Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (6100 S. K. m. 107)

 

16.12.2019 Tarih ve K-2019/103159 Sayılı Hakem Kararı (Maluliyet)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Karara bağlanmak üzere Hakemliğimize tevdi edilen uyuşmazlığın konusu; aleyhine başvuru yapılan XXXX Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS (Trafik) poliçesi ile sigortalı XXXX plakalı araç ile başvuranın sürücüsü olduğu XXXX plakalı aracın karıştığı XXXX tarihli trafik kazasında başvuranın malul kalması sebebiyle oluşan sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta şirketinden tazmini talebine ilişkindir.

 

1.2. Başvurunun Hakemliğimize İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosyanın XXXX tarihinde Hakemliğimize teslim edilmesi ile yargılamaya başlanmıştır. Dosya üzerinde yapılan tetkik sonucu uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına ve taraflardan belge istenmesine gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. Uyuşmazlık hakkında karara varılmış ve yargılama son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran vekili XXXX tarihli başvuru formu ve ekli dilekçesinde;

 

XXXX tarihinde sürücü XXXX sevk ve idaresindeki XXXX plakalı araç ile sürücü XXXX sevk ve idaresindeki XXXX plakalı aracın çarpışması neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,

 

Kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün KTK.’nın 30/1-a bendindeki kuralı ihlal ettiği ve kusurlu olduğunu,

 

XXXX Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından XXXX tarihinde düzenlenen adli tıp raporuna göre müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza sebebiyle XXXX oranında maluliyetinin oluştuğunun tespit edildiğini,

 

Kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma sonucu oluşan zararın karşılanması talebiyle sigorta şirketine başvurulduğunu, ancak sigorta şirketince yasal süre içinde cevap verilmediğini,

 

Başvuranın XXXX doğumlu olup, kaza tarihi itibariyle 39 yaşında olduğunu,

 

Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK.’nın 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde XXXX TL daimi maluliyet tazminatının sigorta şirketinin temerrüde düştüğü XXXX olan başvuru tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, başvuru giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşu’nun İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta şirketi vekili Komisyona sunduğu 14.10.2019 tarihli cevap dilekçesinde;

 

CMK.’nın 253. Maddesi kapsamında başvuran ile zarar veren sigortalı araç sürücüsü arasında uzlaşma gerçekleştiğini, bu suretle müvekkili sigorta şirketinin de karşı tarafa yönelik herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını,

 

Taraflar anlaşma sağladığından müvekkili şirketin de sorumluluğunun olmadığını,

 

Müvekkili şirketin poliçeden doğan sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda şahıs başına azami 330.000,00 TL ile sınırlı olduğunu,

 

Başvuranın sunduğu raporun formatı ve heyet teşkili bakımından Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe aykırı olarak (20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe uygun olmayan) hazırlandığını, raporun formata uygun olmaması nedeniyle taraflarınca kabul edilmediğini, ayrıca raporun sürekli olup - olmadığının da bilinmediğini,

Müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilebilmesi için öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini,

 

Tüm dosyanın ve savcılık evrakları da eklenerek dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kusur raporu alınmasını,

 

Somut olayda başvuranın araç sürücüsü olup, takılması zorunlu olan emniyet kemerinin takılı olup - olmadığı hususunun tespit edilmesi gerektiğini, emniyet kemerinin takılmaması halinin müterafik kusur olarak kabul edilmesi ve hesaplanacak tazminattan tenzilat yapılması gerektiğini,

 

Başvuran tarafından talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğunu,

 

Başvurunun kısmen veya tamamen kabulü halinde başvuran lehine hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT.’de belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i oranında olması gerektiğini,

 

Başvurunun reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi hükümleri dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

Taraflar arasındaki ihtilaf  XXXX tarihli trafik kazası sonucu sürekli malul kaldığı iddia edilen başvuranın maluliyet oranı ile talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının bulunup - bulunmadığı ve varsa miktarları hususlarındadır.

 

Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle zarara sebebiyet verdiği iddia olunan XXXX Plakalı, Zirai Traktör - XXXX Marka, 1966 Model Traktörün XXXX tarihleri arasını kapsar, 310.000,00 TL sakatlık teminatı ile KZMSS poliçesinin sigortacısı olduğu anlaşılmaktadır.

 

TBK. 54/3 bendine göre; Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, bedensel zarar olarak tanımlanmıştır. Zarar gören bu talebini, zarar verene ve aracın ZMSS Poliçesini düzenleyen sigorta şirketine yöneltebilmektedir.

 

Esas ve gerçek anlamda sakat kalan kişinin sağlığı zamanındaki kazancıyla sakat kalması neticesi uğradığı maddi zararın tazmininin temin edilmesi Türk Borçlar Kanunu ile sağlanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü haizdir.

 

Aynı kanunun 51. ve 52. maddelerinde zarar görenin tazminatı ile ilgili hükümler yer almaktadır. Bedensel zararlar kanunun 54. maddesinde;

 

“Bedensel zararlar özellikle şunlardır:

 

1. Tedavi giderleri.

 

2. Kazanç kaybı.

 

3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

 

4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde belirtilmiş,

 

bedensel zararların nasıl belirleneceği de kanunun 55. maddesinde; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz. Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır.” şeklinde hüküm altına alınmıştır.

 

Dosyaya sunulan XXXX tarihli Kaza Tespit Tutanağında; XXXX plakalı otomobil sürücüsünün KTK.’nın 56/1-c bendindeki kuralı ihlal ettiği, XXXX plakalı römorklu tarım traktör sürücüsünün KTK.’nın 30/1-a bendindeki kuralı ihlal ettiği belirtilmiştir.

 

Başvuran vekilince dosyaya sunulan; XXXX Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın XXXX T. XXXX nolu Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenen Adli Tıp Kurul Raporuna göre başvuranın XXXX oranında iş göremez olduğu belirtilmiştir.

 

Sigorta şirketi vekili tarafından başvuruya cevap dilekçesinde, “Başvuranın sunduğu raporun formatı ve heyet teşkili bakımından Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe aykırı olarak (20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe uygun olmayan) hazırlandığını, raporun formata uygun olmaması nedeniyle taraflarınca kabul edilmediğini, ayrıca raporun sürekli olup - olmadığının da bilinmediğini, ” şeklinde beyan ile başvuranın sunduğu adli tıp raporuna itiraz edilmiştir.

 

Dosyada yapılan inceleme ve sigorta şirketi vekilinin raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde hazırlanması gerektiği hususuna ilişkin itirazı üzerine; Başvuranın sunduğu XXXX olan rapor tarihi göz önünde bulundurulduğunda, maluliyet raporunun 20.02.2019 tarihinde 30692 sayılı R.G.’de yayınlanan ve Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin 15 ve 18. Maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre;

 

Yönetmeliğin 15/2-a bendi uyarınca; “Ancak, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen;

 

a) Süreli engelli sağlık kurulu raporlarına ilişkin yeniden sağlık kurum ve kuruluşlarına sevk işlemleri uyarınca düzenlenecek raporlar,

 

bu Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılır. ”

 

Yönetmeliğin 18. Maddesi uyarınca; “30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. ”

 

şeklindeki emredici düzenleme karşısında, başvuranın sakatlığını gösterir raporun 20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenmiş olması gerekmektedir.

 

5684 S. Sigortacılık Kanunu’nun 30/13 bendinde; “Komisyona gidilebilmesi için, sigortacılık yapan kuruluşla uyuşmazlığa düşen kişinin, uyuşmazlığa konu teşkil eden olay ile ilgili olarak sigortacılık yapan kuruluşa gerekli başvuruları yapmış ve talebinin kısmen ya da tamamen olumsuz sonuçlandığını belgelemiş olması gerekir. Sigortacılık yapan kuruluşun, başvuru tarihinden itibaren onbeş iş günü içinde yazılı olarak cevap vermemesi de Komisyona başvuru için yeterlidir.” denilerek Komisyona başvurulabilmesi için sigorta şirketine usulüne uygun olarak gerekli başvuruların yapılmış olması gerektiği belirtilmiştir.

 

2918 S. KTK. Md. 97 - (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.)’de; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” denilerek bu husus belirtilmiştir.

 

2918 S. KTK.’nın Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi başlıklı 99. Madde de; “Sigortacılar, hak sahibinin (Değişik ibare: 6704 - 14.4.2016 / m.6) "zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri", sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”

 

Başvuran vekilinin, sigorta şirketine başvuru tarihi itibariyle usule uygun olarak düzenlenmiş maluliyet raporu ile başvuru yapmadığı anlaşılmaktadır. Dosya içeriği dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

Başvuran tarafından Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca düzenlenmiş maluliyet raporu ile sigorta şirketine başvuru yapılmadığı anlaşılmakla, sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılması dava şartı olduğundan, başvurunun esasına girilmesine yer olmayıp HMK.’nın 115/2. bendi uyarınca başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.

 

Başvurunun reddi sebebiyle 02.01.2019 T. AAÜT.’nin 7/2. bendinde belirtilen ön şartın yerine getirilmemesi halinde maktu ücrete hükmedileceğine ilişkin düzenleme ile 5684 S. Sigortacılık Kanununun 30/17. bendi birlikte değerlendirilerek sigorta şirketi lehine (2.725,00 TL / 5 = 545,00 TL) 545,00 TL olarak 1/5 oranında maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.

 

Başvuranın sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin usulden reddine karar verilmiştir.

 

5. KARAR

 

1- Başvuranın başvurusunun / davasının USULDEN REDDİNE,

 

2- Başvuranın 250,00 TL tutarındaki başvuru ücretinden ibaret yargılama giderinin başvuran üzerinde bırakılmasına,

 

3- Sigorta şirketi vekille temsil edildiğinden XXXX T. AAÜT.’nin 7/2. bendi ile 5684 S. Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. bendi uyarınca XXXX TL maktu vekâlet ücretinin başvurandan tahsili ile XXXX Sigorta A.Ş.’ye ödenmesine,

 

6456 Sayılı Kanunun 45. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 18.10.2013 tarihinde yürürlüğe giren değişik on ikinci fıkrasına göre kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Komisyon nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 16.12.2019 (¤¤)

 


Full & Egal Universal Law Academy