Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30)

 

23.09.2016 tarih ve 2016/İHK- 2549 sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı.

 

1. Uyuşmazlık Konusu Olay

 

Uyuşmazlık konusu olay; X Sigorta A.Ş. tarafından XXXX numaralı Kara Araçları Kasko Sigortası Poliçesi ile sigortalı Başvurucuya ait …. plakalı aracın 29.11.2015 tarihinde karıştığı tek yanlı trafik kazası neticesinde meydana gelen 17.000,00 TL tutarındaki hasarın tazmin talebinden ibarettir. Sigortacı; hasarın teminat dışı olduğunu ileri sürmektedir.

 

2. Sigorta Hakemince Verilen Hüküm

 

İtiraza konu kararla; Başvurunun REDDİNE ... karar verilmiştir.

 

3. Tarafın/Tarafların İtiraz Gerekçeleri Ve Talepleri

 

İtiraz Eden Başvurucu Ş.K. vekilince;

 

Kazalı araç başında inceleme yapılmadan bilirkişi raporu düzenlendiği, kazanın oluşu ile ilgili varsayımların davacı ile araç başında konuşma yapılmadığından doğru bir neticeye varılmadığı, aracın ilk çarpmasının ardından dönerek diğer tarafının da hasarlanmış olduğunun böylece anlaşılmış olacağı, fotoğraflar dışındaki hasarlı yerlerin de bilirkişiye gösterilmesi ile hasarın beyan edildiği şekilde gerçekleşmiş olduğunun anlaşılmış olacağı, Bostancı E 5 karayolu üzerinde kazanın meydana geldiği, kaza yerinin her zaman yoğun bir trafiğin olduğu mahal olduğu, aracın kaza başka bir yerden buraya getirilerek bırakılmasının mümkün olmadığı, kaza mahallinde kameraların olduğu, bu şartlar altında aracın getirilip bırakılmayacağı, bu nevi mizansenlerin ıssız yerlerde yapılabileceği, olayın karışmasında kaza tutanağının olay yerinde tutulmamış olmasının da etkisinin bulunduğu, kazanın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediğini iddia eden sigortacının bu iddiasını ispatla mükellef olduğu itirazlarında bulunulmuştur.

 

4. Değerlendirme Ve Gerekçeli Karar

 

a) Başvurucu uyuşmazlık konusu olayın gerçekleştiğini, hasarın beyan edildiği şekilde gerçekleştiğini ileri sürerek tazminat talebinde bulunurken, sigortacı hasarın beyan edilen şekilde gerçekleşmemiş olduğunu ileri sürerek hasarın teminat dışı olduğunu ileri sürmektedir.

 

b) Kaza ile ilgili olarak görevli ve yetkili polis memurlarınca 29.11.2015 tarihinde tanzim edilen ve hukuka uygun olarak iptal edilmediği dosya kapsamından anlaşılan Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre kaza D 100 karayolunda meydana gelmiş olup, sürücü firar etmiştir. Hal böyle olunca sürücünün alkol durumu gibi tazminat ödeme yükümlülüğüne tesir edebilecek olguların tespit edilmesi sürücünün firar etmesi nedeni ile mümkün olmamıştır.

 

c) Söz konusu tutanakta belirtilen kaza yeri krokisi ve kazanın özeti de dikkate alınarak D. Sigorta Eksperlik Hizmetleri Ltd. Şti sigorta eksperlerinden Ö.D. tarafından tanzim edilen 18.12.2015 tarih ve 617 sayılı Kesin Ekspertiz Raporda kaza ile ilgili görüş olumludur. Bununla birlikte; dosyadaki S.A. tarafından hazırlanan 2015/213 sayılı Araştırma Raporunda kazanın hiç kimse tarafından üstlenilmemesi nedeni ile aracın servise çekilmediği, güvenlik nedeni ile aracın otoparka çekildiği, polis tarafından bağlanıldığı, aracın belirtilen yerde ve saatte kazayı yaptığı, ancak araç sürücününüm kaza anında araç kullanmasına mani bir halinin olabileceği, araçta bulunan sürücü belgesi bulunmayan diğer şahsın aracı kullanmakta iken hasarın oluşmuş olabileceği belirtilerek olumsuz görüş belirtilmiştir. Mesleki nitelikleri bilinmeyen S.A. tarafından hazırlanan araştırma raporunda varsayımlara dayalı olarak görüş oluşturulmuştur.

 

d) Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından sigorta eksperi D.D.’den alman bilirkişi raporundan yukarıdaki Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki veriler ile aracın çekilen resimlerine dayalı olarak incelemeler yapılarak, sürücünün firar ettiği yönündeki durumun aksini ispat edecek herhangi bir bulgu yada belge bulunmadığı, kazanın hasar ile uyumlu olmadığı görüşüne yer verilmiştir. Söz konusu bilirkişi raporuna itirazlar üzerine makine yüksek mühendisi, trafik kusur hasar uzmanı sıfatı ile O.T.’den bilirkişi raporu alınmıştır. Raporda; “Newton 3. hareket kanununa (etki- tepki prensibine) göre, çarpışan cisimlerde bozulmaya neden olan kuvvetlerin birbirlerine eşit ve zıt yönlü olduğu dikkate alındığında, 3XXX7 plakalı kamyonetteki hasarlara denk hasarların kaza mahallindeki metal ve beton bariyerlerin her ikisinde de olması gerektiği halde tespit edilememiş olması nedeniyle kamyonetin başka yerde hasar gördüğü ve kaza mahalline araç üzerinde getirildiği” görüşüne yer verilmiştir. Bu arada; her iki bilirkişi tarafından da sigorta bedeli 32.000,00 TL, piyasa değerinin 30.000,00 TL, sovtaj değerinin 10.000,00 TL olan aracın tam hasarlı olduğu ve hasar tutarının 20.000,00 TL görüşüne yer verdikleri de vurgulanmalıdır.

 

e) Dosyadaki bilirkişi raporları ve eksper raporu takdiri delil niteliğindedir. İtiraz konu kararda benimsenen O.T. tarafından hazırlanan bilirkişi raporundaki aracın kaza yerine araç üzerinde getirildiği görüşü varsayıma dayanmakta ise de, rapordaki bilimsel ve teknik değerlendirmelere göre hasar kaza mahallinde meydana gelmemiştir. Bu görüşe varılmasında resmi yazılı delil vasfındaki dosyadaki Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı etkili olmuştur. Söz konusu Tutanak iptal edilmediği sürece, söz konusu bilirkişi raporunun olayın aydınlatılması için yeterli olduğu düşünülmektedir.

 

f) Hal böyle olunca, itiraza konu kararda irdelenen Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının “Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Sigortalı ve/veya Sigorta Ettirenin Yükümlülükleri” başlıklı B.l. maddesi altındaki 1.4., 1.5. ve 1.7. maddelere aykırı davranışlar olduğunu kabul etmek gerektiğinden, hasarın beyan edildiği şekilde gerçekleştiğini ispat külfetinin Başvurucuya ait olduğu düşünülmüştür. Dosya kapsamına göre uyuşmazlık konusu poliçe kapsamında sigortacının sorumluluğunun doğduğunun ispatlanamamış olmasına göre, Başvurunun reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. İlave etmek gerekir ki, sürücünün firar etmiş olması nedeni ile poliçede gösterilen aracın, ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olan kimse tarafından kullanıldığı ispatlanamadığı gibi, sürücünün kaza yerinden ayrılmasını haklı kılacak somut nedenlerin bulunmayışı da, zararın teminat dışı sayılmasını gerektirdiğinden, Başvurucu vekilinin itirazının kabul edilebilmesi mümkün olmamıştır.

 

5. Sonuç

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle; İtiraz Eden Başvurucu Ş.K. vekilinin itirazlarının REDDİNE, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 13.06.2016 tarih ve K-2016/16801 sayılı kararının icrasını teminen;

 

(1) Başvurunun REDDİNE;

 

(2) Başvurucu tarafından sarf edilen 300,00 TL Başvuru Ücreti, 1.000,00 TL Bilirkişi Ücreti ve 350,00 TL İtiraz Başvuru Ücreti toplamı 1.650,00 TL Yargılama Giderinin Başvurucu üzerinde bırakılmasına;

 

(3) Sigortacı kendisini avukat ile temsil ettirdiğinden, 5684 sayılı Kanun’un 30(17). maddesi ve AAÜT uyarınca hesaplanan 408,00 TL’nin Başvurucu Ş.K.’den alınarak X Sigorta A.Ş.’ne ödenmesine

 

Uyuşmazlığın miktarı itibarıyla 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30(12). maddesi uyarınca kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 23/09/2016 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy