Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2918 S. K. m. 85, 86, 87, 88, 90, 97, 99) (6098 S. K. m. 49, 53) (6102 S.  K. m. 1478) (5684 S. K. m. 30)

 

23.03.2021 Tarih ve K-2021/37026 Sayılı Hakem Kararı (Maluliyet)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Karara bağlanmak üzere Hakem Heyetimize tevdi edilmiş bulunan uyuşmazlığın konusu, Davalı XXX tarafından XXX sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile sorumluluğu teminat altına alınmış bulunan XXX plakalı halk otobüsünün karıştığı XXX tarihli trafik kazasında halk otobüsüne yolcu olarak iniş/binişi sırasında kaza geçiren XXX’ın malul kalmasına ilişkindir.

 

Başvuru Sahibi vekili, XXX tarihinde meydana gelen kazada oluşan zararın XXX AŞ tarafından karşılanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ayrıca 300 TL Adli Tıp Rapor ücretinin yargılama gideri olarak XXX plakalı aracın sigortacısı olan davalı XXX AŞ tarafından karşılanmasını talep etmektedir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosya Hakem Heyetimizce 29.01.2021 tarihinde teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya muhtevası belgeler üzerinde yapılan tetkikatta, tarafların delillerini ibraz ve ikame ettikleri görülmüştür. Başvuru konusu uyuşmazlığın çözümü teknik uzmanlık gerektirdiğinden Sigorta Tahkim Komisyonu Bilirkişi Listesinde kayıtlı XXX bilirkişi olarak görevlendirilerek rapor alınmıştır. Rapor sistem üzerinden taraflara tebliğ edilmiş, beyan ve belgeler dosyasına eklenmiştir. Dosyanın Heyetçe değerlendirilmesini müteakip dosyaya eklenen beyan ve belgeler ile hesap bilirkişisi raporu ve dosya içeriği dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında 29.03.2021 tarihinde karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi vekili, yaşanan uyuşmazlık ile ilgili olarak Sigorta Tahkim Komisyonuna yaptığı başvurudaki beyanda özetle;

 

• Davalı şirkete ZMSS ile sigortalı XXX sevk ve idaresindeki XXX plaka sayılı aracın XXX tarihinde trafik kazasına karıştığı,

 

• XXX plaka sayılı sigortalı aracın % 100 kusurlu olarak sebebiyet verdiği kazada başvuru sahibinin kusurunun bulunmadığı,

 

• Davacı XXX’ın XXX Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ’nin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş 02.11.2020 tarihli Adli Tıp Anabilim Dalı raporuna göre %8 oranında sürekli maluliyete uğradığı, ayrıca 4 ay süreyle geçici iş göremezliği, 2 ay süreyle geçici bakıcı ihtiyacı içinde olduğunun belirlendiği,

 

• Bu rapora istinaden sigorta şirketine 09.11.2020 tarihinde başvuru yapıldığı,

 

• Sigorta şirketinin yasal süresi içerisinde herhangi bir ödemede bulunmadığı, bu nedenle Komisyona başvurulduğu belirtilerek,

 

söz konusu başvuruda fazlaya ait haklar saklı kalmak kaydıyla: davacının %8 oranında sürekli maluliyetinden doğan zararları için şimdilik 5.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile ayrıca 300 TL rapor temin ücretinin yargılama gideri olarak davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.

 

Başvuru sahibi aktüer bilirkişi raporuna istinaden talebini toplamda 39.876,24 TL’ye artırmış, bakiye başvuru ücretini yatırmış talebi gibi karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davacı (vekili) tarafından dosyaya belge olarak, vekâletname, sigorta şirketine 09.11.2020 tarihinde teslim edilen başvuru dilekçesi, resmi makamlarca düzenlenmiş kaza tespit tutanağı, soruşturmayı yürüten XXX Cumhuriyet Başsavcılığının XXX soruşturma numaralı dosyası kapsamında alınan XXX tarihli kusur tespit raporu, XXX Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 02.11.2020 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş Adli Tıp Anabilim Dalı Raporu, nüfus bilgileri, kaza sonrası tedaviye ilişkin tıbbi dökümanlar ile sair belgeler sunulmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta Şirketi tarafından yapılan yazılı açıklamada özetle;

 

• Dava dilekçesinde bahsi geçen XXX plakalı aracın müvekkil şirkete 22.01.2017-22.01.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere XXX numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğu,

 

• İşbu poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere, kaza tarihi itibariyle bedeni zararlarda şahıs başına azami 310.000-TL ile sınırlı olduğu,

 

• Poliçede yer alan teminat tutarının her halükarda verilecek bir teminat olmayıp kusur oranı ve maluliyet oranına göre ortaya çıkacak ve verilecek bir tazminat olduğu,

 

• Başvuru sahibi tarafından müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine müvekkil şirket nezdinde hasar dosyası açıldığı,

 

• Ancak tazminat hesabı için gerekli belgelerin, özellikle maluliyet raporunun genel şartlarda belirlenen kriterlere uygun olmaması dolayısıyla yeni rapor istendiği, belirtilen eksiklikler tamamlanmadan iş bu başvurunun yapıldığı, bu sebeple başvurunun usulden reddi gerektiği,

 

Kabul anlamına gelmemek kaydıyla,

 

• Başvuru sahibinin söz konusu kazadan kaynaklı bir daimi maluliyeti oluşup oluşmadığının ve oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden tespiti gerektiği,

 

• Kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiği,

 

• Mağdura SGK tarafından bağlanan bir gelir olup olmadığının araştırılması ve varsa tazminattan indirilmesi gerektiği,

 

• Tazminat hesabının “aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından TRH 2010 Mortalite tablosu doğrultusunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında yapılması gerektiği,

 

• Vekâlet ücretinin, AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri nispetinde hesaplanması gerektiği belirtilerek; başvuru sahibinin fazlaya ilişkin tazminat isteminin reddine, yargılama masraf ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmektedir.

 

Davalı Sigorta Şirketi tarafından, savunmalarına dayanak olmak üzere; Vekaletname, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ibraz edilmiştir.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu’nun Özel Sigorta Hukukunu düzenleyen maddeleri, Karayolları Trafik Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının ilgili hükümleri dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

Taraflar arasındaki ihtilaf, sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı XXX plakalı halk otobüsünün XXX tarihinde karıştığı trafik kazasında, başvuru sahibi ....’ın sigortalı halk otobüsüne yolcu olarak iniş/binişi sırasında malul kalmasına sebep olması nedeniyle, trafik sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden sürekli maluliyet tazminatı alacağı olup olmadığına, varsa tutarına ilişkindir.

 

Tazminat talebinde bulunulan XXX plakalı aracın davalı sigorta kuruluşu nezdinde XXX nolu poliçe ile 22.01.2017-22.01.2018 dönemini kapsayan zorunlu sorumluluk sigortasının bulunduğu, kaza tarihinin XXX olduğu ve poliçe dönemini kapsadığı anlaşılmış olmakla XXX’nin husumete mesnet Trafik Sigorta Poliçesi ile rizikoyu üstlenen taraf olarak pasif husumet sıfatının mevcut olduğu kabul edilmiştir.

 

XXX plakalı aracın karıştığı XXX tarihli kazada zarar gördüğünü ileri süren başvuru sahibinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53 üncü maddesinden kaynaklanan talebini 2918 sayılı KTK’nun 97 nci ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 inci maddesi gereğince zarar gören olarak, zarara sebebiyet veren aracın sigorta ettireninin hukuki sorumluluğunu temin etmiş olan sigortacıdan talepte bulunabileceği, bu bakımdan da aktif husumet sıfatının mevcut olduğu kabul edilmiştir.

 

Dosyaya sunulan beyan ve belgelerden, davacının maluliyeti nedeniyle ortaya çıkan zararının karşılanması talebiyle, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunan aracın sorumluluğunu trafik sigortası ile üstlenen davalı sigorta kuruluşuna 2918 sayılı Kanun md. 97 ile 5684 sayılı Kanun md. 30/13 uyarınca 09.11.2020 tarihinde başvuru yapmış olduğu, ancak 15 günlük süre zarfında talebinin tam olarak karşılanmaması nedeniyle 29.12.2020 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmuş olduğu görülmüştür.

 

Resmi makamlarca düzenlenen Kaza Tespit Tutanağı ve XXX Cumhuriyet Başsavcılığının XXX soruşturma numaralı dosyası kapsamında aldırılan XXX tarihli kusur tespit raporunun incelenmesinden, XXX tarihinde XXX plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazasında, davalı sigorta kuruluşuna trafik sigortası yaptırılmış olan XXX plakalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında kusur durumuna ilişkin uyuşmazlık bulunmadığından sigortalı aracın kusur oranının % 100 olduğu kabul edilmiştir.

 

Başvuru sırasında dosyaya sunulan, XXX Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 02.11.2020 tarihli Sağlık Kurulu Raporu ile XXX’ın sürekli iş göremezlik oranı % 8 olarak belirlenmiştir. Dosyaya sunulu rapor incelendiğinde, Raporun poliçe ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde kaza ile ilinti kurularak ve muayene edilmek suretiyle bir üniversite hastanesi tarafından düzenlendiği anlaşıldığından raporun hükme esas alınabileceğine karar verilmiştir.

 

İhtilafın esası sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğundan yürürlükte olan mevzuat ve yerleşik Yargıtay uygulamaları dikkate alınarak tazminat hesabı yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.

 

Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve % 1,8 teknik faiz yöntemi kullanılmış ve maluliyet tazminatı 40.876,24 TL olarak hesaplanmıştır. Rapor denetlemeye ve karar vermeye elverişli bulunarak 08.03.2021 tarihinde taraflara tebliğ edilmiştir.

 

Sigorta şirketi hem tazminat hesabına esas alınan kusur oranına hem de maluliyet oranına itirazda bulunarak bilirkişi raporunun kabullerinde olmadığını ileri sürmüştür. Tazminat hesabı sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusuru esas alınarak yapılmıştır, zira sigortalı araç sürücüsü başvuru sahibinin yolcu olarak otobüse bindiğini, ancak para kabul edilmediğinden otobüsten indiğini ve bu sırada kendisinin aracı bir kaç metre hareket ettirdiğini belirtmiştir. Gerek sigortalı araç sürücüsünün beyanı gerek dosya kapsamında bulunan XXX Cumhuriyet Başsavcılığının XXX soruşturma numaralı dosyası kapsamında alınan XXX tarihli bilirkişi raporuna göre başvuru sahibinin maluliyetinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kabul edilerek, sigorta şirketinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir. Sigorta şirketi tazminat hesabına esas alınan maluliyet oranına itirazda bulunmuşsa da raporun kaza ile ilintili kurularak, bizzat muayene edilmek suretiyle ve kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak belirlendiğinden sigorta şirketinin bu yöndeki itirazı da yerinde görülmemiştir. Sigorta şirketi ayrıca aktif ve pasif dönem hesabında 70,00 TL tutarında başvuran açısından müspet yönde maddi hata yapılmış olduğunu ileri sürse de yapılan kontrolde raporda maddi hata bulunmadığı anlaşıldığından sigorta şirketinin bu yöndeki itirazı da yerinde görülmemiştir.

 

Başvuru sahibi vekili ise bilirkişi tarafından 40.876,24 TL tazminat hesaplanmış olmakla beraber, başlangıçta 5.000 TL olan sürekli iş göremezliğe ilişkin talebini 39.876,24 TL’ye artırmıştır.

 

Bilirkişi raporu ve taraf beyanları dikkate alınarak karar oluşturulmuştur.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 inci maddesinde işletenin hukuki sorumluluğu, 86’ncı maddesinde işletenin sorumluluktan kurtulma veya sorumluluğun azaltılması hali, 87’nci maddesinde hangi hallerde genel hükümlerin uygulanacağı, 88’inci maddede zarar verenlerin birden fazla olması halinde bunların müteselsilen sorumlu tutulacağı, 90’ıncı maddesinde zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu, söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiş, 91’inci maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunluluğu” getirilmiştir. 2918 sayılı Kanun çerçevesinde işletenin hukuki sorumluluğunun, sorumluluktan kurtulma hallerinin, genel hükümlere tabi hususların çerçevesinin çizildiği 85 ila 90’ıncı madde hükümlerine uygun bir şekilde belirlenmesi gerektiği açıktır.

 

Yukarıda belirtilen düzenlemelere göre araç işletilmesi sırasında zarar görenler işleten ve onun sigortacısından kaza tarihinde geçerli olan limit dahilinde Sürekli Sakatlık (Maluliyet) Tazminatı talep edebileceklerdir.

 

Trafik kazalarında zarar verenin verdiği zararı karşılaması, haksız fiil nedeniyle verilen zararın tazmini anlamına gelmektedir. Haksız fiile ilişkin hükümler ise 2918 sayılı Kanun’un 90 ıncı maddesindeki atıfla Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir.

 

KTK’nun 90 ıncı maddesi; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.

 

6098 sayılı Borçlar Kanununun 49 uncu maddesi gereği “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Aynı Kanunun 50 nci maddesinde ise; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmünü içermektedir.

 

Söz konusu mevzuat hükümleri dikkate alınarak yargılama sırasında görevlendirilen bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada; sürekli sakatlık (maluliyet) tazminatının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve % 1,8 teknik faiz yöntemine göre 40.876,24 TL olduğu belirlenmiş olmakla beraber, taleple bağlı kalınarak 39.876,24 TL’nin başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir.

 

Başvuru sahibi vekili, maluliyet tazminatının yanı sıra maluliyet raporu temini için 02.11.2020 tarihli makbuz karşılığı ödenen 300 TL’nin yargılama gideri olarak ödenmesini talep etmektedir.

 

Rapor temin giderinin iş bu yargılama sırasında yapılmamış olması dolayısıyla HMK’nun 323. Maddesi anlamında yargılama gideri olarak kabulü mümkün olmamakla birlikte, özel kanun niteliğinde olan 2918 sayılı Kanun’un 14.04.2016 tarihinde değişikliğe uğrayan 97’nci maddesi “doğrudan dava açma” muhtariyetini kısıtlayarak öncelikle; sigorta kuruluşuna talebine esas teşkil edecek evraklarla müracaat zorunluluğunu getirdiğinden ve evrak eksikliği talebin usulden reddi sonucunu doğurduğundan, maluliyet raporu yargılamaya başlanması için zorunlu evraklar arasında olduğundan maluliyet rapor ücretinin yargılama gideri olarak kabulü zorunluluğu hasıl olmuştur.

 

Başvuru sahibi vekili temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep etmektedir. Talep haksız fiilden kaynaklandığından yasal faiz ödenmesine ve sigorta şirketine tazminat talebi ile başvuru 09.11.2020 tarihinde yapıldığından 2918 sayılı KTK’nun 99 uncu maddesi hükmü gereği temerrüt tarihinin bu tarihten sekiz iş günü sonrası olan

20.11.2020 tarihi olması gerektiği kanaatine varılmıştır.

 

Hükmedilecek vekalet ücretinin belirlenmesi bakımından, her ne kadar 19.01.2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesinde başvuru sahipleri vekilleri lehine hükmedilecek vekalet ücretlerinin de 1/5 olarak belirlenmesi istenmişse de 5684 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde değişiklik yapan 6327 sayılı Kanunun 58. maddesinin son fıkrasında “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekâlet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü ve bunun “Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için, yargılama giderleri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak maddede gerekli düzenleme yapılmıştır.” biçimindeki gerekçe ile Kanun maddesinden başvuranın yüksek vekalet ücretine maruz bırakılmaması amaçlandığından davacı lehine, AAÜT’nin 6’ncı maddesi hükmü saklı kalmak üzere, tam vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1) Başvuru sahibi XXX’ın 39.876,24 TL tutarındaki tazminat talebinin KABULÜ ile 39.876,24 TL’nin 20.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte XXX tarafından XXX’a ödenmesine,

 

2) Talep kabul edildiğinden, HMK 441 inci maddesi gereğince, Sigorta Tahkim Komisyonu başvuru ücreti olan 598,14 TL ile 400,00 TL bilirkişi ücreti ve 300,00 TL maluliyet raporu temin ücretinden oluşan toplam 1.298,14 TL tutarındaki yargılama giderinin XXX tarafından XXX’a ödenmesine,

 

3) Başvuru sahibinin tazminat talebi kabul edilmiş ve başvuru sahibi vekille temsil edilmiş olduğundan, kabul edilen tutar üzerinden, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17’nci maddesi hükmü ve yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ilgili hükümlerine göre hesaplanan 5.981,44 TL tutarındaki vekâlet ücretinin XXX tarafından XXX’a ödenmesine,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin 12 nci fıkrasına göre bu kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonuna İtiraz yolu açık olmak üzere Oyçokluğu ile karar verildi. 29.03.2021 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy