Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6102 S. K. m. 1401)

 

21.02.2020 Tarihli ve K-2020/14962 Sayılı Hakem Kararı (Kasko)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Karara bağlanmak üzere Hakemliğimize tevdi edilen uyuşmazlığın konusu; davalı Şirket nezdinde XXX sayılı Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan XXX plakalı aracın 12.10.2019 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle araçta oluşan maddi zararın tazmin edilmesine ilişkindir.

 

Başvuru sahibi vekili tarafından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.100 TL hasar tazminatın yasal faizi ile birlikte tazmini talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmuştur

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosya Koordinatör Hakem tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’ndan teslim alındıktan sonra ilk incelemesi yapılarak dosya içeriğindeki tüm belgeler ve deliller ile tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmiş, dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.

 

Uyuşmazlığın çözümü için alınan ara karar ile başvuru sahibine ait araçta oluşan hasar bedelinin tespiti konusunda dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, Sigorta Tahkim Bilirkişisi XXX görevlendirilmiştir.

 

Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiş, tarafların rapora itirazı bulunmamaktadır.

 

Uyuşmazlık konusuna ilişkin uygulanması gereken tüm düzenlemeler de gözden geçirilerek ilgili mevzuat çerçevesinde uyuşmazlık hakkında karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan uyuşmazlık başvuru formu ve eki beyanında özetle;

 

Sigorta Şirketi tarafından XXX numaralı Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat alınan XXX plakalı araçta 12.10.2019 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle maddi hasar meydana geldiği, müvekkile ait araçta ekspertiz raporu ile KDV dahil 134.198,94 TL hasar tespit edildiği, sigorta şirketi tarafından 80.000 TL ödeme yapıldığı, ekspertiz raporunda tespit edilen hasar bedeli ile sigorta şirkete tarafından yapılan ödeme arasında 54.198,94 TL fark olduğu, müvekkil araçta meydana gelen hasar bedelinin sigorta şirketine 29.11.2019 tarihinde gönderilen ihtarname ile talep edildiği, ancak ödeme yapılmadığı ifade edilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.100 TL hasar tazminatın yasal faizi ile birlikte Sigorta Şirketi tarafından karşılanmasını talep ve beyan etmişlerdir.

 

Başvuru sahibi vekili tarafından yukarıda yer alan beyan ve iddialarına dayanak olarak; başvuru formu, vekaletname, tazminat talebine ilişkin sigorta şirketine gönderilen yazı, kaza tespit tutanağı, hasar ekspertiz raporu, araç ruhsatı ve diğer belgeler delil olarak gösterilmiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta Şirketi vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na iletilen cevap dilekçesindeki beyanında özetle;

 

Müvekkil şirket nezdinde XXX numaralı, 11.10.2019-2020 vadeli Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış olan XXX plakalı aracın 12.10.2019 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında hasarlandığı bildirilen sigortalı araca ilişkin tazminat talebine istinaden müvekkil şirket nezdinde XXX numaralı hasar dosyası açıldığı,

 

Müvekkil şirketçe görevlendirilen eksper tarafından yapılan incelemeler neticesinde tespit edilen 67.796,61 TL hasar bedeli 13.11.2019 tarihinde, 12.201 TL KDV’nin ise 18.11.2019 tarihinde tam mutabakat ve ibra ile başvuran tarafa ödendiği, müvekkil şirketin karşılamakla yükümlü olduğu başkaca bir sorumluluğun bulunmadığı ifade edilerek, başvuru talebin reddi ile vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan edilmiştir.

 

Sigorta Şirketi vekili tarafından savunmalarına dayanak olarak savunma yazısı aslı, vekaletname, mutabakatname ile kasko kesin ekspertiz raporu dosyaya delil olarak sunulmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümünde 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Kasko Sigortası Genel Şartları, Sigorta Poliçesi hükümleri ve Yargıtay Kararları dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

Dosya konusu uyuşmazlık, davalı Şirket nezdinde XXX sayılı ve 11.10.2019-2020 vadeli Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı XXX plakalı araçta 12.10.2019 tarihli kazası neticesinde oluşan maddi zararın karşılanması talebine ilişkindir.

 

Taraflar arasında, sözkonusu hasara ilişkin 67.796,61 TL hasar bedeli 13.11.2019 tarihinde, 12.201 TL KDV’nin ise 18.11.2019 tarihinde ödeme yapıldığında dair bir anlaşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, başvuru sahibinin talep edebileceği bakiye alacak olup olmadığının değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır.

 

Türk Ticaret Kanunu’nun 1401’nci maddesinde sigorta sözleşmesinin tanımı yapılmış olup, ilgili maddedeki düzenlenen tanımıyla sigorta sözleşmesi her iki tarafa edimler yükleyen bu edimlerin yerine getirilmesi sonucunda taraflara belirli haklar sağlayan bir sözleşmedir. Sigortalının temel yükümlülüğü sigorta primini ödeme, sigortacının temel yükümlülüğü ise sigortalının para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmektir.

 

Kasko Sigortası Genel Şartlarının “Sigortanın Konusu”nu düzenleyen A.1. maddesinde; gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazaların teminat dahilinde yer aldığı belirtilmiştir.

 

Sigorta sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası niteliğindeki Poliçe Genel Şartlarının 3.3.1.1. maddesinde, Sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetleri esas tutulacağı düzenlenmiştir.

 

Sigortalının durumunun riskin gerçekleşmesinden önceki duruma geri getirilebilmesi için, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 1’nci maddesine göre, Kanunun uygulama alanı mal teslimi ve hizmet ifasından doğan işlemler olduğundan, araç hasarına bağlı KDV’nin de tazminatın bir parçası olduğunun kabulü gerekmektedir.

 

Dosya muhteviyatı bakımından, kaza sonucu başvurana ait araçta bir hasar bedeli konusunda Hakemliğimizce bilirkişi incelemesine gerek duyulmuştur. Hakemliğimizce, dosyada bilirkişi olarak Sigorta Eksperi XXX atanmıştır.

 

Bilirkişi raporuna göre, 12.10.2019 tarihli kazaya ilişkin olarak başvuru sahibine ait araçta KDV dahil

80.000 TL hasar bedelinin oluştuğu tespit edilmiştir.

 

Bilirkişi tarafından, tanzim olunan rapor taraflara tebliğ edilmiş, tarafların rapora itirazı bulunmamaktadır.

 

Bilirkişi raporu ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu görülmüş ve rapordaki tespit ve hesap miktarına itibar edilerek karar vermek gerekmiştir.

 

Davalı Şirket tarafından başvuran tarafa 80.000 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış olup, davalı Şirketin bakiye hasar bedeline ilişkin sorumluluğunun kalmadığı anlaşılmıştır.

 

Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyada bulunan tüm bilgi-belgeler, bilirkişi raporu ve mer’i mevzuat çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda; 12.10.2019 tarihli kazaya ilişkin olarak tespit edilen 80.000 TL hasar bedelinin Sigorta Şirketi tarafından başvuru öncesinde başvuru sahibine ödendiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1- Başvuru sahibin talebinin reddine,

 

2- Başvuru sahibinin sarf etmiş olduğu yargılama giderinin başvuran üzerinde bırakılmasına,

 

3- Vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına,

 

4- Sigorta Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 5684 sayılı Kanun madde 30/17 ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden 1/5 esas alınarak hesaplanan 680 TL vekalet ücretinin başvuru sahibinden tahsil edilerek Sigorta Şirketine ödenmesine,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’ncu maddesinin onikinci fıkrası uyarınca kararın taraflara bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 21/02/2020 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy