Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (6102 S. K. m. 19)

 

21.12.2018 Tarih ve K-2019/52557 Sayılı Hakem Kararı

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Başvuru sahibi vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak, davalı sigorta şirketine Kasko (poliçesi) ile sigortalı müvekkiline ait aracın, 14/03/2019 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığını, hasar miktarının kendilerince yaptırılan ekspertiz sonucunda kdv dahil 14.144,51-TL olarak tespit edildiğini, sigorta şirketine başvurulduğunu ve sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını belirterek şimdilik 5.000,00-TL hasar onarım bedeli ile 354,00-TL eksper ücreti olmak üzere toplam 5.354,00-TL (Islahla 13.437,69-TL) tutarındaki tazminatın avans faizi ile birlikte ödenmesini dilemektedir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Taraflar arasındaki uyuşmazlık başvuru sahibi vekili tarafından Komisyona iletilmiştir. Bunun üzerine Komisyonca, başvurunun incelenebilmesi için Başvuru Dilekçesi ve ekleri aleyhine başvuru yapılan şirkete gönderilmiş, bu iletide başvuruya cevap verilmesi ve hasar dosyası muhteviyatının gönderilmesi, Sigorta Tahkim Sistemi Üyelik Sözleşmesi’nin 5/3 md.si uyarınca talep edilmiştir. Akabinde, aleyhine başvuru yapılan şirketten istenen bilgi ve belgeler ile cevap dilekçesi Komisyona iletilmiştir. Komisyon tarafından oluşturulan dosya, İnceleme Raporunu hazırlaması için Raportöre tevdi edilmiş, Raportörden rapor alınmıştır. Bu raporda, başvuruya konu uyuşmazlığın 5684 sayılı Kanunun 30. maddesinin 15. fıkrası uyarınca karara bağlanmak üzere tarafıma havalesine ve durumun taraflara bildirilmesine karar verilmiştir.

 

Dosyanın teslim alınması ile yargılama başlamıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle uyuşmazlığın sunulu evrak üzerinden çözülebileceğine ancak talep konusu itibariyle teknik bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği anlaşılmıştır.

 

Hakemliğimiz tarafından alınan karar gereğince, başvurucuya ait araçta oluşan hasar bedelinin tespiti amacı ile dosyada bulunan tüm belgelerin denetlenmesi, incelenmesi ve tartışılması suretiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına, düzenlenecek bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olarak düzenlenmesinin istenilmesine, Bilirkişi olarak Sigorta Tahkim Komisyonu Listesinde kayıtlı Bilirkişi XXX’ün tayinine karar verilmiş, karar çerçevesinde dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor taraflara gönderilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi vekili başvuru formunda özetle, davalı sigorta şirketine Kasko (poliçesi) ile sigortalı müvekkiline ait aracın, 14/03/2019 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığını, hasar miktarının kendilerince yaptırılan ekspertiz sonucunda kdv dahil 14.144,51-TL olarak tespit edildiğini, sigorta şirketine başvurulduğunu ve sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını belirterek şimdilik 5.000,00-TL hasar onarım bedeli ile 354,00-TL eksper ücreti olmak üzere toplam 5.354,00-TL ( Islahla 13.437,69-TL) tutarındaki tazminatın avans faizi ile birlikte ödenmesini dilemektedir.

 

Başvuru sahibi vekili başvuruya dayanak olarak, Sigorta Şirketine yapılan başvuru dilekçesi Örneği, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Ruhsat Fotokopisi, Kasko poliçesi, Eksper raporu, eksper ücretine dair makbuz ile dosyada mevcut diğer evrak fotokopilerini delil olarak göstermiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle sigortalı aracın kusuru oranında sorumlu olduklarını, avans faizin mesnetsiz olduğunu, yasal faiz işletilmesi gerektiğini, başvurunun reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarına, karar verilmesini talep etmiştir.

 

Sigorta şirketi vekili savunmalarına dayanak olarak, Açıklama yazısı, Vekaletname, Kasko Sigorta poliçesi ile dosyada mevcut diğer evrak fotokopilerini delil olarak sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Trafik Sigortası Genel Şartları ve Yargıtay İçtihatları dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

1-Uyuşmazlık konusu ihtilafta, davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen kasko Sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen başvuru sahibine ait araçta hasar meydana gelmiştir. Başvurucu vekili müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedelinin sigorta şirketinden tahsilini talep etmektedir. Sigorta şirketi ise, talebin reddi gerektiğini savunmuştur.

 

Uyuşmazlık konusu dosyada taraflar arasındaki ihtilafın asıl olarak, başvuru sahibine ait araçta sigorta şirketince tazminini gerektiren bir hasar bedeli olup olmadığı ile varsa bunun tutarının ne olduğu noktalarında düğümlendiği kanaatine varılmıştır.

 

2-Başvuru sahibine ait aracın ihtilaf konusu kazada hasara uğrayıp uğramadığı ile uğramış ise bunun tutarının ne kadar olduğunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, Sigorta Tahkim Komisyonu Listesinde kayıtlı Bilirkişi XXX’ün tayinine, karar verilmiş, karar çerçevesinde dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor taraflara gönderilmiştir.

 

3-Kasko Sigortası genel şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket ve gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararlar teminat kapsamındadır.

 

Başvuru konusu talebin 15.11.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası kaynaklı olduğu, kasko poliçesi genel şartlarında yer alan teminat dışı hallerin olayda söz konusu olmadığı görüldüğünden talebin teminat kapsamında olduğuna karar verilmiştir.

 

4-Hakemliğimiz tarafından tayin olunan Bilirkişi Sigorta Eksperi XXX tarafından tanzim olunan raporda başvurana ait ..... plakalı araçta oluşan hasar bedelinin kdv dahil 13.083,69.-TL olduğu tespit edilmiştir.

 

5-Söz konusu Rapor taraflara diyecek ve itirazlarını bildirebilecekleri belirtilerek elektronik posta ile ayrı ayrı gönderilmiştir.

 

Başvurucu vekili komisyona sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile talebini yükselterek 13.083.69-TL hasar onarım bedeli ile 354,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 13.437.69-TL tutarındaki tazminatın ödenmesini talep etmiştir.

 

Sigorta şirketince bilirkişi raporuna itiraz edilmemiştir.

 

Bilirkişi raporu doğru ve makul kabul edilerek tespit edilen tutar hükme esas alınmıştır.

 

6-Davacı tarafından faiz talep edilmektedir.

 

Temerrüt tarihinin belirlenmesi bakımından, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3- 3.4.1..maddesinde “ Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren 10 işgünü içinde genel ve özel şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması durumunda tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. tazminat ödeme borcu herhalde hasarın ihbarından 45 gün sonra muaccel olur” düzenlemesi bulunmaktadır. Genel Şart hükmü doğrultusunda sigortacının müracaat tarihinden itibaren 10 iş günü sonra temerrüde düştüğü belirlenmiştir.

 

Konuya ilişkin Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/10352 E, 2016/1371 K sayılı ilamında bu husus “ Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.1 maddesi uyarınca sigortacı hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden sonra itibaren en geç 15 gün içinde gerekli incelemeleri yaparak hasar ve tazminat miktarını belirleyip sigortalıya bildirmek zorundadır. Davacının sigorta şirketine müracaat ettiği tarihten 15 gün sonra davalı yönünden temerrüt oluşacağından” demek suretiyle konuya açıklık getirmiştir.

 

Dosya içeriğine göre somut ihtilafta, başvuru dilekçesinin sigorta şirketine 26.03.2019 tarihinde ulaştığı anlaşılmaktadır. O halde sigorta şirketinin 10.04.2019 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekmiştir.

 

Davacı tarafından avans faizi talep edilmektedir. Uyuşmazlık konusu kasko poliçesinin tanzim edildiği tarihte meri bulunan 6102 sayılı TTK 19. maddesi “ Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari sayılır ” 4. Maddesi “ tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır” hükümleri uyarınca sigorta sözleşmelerinin ticaret kanunda düzenlenmesi ve sigorta şirketinin tacir olması sebebiyle ve taraflar arasında ki uyuşmazlığın kasko poliçesi kaynaklı olduğu da dikkate alınarak alacağa avans faizi uygulanmasına hükmedilmiştir.

 

7-Başvurucu tarafından eksper ücreti de talep edilmektedir.

 

Sigorta teminatı kapsamına giren bir hasarın tespiti için yapılacak ekspertiz çalışması için ödenecek ücretin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1426. maddesinde sigortacının borç ve yükümlülüklerinden olduğu açıkça düzenlenmiştir.

 

TTK md. 1426 Giderleri Ödeme Borcu başlıklı maddede; “Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile ödemek zorundadır.” hükmü bulunmaktadır.

 

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 26.04.2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2013/7 sayılı Genelge ile Türk Ticaret Kanunun 1426. maddesi ve Sigortacılık Kanunun 22/19. maddesi ile uyumlu olarak Sigortalı veya sigorta sözleşmesinden menfaat sahibi olan kişilerin eksper tayin etme yönünde taleplerinin bulunması halinde atamaya ilişkin takip işlemlerinin Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde teşkil eden “ Eksper Atama ve Takip Sistemi” üzerinden yapılabileceği düzenlemiştir. Aynı genelgede sigorta eksperinin sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından tayin edilmesi halinde ekspertiz ücretinin 6102 sayılı Türk Ticaret kanununun 1426. Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde karşılanacağı belirtilmektedir.

 

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın kendisinden görüş istenmesi üzerine, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği/Sigortacılık Müdürlüğü’ne hitaben gönderdiği 5.10.2012 tarih ve 16199 sayılı yazıda, “5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 22. Maddesinin on dokuzuncu fıkrasına göre, sözleşmede aksine hüküm yoksa ekspertiz ücretleri sigortacıya aittir. Sözleşmede aksine hüküm bulunan hallerde ise, Türk Ticaret Kanunu, Sigortacılık Kanununa göre hem sonraki tarihli kanun hem de sözleşme hukuku bakımından özel kanun niteliğinde olduğundan öncelik sırası Türk Ticaret kanunu olacaktır.

 

Bu çerçevede Türk Ticaret Kanununun 1426. maddesinde geçen makul giderler arasında makul ekspertiz giderlerinin bulunduğu izahtan varestedir” görüşünü açıkladığı görülmektedir. Yine Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’ne gönderdiği 02.05.2013 tarih ve 07247 sayılı yazısı ile; “Sigorta şirketlerince tanzim edilen poliçelerde ‘sigortalı, sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından tayin edilmesi halinde ekspertiz ücretinin söz konusu kişilerce ödeneceğine ’ dair maddelerin ekspertiz ücretine ilişkin mevcut mevzuat karşısında hüküm ifade etmeyeceği ” belirtilmiştir.

 

Başvuru sahibi tarafından talep edilen eksper ücretinin, ilgili mevzuat ve yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirlenmiş olduğundan 354,00-TL eksper ücretinin ödenmesine karar vermek gerekmektedir.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

1-Değerlendirme bölümünde açıklanan tüm nedenlerle, somut ihtilafta başvuru sahibinin sigorta şirketinden aracındaki hasar bedelini talep edebileceği, bilirkişi tarafından tespit edilen hasar onarım bedelinin kdv dahil 13.083,69-TLtespit edildiği ve sigorta şirketi sorumlu olduğundan talebin tamamen kabulü ile 13.083,69-TL hasar onarım bedeli ile 354,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 13.437,69-TL nın 10.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketi tarafından başvuru sahibine ödenmesine karar vermek gerekmiştir.

 

2-Başvuru sahibinin tazminat talebi tamamen kabul edilmiş olduğundan, 350,00 TL başvuru ücreti, 380,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 730,00- TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir.

 

3-Başvurucu vekil ile temsil edilmiş olduğundan kabul edilen bölüm üzerinden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmiştir. Bu yapılırken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17. maddesi ile Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 17. bendi hükümleri nazara alınmıştır.19.01.2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. Maddesinde, “(13) Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” Şeklindeki düzenlemenin Hukuken Uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır.

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30. Maddesinde değişiklik yapan 6237 sayılı Kanunun 58. Maddesinin son fıkrasında “Talebi kısmen yada tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir” ifadesine yer verilmiştir.

 

TBMM Esas Komisyon Raporundaki Maddeye ilişkin “gerekçe” de “Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için, yargılama giderleri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak maddede gerekli düzenleme yapılmıştır.” ifadesine yer verilmiştir. Buna göre 6327 sayılı Kanunla 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30. Maddesine eklenen 17. Fıkradaki düzenleme, talebi tamamen veya kısmen reddedilen başvuru sahibinin alacağının alamadığı gibi bir de üzerine yüksek vekalet ücretleri ödeyerek mağdur olmasının engellenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.

 

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 19.01.2016 gün ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesinin son fıkrası ile, 17.08.2007 gün ve 26616 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkra olan: “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” şeklinde düzenleme ile başvuru sahipleri vekilleri lehine hükmedilecek vekalet ücretlerinin de 1/5 olarak belirlenmesi hüküm olarak getirilmiş ise de, kanunda olmayan bir sınırlamayı getirerek kanunun dışına çıkılması yönetmelikle söz konusu olamayacağından, kanuna aykırı olan yönetmelik hükümleri vekalet ücretinin takdir edilmesinde esas alınmamış, normlar hiyerarşisi gözetilerek kanun hükmüne üstünlük tanınması gerekmiştir.

 

02.01.2019 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Av. As. Ücret Tarifesinin 17. maddesine göre; (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır. (2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

 

Buna göre somut olayda başvuran lehine 2.725,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1-Başvuru sahibinin tazminat talebinin tamamen kabulü ile 13.083,69-TL hasar onarım bedeli ile 354,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 13.437,69-TL tutarındaki tazminatın 10.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte aleyhinde başvuru yapılmış olan XXX A.Ş.’den alınarak başvuru sahibi XXX’e ödenmesine,

 

2-Başvuru sahibinin tazminat talebi tamamen kabul edilmiş olduğundan, başvuru sahibi tarafından yapılan 730,00-TL yargılama giderinin aleyhinde başvuru yapılan XXX A.Ş.’den alınarak başvuru sahibi XXX’e ödenmesine,

 

3-Başvurucu vekil ile temsil edilmiş olduğundan başvurucu lehine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve hesap edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin XXX A.Ş.’den alınarak başvuru sahibi XXX’e ödenmesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy