Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30)

 

11.02.2021 Tarih ve K-2021/19423 Sayılı Hakem Kararı (Destekten Yoksun Kalma)

 

BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Başvurucular vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak, XXX tarihinde meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin oğlunun vefat ettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını, belirterek şimdilik 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatın avans faizi ile birlikte ödenmesini dilemektedir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosyanın teslim alınması ile yargılama başlamıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle, taraflardan istenilmesi gereken bir bilgi ve belge olmadığı, uyuşmazlığın sunulu evrak üzerinden çözülebileceği ve yine duruşma yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.

 

Hakemliğimiz tarafından alınan ara karar gereğince, meydana gelen kaza sonucu başvurucunun uğramış olduğu destekten yoksun kalma zararının tespiti amacı ile dosyada bulunan ilgili tüm belgelerin incelenip tartışılması suretiyle, tespiti amacı ile aktüer bilirkişi aracılığı ile ilgili mevzuat ve müstekar Yargıtay Uygulaması da gözetilerek ve alternatif hesap yöntemleri gösterilerek bilirkişi incelemesi yapılmasına, düzenlenecek bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olarak düzenlenmesinin istenilmesine, Bilirkişi olarak re’sen aktüer XXX’nın tayinine karar verilmiş karar gereğince dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim olunan rapor taraflara gönderilmiştir.

 

Başvurucu davasından feragat ettiğini, davalı ile sulh olunduğunu beyan etmiştir. Davalı tarafından da sulh beyan gönderilmiştir.

 

İnceleme ve değerlendirmenin bitirilmesi akabinde uyuşmazlık hakkında yukarıda belirtilen tarihte karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuranlar vekili tarafından komisyona hitaben düzenlenen Başvuru Formunda ve eki dilekçede özetle, XXX tarihinde meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin oğlunun vefat ettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını, belirterek şimdilik 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatın avans faizi ile birlikte ödenmesini dilemektedir.

 

Başvuru sahibi, başvuruya dayanak olarak, başvuru formu aslı, talep yazısı, kaza tespit tutanağı fotokopilerini delil olarak göstermiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta şirketi vekili Komisyona verdiği cevap dilekçesinde, özetle, kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, destek tazminatının oluşmadığını, araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirterek talebin reddini savunmuştur.

 

Sigorta şirketi vekili savunmalarına dayanak olarak, açıklama yazısı, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi fotokopisi suretlerini sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, ZMM Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi hükümleri dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1 Değerlendirme

 

4.1.1- Uyuşmazlık konusu ihtilafta, Başvurucular vekili söz konusu kaza neticesinde müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, belirterek destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi istemli olarak iş bu davayı açmıştır. Sigorta şirketi ise başvurunun tümü ile reddini savunmuştur.

 

2- Tarafların iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde uyuşmazlığın, destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması, başvurucuların tazminat alacağının bulunup bulunmadığı ve kazaya karışan araçların kusurunun tespiti noktalarında toplandığı sonucuna varılmıştır.

 

3- Talepte bulunan kişinin müteveffanın annesi olduğu anlaşıldığından müteveffanın bu kişilerin desteği durumunda olduğunun kabulü ile destekten yoksun kalınan tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, ara karar alınarak dosya Sicilde kayıtlı Aktüer Bilirkişiye gönderilmiştir.

 

Bilirkişi tarafından tanzim olunan Raporda,

 

“Sonuç:

 

Trafik kazası sonrası vefat eden XXX varisleri için, sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumundaki kusur oranı %75 üzerinden:

 

- Yargıtay’ın içtihatlarına uygun olarak, PMF-1931 Tablosuna göre hesaplanan toplam destekten yoksun kalma tazminatı 173.342,26 TL’dir. Müteveffanın annesi olan davacı XXX’un payına isabet eden tazminat rakamı ise 94.516,99 TL olarak hesaplanmıştır.”

 

Sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 

5-Bilirkişi Raporu taraflara diyecek ve itirazlarını bildirebilecekleri belirtilerek elektronik posta ile ayrı ayrı gönderilmiştir.

 

4- Taraflar bu aşamada Yargılama devam ederken sulh olduklarını, davacı davasından feragat ettiğini beyan etmiştir. Tarafların beyanları çerçevesinde yargılamaya son verilerek karar oluşturulmuştur.

 

5- Başvurucu tarafından aynen aşağıdaki dilekçe gönderilmiştir.

 

“Davalı taraf ile sulh olmamız nedeniyle XXX sayılı başvuru numaralı dosyadan feragat ediyoruz. Vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz bulunmamaktadır. Dosyaya ilişkin olarak feragat beyanımız sunulmuş olup dosyada kullanılmaması sebebiyle tarafımıza iade edilecek tarafımızca yapılmış harç ve masrafların iadesi ile feragat için gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz. ”

 

Davalı tarafından gönderilen dilekçe aynen;

 

“Yukarıda esas numarası yazılı dosyası kapsamında; Başvuru sahibi vekili ile yapılan görüşmeler sonrası huzurdaki başvuru, sulh ile sonuçlandırılmıştır.

 

17.12.2020 tarihinde başvuru sahibi vekilince talep ve başvurudan feragat edildiğinden, feragat nedeniyle davanın reddi kararında XXX vekili adına vekalet ücreti doğacak olsa da tarafımızın vekalert ücreti talebi bulunmamaktadır. Karar yazılırken feragat sebebiyle XXX lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ederiz.

 

Sonuç ve İstem: Müvekkil şirker aleyhine yapılan başvurunun “Sulh ve Feragat” nedeniyle REDDİNE, lehe vekalet ücretine hükmedilmemesine ve müzekkil şirket aleyhine hüküm tesis edilmemesine karar verilmesini saygılarımızla bilvekale talep ederiz. ”

 

Şeklinde beyanda bulunularak davadan feragat edildiği belirtilmiştir.

 

Davacı, tasarruf ilkesinin bir sonucu olarak açmış olduğu davaya devam etmek istemeyebilir. Aynı davayı tekrar açabilmek için, davalının açık rızası ile davanın geri alınmasını sağlayabileceği gibi, dava konusu olan talebinden feragat de edebilir. Feragat dava konusu olan haktan da feragat sayılır. Bu nedenle davadan feragat eden davacı, dava konusu ettiği talebini artık dava edemez. Davanın geri alınması ile davadan feragat, birbirinden farklıdır. Davayı geri alan davacı, bu hakkından feragat etmiş olmamaktadır; aksine ileride dava açma hakkını saklı tutarak, açılan davayı şimdilik geri almaktadır. (Pekcanıtez/Atalay/Özekes,821)

Uygulamada, davadan feragat yerine “davadan vazgeçme” terimi de kullanılmaktadır. “Davadan vazgeçme” terimi, davayı geri alma (davanın takibinden sarfınazar etme) anlamında da kullanıldığından ve bu nedenle karışıklığa (yanlış anlamaya) neden olduğundan, HMK'ndaki teknik (ve kanuni) terim olan “davadan feragat” terimini, daima aynı anlamda (feragat anlamında) kullanmak, açık ve kolay anlaşılır olmak bakımından zorunludur (Halil Kılıç, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Açıklamalı- İçtihatlı, Ankara 2011, 2452) Feragat ile davanın geri alınması en çok karıştırılan ve çoğunlukla da birbirinin yerine kullanılan kurumlardır. Oysaki her iki kurum birbirinden farklıdır. Feragat neticesinde feragate konu teşkil eden haktan da feragat edildiğinden feragat edilen hak artık bir daha dava konusu yapılamamaktadır. Hâlbuki davanın geri alınması hakka dokunmamakta, bunun gelecekte tekrar dava konusu yapılması imkanını mahfuz bırakmaktadır. Bu sebeple davadan feragat karşı tarafın rızasına bağlı olmadan rızadan geçerli iken davanın geri alınması karşı tarafın muvafakatine ihtiyaç duymaktadır. (Abdurrahim Karslı, Medeni Muhakeme Hukuku Ders Kitabı, İstanbul 2011,375)

 

Davayı geri almada (davacının takibinden vazgeçilmesinde) davacı talep sonucundan (yani dava konusu yaptığı hakkından) vazgeçmemekte (feragat etmemekte) sadece davasını geri almakta ve onu ilerde tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Oysa feragatta davacı dava konusu yapmış olduğu haktan feragat etmektedir (vazgeçmektedir) (Kılıç, age, 2453)

 

Davacının davasından feragat ettiği, davalının de masraf ve yargılama gideri istemediği anlaşılmaktadır. Bu gelişmelere göre hüküm kurulmuştur.

 

Yukarıdaki açıklamalardan hareketle davanın reddine karar verilmiştir. Yine davalı vekalet ücreti ve masraf istemediklerinden bu konuda karar verilmemiştir.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

4.2.1- Değerlendirme bölümünde açıklanan tüm nedenlerle, somut ihtilafta feragat nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

 

2- Yargılama giderlerinin tümünün davacı üzerinde bırakılmasına, istem doğrultusunda davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir.

 

5. KARAR:

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1- Feragat nedeni ile Davanın reddine,

 

2- Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,

 

3- İstem gibi davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmemesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy