Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 22, 30) (6102 S. K. m. 1426) (YHGK 30.06.2004 T. 2004/9-380 E. 2004/401 K.)

 

10/09/2018 Tarihli ve K-2018/85069 Sayılı Hakem Kararı

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1 Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

XXXX Sigorta A.Ş. ile yaşandığı beyan edilen uyuşmazlık talebinin konusu, davalı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı XXXX plakalı aracın, karıştığı trafik kazası neticesinde pert total olarak değerlendirilmesi ile aracın bedelinin eksik ödendiği gerekçesiyle sigorta şirketi tarafından tam olarak karşılanmayan bu zararın tespit edilerek karşılanmasına ve XXXX TL eksper ücretine ilişkin talebini içermektedir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosya, XXXX tarihinde teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.

 

Hakemliğimizce verilen ara karar ile, XXXX tarihli kaza neticesinde başvurana ait XXXX plakalı araçta oluşan hasar sonucu aracın pert total olarak değerlendirilmesi ile sigorta şirketince toplam XXXX TL ödeme yapılmıştır. Başvuran taraf bu bedelin eksik olduğunu ve aracın rayiç değerinin daha yüksek olduğunu iddia ettiğinden bu durumun tespiti için dosyanın bilirkişi XXXX’ e tevdiine karar verilmiştir.

 

XXXX tarihli bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.

 

Raporun tebliği neticesinde başvuran ve sigorta şirketi vekilleri tarafından rapora karşı süresi içerisinde beyan ve itirazlarda bulunulmamıştır.

 

Dosyada yapılacak başkaca usul işlemi kalmadığından, denetime elverişli bulunan XXXX tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, uyuşmazlık hakkında XXXX tarihinde karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi, başvuru dilekçesinde özetle; davalı sigortacı nezdinde sigortalı XXXX plakalı aracın karıştığı XXXX tarihli kazada aracında hasar meydana geldiği, hasarın Sigorta Kuruluşuna ihbar edilmiş olduğunu, aracın pert-total işlemine tabi tutulduğunu, aracın piyasa rayiç değerinin XXXX TL civarında olmasına rağmen XXXX TL ödeme yapılabileceğinin belirtilmiş olduğunu, başvuran müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile yapılan ödemeyi kabul etmiş olduğunu ve kendisine toplamda XXXX TL ödeme yapıldığını belirtmiştir. Ancak aracı rayiç değerinin daha yüksek olduğunu belirterek kendilerine tazminatın eksik ödendiğini, eksik ödenen bakiye tazminat XXXX TL ve ödenen XXXX TL eksper ücreti ile birlikte sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı başvurana ödeme yapılarak sorumluluklarının yerine getirildiğini, sigortalı aracın rayiç değerinin XXXX TL olarak tespit edildiğini ve bu bedelin ödendiğini, başvuran taraf ile ibraname imzalandığını, yapılan bu mutabakatname ile davacının dava hakkının bulunmadığını ve başvuran tarafın zararı karşılandığını beyan ederek başvurunun reddini talep etmiştir.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, Türk Medeni Kanunu Genel Hükümleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümleri

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

XXXX tarihinde XXXX plakalı aracın karışmış olduğu kaza neticesinde aracın kasko poliçesi ile sigortacısı olan XXXX Sigorta A.Ş.’ den araçta meydana gelen hasar neticesinde pert total olarak değerlendirilen aracın bakiye tazminat bedeli ve eksper ücreti başvuru sahibi tarafından talep edilmektedir.

 

XXXX Sigorta A.Ş. XXXX plaka sayılı araç için Kasko Sigorta Poliçesi tanzim eden şirket konumundadır.

 

Mevcut kasko poliçesiyle XXXX Sigorta A.Ş., Kasko Sigortası Genel Şartları A.1. maddesince; sigortalının taşıt üzerindeki menfaatinin tehlikelerden dolayı zarara uğraması sonucu ortaya çıkacak maddi zararlarını tazmin etme güvencesi altına almıştır.

 

Taraflar arasında hasar bedelinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin uyuşmazlık bulunmamakta olup, taraflar arasındaki çekişme aracın rayiç bedelinin ne olduğu ve aracın pert total olarak değerlendirilmesi neticesinde ödenmesi gereken tazminatın eksik ödenip ödenmediğine ilişkindir.

 

Hakem ara kararı ile tarafların iddia ve savunmaları karşısında, konu teknik bilgiyi gerektirdiğinden dosya üzerinde uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılmasına, bilirkişinin hazırlayacağı raporda; tüm dosya içeriğinde mevcut evrakların incelenmesi suretiyle başvuru sahibine ait aracın rayiç piyasa değerinin tespiti ile davalı sigorta şirketince pert total olarak değerlendirilen araca ilişkin yapılan ödeme de dikkate alınarak varsa ödenmesi gereken bakiye tazminatın tespitinin istenmesine karar verilmiş ve bu karar taraflara tebliğ edilmiştir.

XXXX tarihli sayın bilirkişi XXXX’ in hazırlamış olduğu raporda özetle;

 

“b. Bahse konu aracın, kaza tarihindeki kaza öncesi rayiç değerinin XXXX TL (Yüzotuzaltıbin TL) olarak tespit edildiği,

 

c. Bu bağlamda; Sigorta Şirketi tarafından ödenen XXXX TL tazminat dikkate alındığında, söz konusu bedele ilave olarak XXXX TL-XXXX TL=XXXX TL (Onbirbin TL) bakiye tazminat bedelinin tespit edildiği'' görüş ve kanaatine varılmıştır.

 

Kasko Genel Şartları 3.3.2 Tazminatın Hesabı ve Ödenmesi Başlıklı 3.3.2.22. maddesinde;

 

“Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.

 

Onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez.

 

Sigortalının ve sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar sigortalıya tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraflarda düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılır. Sigortalının onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip sigortalıya bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır.”

 

ibaresi yer almaktadır. Dolayısıyla dosya muhtevasında bulunan evraklar ve bilirkişi raporunda belirtilen hususlar neticesinde dosya hüküm kurmaya elverişli hale gelmiştir.

 

XXXX tarihli bilirkişi raporunun taraflara tebliği neticesinde; başvuran taraf ve davalı sigorta şirketi vekillerince rapora karşı beyan veya itirazda bulunulmamıştır.

 

Hakemliğimizce bilirkişi raporu incelenmiş raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. Bu doğrultuda başvuran tarafın talebi incelenmiş olup; hüküm kurmaya elverişli olan bilirkişi raporu doğrultusunda XXXX TL bakiye tazminattan sigorta şirketinin sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.

 

Başvuran tarafça eksik ödenen bedel istemi dışında eksper ücreti de istenmektedir. Eksper ücreti talebine ilişkin yapılan değerlendirmede ise;

 

Sigorta şirketinden talep ettiği bu bedele ilişkin olarak 5684 sayılı yasanın 22/19 maddesi XXXX tarihinde yürürlüğe giren 6456 sayılı yasanın 43. Maddesi uyarınca değişikliğe uğramış ve aşağıdaki şeklini almıştır:

 

"Sigorta eksperi, sigortacı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından serbestçe tayin edilebilir." Bu maddeye göre sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayanların eksper ataması ve hasarı tespit ettirebilmesi mümkündür. Bu halde, ücretin kim tarafından karşılanacağı ise maddede belirtilmemiştir.

 

6102 sayılı TTK 1426. Maddesi "Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır." hükmünü getirmiştir.

 

TTK 1426. Maddesinin kanun koyucu tarafından getiriliş amacı maddeden açıkça anlaşılmakla birlikte iyi niyetle faydasız kalmış olsalar dahi sigortacının sorumluluğu altında olduğu açıklanmıştır. Yapılan ve tazminatın belirlenmesine yönelik çalışmaların makul giderleri.

 

Ücret skalası dikkate alınarak, 2018 yılı eksper ücreti tarifesine göre, faturası mevcut olan XXXX-TL eksper ücretinin makul olduğu ve eksper ücretinden davalı şirketin sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.

 

Miktar bildiren ibranamelerin makbuz niteliği taşıdığı ve yapılacak hesaplamada daha fazla miktar çıktığı takdirde fazlaya ilişkin alacağın hüküm altına alınması gerektiği kabul edilmelidir.-Her ne kadar mahkemece feragatten söz edilmekteyse de ibranamenin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekeceğinden, söz konusu ibranamede de fazlaya ilişkin haklardan feragat edilmediği, henüz doğmayan dava haklarından feragat edildiği, böyle bir feragatin ise geçerli olmadığı kabul edilmelidir." (YHGK.,30.06.2004, E.9/380-K.401)

 

Yukarıda belirtilen Yargıtay kararında belirtildiği şekilde; dosya muhtevasında mevcut ibraname bulunmasına karşın sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiği kanaatine varılmış ve bu yönde karar verilmiştir.

 

Sonuç olarak; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere başvuran tarafın XXXX TL bakiye tazminat alacağının bulunduğu kanaatine varılmış ve bu doğrultuda karar verilmiştir. Dava başında dava değeri itibariyle XXXX TL bakiye tazminat bedeli istendiğinden; bu tutarın XXXX TL’ si kabul edilmiş olup, kalan kısım olan XXXX TL’nin reddine karar verilmiştir. Başvuranın eksper ücreti talebi de dikkate alındığında; XXXX TL bakiye tazminat talebi ve XXXX TL eksper ücreti olmak üzere toplam XXXX TL tutardan sigorta şirketinin sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.

 

Ticaret Kanunu özel olarak mal sigortalarında temerrüde yer vermemesi dolayısıyla sigortaya ilişkin genel hükümlerde yer alan 1427.maddesi uygulanacaktır. İhbardan itibaren 45 gün sonra alacak muaccel hale gelecektir.

 

Kasko Sigortası Genel Şartları B.3.3.4.1. düzenlemesi, TTK 1427. Maddesiyle aynı ifadelere yer vererek;

 

''Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 işgünü içinde genel ve özel şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur.'' İhbar tarihinden itibaren 45 gün içerisinde muaccel olacağını ifade etmiştir.

 

Ancak davalı sigorta şirketi tarafından XXXX tarihinde XXXX TL kısmi ödeme yapıldığından, bakiye tazminat açısından da bu tarihte temerrüde düşüldüğü kanaatine varılmıştır.

 

Uyuşmazlık, kasko sigorta poliçesinden kaynaklandığından hesaplanan tazminata temerrüt tarihi olan XXXX tarihi itibariyle avans faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.

 

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17. Maddesi hükmüne göre "Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir."

 

Belirtilen fıkranın Kanun gerekçesinde "... Diğer taraftan Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için, yargılama giderleri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak maddede gerekli düzenleme yapılmıştır." denmektedir.

 

Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde talepte bulunanlar, sadece başvuran taraflar olup, karşı yanda yer alan sigorta şirketlerinin HMK karşısındaki durumu ise talepte bulunulan davalı olup, herhangi bir talepte değil, sadece yapılan talebe karşı beyanda bulunmaktadırlar.

 

Yasa ile düzenlenmiş olan Sigorta Tahkim Komisyonu dava taraflarının vekalet ücretlerinin ancak yasa ile değiştirilmesi mümkün olup, Hazine Müsteşarlığı tarafından 19.01.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelik 13 maddesinde '' (13) Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." şeklindeki düzenlemenin ''normlar hiyerarşisi'' prensibine aykırı olduğundan, 5684 sayılı kanunun 30. Maddesi 17. Fıkrası gereğince AAÜT. esas alınarak davacı taraf vekili için vekalet ücretine hükmedilmelidir.

 

28 Aralık 2017 Perşembe Resmî Gazete Sayı: 30284 Yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik hükmünde "(2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekâlet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir.

 

Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez." denilmektedir.

 

30 Aralık 2017 Cumartesi Resmî Gazete Sayı: 30286 Yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda ücret tekrar düzenlenerek;

 

"Madde 17 - (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır.

 

(2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez" denilmek suretiyle madde tekrarlanmıştır.

 

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi özel düzenleme olup, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde görülen uyuşmazlıklarda öncelikli olarak uygulanmalıdır.

 

Bu nedenlerle, yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesine göre ücretler belirlenecek ve daha sonra 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 özel düzenleme hükmüne göre, başvuranın talebinin reddedilen tutarına isabet eden ücret üzerinden 1/5 sigorta şirketi lehine uygulanacaktır.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

Hakemliğimizce tarafların iddia ve savunmaları kapsamında yukarıda tartışılan gerekçe ve değerlendirmeler neticesinde, davalı sigorta şirketinin meydana gelen olay sonucunda zarara uğrayan davacının bakiye tazminat taleinden sorumluluğun bulunduğuna karar verilmiştir. Kabul edilen kısım üzerinden başvuran vekili lehine, reddedilen kısım üzerinden sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1. Başvuru sahibinin talebinin kısmen KABULÜ ile; XXXX TL bakiye tazminat ve XXXX TL eksper ücreti olmak üzere toplam XXXX TL tazminatın XXXX tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte XXXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine verilmesine,

 

2. Başvuru sahibinin toplam talebinin XXXX TL’lik kısmının REDDİNE,

 

3. Başvuru sahibi tarafından ödenmiş olan XXXX -TL başvuru ücreti ve XXXX-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam XXXX-TL yargılama masrafının, kabul ve red oranlarının dikkate alınmasıyla XXXX TL’nin XXXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine verilmesine,

 

4. Başvuran kendini vekille temsil ettirdiğinden, XXXX-TL vekalet ücretinin XXXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine verilmesine,

 

5. Sigorta şirketi kendini vekille temsil ettirdiğinden, XXXX TL vekalet ücretinin başvuran taraftan alınarak XXXX Sigorta A.Ş.’ ye verilmesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy