Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30)

 

06.08.2016 tarih ve K-2016/22889 sayılı Hakem Kararı

 

1. BAŞVURUYA İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1.Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Başvuruya konu uyuşmazlık, sigorta kuruluşu tarafından düzenlenen 6116510 sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (TRAFİK) Sigorta Poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen XX plakalı aracın 17.01.2015 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda, araçta yolcu olarak bulunan XX’ın yaralanması sonucu oluşan daimi sakatlığı nedeniyle, sigorta kuruluşu tarafından ödenmediği belirtilen maluliyet tazminatının tahsili talebinden kaynaklanmaktadır.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline İlişkin Süreç

 

Dosya 26.04.2016 tarihinde teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle bilirkişi incelemesi yapılmış ve incelenecek başkaca husus kalmadığından 06.08.2016 tarihinde heyetimizce karara varılarak tahkim yargılamasına son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi vekili dilekçesinde özetle;

 

“Araçta bulunan müvekkilinin 17.01.2015 tarihli kazada yaralandığını ve yapılan tedavi ve operasyonlar sonucunda 13.01.2016 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu alındığını, kazada müvekkili yolcu olduğundan kusurunun olmadığını, Sigortacının başvuruya rağmen ödeme yapmadığını, müvekkilinin memur olup en az 2.100,00. TL aylık gelir elde ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 41.000,00. TL tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini ”

 

Beyan etmiştir. Başvuru sahibi delil olarak, poliçeyi, kazaya ilişkin tutanakları, tedaviye ve sakatlığa ilişkin belge ve raporları ve sair delilleri sunmuştur.

 

Başvuru sahibi, bilirkişi raporunun taraflara tebliğinden sonra 15.07.2016 tarihli dilekçesiyle talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 127.342,91. TL na yükselttiklerini beyan etmiş ve başvuru ücret farkı olan 1.295,15. TL m yatırdığına ilişkin banka dekontunu da ibraz etmiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta kuruluşu vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;

 

“Davacının yolcu olarak bulunduğu araçta emniyet kemeri takmadan seyahat ettiğini ve bu nedenle zararın artmasında kusuru olduğu için tazminattan indirim yapılması gerektiğini, sunulan raporu kabul etmediklerini, raporun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas dairesinden alınması gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, faiz talebini kabul etmediklerini, temerrüde düşmediklerini, ayrıca sorumluluklarının ancak yasal faiz olabileceğini, talebin reddi gerektiğini,”

 

Savunmuştur. Sigorta kuruluşu delil olarak, poliçeyi ve sair hasar dosyası belgelerini sunmuştur.

 

3.UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Konu uyuşmazlığın hallinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), Türk Ticaret Kanunu (TTK), Türk Borçlar Kanunu (TBK), Sigortacılık Kanunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK).Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları, tarafların iddia ve savunmaları ile bunları tevsik eden deliller çerçevesinde değerlendirme yapılmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR VE HUKUKİ DAYANAK

 

4.1. Değerlendirme

 

Dosya muhteviyatı olarak taraflarca ibraz edilen belge ve bilgiler kapsamında uyuşmazlığın; Sigorta kuruluşu tarafından düzenlenen 6116510 sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (TRAFİK) sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen XX plakalı aracın karıştığı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan XX’ın yaralanıp sakat kalması nedeniyle uğradığı maluliyet zararının giderilmesine ilişkindir.

 

Taraflar arasında sigortalı araca teminat verildiği hususunda herhangi bir ihtilaf yoktur. Sigorta kuruluşu, başvuranın kazada emniyet kemeri takmaması ve hatır taşıması nedeniyle tespit edilecek zarar tutarından indirim yapılması gerektiğini ileri dürmüştür. Ancak dosyaya sunulan belge ve delillerin incelenmesinden, başvuran zarar görenin araçta emniyet kemeri takıp takmadığı veya hatır için karşılıksız taşındığını kanıtlayacak belge sunulmadığı görülmüştür.

 

Dosyaya sunulan XX Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 13.01.2016 tarihli kurul raporuna göre başvuran XX, % 15 oranında vücut fonksiyon kaybına uğramıştır. Söz konusu kurul raporu mevzuata uygun olup, bu konuda yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

Başvuruya konu olayda davalı sigorta kuruluşunun başvuru sahibinin zararından hukuken sorumlu olduğu hususu ihtilaf konusu değildir. İhtilafa konu olan husus, davacının zararının tutarı ve bu tutardan kusur veya hatır indirimi yapılıp yapılmayacağı hususlarında toplanmaktadır.

 

Özürlülük tazminatının hesabı için bilirkişi incelemesine başvurmuş, adli bilirkişi ve tazminat hesaplama uzmanı hukukçu XX tarafından düzenlenen 08.07.2016 tarihli bilirkişi raporunda, Yüksek Yargıtay’ın Yerleşik kararlarına uygun olarak PMF yaşam tablosu, %10 artış % 10 iskonto ve ödenen bedelin güncellenmesi yöntemi esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda, başvuru sahibi XX’ın özürlü kalması nedeniyle uğradığı zararın 127.342,91. TL olduğu belirlenmiştir. Rapor 14.07.2016 tarihinde taraflara iletilmiş, başvuru sahibi, bilirkişi raporunun taraflara tebliğinden sonra 15.07.2016 tarihli dilekçesiyle talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 127.342,91. TL na yükselttiklerini beyan etmiş ve başvuru ücret farkı olan 1.295,15. TL nı yatırdığına ilişkin banka dekontunu da ibraz etmiştir. Bu dilekçe de sigorta kuruluşuna 25.07.2016 tarihinde iletilmiştir. Sigorta kuruluşu, rapora ve dilekçeye karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Alman rapor, ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya yeterli olup, Yargıtay içtihatlarına da uygun olduğundan heyetimizce rapor doğrultusunda karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Sigorta kuruluşu başvuranın kazada emniyet kemeri takmaması ve hatır taşıması nedeniyle tespit edilecek zarar tutarından indirim yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de, bu savunmalarını kanıtlayacak somut bir delil sunmadığı gibi, bir an için kazada emniyet kemeri takılmamış olduğu varsayıldığında, şehirlerarası karayolunda şarampole yuvarlanan araçta kemer takılı olsa idi bu zararın meydana gelmeyeceğinin yani, zarar ile emniyet kemeri arasındaki illiyet bağının da kanıtlanması gerekirdi ki, sigorta kuruluşunun buna ilişkin herhangi bir delil de sunmadığı anlaşılmakla, bu yöndeki savunmalara hukuken itibar edilememiştir.

 

Başvuru sahibinin 18.01.2016 tarihinde sigortacıya başvurduğu, sigortacının 2918 Sayılı KTK nun 99/1. Maddesi uyarınca 8 işgünün dolduğu tarih olan 29.01.2016 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından, 29.01.2016 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.

 

Davada avans faizi talep edilmiş ise de, Yargıtay kararları uyarınca zarara sebebiyet veren aracın ticari olmaması, zararın ticari niteliğinin bulunmaması nedeniyle yasal faize hükmedilmiştir.

 

5. KARAR

 

1- Başvurunun KABULÜ ile 127.342,91. TL sigorta tazminatının 29.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta kuruluşundan TAHSİLİ ile başvuru sahibine ÖDENMESİNE,

 

2- Başvuru sahibince sarf edilen 1.910,15. TL başvuru ücreti ve 450,00. TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.360,15. TL tahkim yargılama giderinin sigorta kuruluşundan TAHSİLİ ile başvuru sahibine ÖDENMESİNE,

 

3- Başvuru sahibi kendisini avukatla temsil ettiğinden Avukatlık Kanunu ve TBB. A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 12.937,43 TL vekalet ücretinin sigorta kuruluşundan TAHSİLİ ile başvuru sahibine ÖDENMESİNE,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyon’u nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verilmiştir. 06.08.2016 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy