Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (2918 S. K. m. 20)

 

23.09.2016 tarih ve 2016/İHK- 2454 sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı.

 

Uyuşmazlık Konusu Olay:

 

Uyuşmazlığın konusu, X SİGORTA A.Ş tarafından tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (TRAFİK) Sigorta Poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen 35 XXX7 plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu, U.Ö. isimli kişiye ait olan köpeğin yaralanmasına neden olduğu iddiası ile sigortalı tarafından köpeğin tedavisi için ödenen tazminatın kendi ZMMS poliçesi kapsamında sigorta şirketinden tahsili talebi teşkil etmektedir.

 

1. Sigorta Hakemince Verilen Hüküm:

 

Sigorta Hakemi’nce verilen 09.07.2016 tarih ve K-2016/ 19201 sayılı karar uyarınca; Yukarıda açıklanan gerekçelerle,

 

“1. Başvurunun KISMEN KABULÜNE, 3.487,49 TL tazminatın 02.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte X Sigorta A.Ş’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine, bakiye talebin reddine,

 

2. Başvuru sahibi tarafından ödenen 250,00 TL başvuru harcı, 330,00 TL bilirkişi ücreti ve 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 584,30 TL tutarındaki yargılama gideri üzerinden %50 kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 292,15 TL’ nin X Sigorta A.Ş’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine, bakiye giderin başvuru sahibinin üzerinde bırakılmasına,

 

3. Sigorta şirketi tarafından ödenen 4,30 TL vekalet harcı üzerinden %50 red oranı dikkate alınarak hesaplanan 2,15 TL’ nın başvuru sahibinden alınarak X Sigorta A.Ş’ne ödenmesine, bakiye giderin sigorta kuruluşunun üzerinde bırakılmasına,

 

4. Başvuru sahibi vekille temsil edildiğinden kabul edilen tutar üzerinden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.800 TL tutarındaki vekalet ücretinin X Sigorta A.Ş’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine,

 

5. Sigorta şirketi vekille temsil edildiğinden, reddedilen tutar üzerinden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17.maddesi gereğince hesaplanan 360,00 TL tutarındaki vekalet ücretinin başvuru sahibinden alınarak X Sigorta A.Ş’ne ödenmesine,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesi gereğince kararın taraflara bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.09.07.2016.”

 

2. Tarafların İtiraz Gerekçeleri Ve Talepleri:

 

İtiraz eden başvuru sahibi vekili itiraz dilekçesinde özetle, karara esas alman bilirkişi raporundaki kusura ilişkin tespit ve değerlendirmelerin kaza tespit tutanağında yer alan tespitlerle örtüşmediğini, haksız ve mesnetsiz olarak köpek sahibine % 100 kusur izafe edildiğini, dosyaya sunmuş oldukları mail yazışmalarından da görüleceği üzere sigorta şirketinin tahkim başvurusundan önce %50 kusur oranına göre ödemeyi kabul ettiklerini, ancak kendilerinden kusurun %50 oranında olduğunu ve başkaca tazminat talep etmeyeceklerini içerir belge istenmesi sebebiyle ve kendilerinin %100 kusurlu olduklarını düşündükleri için bu ödemeyi kabul etmediklerini, bilirkişi raporundaki kusura ilişkin tespit ve değerlendirmeleri kabul etmediklerini beyanla karara itiraz etmiştir.

 

İtiraz eden sigorta şirketi vekili itiraz dilekçesinde özetle; başvuru sahibine sulh olabilmek adına tazminatın %50’sinin ödeneceğinin bildirildiğini, bu teklifin bağlayıcı olmadığını, Sigorta Hakemi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğuna dair rapor alındığını, talebin reddine karar verilmesi gerekirken sadece öneri olarak iletilen e-posta yazışmasına istinaden sorumlu tutulmalarının adil yargılanma hakkının ihlali niteliği taşıdığını, tahkim öncesinde karar altına alman tutarın ödenmesi yönünde sigortalıya öneride bulunulduğu için yargılama giderleri, masraf ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğinden bahisle Uyuşmazlık Hakemi kararma itiraz etmiştir.

 

3. Gerekçeli Karar

 

Dosyanın, Uyuşmazlık Hakemi tarafından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığından emekli İ.A.’ya tevdi edilerek mevcut hadisede tarafların kusur durumlarının tespiti yönünden 17.06.2016 tarihli rapor aldırıldığı anlaşılmaktadır.

 

Düzenlenen kök raporda:

 

-Sürücü V.Ç. idaresindeki başvuru sahibine ait aracın site otoparkından çıkarak anayola katılmak istediği sırada, otomobilin hareket alanı içerisinde bulunan köpeğin kontrolsüz şekilde sürücünün görüş alanı dışında kalan sol arka teker tarafına çarparak yaralandığı ve bu nedenle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı,

 

-Köpek sahibinin ise her ne kadar köpeğini kaldırıma bağlamış olsa da, bu mahallin sürekli sürücüler tarafından kullanıldığı, garaja giriş çıkış yapılan mahal olduğundan ipini bu durumu dikkate almadan uzun tuttuğu, köpeğin kontrolsüz şekilde giriş-çıkış yapan araçların hareket alanına girmesine neden olduğu, bu hareketiyle sahibi olduğu köpeğin can güvenliğini tehlikeye soktuğundan olayda ASLİ (%100) kusurlu olduğu sonucuna ulaştığı görülmektedir.

Başvuru sahibinin itirazları üzerine bilirkişiden EK RAPOR alınmıştır. Ek raporda aynı görüşleri tekrarlayan bilirkişinin, kaza tespit tutanağı içeriğine göre otomobilin arka kısmı ile köpeğe çarptığının belirlendiğini, köpeğin sahibinin elinde ya da başka bir yerde tasmalı ve bağlı olmasının kusur durumlarını değiştirmeyeceğini bildirdiği anlaşılmaktadır.

 

Dosyada mevcut 20.07.2015 tarihli MADDİ HASARLI TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAGI’nda kazanın meydana geliş şekli:

 

“V.Ç. yönetiminde bulunan 35 XXXX7 plakalı aracıyla ana yol ile site garaj çıkışı arasında bulunan kaldırım üzerinde tasmalı ve bağlı şekilde dolaşmakta olan G.Ö’ye ait köpeğe sol arka tarafından çarparak köpeğin bacağının kırılmasına sebebiyet vermiştir.”

 

Şeklinde açıklanmıştır.

 

Dosyaya ibraz edilen Kaza Tespit Tutanağı’na göre, sol arka tarafından çarpma sonucu bir kaza meydana geldiği anlaşılmakla birlikte, tespit tutanağındaki anlatımdan aracın mı sol arka kısmıyla köpeğe çarptığı, yoksa köpeğin mi sol arka tarafından çarpmaya maruz kaldığı net olarak anlaşılamamaktadır.

 

Bilirkişinin düzenlemiş olduğu kök raporda ve ek raporda aracın sol arka tekerleği ile köpeğe çarptığı sonucuna ulaşarak kusur durumlarını belirlediği yazılıdır. Oysa ki, MADDİ HASARLI TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAĞI’nda 7) Aracın ilk darbe aldığı yeri bir ok ile gösteriniz şeklindeki açıklama ve şemada 35 XXX7 plakalı aracın darbe aldığı yer SOL ÖN KISIM olarak işaretlenmiştir. Bu durum karşısında, bilirkişinin kusura ilişkin tespit ve değerlendirmeleri yaparken, MADDİ HASARLI TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAGI’nın dışına çıkarak kendi yorum ve değerlendirmeleri ile aracın sol arka kısmı ile köpeğe çarptığı sonucuna ulaştığı, bu maddi tespitlerinin ise kaza tutanağı ile örtüşmediği açıktır.

 

HMK md. Madde 266 - (1) Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.

 

Düzenlemesini getirmekte olup, HMK Madde 282 - (1) Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. Düzenlemesini havidir.

 

Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen gerekçeli kararda da HMK md.282’ye atıfla, sigorta kuruluşu tarafından gönderilen 11.02.2016 tarihli e-posta çıktısında, sigorta şirketinin %50 kusuru kabul ettiğine atıfta bulunulmak suretiyle, sigortalı araç sürücüsü %50 kusurlu olarak kabul edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. İtiraz eden sigorta şirketi vekili tarafından da, itiraz dilekçesinde; bu tekliflerinin bir “sulh teklifi” niteliğinde olduğu beyan edilerek bu elektronik posta içeriği teyit edilmektedir.

 

Bilindiği üzere Borçlar Kanunu md. 67 ve 68 hayvan bulunduranın sorumluluğunu düzenlemektedir. Bu düzenlemelere göre, “bir hayvanın bakımını geçici ve sürekli üstlenen kişiye de” zarar sorumluluğu yüklenmektedir. Mevcut hadisede, dosya içeriğinde kroki, ifade tutanağı ve görgü tespit tutanağı gibi, uyuşmazlığa konu hadisede tarafların kusur durumlarını Karayolları Trafik Kanununda belirlenen hususlar doğrultusunda belirleyecek delil ve belgeler bulunmamaktadır. Ancak, ortada da bir haksız fiil ve bu haksız fiil sonucu uğranılan bir zararın da mevcut olduğu tartışmasızdır. Borçlar Kanunu md.51 “Hakim tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereği ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler” düzenlemesini getirmektedir.

 

Yukarıda açıklandığı üzere üzere, mezkur hadisede tarafların kusur durumlarını belirleyecek somut delil ve belgeler dosyada bulunmadığı için, kusur durumlarının tespitine yönelik olarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının, usul ekonomisi de dikkate alındığında objektif bir tespit içermeyeceği kanaati ile başvuru sahibinin talebinin Borçlar Kanunu md.51 çerçevesinde değerlendirilmesi Heyetimizce uygun görülmüştür.

 

Bu nedenle, Uyuşmazlık Hakemince kusur durumlarının %50 olarak değerlendirilmesi, dosya delil ve belgeleri kapsamında tarafımızca da uygun bulunmuş olup, açıklanan nedenlerle başvuru sahibi ve sigorta şirketinin kusura yönelik itirazlarının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

 

Sigorta şirketinin, başvuru sahibine sulh teklifinde bulunmasına karşın, kabul ettiği %50 kusura isabet eden tazminat tutarını, tahkim başvurusu öncesi kendi sigortalısına ödeme imkanı varken bu ödemeyi yapmayarak, sigortalısının yasal yollara müracaat etmesine sebebiyet vermesinden dolayı yargılama giderleri, masraf ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacaklarına ilişkin itirazlarının da reddine karar vermek gerekmiştir.

 

4. Sonuç:

 

Yukarıda açıklanan gerekçelerle ve incelenen dosya kapsamında;

 

Uyuşmazlık Hakemi’nin 09.07.2016 tarihli ve K.2016/19201 sayılı kararma karşı itiraz eden başvuru sahibi ve sigorta şirketinin yapmış oldukları itirazlarının REDDİNE,

 

İtiraz reddedilmiş bulunmakla, başvuru sahibi tarafından yatırılan 250,00.-TL ve sigorta şirketi tarafından yatırılan 350,00.-TL itiraz masrafının itiraz eden taraflar üzerinde bırakılmasına,

 

İtiraz Hakem Heyeti Kararının dosya ile birlikte usuli işlemlerin ikmali için Sigorta Tahkim Komisyonu’na tevdiine,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi gereği uyuşmazlık konusu miktar itibarı ile KESİN olmak üzere oyçokluğu ile karar verildi.23.09.2016 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy