Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30)

 

01.06.2016 tarih ve K-2014/15038 sayılı Hakem Kararı

 

BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Karara bağlanmak üzere tevdi edilmiş bulunan uyuşmazlığın konusu 11.04.2016 tarihinde sürücü kursuna ait eğitim aracı olan XX plakalı araç geri geri paralel park eğitimi yaparken ani hızlanmak sureti ile yine aynı eğitim kursuna ait YY plakalı araca çarparak maddi hasara yol açmış YY plaka araçta meydana gelen 5.000.00TL hasar talep ve dava olunmuştur.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Başvuru sahibi tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna iletilen ve XX Sigorta A.Ş. ile yaşandığı ileri sürülen uyuşmazlığa ilişkin olarak komisyona başvurulmuş, hayat dışı raportörü XX tarafından tanzim edilen 21.06.2016 tarihli ve 2016/E.XX sayılı raporunda tarafına tevdi olunan başvuru muhtevasının 5684 sayılı kanunun ilgili maddenin 30.maddesinin 15.fıkrası ve ilgili yönetmeliğin 8. ve l6. maddelerinde belirtilen ön inceleme esasları dâhilinde tetkik edildiği,

 

Başvuru sahibi tarafından uyuşmazlığın mahkemeye, HMK ya göre tahkime ya da Tüketici sorunları hakem heyetine intikal ettirilemediğinin beyan edildiği,

 

Başvuru sahibi vekili tarafından sigortacılık yapan kuruluşa gerekli başvurunun yapıldığı ve sigorta şirketinin on beş gün içinde talebe yönelik cevap vermediği,

 

Başvuru sahibi tarafından uyuşmazlık konusu tutara ilişkin başvuru ücretinin yatırılmış olduğu anlaşılmıştır.

 

Keza uyuşmazlık yaşanan sigorta kuruluşu tahkim sistemine üye olup, hasarın gerçekleşme tarihi üyelik başlangıç tarihi açısından uygun olduğu saptanarak dosya tahkim komisyonunca çekişmezliğin esastan karara bağlanmak üzere 12.07.2016 tarihinde tarafıma XX sicil nolu Sigorta hakemi XX’a havalesinin uygun görüldüğü tespit edilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri.

 

Başvurucu tarafından Tahkim Komisyonu’na 10.06.2016 tarihinde yapılan başvuru dilekçesinde özetle, “11.04.2016 tarihinde sürücü kursumuza ait XX plakalı eğitim aracı geri geri paralele park eğitimi yaparken aniden hızlanarak hemen arkasında aynı şekilde eğitim yapan kursumuza ait YY plakalı eğitim yapan kursumuza ait YY plakalı eğitim aracına çarparak maddi hasarlı kaza oluşmuştur.

 

XX Sigorta A.Ş den YY plakalı araçta meydana gelen 5.000.00TL lik hasar bedelini talep ediyorum” diyerek tazminat talep edilmiştir.

 

Başvuru sahibi, vekili dosyaya delil olarak, Başvuru Formu Aslı, Halk Bankasına ait 31.05.2016 tarihli dekont, XX a ait kimlik fotokopisi, 20.05.2016 tarihli G mail, Kaza Tespit Tutanağı genel Bilgileri, İmza beyannamesi, Ticaret Sicil gazete Fotokopisi, 11.04.2016 tarihli kaza tespit tutanağı, XX nolu ZMM Poliçesi, YY a ait sürücü belgesi, YY plaka araca ait ruhsat fotokopisi, XX plaka araca ait ruhsat fotokopisi, XX plakalı araca ait ZMM poliçesi, K sınıfı sürücü aday belgesi, YY plaka araca ait İş emri, XX plaka ve XX plaka araca it hasarlı araç fotokopisi delil olarak sunulmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Davalı XX Sigorta A.Ş. Vekilinin, Başvuru Sahibinin iddialarına cevaben komisyonumuza gönderdiği 24.06.2016 tarihli cevabının kısa bir özeti aynen alınmıştır”

 

Başvuru sahibi tarafından müvekkilime ait araçta meydana geldiği iddia olunan değer kaybı talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

 

Öncelikli olarak hasar tarihi ve sigorta tahkim komisyonuna başvurur tarihlerinin dikkate alınarak” zamanaşımı” hususunun dikkate alınması gerekmektedir.

 

İlgili talebin teminat limitlerine uygun olarak sigortalımızın kazadaki kusur ve hasar durumuna göre değerlendirilmesi gerekmektedir. 26.Nisan 2016 tarihli ve 29695 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, işbu kanun çerçevesinde KTK.M.90 hükmü kapsamında ZMMS Genel şartları ile değer kaybı tazminatı için getirilen tazminat hesabına ilişkin hükümlerin işbu yargılamada esas alınmasını talep ederiz.” denilerek talebin reddi beyan ve müdafaa edilmiştir.

 

Davalı Şirket Vekili savunmalarına dayanak olarak, XX nolu ZMM poliçesi, XX Sig Ekspertiz Hiz. Ltd. Şti tarafından tanzim olunan Oto Mecburi mali Mesuliyet Ekspertiz raporu, 27.04.2016 tarihli hasar talebini ret yazsısı, Kaza Tespit Tutanağı fotokopisi, XX ve YY plaka araçlara ait ruhsat fotokopisi, ZZ’ya ait K sınıfı sürücü belgesi aday belgesi, YY a ait sürücü belgesi; Vekâletname delil olarak sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümünde 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 5684 sayılı yasada 6327 sayılı yasa ile yapılan değişiklikler, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Trafik Sigortası Genel Şartları, Yargıtay İçtihatları dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.l. Değerlendirme:

 

Uyuşmazlığa konu talep, başvuru sahibine ait XX plakalı aracın % 100 kusur ile YY plaka araca çarparak hasara neden olması sonucu YY plaka araçta meydana gelen hasar bedeli XX plaka aracın ZMM poliçesinden talep ve dava edilmiştir.

 

Tarafların iddia ve savunmaları dilekçe ekinde sundukları belgeler incelenerek mevcut belgeler çerçevesinde karar verilmiştir.

 

Tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Dava şartları yönünden davanın görülmesine engel başkaca bir eksilik bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına girilmiştir.

 

11.04.2016 tarihli Kaza Tespit Tutanağında XX plakalı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğu anlaşılmıştır.

 

Kaza tespit tutanağı uygulamasında XX plakalı araca % 100 kusur verildiği anlaşılmıştır.

 

XX plakalı araca ait XX numaralı ZMM Poliçesi ile maddi hasarlara karşı 31.000,00.-TL teminat verildiği anlaşılmıştır.

 

Sigortacılık Kanunu 2.md/n bendinde Sigorta Eksperinin tanımı ve görevi belirlenmiştir, buna göre “Sigorta konusu risklerin gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan kayıp ve hasarların miktarını, nedenlerini ve niteliklerini belirleyen ve mutabakatlı kıymet tespiti, ön ekspertiz ve hasar gözetimi gibi işleri mutat meslek olarak yapan tarafsız ve bağımsız kişi” olarak tanımlanmıştır.

 

Gerekçeli Karar

 

Taraflar arasındaki uyuşmazlık kazaya karışan ve başvuru sahibine ait XX plakalı araç ile yine XX a ait YY plakalı aracın 11.04.2016 tarihinde çarpışması sonucu YY plakalı araçta oluşan hasar bedeli diğer XX plaka aracın trafik poliçesinden tazminine ilişkindir.

 

Öncelikle çözümlenmesi gereken asıl mesele bir işletenin maliki ve işleteni olduğu iki aracın çarpışması sonucu ve bu araçlardan birinin hasara uğraması halinde zarar gören sıfatı ile diğer maliki olduğu aracın ZMM poliçesinden talepte bulunup bulunamayacağı hususudur. Dosyanın ve delillerin tetkikinde YY plakalı aracın malikinin XX olduğu anlaşılmaktadır, diğer XX plakalı aracın ruhsat fotokopisinden görüleceği üzere aracın maliki XX, YY.95 plaka aracın trafik poliçesi XX nolu ZMM poliçesi ile YY Sigorta A.Ş tarafından teminat altına alınmış ve sigortalı XX olup yine XX plakalı aracın da XX Sigorta A.Ş tarafından XX nolu ZMM Poliçesi ile sigortalısı XX olmak üzere teminat altına alınmıştır. Bir işletene ait iki aracın veya birden fazla aracın çarpışması halinde işleten bu araçlardan herhangi birinin hasara uğraması halinde zarara gören sıfatı ile maliki olduğu diğer aracın trafik poliçesinden tazminat talep edemez, zira böyle bir vakada her iki araç bakımından da üçüncü şahıs değildir.2918 sayılı KTK.85 md dikkatle incelendiğinde görüleceği üzere trafik poliçeleri haksız fiil sonucu 3.şahsa verilen zararı teminat altına alan poliçedir. Başka bir ifade ile zarar görenler zarar veren araç işletenine karşı KTK hükümlerinden doğan sorumluluğu nedeniyle başvurma hakkına sahip değilse, zarar verene ait aracın trafik sigortacısına da başvurma hakkına sahip değildir. Diğer yandan böyle bir olayda işleten üzerinde doğan alacaklılık ve borçluluk sıfatları da birleşmiş bulunmaktadır.

 

SEKİZİNCİ KISIM: HUKUKİ SORUMLULUK VE SİGORTA

 

BİRİNCİ BÖLÜM: İŞLETENİN HUKUKİ SORUMLULUĞU

 

İŞLETEN VE ARAÇ İŞLETİCİSİNİN BAĞLI OLDUĞU TEŞEBBÜS SAHİBİNİN HUKUKİ SORUMLULUĞU

 

(Değişik fıkra: 17/10/1996 - 4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.

 

(Ek fıkra: 17/10/1996 - 4199/28 md.) Motorlu araç ölüme veya yaralanmaya sebebiyet vermiş ise, kazaya karışan aracın başkalarına devir ve temliki veya üzerinde bir hak tesisini önlemek amacıyla olaya el koyan Cumhuriyet Savcılıklarınca, aracın tescilli olduğu tescil kuruluşuna trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi için talimat verilir. Kaza anı ile Cumhuriyet Savcılığınca trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi arasında geçen süreler içinde kötü niyetle yapılan araç tescilleri hükümsüz sayılır. Şerhin konulduğu tarihten itibaren bir ay içerisinde, şerhin kaldırıldığına veya devamına ilişkin mahkeme kararı ibraz edilmediği takdirde bu şerh hükümsüz sayılır.

 

İşletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir.

 

(Değişik fıkra: 17/10/1996 - 4199/28 md.) İşleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibi, hakimin takdirine göre kendi aracının katıldığı bir kazadan sonra yapılan yardım çalışmalarından dolayı yardım edenin maruz kaldığı zarardan da sorumlu tutulabilir. Ancak, bu durumda işletici teşebbüs sahibinin sorumlu kılınabilmesi için kazadan kendisinin sorumlu olması veya yardımın doğrudan doğruya kendisine veya araçta bulunanlara yahut kazaya taraf olan üçüncü kişilere yapılması gerekir.

 

(Değişik fıkra: 17/10/1996 - 4199/28 md.) İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.

 

MALİ SORUMLULUK SİGORTASI YAPTIRMA ZORUNLULUĞU:

 

(Değişik madde: 17/10/1996 - 4149/33 md.)

 

İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.

 

Zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin primler peşin ödenir. Ancak, Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlık primlerin taksitler halinde tahsil edilmesine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir.

 

(Değişik fıkra: 21/02/2001 - 4629 S.K./6. md.; Değişik fıkra: 14/07/2004 - 5217 S.K./12.mad) Sigorta yaptıranların, sigorta şirketlerine ödeyecekleri sigorta priminin % 5’i oranındaki tutar, sigorta şirketi tarafından tahsil edildiği ayı takip eden ayın en geç 20'sine kadar İçişleri Bakanlığı Merkez Saymanlığı hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar bütçeye gelir kaydedilir.

 

(13.02.2011-6111 SK'un 58. maddesi gereğince 4.fıkra yürürlükten kaldırılmıştır)

 

Geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan araçlar trafikten men edilir.

 

(Değişik fıkra: 13.02.2011-6111 SK m.58) Yabancı plakalı taşıtların Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre Türkiye'de geçerli sigortaları yoksa bunlar için zorunlu mali sorumluluk sigortası Türkiye sınırlarına girişleri sırasında yapılır.

 

(Ek fıkra: 02/12/2004 - 5265 S.K./1.mad) Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde, ortak savunma veya barış harekâtı çerçevesinde Türkiye'de harekât, eğitim veya tatbikat maksadıyla bulunmasına izin verilen yabancı silâhlı kuvvetlerin neden olabileceği hasar ve zararların tazmini konularının özel bir anlaşmayla düzenlendiği hallerde, bu kapsamda Türkiye'ye girecek yabancı askerî araçlar bakımından bu madde hükmü uygulanmaz.

 

(Değişik fıkra: 21/05/1997 - 4262 S.K./4 md.) Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.

 

Yukarıda belirttiğimiz mevzuat çerçevesinde eğe işleten sorumlu tutulmayacaksa meydana gelen zarar trafik sigortası kapsamına girmeyeceğinden bu zararın tazmini trafik sigortacısından istenemeyecektir. Yani, trafik kazasında zarar görenler, zarar veren araç işletenine karşı KTK dan doğan sorumlulukları nedeniyle başvurma hakkına sahip değillerse, zarar veren aracın trafik sigortacısına başvurma hakkına sahip değillerdir. Yani bu somut olayda davacı işleten her iki araç bakımından da 3.kişi durumunda olmadığı gibi kendi üzerinde borçluluk ve alacaklılık sıfatı birleşmesi nedeniyle BK.116 ve KTK 85/1 md uyarınca işleten olarak kendi sorumluluğunu üstlenen zorunlu trafik sigortasından da talepte bulunması mümkün değildir.

 

Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda ücret

 

MADDE 17 - (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır.

 

(2) Sigorta Tahkim Komisyonları, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücreti esas almak ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunundaki beşte birlik orana uyulmak kaydıyla, Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

 

Yine eski 8181 sayılı Borçlar kanunu 116.md uyarınca” alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının bir kişide birleşmesiyle borç sona erer hükmü düzenlenmiştir, aynı düzenleme yeni 6098 sayılı TBK.135 md de tekrarlanmıştır. Görüldüğü üzere, borç ilişkisinin bir sonucu olarak hem alacaklılık hem de borçluluk sıfatlarının bir kişide birleşmesi halini, yasa koyucu bu durumda borcun sona ermesi nedenleri arasında saymıştır.

 

5. SONUÇ

 

Yukarıda izah edilen nedenlerle;

 

1-Başvuru sahibinin talebinin reddine,

 

2- Başvuru sahibi tarafından yapılan yargılama masrafının başvuru sahibi üzerinde bırakılmasına,

 

3- Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi, vekille temsil edildiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan ücreti vekâletin 5684 sayılı yasanın 30. maddesi 17. fıkrası gereğince hesaplanan 1/5’ine isabet eden 360,00 TL,00 TL ücreti vekâlet alacağının başvuru sahibinden alınarak sigorta şirketine ödenmesine, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası gereği, Hakem Heyeti kararının taraflara bildirim tarihinden itibaren on gün içinde Komisyon nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 07.09.2016 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy