Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2918 S. K. m. 91)

 

18.03.2016 Tarih ve K-2016/7642 Sayılı Hakem Kararı

 

1. Başvurunun Hakemine İntikaline İlişkin Süreç

 

Başvuran vekili tarafından Komisyona iletilen ve davalı sigorta şirketi ile yaşandığı beyan edilen uyuşmazlık talebinin konusu, Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesinden kaynaklanan ve 19.07.2013 tarihinde meydana gelen çift taraflı kazaya karışan plakalı ve davalı sigortacı tarafından tanzim edilen ZMMS poliçesi ile sigorta teminatı verilen araçla, başvuru sahibi ....’ın sürücüsü olduğu plakalı aracın çarpışması sonucunda başvuru sahibinin sürekli maluliyeti nedeniyle tazminat istemini içeren taleplerine karşın, sigorta şirketince reddedilen tazminat istemlerinin karşılanması talebiyle yapılan başvuruya ilişkindir. Başvuru sahibi vekili, müvekkilinin iş bu kaza sebebiyle maruz kaldığı daimi ve geçici sakatlığı ile ilgili olarak sigorta şirketi tarafından her hangi bir cevap verilip ödeme yapılmadığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL. ödeme yapılması talebi ile Tahkim Komisyonuna müracaatta bulunmuştur.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi vekili tarafından, müvekkilinin bahse konu trafik kazası sonucu uğradığı daimi/geçici iş görmezliğe dair taleplerine ilişkin olarak başvuru formu, ek beyanı ve ekli belgelerine göre, Komisyona yapılan uyuşmazlık müracaatında özetle;

 

“19.07.2013 tarihinde davalı tarafından ZMMS teminatı verilen sigortalı aracın, müvekkilinin kullandığı araca tam ve asli kusurla çarpması sonucunda, ilgili hastaneden alınan özürlü sağlık kurulu raporu ve diğer evraklarla birlikte 12.02.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine müracaat ettiklerini, ancak bugüne kadar sigorta şirketi tarafında her hangi bir geri dönüş olmadığını, bu sebeple de belirlenecek tazminatın, ilk müracaat tarihi olan 31.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletle birlikte ödenmesine karar verilmesi" şeklindeki beyanla talepte bulunmuştur.

 

Başvuru sahibi dosyaya, raportör raporu ekinde yer alan ekleri sunmuştur. Bu arada başvuru sahibi vekili tarafından, hakem heyetimizce 18.11.2015 tarih ve 2 sayılı oturumda alınan “özür oranının belirlenmesi için başvuru sahibinin …. İl Sağlık Müdürlüğünce belirlenen hakem hastaneye müracatının temini için, taraflardan 4 aylık süre uzatımı istenilmesine” dair ara kararın taraflarca kabulü sonrasında, başvuru sahibinin, …. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hakem hastane olarak sevk edildiği …. EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Özürlü Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 24.02.2016 tarih ve 663 sayılı raporun sunumu sonrasında komisyona ve hakem heyetine mail ekinde sunduğu 17/03/2016 tarihli beyanında özetle; “Davacının ... İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Hakem Hastane olarak sevk edildiği …. EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ tarafından düzenlenen raporda kontrol süresinin 1 Yıl olması sebebiyle komisyon tarafından sağlıklı bir değerlendirme yapılamayacağından, iki rapordaki çelişkinin giderilmesi için adı geçen müdürlüğe tekrar müracaat edeceklerini, bu sebeple de öncelikle süre uzatımı taleplerinin bulunduğunu, ayrıca hakem hastane tarafından verilen raporda Kas İskelet Sisteminde belirlenen % 8 özür oranı üzerinden hesaplama yapılması durumunda, ruh hastalıklarıyla ilgili 1 yıl kontrol şartına bağlı olarak verilen % 70 oranına göre 1 yıl sonra tekrar rapor alınacağından, bu kısma ilişkin olarak Hakları Saklı Kalmak Kaydıyla, bu konuda karar alınmasına yer olmadığına dair karar verilmesi" şeklinde talepte bulunmuştur.

 

Başvuru sahibi vekili 17.03.2016 tarihli beyanını içeren ilgili mail ekinde ayrıca, 16.03.2016 tarihli olarak …. İl Sağlık Müdürlüğü’ne hitaben “Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için başvuru sahibinin Adli Tıp Genel Kuruluna sevk edilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise, yeni bir hakem hastaneye sevk edilerek özürlü raporu aldırılması” taleplerini içeren dilekçesini de sunmuştur.

 

2.2 Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Belge ve bilgi eksikliği yönünden, başvuru sahibi vekili tarafından Komisyonumuza ibraz edilen evrak ile başvuru formundaki beyanlarına istinaden raportör tarafından yapılan incelemeye dayalı olarak davalı sigorta şirketinden hasar dosyalarında bulunan uyuşmazlığa yönelik belgeler ile şirket görüşlerinin bildirilmesi istenmiştir. Sigorta şirketi vekili tarafından yapılan yazılı açıklama ve ekli belgelere göre başvuru sahibi vekilinin beyan, iddia ve talebine karşılık olarak yapılan bu yazılı açıklamada özetle;

 

“19.07.2013 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında, kendileri tarafından ZMMS teminatı verilen aracın % 100 kusurla başvuru sahibinin kullandığı araca çarpması sonucunda davacıda oluşan maluliyete ilişkin müracaat üzerine hasar dosyası açıldığını, başvuran tarafça sunulan özürlü sağlık kurulu raporunun incelenmesi neticesinde, başvuru sahibi tarafından sunulan .... Üniversitesi Özürlü Sağlık Kurulu raporunun incelenmesi neticesinde, ilgili raporda belirlenen “Kazaya bağlı ruhsal bozukluk" arazının, ilgili yönetmelik gereğince I Yıl Sonra Kontrol gerektirdiği, bu sebeple de mezkur rapora karşı .... İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde itirazda bulunduklarını ve bu sebeple de başvuru sahibindeki özür oranının henüz kesin olarak belirlenmemiş olması sebebiyle bir tazminat ödemesi yapmadıklarını, bu sebeple de başvuru sahibinin hakem heyeti tarafından Adli Tıp Kurumu ya hut …. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından belirlenecek bir hastaneye sevki ile özürlü raporu aldırılmasını talep ettiklerini, bu hususlar ikmal edilmediğinden şirketleri bakımından faiz talebini gerektiren her hangi bir temerrüt oluşmadığını ve bu sebeple de başvurunun reddini talep ettiklerini" beyan etmiştir. Sigorta şirketi vekili dosyaya, raportör raporu ekinde yer alan ekleri sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Karayolları Trafik Kanunu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları, Uyuşmazlık konusu ZMMS Poliçesi hükümleri.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1 Değerlendirme

 

Dosya muhteviyatı olarak taraflarca ibraz edilen belge ve bilgiler kapsamında uyuşmazlığın temel nedeni; 19.07.2013 tarihinde meydana gelen çift taraflı kazaya karışan …. plakalı ve davalı sigortacı tarafından tanzim edilen ZMMS poliçesi ile sigorta teminatı verilen araçla, başvuru sahibi …. ’ın kullandığı …. plakalı aracın çarpışması sonucunda başvuru sahibinin sürekli maluliyeti nedeniyle tazminat istemini içeren taleplerine karşın, sigorta şirketince reddedilen tazminat istemlerinin karşılanması talebiyle yapılan başvuruya ilişkindir.

 

Başvuru sahibi vekili tarafından özetle, müvekkilinin bu kaza sebebiyle maruz kaldığı daimi/geçici sakatlığı ile ilgili olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 15.000,00 TL ödeme yapılması talebi ile Tahkim Komisyonuna müracaatta bulunulmuştur. Davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (TRAFİK) sigorta poliçesinin 26.06.2013 - 26.06.2014 vadeli olduğu belirtilmiştir. Söz konusu poliçede yer alan teminat süreleri dikkate alındığında 19.07.2013 tarihinde meydana geldiği hususu taraflar arasında ihtilafsız olan talep konusu kazanın, söz konusu poliçenin teminat süresi içerisinde gerçekleştiği ve bu sebeple de taraflar açısından atif ve pasif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın esasına geçilmiştir.

 

Bu kapsamda dosya mevcudu üzerinde yapılan incelemede başvuru sahibinin, maluliyet tazminatı talep etmiş olduğu …. FAKÜLTESİ HASTANESİ ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU tarafından verilen 20.01.2015 tarih ve 15 “2 160 sayılı rapora karşı davalı …. ’nin İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde, ilgili yönetmeliğin 10. Maddesi kapsamında yaptığı 26.03.2015 tarih ve 68053496/903.99 sayılı itirazı sebebiyle, adı geçen müdürlük tarafından konu itiraz hakkında rapor vermeye yetkili kurum olarak …. DEVLET HASTANESİ ’ nin belirlenerek, adı geçen hastaneden yeniden maluliyet raporu alınmak üzere başvuru sahibi tarafından ilgili hastaneye müracaat yapıldığı, yapılan inceleme neticesinde başvuru sahibinde toplam % 46 Vücut Fonksiyon kaybı meydana geldiği tespitinin yapıldığı görülmüştür.

 

Ancak mezkur her iki rapor arasında ihtilaf bulunması sebebiyle başvuru sahibi ….’ın …. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, “ENGELLİLİK ÖLÇÜTÜ, SINIFLANDIRILMASI VE ENGELLİLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK”in ilgili 10. Maddesi gereğince hakem hastane olarak sevk edildiği …. EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Özürlü Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 24.02.2016 tarih ve 663 sayılı raporla “Kas iskelet siteminde ki kazaya bağlı araza ilişkin olarak % 8 ve kazayla ilişkili Mental Ruhsal Bozukluk sebebiyle de % 70 olmak üzere toplam % 72 Vücut fonksiyon kaybı” oluştuğu tespiti yapıldığı, ancak raporun “SONUÇ” bölümünde yer alan, söz konusu maluliyet tespitine ilişkin raporun sürekli olup, olmadığına ilişkin kısımda ise “1 YIL SÜRELİ KONTROL” kaydı bulunduğu ve bu surette de adı geçen hakem hastane tarafından verilmesi sebebiyle kesinlik arz eden mezkur raporda belirlenen vücut fonksiyon kaybı oranının, Sürekli Olmadığı ve 1 Yıl Sonra Tekrar Kontrol Edilmesi tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

Yukarıdaki değerlendirmeler ve dosya kapsamı dikkate alındığında; taraflar arasında kazanın oluş şekli, yeri ve zamanı, teminatın kapsamı hususunda uyuşmazlık olmadığı ve uyuşmazlığın esasının, bu kaza neticesinde başvuru sahibinin ne oranda maluliyete uğradığı, bu maluliyetin hangi kurum tarafından ve hangi usulle tespit edileceği noktasındadır. Bilindiği üzere sigorta Şirketleri, düzenledikleri Trafik Poliçelerindeki şartlara göre hangi hasarları ödeyeceklerini, hangi hasarları ödemeyeceklerini önceden bilerek hesaplarını yapmakta ve söz konusu aktüeryal risk analizleri neticesinde de prim ve teminat limiti belirlemelerini yapmaktadırlar. Bunun neticesinde de 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesi; "İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere malî sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur." düzenlemesi ile Trafik Poliçesinin teminat kapsamını belirlemiştir. Atıf yapılan KTK 85. md. de; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." şeklinde düzenlenmiştir.

 

Trafik Poliçesi genel şartları A.1 maddesinde poliçenin kapsamı başlığı altında “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklindeki düzenleme ile 2918 sayılı yasanın 85. md. düzenlemesine paralel bir düzenleme yapılmıştır. Aynı şekilde TTK.’nun Tazminat ilkesi 1. Genel olarak başlıklı MADDE 1459- tl) Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder. hükmünü içermektedir. Bu mevzuatlar gereğince de sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin etmektedir.

 

Yukarıda da tespit edildiği üzere esas itibariyle tarafların, ilgili kazanın oluşumunda adı geçen araç sürücüsün söz konusu ”Kazanın oluşumundaki tam ve asli kusuruna dair” ilgili tespitlere her hangi bir itirazının bulunmadığı, dolayısıyla da tarafların mezkur kusur oranını kabul ettikleri anlaşılmaktadır. Bununla birlikte davalı sigorta şirketinin, başvuru sahibi tarafından ilk müracaat esnasında kendilerine sunulan ve .... ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU tarafından verilen 20.01.2015 tarih ve 15 “2 160 sayılı raporda yer alan Ruhsal Bozukluğa bağlı özrün “1 Yıl Sonra Kontrolü lazım geldiği” gerekçesiyle itiraz ettiği ve bu sebeple de ödemede bulunmayarak rapora karşı, ilgili yönetmeliğin 10. Maddesi kapsamında ... İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde 26.03.2015 tarih ve 68053496/903.99 sayılı itirazda bulunduğu, bunun üzerine de adı geçen müdürlük tarafından konu itiraz hakkında rapor vermeye yetkili kurum olarak …. DEVLET HASTANESİ ’ nin belirlenerek, adı geçen hastaneden yeniden maluliyet raporu alınmak üzere başvuru sahibi tarafından ilgili hastaneye müracaat edildiği, yapılan muayene neticesinde hazırlanan Özürlü Sağlık kurulu Raporu ile de başvuru sahibinde toplam % 46 maluliyet oranı bulunduğu tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır.

 

Bunun üzerinede her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için başvuru sahibi ’ın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, “ENGELİLİK ÖLÇÜTÜ, SINIFLANDIRILMASI VE ENGELLİLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK”in ilgili 10. Maddesi gereğince hakem hastane olarak ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’ ne sevk edildiği, adı geçen hastanenin Özürlü Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 24.02.2016 tarih ve 663 sayılı raporla da başvuru sahibinde “Kas iskelet siteminde ki kazaya bağlı araza ilişkin olarak % 8 ve kazayla ilişkili Mental Ruhsal Bozukluk sebebiyle de % 70 olmak üzere toplam % 72 Vücut fonksiyon kaybı” oluştuğu tespiti yapıldığı,

 

ancak raporun “SONUÇ” bölümünde ise “1 YIL SÜRELİ KONTROL” kaydı bulunduğu ve bu surette de adı geçen hakem hastane tarafından verilmesi sebebiyle kesinlik arz eden mezkur raporda belirlenen vücut fonksiyon kaybı oranının, Sürekli Olmadığı ve 1 Yıl Sonra Tekrar Kontrol Edilmesi gerektiği tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır. Neticeten, başvuru sahibinin mer’i mevzuat gereğince sevk edildiği hakem hastane tarafından verilen söz konusu raporun “SÜREKLİ” kaydını içermemesinden dolayı kesinlik arz etmemesi sebebiyle kararda esas alınamayacağı hususu hakem heyetimizce tespit edilmiştir.

 

Nitekim bu aşamada başvuran vekilinin 17.03.2016 tarihli mail ekinde hakem heyetimize gönderdiği talep dilekçesinde yer alan, kazaya bağlı olarak hakem hastane tarafından “Kas, İskelet” sisteminde belirlenen % 8 özür oranı üzerinden maluliyet hesaplaması yaptırılması, Kontrol kaydı bulunan % 70 oranındaki Ruhsal Bozukluk bakımından ise haklarını saklı tuttuklarından dolayı karar ittihazına yer olmadığına dair karar verilmesi yönündeki talebinin ise, ilgili yönetmeliğin konuya ilişkin Birden fazla özür durumunun bulunması başlıklı 11. Maddesinde tanımlanan “(1) Birden fazla hastalığı veya özrü bulunanların, özür oranları bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-2 Özür Oranları Cetvelinde aksi belirtilmedikçe balthazard formülü ile toplanarak kişinin özür oranı hesaplanır.” hükmü karşısında, hakem heyetimizce kabulü mümkün bulunmamıştır.

 

Zira anılan hüküm gereğince tüm vücut fonksiyonlarında kazaya bağlı olarak oluşan özürler birbirinden ayrı kabul edilerek, kazaya bağlı tüm arazlar bakımından ayrı ayrı belirlenen muhtelif özür oranları, maddede tariflenen Balthazard Formülüne göre birleştirilip nihai özür oranı tespit edilmeden tazminat hesaplanması hukuken mümkün değildir. Bu sebeple yargılamaya son verilerek, aşağıda yer alan hakem heyeti kararı Oy Birliği ile alınmıştır.

 

5. HÜKÜM:

 

Yapılan değerlendirmeler ve yukarıda belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1. Hakem hastane tarafından verilen Özürlü sağlık Kurulu Raporunda yer alan “1 Yıl Sonra Kontrol” şartından dolayı mevcut durum itibariyle kesinleşmeyen özür oranı nedeniyle tazminat hesabı yapılmasının mümkün bulunmaması sebebiyle, başvuru sahibinin “özür oranının kesinleşmesine vabeste mahfuz tuttuğu dava ve talep hakları saklı kalmak üzere” ilgili talebin bu aşamada usulden reddine,

 

2. Başvuru sahibi tarafından 300 TL. başvuru harcı ve 500 TL. bilirkişi ücreti olmak üzere yapılmış bulunan toplam 800 TL. yargılama giderinin, başvuran uhdesinde bırakılmasına,

 

6456 sayılı Kanun’un 45 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile yapılan değişiklikle 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin 18.10.2013 tarihinde yürürlüğe giren 12. Fıkrası gereğince, kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonuna İtiraz yolu açık olmak ve aynı fıkrada belirtilen sınırlı hallerin varlığına bağlı olarak da her halükarda Temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. 18.03.2016 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy