Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6100 S. K. m. 187, 431)

 

25/07/2018 Tarihli K-2018/84112 Sayılı Hakem Kararı

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Karara bağlanmak üzere Heyetimize tevdi edilen uyuşmazlığın konusu, XXXX vadeli XXXX Kasko Poliçesi ile XXXX Sigorta A.Ş. tarafından teminat altına alınan XXXX adına kayıtlı ve .....XXXX daresindeki XXXX plakalı aracın XXXX sevk ve idaresindeki XXXX plakalı araçla XXXX tarihinde karışmış olduğu trafik kazasına bağlı uğramış olduğu hasar nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.

 

Başvuru sahibi, kaza sonucu aracında oluşan XXXX TL hasar bedelinin avans faizi ile tazminini talep etmektedir.

 

1.2 Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosyanın Hakemliğimizce fiziken teslim alınması ile yargılamaya başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibarıyla duruşma yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki belgeler üzerinden yapılacak değerlendirme sonucunda, taktir hakkı Heyetimizde olmak üzere, kaza anında yürürlükte olan kasko sigortası dahilinde kazanın oluş şekli gereği hasarın teminat kapsamında olup olmadığını, aracın ekonomik olarak tamirinin efektif olup olmayacağını ve hasar miktarına yönelik gerçek zarara ilişkin tazminat miktarını gösterir, HMK md. 431 gereği re’sen seçilen bilirkişiden denetime uygun rapor alınmasına karar verilmiş, buna ilişkin XXXX tarihli ara karar tarafların e-mail adreslerine tebliğ edilerek, başvuru sahibi vekilinden XXXX.-TL olarak belirlenen bilirkişi ücretini yatırması talep edilmiştir.

 

Bilirkişi ücretinin yatırılması üzerine, XXXX Adli Yargı Bilirkişi Listesinde kayıtlı bilirkişilerden Sigorta Eksperi XXXX seçilerek dosya bilirkişiye teslim edilmiştir.

 

XXXX tarihli bilirkişi raporunun ibrazı üzerine, XXXX tarihli ara karar ile bilirkişi raporu aynı tarih itibarıyla tarafların e-mail adreslerine tebliğ edilmiş ve verilen ihtaratlı kesin süre içinde rapora karşı diyeceklerini bildirmeleri istenmiştir. Tebliğ ve itiraz süresi sonunda dosyada yapacak başkaca işlem kalmadığından, XXXX tarihinde karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran vekili dilekçesi ile özetle; Davalı tarafından olay tarihini kapsayan Kara Araçları Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan başvuru sahibine ait XXXX plakalı aracın XXXX plakalı araçla çarpışması suretiyle meydana gelen kazada hasara uğradığını, Davalı şirkete başvurulması sonrasında aracın perte çıkarılmasına karar verildiğini, ancak sonradan taleplerinin reddedildiğini belirterek XXXX-TL hasar tazminat bedelinin avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

İddialarına dayanak olarak da, Vekaletname, Poliçe, Komisyona Başvuru Ücreti Dekontu, Talep Yazısı, Araç Tescil Belgesi ve Ruhsat Fotokopisi, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Adli ve İdari Makamlarca Düzenlenen Sair Evrak ile diğer belgeler ek olarak Komisyona sunulmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkil şirketin atadığı araştırma uzmanı tarafından hazırlanan rapor dahilinde sürücü değişikliği tespiti nedeniyle talebin reddedildiğini, bu kapsamda dosyanın incelenerek reddinin gerektiğini ve her iki taraf için de 1/5 vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ifade ederek, istemlerin reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

İddialarına dayanak olarak da, Vekaletname, Araştırma Raporu ile hasar dosyasına ilişkin diğer belgeler ek olarak Komisyona sunulmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İlgili Genel ve Özel Şartlar ve diğer ilgili mevzuat hükümleri.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

Uyuşmazlığa konu talep, vaki kaza sonrasında başvurana ait araçta meydana geldiği belirtilen hasarın sigortacı tarafından Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında tazmini talebine ilişkindir.

 

Dosyadaki belgelerin incelenmesinden aleyhine başvuru yapılan XXXX Sigorta A.Ş.’nin hasar tarihi itibariyle başvuruya konu aracın kasko sigortacısı olduğu, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle dava şartları bakımından davanın görülmesine engel başkaca bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına girilmiştir.

 

Dosya muhteviyatı bakımından dava konusu kazada başvurana ait araçta kazanın oluşu ve gerçek zarar boyutundaki hasar miktarının tespiti konusunda Hakemliğimizce bilirkişi incelemesine gerek duyulmuştur. Hakemliğimizce Sigorta Eksperi XXXX bilirkişi olarak atanmış ve adı geçen bilirkişinin XXXX tarihli raporu taraflara XXXX tarihli ara kararımızla aynı gün e-posta yoluyla tebliğ edilmiştir.

 

Rapor sonrasında, Davacı vekili aracın karşı tarafça perte ayrılmaması nedeniyle onarılarak kullanıldığını, dolayısıyla aracın perte ayrılmasından ziyade talepleri doğrultusunda XXXX.- TL hasar bedelinin karşılanmasını istediklerini beyan etmiştir. Davalı vekili easas ilişkin cevap dilekçesinde belirttiği şekliyle, araç sürücüsünün XXXX olarak belirtildiğini, irtibat numarası olarak tutanakta yer alan telefonun kardeş XXXX ait olduğunu, olay yeri fotoğraflarının XXXX telefonu ile çekildiğini, ilgili şahsın ehliyetine 6 ay süreliğine el konulduğunun tespit edildiğini, bu nedenle aracın XXXX tarafından kullanıldığının kuvvetle muhtemel olduğunun değerlendirildiğini belirterek eksik inceleme içeren raporun kabul edilemeyeceğini ifade etmiştir.

 

Bilirkişi raporunda sürücü değişlikliği ve bu anlamda illiyet bağı noktasında; “Karşı Tarafın sürücü değişikliği sebebi ile hasar ile tutanak arasında illiyet bağının olmadığı tespitinin, sadece sürücü olduğunu beyan eden XXXX ’nin Araştırma Uzmanına verdiği yazılı ifade ile kendisinin ve kardeşi XXXX’nin telefon arama kayıtlarının uyuşmadığı üzerinden varılan kanaate dayandırıldığı anlaşılmaktadır.

 

Sürücü olduğunu beyan eden XXXX’nin vermiş olduğu yazılı ifadede kendisinin telefon görüşmelerini hangi numaralı telefon ile yaptığı belirsizdir. Kazaya müteakip Araştırma Uzmanınca ehliyetsiz olarak aracı kullandığı iddiasında bulunulan XXXX’nin kardeşi XXXX’nin telefon görüşmelerini hangi numaralı telefon ile yaptığı belirsizdir. Araştırma raporunda XXXX’nin olduğu belirtilen telefon kayıtlarında kaza tarih ve saatini takip eden 1 saat içinde çeşitli telefon görüşmeleri yapıldığı görülmektedir. Aynı saatlerde XXXX’nin kardeşi olan XXXX’nin telefonunda telefon araması anlamında bir hareketlilik görülmemektedir. Kazaya müteakip Araştırma Uzmanınca ehliyetsiz olarak aracı kullandığı iddiasında bulunulan XXXX’nin sürücü olması durumunda telefon kayıtlarında bir hareketlilik olması beklenir. Hangi numaralı telefonun hangi kişiye ait olduğu ve/veya kimin kullanımında olduğu belli değildir. Karşı Tarafın Atadığı Uzmanın tespitinde (savı doğru olsa dahi) açıklar bulunmakta olup sadece telefon arama kayıtlarına istinaden kesin bir sonuca ulaşmak hatalı olabilecektir. Ayrıca Whatsapp vb internet uygulamalarından telefon aramaları mümkün olup kayıtlarda kazaya müteakip her iki telefonda da internet kullanımının olduğu görülmektedir. Ayrıca Karşı Tarafın Atadığı Uzmanın sunduğu belgelerin, ne zaman ne şekilde düzenlendiği ve/veya temin edildiği, ne orjinallikte olduğu ve delil niteliği taşıyıp taşımadığı tartışmaya açıktır.

 

Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı (Anlaşmalı Tutanak) incelendiğinde genel olarak krokinin ve tarafların ifadelerinin birbirini destekledikleri, araç sürücülerinin tutanağı imzaları ile onayladıkları, dosyada tutanak ve hasar arasında illiyet bağının olmadığına dair somut bir delil bulunmadığı, hasar fotoğraflarındaki hasarlı kısımların tutanak ile uyum sağladığı ve telefon arama kayıtları haricinde hasar ile tutanak arasında illiyet bağının olmadığı ile ilgili Karşı Tarafın başka bir iddia ve delilinin olmadığı görülmektedir.

 

Dosyada, illiyet bağının olmadığına dair aksine somut bir delil bulunmaması ve dosya evraklarının tutanak ile hasar arasında illiyet bağının olduğunu desteklemesi nedeniyle, tutanak ile hasar arasında illiyet bağının olduğu kanaatine varılmıştır.” değerlendirmelerine yer verilmiştir.

 

Her ne kadar kazanın oluş şekline ilişkin tereddüt uyandıran hususlar söz konusu olsa da, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, dosyada illiyet bağının olmadığına dair aksine somut bir delil bulunmaması ve dosya evraklarının tutanak ile hasar arasında illiyet bağının olduğunu desteklemesi nedeniyle, tutanak ile hasar arasında illiyet bağının olduğu kanaatine varılmıştır. HMK’nın “İspatın Konusu” başlıklı 187 nci maddesinin birinci fıkrası, “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir.” hükmünü amirdir. Keza, aynı Kanunun “İspat Yükü” başlıklı 190 ıncı maddesi uyarınca ispat yükü, Kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu kapsamda Davalı, talebin ilgili genel şartlar kapsamında teminat haricinde kaldığına ilişkin iddiasını somut delillerle ispatlayamadığından, hasar talebinin poliçe teminat kapsamında olduğu sonucuna varılmıştır.

 

Hasar bedeline ilişkin olarak da raporun sonuç kısmında; “Dosyada evrakları ışığında, hasar ile tutanak arasında illiyet bağının bulunduğu, aracın pert-total addedilmesi gerektiği, ikinci el piyasa değerinin XXXX.-TL olduğu, sovtaj (kalıntı) bedelinin XXXX-TL olduğu, yukarıdaki saptamalar ışığında, olası avans niteliğinde ödemeler ve Başvuru Sahibi lehine sovtaj geliri hariç tutulmak üzere hasar yönünden makul tazminat bedelinin, XXXX-TL (ALTMIŞALTIBİNTÜRKLİRASI) şeklinde olduğu, takdir Sayın Hakemliğinizde olmak üzere, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denmiştir. Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor denetime elverişli görülmüş ve kararda esas alınmıştır.

 

Rapor dahilinde her ne kadar ekonomik olarak aracın pert-total olarak kabulü daha uygun görülse de, aracın onarılarak fiilen kullanılmakta olması nedeniyle Davacının talebine konu XXXX.-TL’nin kabulü ile bakiye XXXX.-TL’nin reddine karar verilmiştir.

 

21.04.2018 tarihinde vuku bulan kazada başvuru sahibinin, 03.07.2018 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile Davalıya tazminat ödemesi için müracaat ettiği görülmektedir. Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının tazminatın ödenmesine ilişkin 3.3.4.1 maddesi “Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 işgünü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur.” hükmünü amirdir. Davalının, hasar ihbarını ve ekspertiz raporunu tebellüğ etmesini müteakip 10 iş günü sonrasında 18.07.2018 tarihinde temerrüde düştüğü esas alınarak, sigorta sözleşmesinin TTK’ da mutlak ticari iş olarak düzenlendiği gözetilip bu tarihinden itibaren alacağa avans faizi işletilmesine hükmedilmiştir.

 

Vekalet ücreti bakımından 2018 yılı için yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin “---Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir.... Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmünü amir 17. maddesi kapsamında hüküm tesisine karar verilmiştir.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde; Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından Hakemliğimize tevdi edilen 2018.E.XXXXesas sayılı başvuru hakkında, tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak;

 

1. Başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulüne, XXXXTL tazminatın XXXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine, alacağa XXXX tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin XXXXTL’nin reddine,

 

2. Başvuru sahibi tarafından ödenmiş olan XXXX-TL başvuru ücreti, XXXX-TL bilirkişi ücreti ve XXX-TL vekalet harcı olmak üzere toplam XXXX-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre XXXX.-TL’sinin XXXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine, bakiye kısmın başvuran üzerinde bırakılmasına,

 

3. Başvuru sahibi kendisini vekille temsil ettirdiğinden, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 hükmü ile karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17 nci maddesine göre hesaplanan XXXX.-TL vekalet ücretinin XXXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine verilmesine,

 

4. Aleyhine başvurulan sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen değer üzerinden, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 hükmü ile karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin, hesaplanan nisbi ücretin beşte birinin maktu ücretin altında kalması halinde kabul veya reddedilen miktarı geçmemek kaydıyla maktu ücrete hükmedilir, hükmünü amir 17 nci maddesine göre hesaplanan 436.-TL vekalet ücretinin başvuru sahibinden alınarak XXXX Sigorta A.Ş.’ye verilmesine

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy