Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6100 S. K. m. 114, 115, 429) (5684 S. K. m. 30)

 

03.03.2020 Tarihli ve K-2020/17908 Sayılı Hakem Kararı (Kasko)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Uyuşmazlık konusu, başvurucular anne XXXin eşi ve müşterek 10 çocuğun muris ve babası XXX’ün 3/10/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle motosiklette yolcu konumundaki XXX’in bu kazada yaralandığı, diğer aile fertleriyle birlikte kazadan dolayı psikolojik olarak etkilendiği ve tedavi gördüğünden bahisle anne/eş XXX ve çocukları için manevi tazminat talebinin karşılanmasına ilişkindir.

 

Dosyaya sunulu evrakın incelenmesinden, kazanın davalı sigorta şirketince sigortalanan XXX plakalı araç ile müteveffa XXX’ün kullandığı XXX plakalı motosikletin çarpışması neticesinde meydana geldiği, kaza sonrasında kolluk kuvvetlerince düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre XXX plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu anlaşılmıştır.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosya heyetimizce 14/02/2020 tarihinde teslim alınmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 429 uncu maddesi gereğince uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibarıyla duruşma yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılarak dosya incelemesine geçilmiştir.

 

Dosyanın muhteviyatı ve uyuşmazlık konusunun incelenmesi neticesinde uyuşmazlık konusunun esastan incelenmesine geçilmeksizin niteliği bakımından HMK m.114/2 ve 115/2 gereğince dava şartı bakımından değerlendirme ve gerekçeli karar bölümünde ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere başvurunun usulden reddedilmesinin uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran vekili tarafından verilen dilekçede özetle; 3/10/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin ağır derecede yaralandığı ve tedavisinin devam ettiği, aile fertlerinin kaza nedeniyle psikolojik bakımdan derinden sarsıldığı; kazanın oluşumunda davalı XXXSigorta A.Ş. tarafından sigortalanmış olan XXX plakalı aracın kusurlu olması nedeniyle davalı sigorta şirketine 28/11/2019 tarihinde başvurmakla birlikte kendilerine hiçbir ödeme yapılmayarak 17/12/2019 tarihinde başvurularının reddedildiğinden bahisle manevi tazminata ilişkin bir yargı kararı emsal gösterilmek suretiyle XXX Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen genişletilmiş kasko sigortası poliçesi kapsamında anne/eş XXX için 100.000.- TL ve her bir çocuk için ise ayrı ayrı 10.000.- TL olmak üzere toplam 200.000.- TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalı XXX Sigorta A.Ş.’den tahsil edilmesi ve yargılama gideri ile her bir müvekkil için ayrı ayrı hesaplanacak vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılması talep edilmektedir.

 

Başvuran belge olarak vekaletname, vekalet harcı alındısı, 3.000.- TL başvuru ücreti alındısı, ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı ve sair soruşturma evrakı, başvuranlara ilişkin yabancı ülke resmi makamlarından alınmış ve Türkçe tercümesi yapılmış nüfus kayıt örnekleri, adli muayene raporu ve sigorta şirketiyle yapılan yazışmalar sunulmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Davalı şirkete genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında manevi tazminat talebinde bulunulmuş ancak davalı Şirket tarafından önce talebin kusurlu aracın trafik sigortasına yapılması gerektiği gerekçesiyle olumsuz cevap verilmiş; daha sonra Komisyon nezdinde dava ikamesi sonrasında başvuruya verilen 14/02/2020 tarihli yazıda talebin zamanaşımına uğraması, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması, usulüne uygun evrak sunulmaması, sigortacının yalnızca sigortalının kusuru ve teminat limitleri itibarıyla sorumluluğunun bulunması gerektiği nedenleriyle tazminat talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa tahmili ile faiz ve vekaletin yasal oranlara göre belirlenmesini talep etmiştir.

 

Dosyaya vekaletnamenin yanı sıra somut olayla ilgisi kurulamayan poliçe örneği ve muhtelif evrak konulmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümünde 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, HMK, TCK, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK), Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları, Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile Yargıtay kararları dikkate alınmış ve değerlendirme yapılmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

Dosya konusu talep, başvuranın geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle maruz kaldığı durumdan kaynaklanan manevi tazminatın davalı sigorta şirketince ödenmediği iddiasıdır.

 

Somut uyuşmazlıkta manevi tazminat talebiyle Komisyon nezdinde takipte bulunan XXX ve çocukları ülkemizde dava açan yabancı gerçek kişi konumunda olduklarından uyuşmazlık konusunun öncelikle bu minvalde değerlendirilmesi gerekli görülmüştür.

 

Bilindiği üzere, Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananların önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilmektedir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür. Alacaklının takipte haksız çıkması halinde borçlunun uğrayacağı muhtemel zararların istenebilmesinin zor veya imkânsız olacağı zannedilen bazı özel durumlarda kanun koyucu tarafından teminat gösterilmesi gerekli görülmüştür.

 

Nitekim, 5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Anılan maddede öngörülen teminat hususu takip yapmanın ön koşulu olup bu durumun mahkemelerce resen gözetilmesi gerekmektedir.

 

Diğer taraftan, Sigorta Tahkim Komisyonu (Komisyon) 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30 uncu maddesiyle sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan anlaşmazlıkların çözümü amacıyla kurulmuş alternatif bir yargı mekanizmasıdır. Ancak, Komisyon adli mahkemelerin sahip olduğu bazı yetki ve imkanları haiz değildir. Bunlar arasında yukarıda bahsi geçen mevzuat kapsamında yeterli bir miktarda teminat takdir edilerek bu teminatın -belli bir süre içinde- bloke edilmesi şeklinde bir uygulama Komisyon nezdinde bulunmamaktadır.

 

Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin E. 2014/12188 ve K. 2014/15555 sayılı ilamında da mahkemece yeterli miktarda teminat takdir edilip davacı vekiline bu miktarı bloke etmesi için uygun bir süre verilerek teminat yükümlülüğünün yerine getirilmesi nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi isabetli görülmüştür.

 

Yukarıdaki bilgiler çerçevesinde, başvurunun HMK 114 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. ” hükmü uyarınca, başvurunun diğer yargı yollarına başvurulması suretiyle çözüme kavuşturulması mümkün olduğundan, ayrıca Heyetimizce tespit edilen bu eksikliğin de HMK m.115/2 gereğince yerine getirilmesinin Komisyonun mevcut yapısı ve imkanları dahilinde mümkün olamaması nedeniyle başvurunun usulden reddedilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

 

Diğer taraftan, başvuru sahibi vekilince talep edilen vekalet ücretinin belirlenmesinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30 uncu maddesinin 17 nci fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin 13 üncü fıkrası ve güncel tarihli emsal yargı kararları dikkate alınmıştır.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

5.1. Başvurunun USULDEN REDDİNE,

 

5.2. Başvuranın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,

 

5.3. Sigorta şirketi vekille temsil edildiğinden, reddedilen tutar üzerinden her bir başvuran için ayrı ayrı olmak üzere, yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30 uncu maddesinin 17 nci fıkrasına ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin 13 üncü fıkrasına göre hesaplanan 9.490.- TL vekâlet ücretinin başvurandan alınarak davalı sigorta şirketine ödenmesine

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmüne istinaden, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03/03/2020 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy