Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (6100 S. K. m. 439) (6102 S. K. m. 1409)

 

05.01.2018 tarih ve K-2018/İHK-126 Sayılı İtiraz Kararı (Emtia)

 

1. BAŞVURUYA KONU UYUŞMAZLIK VE İTİRAZ HAKEM HEYETİNE İNTİKALİ

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay

 

Uyuşmazlık konusu olay ile ilgili olarak Başvuru Dilekçesinde; 17.10.2016 tarihinde XX plakalı çekici ve XX plakalı dorseli aracın yüküyle birlikte seyir halinde iken tali yoldan ani çıkış yapan taksiye çarpmamak için yapılan manevra ve fren sonucu yükte hasar meydana geldiği belirtilmiştir.

 

Başvuru Sahibi yaşanan olay sonucu yükte meydana gelen hasar nedeniyle, XX plakalı aracı kapsayan Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası’nın sigortacısı XX Sigorta A.Ş.’ye karşı, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmuştur.

 

1.2. Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine İntikal Etme Süreci

 

Uyuşmazlık Hakem Heyetince 15.10.2017 tarihinde verilen karara karşı, Başvuru Sahibi tarafından 01.11.2017 tarihinde itirazda bulunulmuştur. İtiraz yetkilisi tarafından yapılan incelemede itirazın süresi içinde yapıldığı ve diğer yönlerden şartları taşıdığı tespiti yapılmış ve dosyanın itiraz hakem heyetine tevdiine karar verilmiştir.

 

Başvuru Sahibi’nin itirazları sonucunda, 04.12.2017 tarihinde uyuşmazlık konusu dosya İtiraz Hakem Heyetimize ulaşmıştır.

 

2. SİGORTA HAKEMİ VEYA HAKEM HEYETİNCE VERİLEN HÜKÜM

 

“Yukarıda yapılan değerlendirme ve açıklanan gerekçelerle;

 

1. Başvuranın başvurusunun reddine,

 

2. Başvuran tarafından yapılmış bulunan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

 

3. Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30f/17. Madde hükmü uyarınca reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 429,23 TL vekalet ücretinin başvurandan tahsili ile aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketine ödenmesine,

 

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Md.439 hükümlerinde sayılan hallerde temyiz hakkı saklı kalmak kaydıyla kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Komisyon nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir.”

 

3. TARAFIN/TARAFLARIN İTİRAZ GEREKÇELERİ VE TALEPLERİ

 

Başvuru Sahibi, Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararı’na karşı yapmış olduğu itirazlarının özetinde;

 

• Başvurulan Sigorta Şirketi tarafından düzenlenmiş olan poliçenin “Kamyon Klozu” şartlarında yalnızca trafik kazası sonucu ve bazı doğal tehlikeler sonucu meydana gelen hasarların tazmin edileceğinin açıkça düzenlendiğini, zararın sigortalı kamyonun tali yoldan aniden karşısına çıkan araca çarpmamak için manevra ve ani fren yapması sonucu meydana geldiğini, bu nedenle zararın poliçe teminatı içinde kaldığı yönünde hüküm kurulması gerektiğini,

 

• Karayolları Trafik Kanunu, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve Yurtiçi Sorumluluk Poliçesi şartlarına göre trafik kazasının meydana gelmesi için aracın karayolunda hareketli ya da sabit bir cisme çarpmasına gerek olmadığını, bu nedenle Hakem kararının hukuka aykırı olduğunu,

 

Beyan ederek, Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararının kaldırılarak yeniden inceleme yapılmasını talep etmişlerdir.

 

Sigorta Şirketi Başvuru Sahibinin itirazlarına karşı sunmuş olduğu beyanlarının özetinde; kararın yerinde ve itirazın haksız olduğunu, sigortalıya sağlanan Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Poliçesi-Kamyon Klozunda sağlanan şartlar gerçekleşmediği için Başvuru Sahibinin zararının teminat dışında kaldığını, zararın teminat dışında kalan durup-kalkma eylemi sırasında hatalı istiflemeden kaynaklandığını belirtmiştir.

 

4. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Taraflar arasında, 17.10.2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşan zararların giderilmesinden kaynaklanan uyuşmazlık söz konusudur. Bu durumda huzurdaki uyuşmazlık bakımından 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Ayrıca itirazların değerlendirilmesinde; diğer ilgili mevzuat da göz önüne alınacaktır.

 

5. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

5.1. Değerlendirme

 

Hakem Heyetimize itiraz üzerine gelen dosya incelendiğinde, itirazın sadece Başvuru Sahibi tarafından yapıldığı görülmüştür. Sigortacılık Kanunu m. 30/23 göre, “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun hükümleri, sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanır.”. Bu kapsamda usul hukukunda hakim olan aleyhe karar verme yasağı gereği, taraflardan birisi kanun yoluna başvurursa, inceleme sadece onun lehine ve ileri sürdüğü sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Bu sonuç tasarruf ilkesinden doğmakta olup, taraf kanun yoluna başvurmamışsa kendiliğinden kanun yolu incelemesi yapılamaz ve kanun yoluna başvurmayan tarafın verilen hükmü zımnen onayladığı kabul olunur. Ayrıca belirtmek gerekir ki, bu ilke, resen araştırma ilkesinin uygulandığı dava ve durumlarda dikkate alınmaz (PEKCANITEZ, H./ATALAY, O./ÖZEKES, M., Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 4. Baskı, 2016, s. 517).

 

Bu açıklamalar gereği, inceleme konusu dosyada, tek tarafın itirazda bulunmuş olması nedeniyle, bu itiraz sebepleri çerçevesinde değerlendirme yapılacaktır. Bunun dışında dosyada resen göz önüne alınması gereken veya kamu düzenine ilişkin bir husus gözlenmemiştir.

 

Dosyada usuli yönden bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına geçilmiştir.

 

Başvuru Sahibi tarafından sunulan itiraz dilekçesi incelendiğinde uyuşmazlığın, talep edilen hasarın poliçe teminatı içinde kalıp kalmadığı noktasında toplandığı görülmektedir.

 

Başvuru Sahibi itirazlarında, başvurulan Sigorta Şirketi tarafından düzenlenmiş olan poliçenin “Kamyon Klozu” şartlarında yalnızca trafik kazası sonucu ve bazı doğal tehlikeler sonucu meydana gelen hasarların tazmin edileceğinin açıkça düzenlendiğini, zararın sigortalı kamyonun tali yoldan aniden karşısına çıkan araca çarpmamak için manevra ve ani fren yapması sonucu meydana geldiğini, bu nedenle zararın poliçe teminatı içinde kaldığı yönünde hüküm kurulması gerektiğini ileri sürmüştür. Sigorta Şirketi ise itiraza karşı sunmuş olduğu beyanlarında; sigortalıya sağlanan Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Poliçesi-Kamyon Klozunda sağlanan şartlar gerçekleşmediği için Başvuru Sahibinin zararının teminat dışında kaldığını, zararın teminat dışında kalan durup-kalkma eylemi sırasında hatalı istiflemeden kaynaklandığını belirtmiştir.

 

5.2. Gerekçeli Karar

 

Bu iddia ve savunmalar ışığında itiraza konu dosya incelediğinde; taraflar arasında 16.06.2016 tarihinde Yurtiçi Sorumluluk Poliçesi akdedildiği ve poliçede sigorta konusunun taşıma sırasında meydana gelen ve bu sözleşme ile temin edilen rizikoların gerçekleşmesi sonucu yasadan doğan sorumluluklara bağı olarak taşıtan tarafından, sigortalıya karşı ileri sürülebilecek zarar, ziyan ve hasar taleplerine ilişkin sorumluluk sigortası olduğu belirtilmiştir. Poliçede teminat kapsamının ise “Kamyon Klozu (Hırsızlık, Yükleme, Aktarma, Boşaltma Rizikoları HARİÇ) hükümlerinin gerçekleşmesi sonucu sigortalı taşıyıcıya düşebilecek hukuki mali sorumluluğu teminat alır.” şeklinde belirlendiği görülmektedir. Bu poliçeden sonra 27.06.2016 tarihinde, Yurtiçi Sorumluluk Zeyilnamesi düzenlenmiş ve “Taşınan Emtea Detaylarına Yaş Meyve/Sebze sevkiyatlarının teminata dahil edildiği kayıt ve not edilmiştir.” denilmiştir. Bu açıklamalardan görüldüğü üzere taraflar arasındaki poliçede teminat kapsamı Kamyon Klozuna atıf yapılarak belirlenmiştir. Bu nedenle Kamyon Klozuna göre;

 

Kamyon Klozu: “Bu kloz, kamyon veya treylerin, karayolunda herhangi bir sabit veya hareketli cisme çarpması, çarpışması, devrilmesi, yanması ile bazı doğal tehlikeler sonucu (yıldırım, sel, dere taşması, çığ, toprak ve dağ heyelanı, köprü yıkılması ve yol çökmesi) taşınan emtianın zarar görmesi durumunu temin eder.”

 

Bu tanımdan görüldüğü üzere, Kamyon Klozu ile kamyon veya treylerin tek tek sayılan rizikolardan birine uğraması veya belirli doğal afetlere maruz kalması halinde, taşınan emtiada meydana gelen zararı temin etmektedir. TTK m. 1409/2’ye göre, “Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.” Bu kapsamda Kamyon Klozunda açık olarak sayılan rizikolar kamyonun, karayolunda herhangi bir sabit veya hareketli cisme çarpması, çarpışması, devrilmesi veya yanmasıdır. İtiraza konu olaya bakıldığında ise zararın sigortalı kamyonun tali yoldan aniden karşısına çıkan araca çarpmamak için manevra ve ani fren yapması sonucu meydana geldiğini iddia edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında somut olayda Kamyon Kozunda teminat altına alınan kamyonun, karayolunda herhangi bir sabit veya hareketli cisme çarpması, çarpışması, devrilmesi veya yanması eylemlerinden hiçbirinin gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Başvuru Sahibi itirazlarında Kamyon Klozunda trafik kazası sonucu meydana gelen zararların teminat altına alındığını iddia etmiş ise de; yukarıda verilen tanımdan görüldüğü üzere, tanımda teminat kapsamı olarak trafik kazasından söz etmemekte olup, teminat kapsamında olan rizikolar belirli olarak ayrı ayrı sayılmıştır.

 

Ayrıca Başvuru Sahibi tarafından dosyaya sunulan fotoğraflar incelendiğinde, araçta hasar gören malların taşınmakta olan yoğurtlardan oluştuğu, yoğurt kasalarının savrularak devrildiği ve yoğurtların dökülerek ziyan olduğu görülmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yükün taşınmaya elverişli bir şekilde sabitlenmediği ve istiflenmediği anlaşılmaktadır. Karayolunda yapılan ulaşım sırasında ani fren ve manevra yapma ihtiyacı her an doğabilecek olup, taşınan eşyaların da bu ihtimaller göz önüne alınarak sabitlenmesi ve istiflenmesi gerekmektedir. Bu konuda uyuşmazlık konusu poliçede yükleme, boşaltma ve aktarma rizikolarının teminat dışında olduğu açık olarak belirtilmiştir. Ayrıca istisnalar başlığı altındaki “g” bendinde “Taşınan malların özelliğine göre yöresel veya ulusal kural ve geleneklere uygun olmayan yetersiz ambalajlama, hatalı ve/veya yanlış istiflemeden (yerleştirmeden) veya yüklemeden kaynaklanan her türlü hasar, ziya ve masraflar,” teminat dışında bırakılmıştır. Bu nedenle söz konusu hasarın poliçe teminatı kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır.

 

Tüm bunlar yanında, sigortalının/sigorta ettirenin yükümlülükleri kapsamında “g” bendinde “Sigortalı/Sigorta Ettirenin üstlendiği nakliye esnasında, emtiada meydana gelebilecek hasar, alıcıya teslim edildiği zaman, nakliyeci ile alıcı arasında hazırlanacak bir tutanakla tesbit edilmesi esas olup, teslim anında tesbit edilmeyen ve Sigorta Şirketine bildirilmeyen hasarlardan, Sigorta Şirketi mesul olmayacaktır.” denilmiştir. Bu bende göre de bakıldığında, dosyaya sunulan alıcı ile nakliyeci arasında düzenlenen bir tutanak olmadığı görülmektedir.

 

Bu açıdan somut olayda, Kamyon Klozu ve poliçe teminatı içine giren bir olay meydana gelmediğinden Başvuru Sahibi’nin talep ettiği zararların poliçe teminat kapsamı içinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Tüm bu nedenlerle de Başvuru Sahibi’nin itirazının reddine karar verilmiştir.

 

6. SONUÇ:

 

1. Başvuru sahibinin yaptığı itiraz başvurusunun REDDİNE,

 

2. Başvuru sahibinin yaptığı 350,00 TL itiraz masrafının kendisine üzerinde bırakılmasına,

 

3. Kararın Sigorta Tahkim Komisyonu'na tevdiine,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30.maddesinin 12.fıkrası gereği, uyuşmazlık 40.000,00- TL'nin altında olduğundan KESİN OLMAK ÜZERE XX HAKEM 'ın KARŞI OYU VE OY ÇOKLUĞU İLE KARAR VERİLDİ. 05.01.2018 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy