarında davacı ile davalı şirket arasında uyuşmazlık yoktur.

 

Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya mevcudu incelendiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigortalı aracın kaza soncunda pert olması nedeniyle aracın piyasa rayiç bedelinin ne olduğu, buna bağlı olarak başvuranın bakiye alacağının olup olmadığı hususundadır.

 

Talebe konu xxxx plakalı araç 2011 Model XXX 1.4 Trend marka aracın 16.06.2016 tarihli kaza neticesinde Pert işlemine tabi tutulduğu eksper raporu ve diğer belgelerden anlaşılmaktadır.

 

Kasko Sigortası Genel Şartları B.3.3.1.1.maddesinde; “Sigorta şirketi aracı hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına almıştır. Sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki rayiç değerleri esas tutulur. Rayiç değer için esas alınacak referansa veya rayiç değeri belirleme yöntemine poliçede yer verilir. Bu yönde bir referans belirlenmemişse veya bu belirleme somut değilse Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğince belirlenerek ilan edilen riziko tarihi itibariyle geçerli rayiç değere ilişkin liste esas alınır. ”

 

Kasko Sigortası Genel Şartları B.3.3.2.2.maddesinde; “Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur...” düzenlemesi bulunmaktadır.

 

Davalı sigortacı tarafından düzenlenmiş poliçenin 1.sayfasında “Teminat/Sigorta bedeli” kısmında, kasko teminatının “rayiç bedel” olduğu yazılıdır.

 

KSGŞ B.3.3.1.1 maddesine uygun olarak, rayiç değer belirleme yöntemine poliçede yer verdiği anlaşılmaktadır. Poliçenin 3.sayfasında yazılı “Hasar Tarihi İtibari İle Rayiç Değerin Tespitinde Esas Alınacak Referans Değer” kısmında “Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.3.3.2.2.maddesi doğrultusunda sigortalı aracın tam hasara uğradığının eksper tarafından tespit edildiği durumlarda, aracın piyasa rayiç değeri, hasar tarihi itibariyle aracın model yılı, hasar geçmişi ve kilometre bilgisi de dikkate alınarak ve ayrıca aracın alımı sırasında yapılan vergi indirimi oranında (...) kesinti yapılarak xxxx Sigorta tarafından belirlenecektir. Xxxx sigorta tarafından hasar tespiti için görevlendirilmiş Eksper piyasadan (yetkili satıcılar, ikinci el araç satıcıları, galeriler v.b.) ve internet sitelerinden alınan en az 3 teklifi kesin raporuna konu eder. Xxxx Sigorta kesin eksper raporuna konu edilmiş tutarlar ile yine xxxx Sigorta hasar uzmanları tarafından piyasa rayiç bedeli tespit çalışmasının sonucunun ortalaması alınarak belirlenir. Rayiç bedel, poliçede aksi belirtilmedikçe aracın fabrika çıkışındaki standart ekipman ve /veya donanımları dikkate alınarak belirlenir. Aracın piyasa rayiç değerinin belirlenmesi sırasında, aracın emsal veya muadilinin bulunamadığı ve/veya ortalama değerin hesaplanamadığı durumlarda Türkiye Sigorta Birliği’nin web sitesinde hasar tarihi itibari ile yayınlanan rayiç bedel dikkate alınacaktır.” denilerek rayiç değer belirleme yöntemine yer verildiği görülmektedir.

 

Dava konusu poliçenin “rayiç değer” esasına göre düzenlenmiş olduğu, aracın hasar tarihindeki rayiç değerinin ödeneceğinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, gerek KSGŞ B.3.3.1.1 maddesinde ve gerekse poliçe üzerinde yazılı “Rayiç Değer Klozu” nda, aracın rayiç değeri konusunda bir azami ölçü getirildiği görülmektedir.

 

Başvuru dayanağı özel yasalarla düzenlenmiş bir Sigorta Sözleşmesidir. O halde sözleşme değerlendirilirken ve yorumlanırken öncelikle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 5684 sayılı Sigortacılık Yasası ve ilgili yönetmelik hükümlerinin incelenmesi gerekmektedir.

 

Sigorta Sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olmasına rağmen, tam eşitler arası bir akit değildir. Genel Şartları önceden belirli ve yayınlanmış olduğundan ve poliçeye konulacak klozları sadece sigortacı belirlediğinden, sigortalı açısından “iltihaki - katılmacı” bir akittir. Bu nedenle yasa koyucu, sigorta sözleşmelerinde özel uzmanlığı olan sigortacılar karşısında zayıf konumda olan sigortalıları korumak amacına yönelik bazı düzenlemeler yapmıştır.

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, “Amaç ve Kapsam” başlığı altındaki 1.maddesinde, kanunun amacı, “ülkemiz sigortacılığının geliştirilmesini sağlamak, sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerini korumak ve sigortacılık sektörünün güvenli ve istikrarlı bir ortamda etkin bir şekilde çalışmasını temin etmek" olarak belirlenmiştir.

 

TTK 1452 ve 1486.maddelerinde koruyucu hükümler düzenlenmiştir. 1452.maddenin gerekçesinde, “sigortalı lehine yorumun esas olduğu ve azami güven esası üzerine kurulu olan sigortacılıkta, sigortacılara nazaran daha güçsüz durumda olan sigortalıların korunması gerektiği” açıkça belirtilmiştir. 1486.maddesinin gerekçesinde ise “sözleşme ile değiştirilemeyecek veya sigortalı aleyhine değiştirilemeyecek maddeler ile bu hükme aykırılığın sonuçlarının düzenlendiği” belirtilmiştir. TTK 1425. Maddesinde ise sigorta poliçesinin içeriği ve ne şekilde hazırlanması gerektiği düzenlenmiştir. Bu maddenin gerekçesinde de “sigortalı lehine yorum ilkesinin” esas alındığı açıkça anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK Sigorta Hukukuna ilişkin düzenlemelerinin tamamında “sigortalı lehine yorum ilkesi” esas alınmıştır.

 

Sigortalıyı/sigorta ettireni koruyucu bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, yasa koyucu ve uygulayıcıları, sigorta sözleşmelerinde özel uzmanlığı olan ve tacir olan sigortacıya, 6102 sayılı TTK 18/2 Maddesi anlamında, ağırlaştırılmış bir özen ödevi yüklemiştir. Sigortacı, akdin müzakeresi, kurulması, poliçe tanzimi ve devamı aşamalarında, sigortalının/sigorta ettirenin çıkarlarını korumak için MK 2 ve 3. maddelerinde düzenlenen doğruluk ve dürüstlük kurallarına göre kendisinden beklenen özeni göstermek zorundadır.

 

6102 sayılı TTTK 1409. maddesine göre, sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. TTK 1452/3 maddesine göre ise, 1409. madde hükmü, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemez, değiştirilirse bu Kanun hükümleri uygulanır.

 

Aynı yasa "Zarar Sigortası" başlığı altındaki "Tazminat İlkesi" alt başlıklı 1459.maddesine göre ise; sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder. Bu hüküm, sigortacılıkta asıl olan durumun tazminat ödemek olduğunu ve gerçek zararın ödenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. TTK 1486/1 maddesine göre ise, 1459. madde hükmüne aykırı yapılan sözleşmeler geçersizdir.

 

TTK 1409. ve 1459.madde hükümleri, sebepsiz zenginleşme yasağının sigortacılıktaki tezahürleridir. Dolayısıyla, davalı sigortacının sorumluluğu “gerçek zarar” ile sınırlı olacaktır. Başka deyişle, TTK 1409/1 ve 1459. maddeleri "gerçek zarar" ilkesini ortaya koymuş olup, davalı sigortacı sigortalısının gerçek zararını tazmin etmelidir.

 

Ancak, KSGŞ B.3.3.1.1 maddesinde ve kasko poliçesinde yazılı Rayiç Değer Klozunda, aracın rayiç değeri konusunda bir azami ölçü getirilerek ( TSB tarafından belirlenerek ilan edilen rayiç değer ) yasada yer alan gerçek zarar ilkesi ve tazminat ilkesi sınırlandırılmıştır.

 

TTK 1452/3 ve 1486/1 madde hükümlerine göre, sigortacının, sigortalının gerçek zararını ödeme yükümlülüğünü sınırlayan Genel ve Özel Şart (Kloz) hükümleri geçersizdir. TTK 1486/1. maddesinde sözleşmenin geçersizliğinden bahsedilmiş olmasına rağmen, riziko gerçekleşmiş olduğundan sözleşme batıl sayılamayacak, sigortalı aleyhine hükümler geçersiz sayılacaktır. Somut başvuruda TTK 1409. ve 1459.madde hükümlerinin direkt olarak uygulanması gerekmektedir. O halde sigortalının gerçek zararı, başka deyişle sigortalı aracın riziko tarihindeki piyasa rayiç değeri, TSB’nin belirlediği rayiç değerden daha fazla ise piyasa rayiç değerine göre hüküm kurmak gerekmektedir.

 

Uyuşmazlık konusunun çözümlenmesi teknik bilgi ve aracın piyasa rayiç bedelinin tespitini gerektirdiğinden, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın değerlendirilmesi için dosya Ankara Adli Yargı Komisyonu Listesine kayıtlı bilirkişi Bora Şahingöz’e tevdii edilmiştir.

 

Bilirkişi tarafından sunulan 12.10.2016 tarihli raporda; tespite konu aracın 16.06.2016 tarihli kazada 2011 model hasarsız fiyatının 37.000,00 TL ile 41.000,00 TL arasında olduğunu, ortalaması alındığında piyasa rayiç bedelinin 39.000,00 TL olacağını ve xxxx plakalı aracın piyasa rayiç değerinin 39.000,00 TL olduğunu ve sovtaj değerinin ise 18.000,00 TL olduğunu tespit etmiştir.

 

Bilirkişi raporuna karşı sigorta şirketi vekili tarafından verilen itiraz dilekçesinde; raporda aracın rayiç değerinin piyasa verilerinin üzerinde belirlendiğini, emsal olarak alınan araçlara ilişkin açıklayıcı ve net bilgiler bulunmadığını, raporda emsal olarak alınan araçlar ile uyuşmazlık konusu aracın yer alan veriler üzerinden karşılaştırılması ve bunun üzerinden bir değer kaybı hesaplanmasının denetlenebilirliğinin mümkün olmadığı ve bilirkişi raporundaki sonucun dikkate alınmaması gerektiğini, sigorta şirketine verilen teklifler dikkate alınarak yeniden sovtaj değeri tespiti yapılması gerektiğini beyan ederek başvurunun reddi ile masraf ve vekalet ücretinin başvuru sahibine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

• Gerekçeli Karar

 

Yukarıdaki değerlendirmeler çerçevesinde ve dosya kapsamındaki bilgi-belgelere göre; dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış olup, davalı sigorta şirketine kasko sigortalı olan 2011 model, XXX marka, XXX 1.4 Trend Otm. tipteki xxxx plakalı aracın ikinci el piyasa rayiç değerinin 39.000.00 TL olduğuna ve 18.000,00 TL sovtaj değeri olduğuna karar verilmiş olup, 39.000.00 TL tazminat bedelinin sigorta şirketi tarafından ödenmesine karar verilmiştir.

 

• SONUÇ

 

1- Başvuranın talebinin KISMEN KABULUNE, 39.000,00 TL tazminat bedelinin xxxx Sigorta A.Ş.’nden alınarak başvurana verilmesine,

 

2- Başvuranın faiz talebi olmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

 

3- Başvuranın 1.000,00 TL’na yönelik istemin reddine,

 

4- Başvuran tarafından sarf edilen 600,00 TL başvuru ücreti, 400,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.000,00 TL yargılama giderinden, kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 975.00 TL’sının davalı xxxx Sigorta A.Ş.’den alınarak başvurana verilmesine,

 

25.00 TL’nın başvuran üzerinde bırakılmasına,

 

5- Başvuran kendisini vekille temsil ettirmediğinden, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

 

6- Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ucret Tarifesi ve reddedilen miktara göre belirlenen 1.000,00 TL’nin 1/5’i olan 200.00 TL vekalet ücretinin başvurandan alınarak xxx Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. Fıkrası son cümlesinde yazlı hallerde Temyiz hakkı saklı olmak üzere, aynı yasa maddesi aynı fıkra gereği kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Komisyon nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verilmiştir. 20.10.2016 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy