Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6102 S. K. m. 1409)

 

19.08.2016 Tarih - K-2016/22902 Sayılı Hakem Kararı

 

Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Uyuşmazlığın; X Sigorta AŞ’ne Motorlu Araçlar Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı XX plakalı aracın 21.03.2016 tarihinde karıştığı kaza sonrasında uğradığı zararın ödenmediği iddiası ile talep edilen 17.000,00 TL tazminata ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

 

1.1. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru sonrasında belgelerin taraflardan temin edilmesinden sonra Hayat Dışı Raportörü tarafından yapılan ön inceleme sonucu hazırlanan Raportör Raporundaki görüşler doğrultusunda uyuşmazlığın çözümü için Hakem Heyetimizin görevlendirilmesine karar verilmiştir. Dosya tarafımca 17.05.2016 tarihinde teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır.

 

Dosyanın muhteviyatı da dikkate alınarak, 17.06.2016 tarihinde alman ara karar ile zarar tutarının tespiti açısından bilirkişi atanmasına karar verilmiş, Bilirkişi Sigorta Eksperi tarafından hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiştir. İtiraz sürecinin tamamlanmasına müteakip karar oluşturulmuştur.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran (vasisi) tarafından Komisyonumuza sunulan 20.04.2016 tarihli başvuru dilekçesinde özetle; 21.03.2016 günü saat 02.30 sıralarında park halinde bulunan XXX plakalı otomobilin sol arak köşesine kendisinin kullandığı XXX plakalı aracı ile sağ ön teker ve çamurluk istikameti ile çarpma sonucu çift taraflı trafik kazasının meydana geldiği, kaza sonrasında aracının devrilerek 4 teker yukarı gelecek şekilde durduğunu, aracın sol ön kapısını açarak indiğini, inmesine XXX Pizza müdürü XXX’in yardım ettiği, kaza sonrasında burnunun kanadığını kaza yerinde bulunan XXX isimli iş yeri sahibi XXX’ın su getirdiği ve burnuna su çektiğini, aradan 10 dakika sonra olay yerine Polis ekiplerinin geldiği, kaza durumuna baktıkları, yaralı olup olmadığını sordukları, araçta yalnız olduğunu bir şeyinin olmadığını söylediği, kasko şirketini arayarak kurtarıcı talep ettiğini, 3-5 dakika sonra ambulans geldiğini, görevliye birşeyi olmadığını söylediğini, koluna ve yanlarına dokunduğunu, sorun olmadığının söylemesi üzerine olay yerinden ayrıldığını, polis ekiplerinin de yapacakları bir şey olmadığını belirterek olay yerinden ayrıldığını, kaza çift taraflı olduğundan kendilerinin tutanak tutacaklarını bildiğinden, diğer araç sahibi XXX’e komşuları aracılığı ile ulaşarak tutanak tutmak istediklerini, ancak tutanak olmadığından erkesi gün tutanak tutmak üzere anlaşarak olay yerinden ayrıldıklarını, ertesi gün tutanakla aracın yanma giderek tutanak tuttuklarını, XXX’in kendisine polisin tuttuğu tutanağın olduğunu söylediğini, 23.03.2016 günü kazayı araştırmacısı olduğunu söyleyen XXX’ın aradığını, araştırma görevlisi ile serviste buluştuklarını, kazayı nasıl yaptığını anlattığını, kaza tespit tutanağını kendilerinin tuttuklarını, polisin de tutanak tuttuğunu serviste öğrendiğini söylediğini, tutanağın onaylı örneğini araştırmacıya verdiğini, kazanın olduğu yere gittiklerini, çevrede kaza ile ilgili bilgi aldığını, görüntü kaydı olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de Mobesa kamerası olduğunu söylediğini, 25.03.2016 tarihinde Trafik Denetleme şube müdürlüğüne müracaat ettiğini ve 31.03.2016 günü kendisine verilen görüntüleri, kazanın tam olarak görülemediğini anlayınca, araştırmacıyı arayarak durumu anlattığında görüntülerin işe yaramayacağını belirttiğini, kendisinin aracı kullandığını ispatlamak için her şeyi yaptığını, 12.04.2016 günü e-maille hasarın ödenmeyeceğinin kendilerine iletildiğini, ret nedeni olarak ise Genel Şartların A.5.10 maddesinde yer alan olay yerini terk etmek hükmünün belirtildiğini, 2007/27 Sayılı Hazine Müsteşarlığı Genelgesinde belirtildiği gibi karşı tarafla tutanak düzenleyerek imzaladıklarını, olay yerini terk etmediklerini, aracı kaza sırasında kendisinin kullandığını ve alkollü olmadığını, kaza yerini kesinlikle terk etmediğini, kaz yerine giderek kazanın olduğunu gören X, Y, Z, V’ın el yazısı ile yazılı beyanlarını aldığını, tanıklık yapanların olay yerinde olduğunu gösteren fotoğrafların ekte olduğu belirtilerek mağduriyetin giderilmesi istenmiştir.

 

Dosyaya belge olarak vekaletname, poliçe örneği, tutanak, araç ruhsatı, şirketle yapılan yazışmalar, Sulh Hukuk Mahkemesi kararı, X, Y, Z, V, el yazısı ile yazılı beyanları, MOBESE görüntü kaydı teslim tutanağı ve sair belgeler sunulmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Komisyona yapılan başvuru sonrasında Raportör tarafından yapılan inceleme neticesinde davalı X Sigorta AŞ’nden talebe ilişkin şirket savunması ve belgeleri talep edilmiştir. Sigorta kuruluşu tarafından Komisyona ulaştırılan dilekçede özetle; Sürücünün kaza sonrasında olay yerini terk ettiği, olay yerini terk etmenin Genel Şartlar gereği teminat dışında olduğu ve reddinin gerektiği, sigortalının davranışının şirketi aldatmaya yönelik olduğunu, yapılan başvuru üzerine XX numaralı hasar dosyası açıldığı, X ile Y arasında tutanak tutularak imza atılmasına rağmen, polis ekiplerinin tutanak tuttuğu, başvuru sahibinin söz konusu tutanağı gizlediği, polis ekiplerinin kaza yerine geldiği, sürücüsü tespit edilemeyen X plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek Y plakalı araca çarptığı, çarpmanın etkisiyle X plakalı aracın savrularak çöp konteynerma çarptığının belirtildiği, Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.10. maddesi uyarınca sürücünün kimliğini engellemek için kaza yerinden ayrılmasının teminat dışında kaldığı, olayda da sürücünün kaza yerinden ayrıldığı, sürücünün tedavi amacı ile olay yerini terk etmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle Genel Şartlar gereği kazanın teminat dışında olduğu, haksız kazanç elde teme amacının olduğu, Kasko Sigortası Genel Şartları B.1.4 maddesine göre rizikonun gerçekleşmesi durumunda zorunlu haller dışında rizikonun gerçekleştiği yer veya şeylerde bir değişiklik yapmamak yükümlülüğünün olduğunu, talep edilen teminatın teminat dışı olduğunu ve fahiş olduğunu, zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapıldığı belirtilerek talebin reddinin istendiği anlaşılmaktadır.

 

Dava dilekçe ekinde, vekaletname (harçlandırılmış ve baro pullu), poliçe nüshası, hasar dosyası nüshası ve sair belgelerin sunulduğu görülmüştür.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, Motorlu Araçlar Kasko Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi hükümleri dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alman aracın uğramış olduğu trafik kazası sonrasında uğradığı zararın teminat dahilinde olup olmadığı hususuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

 

Dosyaya sunulu belgelerden davalı X Sigorta AŞ’ye XXX numaralı ve .../2017 vadeli Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı başvurana ait X plakalı aracın karışmış olduğu kaza sonrasında zarara uğradığı ve tazminatın ödenmediği iddiası ile tazminat talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmeye taraf olan davacı tarafın TTK ve ilgili mevzuta hükümleri gereği aktif husumet, davalı tarafın ise aynı sözleşme gereği pasif husumet ehliyetinin olduğu anlaşılarak esas incelemeye geçilmiştir.

 

Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.1.4 Sigortanın Konusu başlık maddesinde; gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazaların teminat dahilinde yer aldığı açıklanmıştır.

 

6102 sayılı T.T.K. 1409. Maddesinde; Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu belirtilmiştir.

 

Yargıtay’ın yerleşik kararları gereği; “TTK 1409. maddede yazılı ispat külfetinin Sigortacıda olduğu kural olmakla birlikte, bu kural, ihbar yükümlülüğünün iyi niyet kurallarına uygun olarak gerçekleştirildiği hallerde geçerli olup, sigortalı, KSGŞ B.1.5 ve TTK 1437 v.d. sigortalının yükümlülüklerini düzenleyen hükümler gereği rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar yükümlülüğünü kasten yerine getirmez ya da iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde kullanılması halinde, ispat külfeti yer değiştir ve rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer. 11. Hukuk Dairesi 27.06.1998 T. 1998/3958-4968 E.K. -11. Hukuk Dairesi 10.12.2001 T. 2001/6980-9723 E.K.-17. Hukuk Dairesi 08.02.2010 T. 2009/7535 E. 2010/882 K. -11. Hukuk Dairesi 19.06.2006 T. 2005/6937 E. 2006/7080 K.--11. Hukuk Dairesi 06.11.2003 T. 2003/3487 E. 2003/10499 K.-11. Hukuk Dairesi 31.05.2004 T. 2003/12296 E. 2004/6063 K.--11. Hukuk Dairesi 20.05.2002 T. 2002/1302 E. 2002/4881 K.-11. Hukuk Dairesi 27.10.1998 T. 1998/5509 E. 1998/7215 K.

 

X plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek Y plakalı araca çarptığı, çarpmanın etkisiyle X plakalı aracın savrularak çöp konteynerma çarptığı ve takla atması sonrasında kaza anında araç kullanıcısı olduğu iddiası ile sigorta şirketine başvuran X tazminat talebinde bulunmuş, ancak sigorta kuruluşu Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.10. maddesi uyarınca sürücünün kimliğini engellemek için kaza yerinden ayrılmasının teminat dışında kaldığı, olayda da sürücünün kaza yerinden ayrıldığı, sürücünün tedavi amacı ile olay yerini terk etmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle Genel Şartlar gereği kazanın teminat dışında olduğu iddiası ile tazminat talebini reddetmiştir. Sigorta kuruluşu, iddiasına dayanak olarak kaza sonrasında Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü trafik polisleri tarafından düzenlenen tutanağı ve XX Danışmanlık ve Araştırma Firması tarafından hazırlanan Hasar Araştırma Raporunu sunduğu anlaşılmıştır.

 

Dosyaya sunulan Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü polis memurları tarafından tutulan 21.03.2016 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağında, olayın oluş şeklinin anlatıldığı ve X plakalı aracın sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle kimlik tespitinin yapılmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan araştırma raporunda ise kazaya karışan X ve park halinde iken çarpılan araç sahibi Y ile yapılan görüşmelerdeki beyanlar belirtilmiş, polis tarafından tutulan resmi tutanak olmasına rağmen, tarafların aralarında tutanak tutmuş oldukları, sigorta şirketine başvuru yapılırken de resmi tutanağı gizledikleri belirtilmiş, olay yerini gören kamera görüntüsü olmadığı belirtilmiş, kaza sırasında olay yerinde olan esnafın kaza sırasında araçtan X’ın indiğini ancak alkollü olup olmadığı konusunda bir yorumda bulunulmadığı, ancak X’ın 15 yıllık Jandarma Trafik çalışanı olduğunu işini iyi bilen birisinin resmi tutanak varken anlaşmalı tutanakla başvurmasının amacının kaza ile ilgili bilgi saklamak olabileceği, olay yerine ambulans gelmesine rağmen, hastaneye gitmemesi, polis olay yerine gelmesine rağmen alkol tespiti yapılacağını bildiği için tutanak tutturmamış olduğu kanaatinin oluştuğunu iddia ederek kaza ile ilgili kanaatinin olumsuz olduğu belirtilmiştir.

 

Sigorta kuruluşu da Kasko Sigortası Genel Şartları A.10. maddesi uyarınca sürücünün kimliğini engellemek için kaza yerinden ayrılmasının teminat dışında kaldığı iddiası ile talebi reddetmiştir.

 

TTK 1409. Maddesi gereği iddiasını ispat mükellefiyetinde olan sigorta kuruluşunun sunmuş olduğu beyanlar çerçevesinde Resmi Tutanakla kaza sırasında aracı kullan kişinin tespit edilemediği iddiasını ispatlamış olduğu dikkate alındığında, Yerleşik Yargıtay kararları gereği ispat mükellefiyetinin başvuran tarafa geçmiş olacaktır.

 

Başvuran tarafından yapılan beyanda, 10 dakika sonra olay yerine Polis ekiplerinin geldiği, kaza durumuna baktıkları, yaralı olup olmadığını sordukları, araçta yalnız olduğunu bir şeyinin olmadığını söylediği, kasko şirketini arayarak kurtarıcı talep ettiğini, 3-5 dakika sonra ambulans geldiğini, görevliye birşeyi olmadığını söylediğini, koluna ve yanlarına dokunduğunu, sorun olmadığının söylemesi üzerine olay yerinden ayrıldığını, polis ekiplerinin de yapacakları bir şey olmadığını belirterek olay yerinden ayrıldığını, kaza çift taraflı olduğundan kendilerinin tutanak tutacaklarını bildiğinden, diğer araç sahibi X ’e komşuları aracılığı ile ulaşarak tutanak tutmak istediklerini, ancak tutanak olmadığından erkesi gün tutanak tutmak üzere anlaşarak olay yerinden ayrıldıklarını, ertesi gün tutanakla aracın yanma giderek tutanak tuttuklarım X’in kendisine polisin tuttuğu tutanağın olduğunu söylediğini, 23.03.2016 günü kazayı araştırmacısı olduğunu söyleyen X’ın aradığını, araştırma görevlisi ile serviste buluştuklarını, kazayı nasıl yaptığını anlattığını, kaza tespit tutanağını kendilerinin tuttuklarını, polisin de tutanak tuttuğunu serviste öğrendiğini söylediğini, tutanağın onaylı örneğini araştırmacıya verdiğini, kazanın olduğu yere gittiklerini, çevrede kaza ile ilgili bilgi aldığını, görüntü kaydı olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de Mobesa kamerası olduğunu söylediğini, 25.03.2016 tarihinde Trafik Denetleme şube müdürlüğüne müracaat ettiğini ve 31.03.2016 günü kendisine verilen görüntüleri, kazanın tam olarak görülemediğini anlayınca, araştırmacıyı arayarak durumu anlattığında görüntülerin işe yaramayacağını belirttiğini, kendisinin aracı kullandığını ispatlamak için her şeyi yaptığını belirtmiştir. Başvuran Mobese görüntüsü talebine ilişkin tutanağı da dosyaya sunmuştur. Ayrıca, kaza sırasında aracı kullandığına ilişkin olarak kaza sırasında kaza yerinde bulunan XX (XX Pizza çalışanı), XX (XX çalışanı), XX (XX çalışanı) ve XX (X çalışanı) tarafından verilen yazılı beyanları da dosyaya sunmuştur. İfadelerde olay sırasında orada bulundukları, kazada aracı kullananın XX olduğunu beyan ettikleri anlaşılmaktadır.

 

Karayolları Trafik Kanunu’nun 81. Maddesi “Yalnız maddi hasar meydana gelen kazalarda, kazaya dahil kişilerin tümü, yetkili ve görevli kişinin gelmesine lüzum görmezlerse, bunu aralarında yazılı olarak saptamak suretiyle kaza yerinden ayrılabilirler.” hükmünü içermekte olup, kazaya karışan iki taraf imzalı anlaşmalı tutanağı da dosyaya sunmuştur. Bu nedenle, sigorta kuruluşunun olayı gizlemek amacıyla olay yerini terk ettiği iddiasını ispatlayamamıştır.

 

Beyanlardan kaza sırasında aracı XX’ın kullandığı ispatlanmıştır, bu nedenle sigorta kuruluşunun araç işletenin kaza sırasında aracı farklı kişinin kullandığı ve dolayısı ile başvuranın iyi niyete aykırı olarak yanlış beyanda bulunduğu iddiasını ispatlayamadığı bu nedenle talebi reddedemeyeceği kanaatine varılmıştır.

 

Sigorta kuruluşunun, alkol nedeniyle talebi reddedebilmesi için, kaza sırasında aracı kullanan XX’ın alkollü olduğunu ve kazanın alkolün etkisi altında olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Araştırma firması tarafından sunulan raporda aracı kullanan XX’ın alkollü olabileceği iddia edilse de, somut delillerle alkolün varlığı ispatlanamamıştır. Kaza sırasında aracı kullanan XX’in alkollü olduğunu somut belgelerle ispatlayamayan davalı X Sigorta AŞ’nin bu gerekçeyle de talebi reddetmesi mümkün mümkün olmayacaktır.

 

Davacı tarafından zarar tutarı olarak 17.000 TL tazminat talebinde bulunulmuş ve talebe dayanak olarak ise ..Otomotiv Yedek Parça Tic. Ve San. Ltd. Şti.’den alman teklif formunu sunmuştur. Sigorta Kuruluşu ise talebin fahiş olduğunu beyan etmiş ve zarar tutarının bilirkişi vasıtası ile belirlenmesi talep edilmiştir.

 

17.06.2016 tarihinde alman ara karar ile zarar tutarının tespiti açısından bilirkişi atanmasına karar verilmiş, Adli Bilirkişi Sigorta Eksperi görevlendirilmiştir.

 

Bilirkişi tarafından hazırlanan 24.07.2016 tarihli raporda; aracın kaza sırasındaki rayiç değerinin 60.000 TL olduğu, Başvuruyu yapan tarafa ait X plakalı aracın 21.03.2016 tarihindeki kazasından sonra meydana gelen toplam hasar tutarının, parça ve işçilik dahil, KDV hariç 32.109,99 TL (Otuz iki bin yüz dokuz lira doksan dokuz kuruş), KDV dahil 37.889,78 TL (Otuz yedi bin sekiz yüz seksen dokuz lira yetmiş sekiz kuruş) olduğu, söz konusu tutar üzerinden onarımının ekonomik olmadığı ancak, hayati öneme haiz olmayan (bilhassa kaporta akşamları) akşamların onarımı ve değişmesi gereken hasarlı yedek parçaların iskontolu alınması halinde, başvuru sahibi tarafından sunulan 17.000 TL (On yedi bin Türk lirası) bedelle onarımının makul seviyede ve ekonomik olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.

 

Hazırlanan rapor varsa itirazlarını iletmek üzere taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı X Sigorta AŞ tarafından dosyaya sunulan 26.07.2016 tarihli dilekçede, sürücünün kazadan sonra olay yerini terk ettiğini, Kasko Genel Şartları A.5.10 maddesi uyarınca “Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb.) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması.” teminat harici olduğu belirtilerek talebin reddedilmesi talep edilmiş, kabul anlamına gelmemek üzere 17.000 TL bedelin makul olduğu beyan edilmiştir. Davacı tarafından ise rapora ilişkin bir itiraz iletilmemiştir.

 

Bu gerekçelerle, Yargıtay kararlarına da uygun ve denetlenebilir olan bilirkişi raporu doğrultusunda araçta meydana gelen 17.000,00 TL hasar tazminatının sigorta kuruluşu tarafından başvurana ödenmesine karar verilmiştir.

 

5. SONUÇ

 

Yukarıda açıklanan iddia, savunma ve taraf delilleri doğrultusunda yapılan değerlendirmenin ışığında;

 

1. Başvuru sahibi X’ın talebinin kabulüne, kabul edilen 17.000,00 TL’nin X Sigorta AŞ’den tahsil edilerek başvurana ödenmesine,

 

2. Başvuran tarafından karşılanmış bulunan 350,00 TL başvuru gideri ve 450,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinin kabul oranına göre 800,00 TL’sinin Davalı X Sigorta AŞ’den tahsili ile başvuran X’a ödenmesine,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin 12’nci fıkrası gereği kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Sigorta Tahkim Komisyonu’nda itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi. 19.08.2016 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy