Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6102 S. K. m. 1409)

 

22.03.2017 Tarih ve K-2017/10231 Sayılı Hakem Kararı

 

1.1. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosya hakem heyetimizce 27.02.2017 tarihinde teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmış, uyuşmazlığın toplandığı araçtaki hasar miktarının hesabı ve pert edilip edilemeyeceği konusunda uzman bir bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiştir.

 

Dosyaya sunulu ve denetime elverişli bulunan 09.03.2017 tarih ve T/585 nolu bilirkişi raporu hakem heyetimizin 09.03.2017 tarihli ara kararı ile taraflara tebliğ edilmiş, davacı ve davalı vekili kendilerine verilen ihtaratlı süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.

 

Subuta eren dava hakkında başkaca yapılacak bir işlem kalmadığından, dosya hüküm kısmında belirtildiği şekliyle karara çıkartılmıştır.

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan uyuşmazlık başvuru formundaki beyanında özetle; 24.10.2016 tarihinde İzmir ilinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda XXX plakalı aracın hasarlandığını, davalı X Sigorta A.Ş. tarafından hasar dosyasının açıldığını, aracın pert işlemine tabi tutulması için Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ nden “rehin yoktur” yazısını talep ettiklerini ve bu nedenle kredi borcunu zamanından önce kapatmak sureti ile ilgili evrakları 06.10.2017 tarihinde davalı X Sigorta A.Ş.’ ye ilettiğini, davalı sigorta şirketi tarafından aracının pert olması durumunda kendisine

32.000.00 TL teklif edildiğini aksi taktirde aracın onarımına başlanacağını, aracın onarımını hiçbir suretle kabul etmediğini ve onarımına izin vermediğini, sonuç olarak; araçta meydana gelen hasar nedeni ile aracın pert olarak kabul edilmesini ve araç değeri olan 38.000,00 TL’ nin kendisine ödenmesini talep etmişlerdir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuranın iddialarına X Sigorta AŞ vekili tarafından 09.02.2017 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na iletilen cevap dilekçesinde özetle; aktif husumete ilişkin itirazlarının bulunduğunu, davaya konu araç üzerinde dain ve mürtehin olarak dava dışı X Kredi Tüketici Finansmanı A.Ş. nin bulunduğunu, sigorta tazminatını talep etme hakkı öncelikli olarak rehin hakkı sahibi banka olacağından, taraf sıfatına haiz olmayan başvuran tarafından ikame edilen davanın reddini talep ettiklerini, müvekkil şirket tarafından aldırılan ekspertiz raporunda araçta 16.000,00 TL onarım bedelinin belirlendiğini ve sigortalı tarafından gerekli belgelerin tamamlanması kaydıyla 16.000,00 TL’ nin ödenmesinin uygun bulunduğunu, müvekkil şirketin belirlenen 16.000,00 TL’ yi ödemeye hazır olduğunu, bu bedel yerine talep edilen 38.000.00 TL ödeme talebinin haksız olduğunu, müvekkil şirket tarafından görevlendirilen eksper tarafından gerçek zararı gösterir nitelikte hasar tespitinin yapıldığını, ayrıntılı şekilde rapor düzenlendiğini, müvekkil şirketin tanzim ettiği poliçe hükümleri uyarınca davacının/başvuranın uğramış olduğu gerçek zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, sonuç olarak; öncelikle aktif husumet yokluğu nedeni ile başvurunun reddini, aksi taktirde müvekkil şirketin hasar onarım bedeli olarak 16.000,00 TL ödemeye hazır olması nedeniyle, başvuran/sigortalının sigorta genel şartları yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmesi şartı ile 16.000,00 TL’ nin ödenmesini, başvuru sahibinin 38.000,00 TL lik haksız ve iyi niyet kurallarına uymayan tazminat talebinin reddini, müvekkil şirketin uyuşmazlığın ortaya çıkmasına sebebiyet vermemesi sebebiyle masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep etmişlerdir.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları, Poliçe Özel Şartları, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ile Yargıtay kararları ve ilgili diğer mevzuat hükümleri dikkate alınarak hakkaniyete göre karar verilmiştir.

 

4. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

Başvuru, Kasko Sigorta Sözleşmesinden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.

 

Davanın esasına geçmeden önce davalı sigorta şirketinin iddia ettiği “davaya konu araç üzerinde Kasko Poliçesinde, Dain ve Mürtein olarak, dava dışı X Kredi Tüketici Finansman AŞ’in gösterildiği ve bu durumda taraf sıfatına haiz bulunmayan davacı tarafından ikame edilen huzurdaki davanın red edilmesi” gerektiği yönündeki itirazları değerlendirmek gerekmiştir.

 

Gerek dosyaya sunulan X plakalı dava konusu aracın ruhsatının üzerinde herhangi bir rehin kaydının olmaması, gerekse davalı X Sigorta A.Ş. tarafından hasar dosyasının açılması neticesinde, aracın pert işlemine tabi tutulması için Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ nden “rehin yoktur” yazısını talep edildiği ve bu nedenle davacının kredi borcunun zamanından önce ödenerek kapatmak sureti ile ilgili evrakı davalı X Sigorta A.Ş.’ ye ilettiklerini belirtmesi ve bu durumun dosyadaki yazışmalardan da doğrulandığı kabul edilerek Usul Hukuku’nun öteden beri ana ilkesi olarak kabul edilen “Usul Esasa Mukaddemdir” yani “Usul Esastan Önce Gelir”, kaidesine engel bir durum olmadığı kabul edilerek heyetimizce davanın esasına geçilmiştir.

 

Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, başvuru sahibinin kaza tarihi olan 24.10.2016 itibariyle X plakalı araç maliki sıfatını taşıdığı, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin ise Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile kaza tarihi itibariyle başvuru sahibine ait aracın kasko sigortacısı olduğu görüldüğünden, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.

 

Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya mevcudu incelendiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu, meydana gelen kaza nedeniyle aracın tam ziya veya onarımının yapılıp yapılmamasının değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak tazminat miktarının belirlenmesi hususlarındadır. Kısaca başvurudaki çekişme, kasko sigortalı X plakalı otomobilin piyasa rayiç değerinin ne olduğu ve dolayısıyla ödenmesi gereken kasko tazminatı üzerinde yoğunlaşmıştır.

 

Dosyaya mübrez Trafik Kazası Tespit Tutanağı incelendiğinde; 24.10.2016 günü saat 12:10 sıralarında sürücü idaresindeki X plakalı aracı ile Sarnıç BP kavşağı istikameti Atatürk Caddesini takiben Gaziemir Kipa Kavşağı istikametine seyri esnasında olay mahalli olan Keymak önü viraja geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek ters dönmüş vaziyette durur tek taraflı maddi hasarlı kaza meydana geldiği anlaşılmıştır.

 

Davalı X Sigorta A.Ş. tarafından görevlendirilen eksper raporunda aracın sigorta bedelinin 38.970,00 TL, 2. El piyasa rayiç bedelinin 33.000,00 TL olarak belirlendiği, yapılan sovtaj çalışmalarında sovtaj bedelinin 17.200,00 TL olarak tespit edildiği ve ilgili eksper raporunun 4. sayfasında; hasarın niteliği ve onarım ile ilgili çalışmalar başlığı altında “... aracın arka tampon, ön tampon, sağ ön far mini onarımı sorgulanması gereken parçalar olup soru işaretlidir. Sol ön çamurluk davlumbazı soru işaretli parça olup söküldüğünde netlik kazanacaktır. Aracın alt takım ve arka dingili ön düzen sonrası söküldüğünde netleşmesi gereken soru işaretli parçalardır. Çıkması muhtemel ve soru işaretli parçalar listeye ilave edilerek rapor tanzim edilmiştir denilmektedir. Mezkur raporun ve dosyaya ekli hasar fotoğraflarının tetkikinde ilgili parçaların rapora “değişim olarak” derç edildiği tespiti yapılmıştır.

 

Davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen Kasko Poliçesinin 5. Sayfasında yer alan “Rayiç Değer Tespiti” klozounda; “Hasar tarihi ile aracın eksper raporu ile onarılmaz durumda bulunduğunun tespiti durumunda bulunduğunun tespiti durumunda, hiçbir biçimde TSB araç değer listesinde belirtilen değer aşılmamak koşulu ile www.sahibinden.com, www.arabam.com ve www.dod.com.tr adreslerindeki aynı emsaldeki araç değerlerine göre değerlendirme yapılacağı ve bu sitelerde emsal araçlar bulunamaz ya da sigortalı ile rayiç değer tespitinde uyumsuzluk olur ise sigortalı ile müştereken belirlenecek 2. El araç satış firmalarındaki emsal araç fiyatlarına bakılarak rayiç değer tespiti yapılacağı ve poliçe düzenlenirken TSB araç değer listesinde araçla ilgili bilginin olmaması durumunda sigortalının araç değeri ile ilgili sigortalının değer beyanının poliçede belirtileceği, hasar anında rayiç tespiti TSB araç değer listesinden hala belirlenemiyorsa, ekspertiz yoluyla en yakın özelliklerdeki marka ve tip dikkate alınarak değer tespiti yapılacağı” hüküm altına alınmıştır.

 

Kasko Sigortası Genel Şartlarının “Zararın Tespiti” başlıklı B.3.2 maddesinde, bu sözleşme ile sigortalının uğradığı zararın sigortacı ile sigortalı arasında yapılacak anlaşmayla veya tayin edilecek sigorta eksperi vasıtasıyla tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

 

Kasko Sigortası Genel Şartlarının “Tazminatın Hesabı ve Ödenmesi” başlıklı B.3.3.2.1. maddesinde; Hasar tazmininin ne şekilde yapılacağı poliçede açıkça belirtilir. Onarım yapılacak olması halinde poliçede, onarımın şirketçe belirlenecek servislerde veya sigortalı tarafından belirlenecek servislerden hangisinde yapılacağı hususu açıkça yer alır. Ayrıca hasarın tazmininde orijinal parça veya eşdeğer gibi parça seçeneklerinden hangisinin kullanılacağı belirtilir. Bu yönde bir belirleme olmazsa sigortalının tercih ettiği tazmin yöntemi, servis ve parça esas alınır.”

 

3.3.3.2.2. maddesi ise; Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.

 

Sigortalının ve sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar sigortalıya tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraflarda düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılır. Sigortalının onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip sigortalıya bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.

 

Başvuru dayanağı özel yasalarla düzenlenmiş bir “Sigorta Sözleşmesi” dir. O halde sözleşme değerlendirilirken ve yorumlanırken öncelikle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 5684 sayılı Sigortacılık Yasası ve ilgili yönetmelik hükümlerinin incelenmesi gereklidir.

 

Sigorta Sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olmasına rağmen, tam eşitler arası bir akit değildir. Genel Şartları önceden belirli ve yayınlanmış olduğundan ve poliçeye konulacak klozları sadece sigortacı belirlediğinden, sigortalı açısından “iltihaki - katılmacı” bir akittir. Bu nedenle yasa koyucu, sigorta sözleşmelerinde özel uzmanlığı olan sigortacılar karşısında zayıf konumda olan sigortalıları korumak amacına yönelik bazı düzenlemeler yapmıştır.

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, “Amaç ve Kapsam” başlığı altındaki 1. Maddesinde, kanunun amacı, “ülkemiz sigortacılığının geliştirilmesini sağlamak, sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerini korumak ve sigortacılık sektörünün güvenli ve istikrarlı bir ortamda etkin bir şekilde çalışmasını temin etmek” olarak belirlenmiştir.

 

TTK 1452 ve 1486. Maddelerinde koruyucu hükümler düzenlenmiştir. 1452.maddenin gerekçesinde, “sigortalı lehine yorumun esas olduğu ve azami güven esası üzerine kurulu olan sigortacılıkta, sigortacılara nazaran daha güçsüz durumda olan sigortalıların korunması gerektiği” açıkça belirtilmiştir. 1486. Maddesinin gerekçesinde ise “ sözleşme ile değiştirilemeyecek veya sigortalı aleyhine değiştirilemeyecek maddeler ile bu hükme aykırılığın sonuçlarının düzenlendiği” belirtilmiştir. TTK 1425. Maddesinde ise sigorta poliçesinin içeriği ve ne şekilde hazırlanması gerektiği düzenlenmiştir. Bu maddenin gerekçesinde de “sigortalı lehine yorum ilkesinin” esas alındığı açıkça anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK Sigorta Hukukuna ilişkin düzenlemelerinin tamamında “sigortalı lehine yorum ilkesi” esas alınmıştır.

 

Sigortalıyı / sigorta ettireni koruyucu bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, yasa koyucu ve uygulayıcıları, sigorta sözleşmelerinde özel uzmanlığı olan ve tacir olan sigortacıya, 6102 sayılı TTK 18/2 Maddesi anlamında, ağırlaştırılmış bir özen ödevi yüklemiştir. Sigortacı, akdin müzakeresi, kurulması, poliçe tanzimi ve devamı aşamalarında, sigortalının/ sigorta ettirenin çıkarlarını korumak için MK md. 2 ve 3 te düzenlenen doğruluk ve dürüstlük kurallarına göre kendisinden beklenen özeni göstermek zorundadır.

 

6102 sayılı TTTK 1409. maddesine göre, sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. TTK 1452/3 maddesine göre ise, 1409. madde hükmü, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemez, değiştirilirse bu Kanun hükümleri uygulanır.

 

Aynı yasa "Zarar Sigortası" başlığı altındaki "Tazminat İlkesi" alt başlıklı 1459. Maddesine göre ise; sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder. Bu hüküm, sigortacılıkta asıl olan durumun tazminat ödemek olduğunu ve gerçek zararın ödenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

 

TTK 1409 ve 1459 madde hükümleri Bu hükümler, sebepsiz zenginleşme yasağının sigortacılıktaki tezahürleridir. Dolayısıyla, davalı sigortacının sorumluluğu “gerçek zarar” ile sınırlı olacaktır. Başka deyişle, TTK 1409/1 ve 1459. maddeleri "gerçek zarar" ilkesini ortaya koymuş olup, davalı sigortacı sigortalısının gerçek zararını tazmin etmelidir.

 

Uyuşmazlık konusunun çözümlenmesi teknik bilgi gerektirmesi ve aynı zamanda araç üzerinde meydana gelen hasarın boyutu itibariyle gerçek hasar tutarının belirlenmesi, kaza tarihinde kasko sigortalı olan aracın rayiç değer tespitinin yapılması ve aracın pert yada onarılma durumlarının belirlenmesi yanında dosyanın geneli ile ilgili araştırmayı gerektirdiğinden Hakem Heyeti tarafından alınan ara karar neticesinde dosya üzerinde bilirkişi yapılmasına karar verilmiş ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın değerlendirilmesi için dosya Hazine Müsteşarlığı Sigorta Hasar Eksperleri Siciline kayıtlı Sigorta Eksperi ve aynı zamanda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Adli Bilirkişiye tevdii edilmiştir.

 

Bilirkişi tarafından sunulan 09.03.2017 tarih ve T/585 nolu raporun “Sonuç ve Kanaat” kısmında;

 

“Hasara konu x plakalı aracın 24.10.2016 tarihinde karışmış olduğu kaza sonrasında, Axa Sigorta A.Ş. nezdinde bulunan, 24.10.2015 / 24.10.2016 tarihlerini kapsayan 108170475 numaralı kasko poliçesine istinaden 9465014 numaralı hasar dosyasının açıldığı, 14.12.2016 tarih ve 2706 no.lu ekspertiz raporuna istinaden araç üzerinde (KDV hariç - ıskonto düşülmüş) 13.554,60 TL (ilgili tutara % 18 KDV eklendiği zaman hasar bedeli 15.994,43 TL olmaktadır) hasar tespit edildiği, ilgili eksper raporunda davalı X Sigorta A.Ş. tarafından aracın rayiç bedelinin 33.000,00 TL, sovtaj bedelinin 17.200,00 TL olarak belirlendiği, buna karşılık yine davalı X Sigorta A.Ş. tarafından 16.000,00 TL hasar ödemesinin yapılmasına karar verildiği, bahse konu aracın yöntemleri ve şekli yukarıda belirtildiği üzere, yetkili satıcıların 2. el birimleri, araç alım satımı yapan galeriler ve internet üzerinden yapılan araştırmalar sonrasında ortalama 35.000,00 TL bedel ile alınıp satıldığı, Mart 2017 kasko değer liste bedelinin 40.139,00 TL olduğu ve yukarıdaki saptamalar ışığında, X plakalı aracın hasar tutarının 16.000,00 TL (ONALTI BİN TÜRK LİRASI) olacağı, aracın pert işlemine tabi tutulması durumunda ise rayiç bedelinin, 35.000,00 TL (OTUZBEŞBİN TÜRK LİRASI) olacağı”

 

görüş ve kanaati belirtilmiştir.

 

Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları 3.3.3.2.2. maddesi mucibince; Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır.

 

Bu bağlamda gerek bilirkişi raporundaki değerlendirmeler ve gerekse dosya münderecaatından, somut dava konusu X plakalı aracın mevcut kazası sonucu onarılabilir durumda olduğu tespiti yapıldığından aracın kısmi hasara uğradığını kabul etmek gerekecektir.

 

Yukarıda açıklanan sebepler ve bilirkişi raporunda da belirtilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu aracın onarımının mümkün olduğu ve dolayısıyla pert total olamayacağı ve aracın hasar anındaki rayiç değerinin 35.000,00 TL olduğu ve bu durumda ödenecek tazminat tutarının 16.000,00 TL olacağı belirlendiğinden 16.000,00 TL kasko hasar tazminatının davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş ve heyetimizce davacının aracının tam hasara uğraması gerektiği yönündeki talebinin kabul edilmemesi dolayısıyla fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir.

 

Diğer taraftan HMK’nun 26 ncı maddesi muvacehesinde “Taleple Bağlılık İlkesi” gereği faiz konusunda hüküm ihdas edilmemiştir.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

Yukarıda tartışılan gerekçe ve değerlendirmeler ile aleyhine başvuruda bulunulan davalı sigortacının meydana gelen zarardan kısmen sorumlu olduğuna yönelik aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

 

5. KARAR

 

Sigorta Tahkim Komisyonu’nca heyetimize tevdi edilen 2017/E... esas sayılı başvurunun, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde incelenmesi sonucunda, yukarıda izah edildiği üzere;

 

1.Başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile toplam 16.000,00-TL tazminatın, davalı X Sigorta AŞ’den alınarak başvuru sahibine verilmesine, talebin fazlaya ilişkin kısmının reddine,

 

2.Başvuru sahibi tarafından sarf edilen 570,00.-TL başvuru ücreti, 350,00.-TL bilirkişi ücreti toplamı 920,00.TL yargılama giderinden, kabul ve ret oranlarına göre 387,41 TL’nin davalı x Sigorta AŞ’den alınarak başvuru sahibine verilmesine, bakiye yargılama giderinin başvuru sahibi üzerinde bırakılmasına,

 

3.Başvuran vekille temsil edilmediğinden ücreti vekalete hükmedilmesine yer olmadığına,

 

4.Reddedilen 22.000,00.-TL üzerinden, karar tarihinde geçerli AAÜT ve 5684 sayılı yasa 30/17 maddesi gereği hesaplanan 528,00 TL nisbi vekâlet ücretinin başvuru sahibinden alınarak davalı X Sigorta AŞ’ne verilmesine,

 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 439. madde hükümleri ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/12. Maddesine 6327 Sayılı Kanunun 58. maddesiyle eklenen son cümle hükmü saklı kalmak kaydıyla, ihtilaf konusu miktar 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. Fıkrasındaki yasal sınırın üzerinde olduğundan kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde komisyon nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy