Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6098 S. K. m. 72) (6100 S. K. m. 107)

 

15.06.2021 Tarih ve K-2021/76422 Sayılı Hakem Kararı

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Dosya muhteviyatı olarak, taraflardan temin edilen bilgi ve belgeler kapsamında, başvuru sahibi vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu’na yaptığı 24.03.2021 tarih ve XXX sayılı başvurusunda uyuşmazlığın temel nedeninin başvuru sahibinin başvuruya konu kaza sonucu malul kalması sebebiyle talep etmiş olduğu manevi tazminatın aleyhine başvuru yapılan kasko sigortacısı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmediği iddiasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelemesine İlişkin Süreç

 

Tarafların delillerini ibraz ve ikame ettikleri, uyuşmazlığın temel nedeninin başvuru sahibinin talep etmiş olduğu manevi tazminatın aleyhine başvuru yapılan kasko sigortacısı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmediği iddiasından kaynaklandığı, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu görülmekle, yapılan incelemede dosyada yapılacak başkaca bir işlem kalmadığından başvuru konusu hakkında karar oluşturulmuştur.

 

2. TARAFLARINORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı XXX plakalı aracın 17.06.2018 tarihinde sürücü XXX sevk ve idaresinde iken meydana gelen trafik kazası sonucunda araçta yolcu konumunda olan müvekkilinin malul kaldığını, XXX Tıp Fakültesi Sağlık Kurulundan alınan rapora göre müvekkilinin %40 oranında malul kaldığını, müvekkilinin psikolojisinin ağır düzeyde bozulduğunu, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 40.000.-TL manevi tazminatın XXX Sigorta Şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

XXX Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde;

 

Manevi tazminatın niteliği itibariyle bölünemez olduğunu, bu nedenle belirsiz alacak davası açılamayacağını, kanunun sadece hakimlere tanımış olduğu yetkinin hakemler tarafından kullanılamayacağına bu nedenle başvurunun görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, başvurunun zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, başvuru sahibi tarafından talep edilen manevi tazminatın hakkaniyete uygun olmadığını, sunulan raporun usulüne uygun olmadığını, tazminattan %50’den aşağı olmamak üzere müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, avans faiz talebinin reddinin gerektiğini, vekalet ücretinin her iki taraf için AAÜT’ne göre belirlenecek vekalet ücretinin 1/5’i olması gerektiğini beyan ederek başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, ZMM Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi hükümleri dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

24.03.2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunan başvuru sahibi XXX 17.06.2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda sakatlanması sebebiyle talep etmiş olduğu manevi tazminatın aleyhine başvuru yapılan XXX plakalı aracın kasko sigortacısı sigorta şirketince tazmin edilmemesi neticesinde Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaat ettiği görülmüştür.

 

Taraflar arasındaki ihtilaf; kaza neticesinde başvuru sahibinin manevi tazminat miktarının ne olduğu, talep edilen tazminat miktarının uygun olup olmadığı ve sigorta şirketinin temerrüde düşüp düşmediği noktasındadır.

 

Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi vekili başvurunun öncelikle zamanaşımından reddine, belirsiz alacak davası açılmayacağından başvurunun usulden reddine, görevsizlik nedeni ile başvurunun dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Tüm Dosya Kapsamının Birlikte Değerlendirilmesi sonucunda;

 

Zamanaşımı itirazı incelenmiş;

 

Türk Borçlar Kanunu

 

“C. Zamanaşımı I. Kural MADDE 72- Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmüne amirdir.

 

Başvuruya konu kazanın 17.06.2018 tarihinde meydana geldiği, başvuru sahibinin aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketine 19.11.2020 tarihinde müracaatta bulunduğu ve sigorta şirketinin cevap süresi olan 15 günlük süreyi bekledikten sonra 24.03.2021 tarihinde uyuşmazlığın çözümü hususunda Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaat ettiği görülmüştür. Kaza tarihinden bu yana on yıllık süre geçmediğinden sigorta şirketinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.

 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu

 

“Belirsiz alacak davası(1) MADDE 107- (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” Hükmüne amirdir.

 

“...O halde manevi tazminat istemi manevi tazminatın bölünemezliği kuralına aykırı bir biçimde kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamaz ve manevi zararın HMK'nın 107.maddesine göre dava yoluyla tespiti de istenemez... Bu halde mahkemece yapılacak iş “davacının manevi tazminat istemine ilişkin ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin isteminin reddine” şeklinde karar verilmesi gerekirken davacı kazalının manevi tazminat talebi hakkında karar verilerek, ıslah dilekçesine bu yönden değer verilmesi doğru bulunmamıştır... ” (Y21HD, 2018/2847E., 2019/4506K., 18.06.2019)

 

Manevi tazminat istemi niteliği gereği bölünemeyeceğinden kısmi veya belirsiz alacak olarak talep edilemez. Başvuru sahibi başvuru formunda 40.000.-TL manevi tazminat talebi için belirsiz alacak davası açmıştır. Bu durumda manevi tazminat talebi belirsiz alacak olarak talep edilemeyeceğinden başvurunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

 

Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi vekili lehine hükmedilecek vekalet ücreti bakımından;

 

Vekalet ücretleri avukatlık kanununa dayanarak çıkartılan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre her yıl Barolar Birliğinin teklifi ve Adalet Bakanlığının kabulü ile yayımlanır ve yürürlüğe girer. 24.11.2020 tarihinde 31314 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret Başlıklı 17/2 bölümünde Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

 

Bu hükme göre reddedilen kısım için de yine tarife hükmü ve Sigortacılık Kanunu 30.Maddeye göre sigorta şirketi vekili lehine 1/5 avukatlık ücretine hükmetmek gerekmiştir.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

Dosya muhteviyatı birlikte değerlendirildiğinde;

 

Başvuru konusu manevi tazminat talebi belirsiz alacak olarak talep edilemeyeceğinden başvurunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

 

5. KARAR

 

1- Başvurunun usulden reddine,

 

2- Yargılama giderlerinin başvuru sahibi üzerinde bırakılmasına,

 

3- Ret edilen kısım için sigorta şirketi lehine AAÜT’ne göre takdir edilen 816.-TL avukatlık ücretinin başvuru sahibinden alınarak sigorta şirketine ödenmesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oyçokluğu ile karar verildi. 15.06.2021 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy