Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(4925 S. K. m. 2, 17, 18)

 

20.06.2018 tarih ve K-2018/40526 Sayılı Hakem Kararı

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

xxxx ve xxxx vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurularak, 11.12.2015 tarihinde müvekkillerinin kızları xxxx’in içinde yolcu olarak bulunduğu, xxxx sevk ve idaresindeki xxxx plakalı aracın kazaya karıştığını, sözkonusu aracın kaza tarihi itibariyle xxxx sayılı Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile davalı sigorta şirketinin teminatı altında olduğunu, kazada davacıların kızları xxxx’in vefat ettiğini, davacıların kızlarının desteğinden yoksun kaldıklarını, sigorta şirketine tazminat için başvurulduğunu, dosya açıldığını ancak başvurularının kazanın (taşımanın) şehir içi olduğu gerekçesiyle reddedildiğini belirterek 5.100 TL sının kendilerine ödenmesini belirsiz alacak davası olarak dava etmektedirler.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosyanın teslim alınması ile yargılama başlamıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle, bu aşamada taraflardan istenilmesi gereken başkaca bir bilgi ve belge olmadığı, uyuşmazlığın sunulan evrak üzerinden çözülebileceği ve yine duruşma yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.

 

İnceleme ve değerlendirmenin bitirilmesi akabinde uyuşmazlık hakkında yukarıda belirtilen tarihte karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Davacı vekili tarafından komisyona hitaben düzenlenen Başvuru Formunda özetle,

 

11.12.2015 tarihinde müvekkillerinin kızları xxxx ’in içinde yolcu olarak bulunduğu, xxxx sevk ve idaresindeki xxxx plakalı aracın kazaya karıştığını, sözkonusu aracın kaza tarihi itibariyle xxxx sayılı Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile davalı sigorta şirketinin teminatı altında olduğunu, kazada davacıların kızları xxxx’in vefat ettiğini, davacıların kızlarının desteğinden yoksun kaldıklarını, sigorta şirketine tazminat için başvurulduğunu, dosya açıldığını ancak başvurularının kazanın (taşımanın) şehir içi olduğu gerekçesiyle reddedildiğini belirterek 5.100 TL sının kendilerine ödenmesini belirsiz alacak davası olarak dava etmişlerdir.

 

Başvuru sahibi, başvuruya dayanak olarak, başvuru formu aslı, Başvuran vekiline ait vekaletname, Sigorta şirketi ile yazışmalar, Kazaya ilişkin Kolluk/Hazırlık/Ceza Evrakı, Kusur Raporu, Sigorta Poliçeleri fotokopilerini ve dosyada mevcut diğer evrakı göstermiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta şirketi Komisyona verdiği cevap dilekçesinde, aynen; “1-Başvuru sahibi şirketimize taşımacılık sigortalı xxxx plakalı araç sürücüsünün sebebiyet verdiği

 

11.12.2015 tarihinde meydana gelen kazada xxxx ’in vefatı sebebiyle tazminat talep etmektedir. 2. DAVA KONUSU KAZA ZORUNLU KARAYOLU TAŞIMACILIK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI VE TAŞIMACILIK KANUNU GEREĞİ TEMİNAT DIŞIDIR. ALEYHİMİZE YAPILAN BAŞVURUNUN REDDİ GEREKMEKTEDİR. Dava konusu kaza sigortalımız araç xxxx ilçesinden xxxx ilçesine xxxx il sınırları içerisinde seyahat halinde iken meydana gelmiş ve davacının kızı işbu kaza sonucunda vefat etmiştir. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A. 1. maddesi uyarınca “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına kadar temin eder. Sigortalının taşımayı zaruri haller hariç, 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapması gerekir.” Ayrıca Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6. maddesi uyarınca“Otomobille şehirlerarası ve/veya uluslararası taşımacılık yetki belgesi kapsamında yapılan taşımalar hariç olmak üzere, özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar, genel ve katma bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadi teşebbüslerine ait otomobillerle yapılan taşımalar, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar, lastik tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar bu sigorta kapsamı dışındadır. “ Taşımacılık Sigortası kapsamında olması için ilgili taşımanın 4925 sayılı Kanun’ da belirtilen şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu md. 17 uyarınca “Sigortacı şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacıları; duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı sorumludur.” Ayrıca uygulama yönetmelikler uyarınca il içi taşımalarda belediye ve valiliklerce farklı bir çalışma yapılmazsa Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta Poliçesi yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. xxxx Belediyesi tarafından da konulan böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. xxxx Belediyesi tarafından böyle bir zorunluluk konmadığı ve taşıma şehir içi taşıma olduğu için sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Dava konusu kaza şehir içerisinde yapılan taşıma sırasında meydana gelmiş olup 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunun 2,17 ve 18. Maddelerindeki şehirlerarası taşıma söz konusu olmadığından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Aleyhimize açılan davanın reddi gerekmektedir. Bu hususa ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonu kararı ektedir.3.BAŞVURAN TARAF, SİGORTALIMIZIN KUSURUNU ve ZARARINI USULEN İSPAT ETMELİDİR. SİGORTALIMIZIN KUSURU KONUSUNDA CEZA DAVASI BEKLETİCİ MESELE YAPILMALIDIR. ZİRA MÜVEKKİL ŞİRKET SİGORTALISININ KUSURU ORANINDA SORUMLUDUR. Davacı taraf zararını ispat etmelidir. Ayrıca sigortalımızın kaza sebebiyle kusuru tespit edilmeli, ceza davasının sonucu bekletici mesele yapılmalıdır. Kusur ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkikatı yapılmasını ve bilirkişi raporlarının tarafımıza tebliğini talep ediyoruz. 4- BAŞVURUNUN KABULÜ ANLAMINA GELMEMEK KAYDIYLA DAVACI TARAF, KUSURU ve ZARARINI USULEN İSPAT ETMELİDİR aktüer bir bilirkişiden rapor alınması gereklidir. ...5. BAŞVURUNUN KABÜLÜ ANLAMINA GELMEMEKLE BİRLİKTE, DAVACILARIN KAZA SEBEBİYLE ELDE ETTİĞİ GELİR VE TAZMİNATLARIN MAHSUBU GEREKLİDİR.KAZA TRAFİK İŞ KAZASIDIR.BU HUSUSTA ÖDEME ALINIP ALINMADIĞI SORGULANMALIDIR….6.TEMİNATIN TEK, HASAR GÖRENLERİN BİRDEN FAZLA OLMASI DURUMUNDA KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU 96. MADDE GEREĞİNCE TEMİNATIN PAYLAŞTIRILMASI GEREKLİDİR. ... 7-MÜVEKKİL ŞİRKET FAİZDEN BAŞVURU TARİHİNDEN İTİBAREN YASAL FAİZ İLE SORUMLUDUR….NETİCE VE TALEP:

 

...- Davanın reddine, - Yargılama giderlerinin başvuru sahibinin üzerinde bırakılmasını,- Reddedilen miktar bakımından lehimize vekâlet ücreti takdirini, saygılarımla talep ve rica ederim.” savunmasında bulunarak neticeten davanın reddini savunmuştur.

 

Sigorta şirketi vekili savunmalarına dayanak olarak, Poliçe, açıklama yazıları, emsal karar ve dosyada mevcut diğer evrakı göstermiştir.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 4925 Sayılı Karayolları Taşıma Kanunu ZMMS Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi hükümleri dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

1- Davacılar, davalı sigorta şirketine başvurarak/dava açarak uğramış olduklarını öne sürdükleri destekten yoksun kalmaya bağlı zararlarının giderilmesini istemektedirler. Davalı sigorta şirketi ise kaza yapan aracın şehir içi taşıma yaptığını, kazanın bu esnada vuku bulduğunu belirterek davanın reddini savunmaktadır.

 

2- Dosyada mevcut Trafik kazası Tespit Tutanağı, Kusur Raporu, Savcılığa sunulan Ölü Muayene Tutanağı ve Ceza Mahkemesi kararından olay tarihinde sürücü xxxx sevk ve idaresindeki xxxx plakalı otobüs ün sürücünün % 100 kusuru ile tek taraflı kaza yaptığı ve araçda yolcu olarak bulunan davacıların kızı xxxx ’in vefat ettiği anlaşılmaktadır. Otobüsün kaza anında xxxx iline ait xxxx ile xxxx ilçeleri arasında işçi servisi olarak taşıma yaptığı yine dosyadaki belgelerde görülmektedir. Davalı sigorta şirketi kazaya karıyan aracın şirketleri nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi bulunduğu kabul etmekte ancak bu poliçenin kural olarak şehirlerarası/uluslar arası taşımalarda geçerli olduğunu belirterek olaydaki dava konusu şehir içi taşımanın teminata girmediğini savunmaktadır.

 

3- Dosyada sigorta şirketi tarafından ibraz edilmiş kaza yapan araca ilişkin olarak tanzim edilmiş ve kaza tarihini kapsar Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi bulunmaktadır. Bu poliçenin davaya konu kazayı kapsayıp kapsamadığı irdelenmelidir.

 

Karayolları Taşıma Kanununun 26.04.2016 tarih ve 6704 sayılı yasa ile kaldırılan 17. maddesine göre; “Şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacıları; duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı sorumludur. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartlarının A-1 hükmünde de benzer düzenleme bulunmaktadır.

 

Karayolları Taşıma Kanunun yine 26.04.2016 tarih ve 6704 sayılı yasa ile kaldırılan 18. maddesinin 1. fıkra birinci cümlesine göre de; “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17 nci maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. ”

 

26.04.2016 tarih ve 6704 sayılı yasanın 17. Maddesi ile 925 sayılı Karayolları Taşıma Kanununun 3. Maddesinde yer alan “Sorumluluk Sigortası” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunda belirtilen zorunlu mali sorumluluk sigortasını ifade edecek şekilde değiştirilmiştir. Yani bu düzenlemelere göre 26.04.2016 tarih ve 6704 sayılı yasa ile taşımacılık sigortası kaldırılmış, Taşımacıların sorumluluğu da Trafik Sigortasının içerisine sokulmuştur. Ancak dava konusu olay yasa değişikliğinden önce meydana gelmiş ve o tarihte yukarıda belirtilen hükümler yürürlükte olduklarından ve kazaya karışan araca ilişkin olarak da taşımacılık sigortası bulunduğundan yukarıda belirtilen hükümler somut olayda uygulama kabiliyetini haizdirler. Yani dava konusu ihtilaf yukarıda belirtilen tarihte yürürlükten kalkmış ancak olay tarihinde yürürlükte olan hükümler çerçevesinde çözülecektir.

 

Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.1. maddesi aşağıdaki gibidir. “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına kadar temin eder. Sigortalının taşımayı zaruri haller hariç, 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapması gerekir.”

 

Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6. maddesi aşağıdaki gibidir “Otomobille şehirlerarası ve/veya uluslararası taşımacılık yetki belgesi kapsamında yapılan taşımalar hariç olmak üzere, özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar, genel ve katma bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadi teşebbüslerine ait otomobillerle yapılan taşımalar, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar, lastik tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar bu sigorta kapsamı dışındadır.” 25.2.2004 tarihli Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin Kapsam başlığını taşıyan Madde 2- de “Bu Yönetmelik, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacı, acente, taşıma işleri komisyonculuğu, nakliyat ambarı işletmeciliği, kargo işletmeciliği, lojistik işletmeciliği, taşıma işleri organizatörlüğü, terminal işletmeciliği, oto kiralama işletmeciliği, dağıtıcılık ve benzeri faaliyetleri yapanlar ile taşıma işlerinde çalışanları, taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsar.

 

Ancak, özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar, genel ve katma bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadi teşebbüslerine ait taşıtlarla yapılan ticari olmayan taşımalar, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar, lastik tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.

 

Taşıma mesafesine bakılmaksızın il sınırları içinde yapılan yolcu taşımaları, 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımaları ile belediye sınırları ile mücavir alanı içindeki şehiriçi yolcu taşımaları, bu Yönetmeliğin kapsamı dışında olup; bunlar için Bakanlıkça çıkarılacak Yönetmelik yürürlüğe konuluncaya kadar, il sınırları içinde yapılan yolcu taşımaları ile 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımaları il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklerce, belediye sınırları ile mücavir alanı içindeki şehiriçi yolcu taşımaları il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili belediyelerce, bu Yönetmeliğin taşımacılar için getirdiği sorumluluk ve yükümlülükler dikkate alınarak düzenlenir. ” Hükmü bulunmaktadır.

 

Bu yönetmeliğin 11 Haziran 2009 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği ile değiştiği anlaşılmaktadır. 11 Haziran 2009 tarihli yönetmelikte yukarıda aktarılan 2/3 hükmü bulunmamaktadır. 11 Haziran 2009 tarihli yönetmeliğin de bu kez 8 Ocak 2018 tarihli Karayolu Taşımacılk Yönetmeliği ile değiştiği anlaşılmaktadır. 25.2.2004 tarihli ve 11 Haziran 2009 tarihli yönetmeliklerin yerini en son çıkan 8 Ocak 2018 tarihli yönetmeliğin aldığı anlaşılmaktadır.

 

Tüm bu düzenlemelerden il içi taşımalarda belediye ve valiliklerce farklı düzenleme getirilmemiş ise Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta Poliçesi yapılması zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmaktadır.

 

Yargılama esnasında ara karar alınarak Taraflara, “Davaya konu kazada taşıma işinin Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre, xxxx ili xxxx İlçesi ile xxxx ilçesi arasında yapıldığı anlaşılmaktadır. 25.02.2004 tarihli Mülga Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 2/3. maddesine göre (veya Sonraki tarihli ilgili yönetmeliklere göre) xxxx Belediyesi tarafından herhangibir düzenleme yapılıp yapılmadığı ve eğer bu yolda bir düzenleme var ise düzenleme örneğinin

hakemliğimize gönderilmesi” istenilmiştir. Bu şekilde bir düzenleme yapıldığı yönünde bir bilgi iletilmemiştir.

 

Buna göre tüm dosya kapsamından davaya konu taşımanın xxxx ili içerisinde ilçeler arasında yapılan bir taşıma olduğu, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortasının kural olarak yukarıda izah edilen mevzuat gereği şehirler arası ve uluslar arası taşımaları kapsamına aldığı, ilgili belediye ve idare tarafından dosya kapsamında aksi yönde bir düzenleme bulunduğu yönünde bir ispat bulunmadığı anlaşıldığından sigorta şirketinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası Poliçesi çerçevesinde sorumluğunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

 

4.2. GEREKÇELİ KARAR

 

1-Buraya kadar yapılan açıklamalardan somut olayda dosya kapsamında davalı sigorta şirketinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası Poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunmadığı ortaya çıkmaktadır. Tüm bu nedenlerle davanın reddi gerekmiştir.

 

2-Davalı sigorta şirketi lehine de reddedilen bölüm üzerinden vekalet ücretine hükmedilecektir. Somut olayda reddedilen bölüm 5.100,00 TL dir. Av. As. Ücret Tarifesinin ilgili hükmüne göre davalı lehine 2.180,00 TL vekalet ücreti çıkmaktadır. Bu miktar da aşağıdaki sınırlamaya tabidir.

 

Av. As. Ücret Tarifesinin 17. Maddesinde atıf yapılan Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 17 bendinde açıkça; “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” denilmekte olduğundan Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ücretin 1/5 ine hükmedilmek gerekmiştir. Buna göre davalı sigorta şirketi lehine takdir ve tespit edilen avukatlık ücreti; reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ücretin 1/5 i alındığında 2.180,00 TL*1/5 = 436,00 TL olarak hesaplanmaktadır.

 

5. SONUÇ:

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1-Davanın reddine,

 

2-Başvuru sahibinin talebi tümü ile red edilmiş olduğundan yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,

 

3-Sigorta şirketi vekil ile temsil edilmiş olduğundan davalı xxxx Sigorta AŞ lehine, yürürlükteki mevzuat çerçevesinde reddedilen bölüm üzerinden takdir ve hesap edilen 436,00 TL vekalet ücretinin davacılar xxxx ve xxxx ’dan alınarak xxxx Sigorta AŞ ne verilmesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy