Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2918 S. K. m. 85, 97) (5684 S. K. m. 30) (6098 S. K. m. 49, 56) (6100 S. K. m. 114)

 

23/03/2021 Tarih ve K-2021/20386 Sayılı Hakem Kararı

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru, 03/12/2019 tarihinde XXX plaka nolu aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki XXX plakalı araca çarpmak suretiyle müvekkilinin en az %4 oranında sakat kalmasına neden olduğu, kazaya neden olan aracın kasko sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminat teminatının mevcut olduğu ancak davalı sigorta kuruluşuna yapılan başvuruya rağmen sonuç alınamadığı iddiası ile 5.000 TL manevi tazminatın davalı sigorta kuruluşundan tahsili talebine ilişkindir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Komisyon tarafından gönderilen dosya Hakemliğimiz tarafından teslim alınarak yargılamaya başlanılmıştır.

 

Dosyada mevcut belgelerin tetkikinden, başvuran tarafından tazminat talebiyle davalı sigorta kuruluşuna başvurulmuş olduğu, ancak talebine 15 iş günü içinde cevap verilmemiş / tazminat talebinin karşılanmamış olduğu, bunun üzerine başvuran vekili tarafından Komisyona başvuru yapılmış ve başvuru ücretinin ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.

 

Başvuran vekilinin başvurusu, öncelikle Komisyon nezdinde Hayat Dışı Raportörü tarafından gerekli şartlar açısından incelenmiş, gerekli şartların mevcudiyetinin tespiti üzerine iddialara ilişkin görüşleri ile hasar dosyası ve uyuşmazlığa konu sigorta poliçesinin bir suretinin temini için davalı sigorta kuruluşuna iletilmiş, akabinde de uyuşmazlığın çözümü amacıyla Hakemliğimize intikal ettirilmiştir.

 

Hakemliğimiz tarafından, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığı, ayrıca uyuşmazlık konusunda bir kanaate ulaşabilmek için dosyada mevcut belgelerin yeterli olduğu kanaatine varılmış ve doğrudan hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.

 

Uyuşmazlık hakkında 23/03/2021 tarihinde karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran adına vekili tarafından 07/12/2020 tarihinde Komisyona yapılan başvuruda özetle; 03/12/2019 tarihinde XXX plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki XXX plakalı araçla çarpışması sonucunda müvekkilinin yaralandığı, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, kaza sonucu müvekkilinin sürekli iş gücü kaybına uğradığı ve sürekli maluliyet oranının %4 olduğu, tazminata esas geçici iş göremezlik süresinin 30 gün olduğunun XXX Hastanesi Adli Tıp ABD raporu ile tespit edildiği, kazanın gerçekleşmesinde kusurlu bulunan XXX plakalı aracın kara tarihinde davalı sigorta kuruluşu tarafından kasko sigortasının yapılmış olduğu, kasko sigorta poliçesinde yer alan İhtiyari Mali Mesuliyet klozunun trafik kazasında manevi zarar gören kişilerinin zararlarını gidermeye yönelik olduğu, ancak davalı sigorta kuruluşu tarafından müvekkilinin zararının karşılanması gerektiği, 21/10/2020 tarihinde başvuru yapıldığı, 06/11/2020 tarihinde istenilen eksik belgelerin 09/11/2020 tarihinde iletildiği, ancak herhangi bir cevap verilmediğinden Komisyona başvura zorunluluğunun hasıl olduğu belirtilerek, şimdilik 3.500 TL manevi tazminat tutarı ile 1.500 TL sağlık kurulu raporunun davalı sigorta kuruluşundan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

 

Başvuran tarafından söz konusu talep ve iddialara ilişkin olarak vekaletname, Komisyon başvuru ücreti ödeme dekontu, davalı sigorta kuruluşuna yapılan başvuru, kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporu, adli tıp raporu, araç ruhsatı, Savcılık soruşturma belgeleri, genel muayene formları, epikriz formları vb. belgeler delil olarak sunulmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Davalı sigorta kuruluşu vekili tarafından Komisyona gönderilen 26/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle;

 

“Başvuru XXX numaralı Genişletilmiş Kasko poliçesinden doğan 03.12.2019 tarihli kazada malul kalan Hakan DEMİR için yapılan tazminat istemine ilişkindir.

 

1-) UYUŞMAZLIĞA KONU XXX NUMARALI GENİŞLETİLMİŞ KASKO POLİÇESİNİN EK SÖZLEŞME MADDELERİ VE KLOZLARI İNCELENDİĞİNDE MANEVİ TAZMİNATIN SÖZLEŞME İLE TEMİNAT ALTINA AINMADIĞI TESPİT EDİLECEKTİR.

 

NETİCEDE RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ SEBEBİYLE TALEP EDİLEN MANEVİ TAZMİNAT KALEMİNİ MÜVEKKİL ŞİRKETİN İFA ETMEKLE YÜKÜMLÜ OLMADIĞINDAN HUZURDAKİ BAŞVURUNUN PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNİ TALEP EDERİZ.

 

Uyuşmazlığa konu XXX numaralı BİRLEŞİK KASKO SİGORTA POLİÇESİ, Genişletilmiş Kasko Sigortası, Artan Mali Sorumluluk Sigortası, Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ve Hukuksal Koruma Sigortası teminatları sağlanmaktadır.

 

Manevi tazminat talepleri Birleşik Kasko Poliçelerinin ek sözleşme maddeleri ile teminat altına alınan klozlardan birisi olup huzurdaki uyuşmazlığa konu poliçede Manevi Tazminat talepleri ek sözleşme ile teminat altına alınmamıştır...

 

Neticede hakemliğinizin öncelikle usule ilişkin itirazlarımızı gözeterek uyuşmazlığa konu poliçeyi incelemesi gerekmekte olup böylelikle başvurucunun manevi tazminat talebinin sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınmadığı tespit edilebilecektir. Zira müvekkil şirketin teminat altına almadığı işbu talebe ilişkin borçlu sıfatının bulunmadığından ifa yükümlülüğün doğmadığı aşikardır...”

 

beyanında bulunmuş ve başvurunun reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran üzerinde bırakılması talep edilmiştir.

 

Davalı sigorta şirketi vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde vekaletname, sigorta poliçesi ve Yargıtay kararları sunulmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları, Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Motorlu Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve Yargıtay Kararları ile ilgili diğer mevzuat hükümleri dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 03/12/2019 tarihli trafik kazasında yaralanan ve maluliyeti oluşan başvuranın kazada kusurlu bulunan araç için kasko sigorta poliçesi ile birlikte ihtiyari mali sorumluluk sigorta teminatı da sağlamış olan davalı sigorta kuruluşundan manevi tazminat talebine ilişkindir.

 

4.2. Kolluk güçleri tarafından düzenlenen Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile Savcılık tarafından alınan kusur tespitine ilişkin Bilirkişi Raporuna göre 03/12/2019 tarihinde XXX ve XXX plakalı araçların karıştığı trafik kazasının gerçekleşmesinde davalı sigorta kuruluşuna kasko sigortalı XXX plakalı araç sürücüsü tali kusurlu, XXX plakalı araç sürücüsü olan başvuran ise asli kusurludur. Taraflar arasında kusur oranlarına ilişkin ihtilaf bulunmadığından, kolluk güçleri tarafından düzenlenmiş olan Kaza Tespit Tutanağında belirtilen kusur durumuna itibar edilmiştir.

 

4.3. Dosyaya sunulan beyan ve belgelerden, 03/12/2019 tarihli trafik kazası sonucu başvuranın yaralandığı ve maluliyetinin oluştuğu iddiası ile manevi tazminat talebiyle 2918 sayılı Kanunun md. 97 ve 5684 sayılı Kanun md. 30/13 uyarınca 21/10/2020 tarihinde davalı sigorta kuruluşuna başvuru yapılmış olduğu, ancak 15 gün içinde talebin karşılanmadığı iddiası ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulmuş olduğu görülmüştür.

 

4.4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillerden kaynaklanan borç ilişkilerine ilişkin düzenlemeler içeren kısmında yer alan 49’ncu maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Diğer yandan, Kanunun “Manevi Tazminat” başlıklı 56’ncı maddesinde, hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği hükme bağlanmıştır.

 

Komisyona başvuru Kasko Sigorta Poliçesi üzerinden yapılmış olmakla birlikte, davacı tarafından talep edilen manevi tazminata ilişkin teminat, Kasko Sigorta Poliçesi ile birlikte verilmiş olan İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sunulabilecek bir teminattır.

 

Motorlu araç işletenler, 2918 sayılı KTK’nın 85’nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen sorumlulukları kapsamında kendilerine terettüp edecek zarar taleplerinin aynı Kanunun 93. maddesi kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen teminat tutarlarını aşması halinde, aşan kısmı karşılamak üzere İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası yaptırabilmektedirler.

 

Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk (IMM) Sigortası Genel Şartlarının “Sigorta Teminatının Kapsamı” başlıklı 1. maddesinde, “Sigortacı, işbu poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve Karayolları Trafik Kanununa ve Umumi Hükümlere göre aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin eder. İşbu sigorta, sigorta ettirenin haksız taleplere karşı müdafaasını da temin eder.” hükmü mevcuttur.

 

Anılan Genel Şartlara göre bir işletenin sorumluluğu kapsamında İMM Sigortası teminatına başvurabilmek için, 1. Hukuki sorumluluğun aracın işletilmesinden kaynaklanması ve 2918 sayılı KTK ile umumi hükümlere göre aracın işletenine terettüp etmesi, 2. Sorumluluğun poliçe teminatı kapsamında ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde olması gerekmektedir. Ancak, manevi tazminat talepleri ikinci şartın istisnasını teşkil etmektedir.

 

İMM Sigortası Genel Şartlarının 3. Maddesinde; manevi tazminat taleplerinin, ek sözleşme ile teminat kapsamı içine alınabileceği, bu taleplerin, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) dışında kalması nedeni ile anılan teminatın, bahsi geçen zorunlu sigortanın varlığına bağlı olmaksızın, İMM sigorta limitlerinin içinde hüküm ifade edeceği açık bir şekilde düzenlenmiştir. Dolayısıyla, Kanun koyucu, ZMSS Genel Şartlarında teminat dışı olarak sayılan “manevi tazminat talepleri” için sözleşmede ayrıca belirtilmek suretiyle teminata dahil edilme imkanı sağlamıştır.

 

Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden tazminat talebinde bulunulan XXX plakalı aracın davalı sigorta kuruluşuna 21/02/2019 - 2020 tarihleri arasında geçerli XXX nolu poliçe ile Kara Taşıtları Kasko Sigortasının yaptırılmış, poliçede Kombine Tek Limit şeklinde 100.000 TL ihtiyari mali sorumluluk teminatının da verilmiş olduğu, ancak Genel Şartlara göre poliçede özel olarak belirtilmek suretiyle teminata dahil edilmesi mümkün olan manevi tazminatın teminata dahil edildiğine ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, davalı sigorta kuruluşu tarafından düzenlenen kasko sigorta poliçesinde ihtiyari mali sorumluluk sigortası kapsamında manevi tazminat teminatının mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, uyuşmazlık konusunda davalı sigorta kuruluşunun taraf sıfatının bulunmadığı, bu nedenle pasif husumet yokluğu nedeniyle başvurunun usulden reddi gerektiği yargısına ulaşılmıştır.

 

“Taraf sıfatı ise bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, defi değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınmasıdır.

 

6100 sayılı HMK'nın 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu düzenlemeye göre husumet ya da bir başka deyişle taraf sıfatı dava şartlarından değildir. Taraf sıfatının özelliği, tıpkı dava şartı gibi, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülen nitelikte olmasıdır.” (Yargıtay 15. HD. T. 23/06/2015, E.2015/2781, K.2015/3597)

 

4.6. Başvurunun ret edilmesi nedeniyle, başvuran tarafından katlanılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

 

4.7. 5684 sayılı Kanunun 30. maddesinin on yedinci fıkrasında “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekâlet ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.

 

Başvuranın talebinin usulden reddedilmesi ve davalı sigorta kuruluşunun da vekille temsil edilmesi nedeniyle 5.000 TL talep tutarı üzerinden 2021 yılı AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080 TL ücretin 5684 sayılı Kanunun 30/17 madde hükmü gereği 1/5’ine isabet gelen 816 TL vekalet ücretinin başvurandan alınarak aleyhine başvuru yapılan sigorta kuruluşuna ödenmesine hükmedilmiştir.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1. Talebin davalı sigorta kuruluşunun taraf sıfatının bulunmaması (pasif husumet ehliyeti yokluğu) nedeniyle USULDEN REDDİNE,

 

2. Başvuran tarafından ödenen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

 

3. Aleyhine başvuru yapılan sigorta kuruluşu vekille temsil edildiğinden, 816 TL vekalet ücretinin başvurandan alınarak aleyhine başvuru yapılan sigorta kuruluşuna ödenmesine

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’ncu maddesinin 12. fıkrası hükmü kapsamında kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/03/2021 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy