Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (6100 S. K. m. 50, 51, 280, 424, 429) (2918 S. K. m. 85, 90, 91) (6098 S. K. m. 76, 88, 120) (Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik m. 8, 16)

 

25.09.2018 Tarih ve K-2018/62774 Sayılı Hakem Kararı

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Başvurunun Hakem Heyetine İntikaline İlişkin Süreç

 

Komisyona yapılan başvuruya istinaden Raportör tarafından tanzim olunan raporda, davacının dilekçesinin 5684 sayılı Kanunun ilgili 30. maddesinin 15. fıkrası ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 8. ve 16. maddelerinde belirtilen ön inceleme esasları dahilinde tetkik edilerek; başvuru sahibince uyuşmazlığın mahkemeye, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre Tahkime veya Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal ettirilmediğinin beyan edildiği, ayrıca davacının başvuru ücretini yatırdığı, aleyhine başvurulan sigorta şirketinin tahkim sistemine üye olduğu ve hasarın gerçekleşme tarihi itibariyle talebin kabulünde aykırılık olmayacağı ifade edilmiştir. Buna göre, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından söz konusu dosyanın esastan karara bağlanmak üzere, Hakemliğimize tevdiine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak yaptırılan maddi tazminat bilirkişi incelemeleri çerçevesinde, ıslah tutarı itibariyle Heyet teşkiline gidilmek suretiyle karara varılmıştır.

 

1.2. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Uyuşmazlık konusu, destekten yoksun kalma talebinin reddi noktasında toplanmaktadır.

 

17.08.2017 tarihinde xx plakalı araç ile başvuranların desteği xx’in yolcu olarak bulunduğu xx plakalı aracın yapmış olduğu ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasında, xx plakalı araçta yolcu olarak bulunan xx vefatı sebebiyle desteğinden yoksun kalan eşi xx, kızı xx, oğulları xx ve xx için karşılanmadığı iddia edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebini içermektedir. Başvuru sahibi vekilince; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile komisyon tarafından aldırılacak bilirkişi raporundan sonra arttırılmak kaydı ile şimdilik, eş xx için 3.750 TL, kızı xx için 500 TL, oğulları xx için 250 TL ve xx için 500 TL olmak üzere toplamda 5.000 tl’nin yasal faizi ile birlikte xx Sigorta A.Ş. tarafından ödenmesi, başvuru giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesi talebinde bulunulmuş, bilahare Komisyon’a muhatap 21.09.2018 tarihli dilekçe ile dava konusu alacak talebi xx için 109.410,10 TL, xx 8.939,60 TL, xx 7.740,93 TL olmak üzere toplamda 126.090,63 TL tutarına ıslah olunmuştur.

 

2. KARARIN ALINMASINDA İZLENEN USUL

 

2.1. Dosyanın İncelenmesi Süreci ve Yapılan Usule İlişkin İşlemler

 

Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvurunun 5684 sayılı Kanununun 30. Maddesinin 15. Fıkrasında belirtilen yasal şartlara uygunluğunun incelenmesini müteakip, dosya Hakemliğimize tevdi edilmiş ve 05.08.2018 tarihinde teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya kapsamındaki beyan ve delil durumuna göre, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle, Sigorta Tahkim Usulü ve Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ hükümleri ile Sigortacılık Kanunu m.30/22 hükmü nazara alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 424 ve 429. maddeleri hükümleri gereğince duruşma yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan konunun teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle kusur ve maddi tazminat miktarının tespiti bakımından bilirkişi atanarak rapor alınmış, alınan raporların denetime elverişli ve gerekçeli olduğunun anlaşılması, inceleme ve değerlendirmenin bitirilmesi akabinde uyuşmazlık hakkında, ıslaha bağlı olarak Heyet teşkilini müteakip 25.09.2018 tarihinde karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2.2. Taraflardan İnceleme Aşamasında Talep Edilen Ek Belgeler

 

Dosyadaki belgeler üzerinden karar verilmesinin mümkün olduğu düşünüldüğünden, taraflardan ayrıca başka belge sunmalarının istenmesi gerekli görülmemiştir.

 

3. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

3.1. Başvuru Sahibinin İddiaları ve Sunduğu Belgeler

 

Başvuru sahibinin vekil aracılığı ile Komisyona sunduğu 04.07.2018 tarihli başvuru formu ve ekli belgelerde uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak özetle; 17.08.2017 tarihinde xx plakalı araç ile müvekkilinin murisinin yolcu olarak bulunduğu xx plakalı aracın yapmış olduğu ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasında, xx plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin murisi xx’in vefat ettiği, kaza tespit tutanağında xx plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, 27.10.2017 tarihli xx Cumhuriyet Başsavcılığının xx numaralı dosyasında xx araç sürücüsünün meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğu, müvekkilinin murisi xx’in geride eşi olarak xx, kızı xx, oğulları xx ve xx’in kaldığı, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile komisyon tarafından aldırılacak bilirkişi raporundan sonra arttırılmak kaydı ile şimdilik, eş xx için 3.750 TL, kızı xx için 500 TL, oğulları xx için 250 TL ve xx için 500 TL olmak üzere toplamda 5.000 tl’nin yasal faizi ile birlikte xx Sigorta A.Ş. tarafından ödenmesi, başvuru giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesi talebinde bulunulmuş, bilahare Komisyon’a muhatap 21.09.2018 tarihli dilekçe ile dava konusu alacak talebi xx için 109.410,10 TL, xx için 8.939,60 TL, xx için 7.740,93 TL olmak üzere toplamda 126.090,63 TL tutarına ıslah olunmuştur. Başvuru sahibi vekilince beyanına kanıt oluşturmak üzere dilekçe ekinde; raportör raporuna ekli dosyasında mevcut belgeler delil olarak sunmuştur.

 

3.2. Sigorta Kuruluşunun Ortaya Koyduğu Savunmalar ve Sunduğu Belgeler

 

Davalı sigorta şirketi yetkililerince Komisyona muhatap 17.08.2018 tarihli savunma dilekçede özetle; xx plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde, xx poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, müvekkil şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğundan öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiği, karşı yanın kusur raporu sunamadığını, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurunun ispatlanamadığı, kusur durumu tespitine ilişkin bilirkişi raporu ile davacı tarafların destekten yoksun kaldığı iddia edilerek tazminat talep etmeleri nedeniyle aktüerya uzmanından rapor alınması gerektiği, Sosyal Güvenlik Kurumundan karşı yana rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulması, başvurunun kabul edilmesi halinde karşı yan lehine 1/5 vekalet ücretine hükmedilmesi, açıklanan sebeplerden dolayı, talebin reddi, masraf ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesi yönünde savunma yapılmıştır. Davalı vekilince savunmasına kanıt oluşturmak üzere dilekçe ekinde; raportör raporuna ekli dosyasında mevcut belgeler delil olarak sunmuştur.

 

4. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Avukatlık Kanunu, Tahkime İlişkin Yönetmelik, Karayolları Trafik Yönetmeliği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe hükümleri ile Yargıtay kararları ve ilgili diğer mevzuat dikkate alınmıştır.

 

5. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇELİ KARAR

 

Tarafların, 6100 sayılı HMK'nin 50 ve 51. maddelerine göre taraf ve dava ehliyetlerinin olduğu ve 114.madde'deki dava şartlarının sağlandığı görüldüğünden, uyuşmazlığın esastan incelenmesine geçilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/15.maddesi, sigorta hakemlerinin, sadece kendilerine verilen evraklar üzerinden incelemelerini sürdürüp karar vereceklerini hükme bağlamıştır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için dosyaya sunulan belgelerin incelenmesine başlanmıştır.

 

Davalı sigorta şirketi xx Sigorta A.Ş. tarafından 27.02.2017-27.02.2018 vadeli xx sayılı poliçe ile karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) ile teminat altına alınan xx sevk ve idaresindeki ile xx plakalı aracın 17.08.2017 tarihinde xx sevk ve idaresinde xx plakalı araç ile çarpışması neticesi meydana gelen çift taraflı trafik kazasında xx' in vefat ettiği, desteğinden yoksun kalan eşi xx, kızı xx, oğulları xx ve xx için talep konusu yapılan destek tazminatının davalı şirket tarafından karşılanmaması ile huzurdaki uyuşmazlığın Sigorta Tahkim Komisyonu'na intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.

 

Başvuru sahibi vekilince davalı şirkete yapılan başvurularına yasal süre içinde tazminatın ödenmediğinden bahisle Komisyona başvurularak, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile komisyon tarafından aldırılacak bilirkişi raporundan sonra arttırılmak kaydı ile şimdilik, eş xx için 3.750 TL, kızı xx için 500 TL, oğulları xx için 250 TL ve xx için 500 TL olmak üzere toplamda 5.000 tl’nin yasal faizi ile birlikte xx Sigorta A.Ş. tarafından ödenmesi, başvuru giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesi talebinde bulunulmuş, bilahare Komisyon’a muhatap 21.09.2018 tarihli dilekçe ile dava konusu alacak talebi xx için 109.410,10 TL, xx için 8.939,60 TL, xx için 7.740,93 TL olmak üzere toplamda 126.090,63 TL tutarına ıslah olunmuştur.

 

Kusura ilişkin taraflar arasındaki çekişme görüldüğünden, 16.07.2016 tarihinde meydana gelen kazada taraflara atfedilecek kusur oranının tespiti için dosya Trafik Kaza Kusur ve Hasar Tespit İnceleme Uzmanı olan xx’ ya sevk edilmiş ve bilirkişi tarafınca sunulan 04.08.2018 tarihli raporda özetle; 17.08.2017 tarihli kazanın, xx plakalı minibüs sürücüsü xx’ ın rampa çıkarken aracının arıza yapması nedeniyle ani yavaşlaması ya da durması sonucu, arkasından gelen xx plakalı otobüs sürücüsü xx, in sevk ve idaresindeki araçla önünde giden aracı yakın takip etmesi ve hızını ayarlayamayıp, fren ve manevra tedbirinde geç kalması ve çarpması sonucu meydana geldiği, xx plakalı otobüs sürücüsü xx, in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 52/1/a-b-c ve 84/d maddelerini ihlal ettiği kazada %60 oranında asli kusurlu olduğu, xx plakalı minibüs sürücüsü xx’ ın ise aynı kanunun 56/1/d maddesini ihlal ettiği kazada %40 oranında tali kusurlu olduğu ifade edilmiştir.

 

Bilirkişi raporu 6100 sayılı HMK'nun 280.maddesi gereği taraf vekillerine tebliği edilmiş, taraf vekillerince kendilerine verilen kesin süreler içerisinde bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmamıştır. Raporun kusur oranlarının belirlenmesinde ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığı kanaati ile rapordaki görüşlere Hakem Heyetimizce iştirak edilmiştir.

 

Davalı yana çekilen ihtarnamenin 13.10.2017 tarihinde davalı yan tarafından tebellüğ edildiği dosyaya sunulu posta çıktısı ile sabittir. xx plakalı aracın 27.02.2017-27.02.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere xx Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen xx numaralı Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza tarihi itibariyle (17.08.2017) sakatlık ve ölüm teminatının kişi başına 330.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.

 

Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS, Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1 nci maddesi uyarınca işletenlerin aynı Kanun'un 85/1 nci maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türüdür. KTK m 85/1ç. maddesinde; "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmü yer almaktadır. Bu sigorta ile sigortacı, belli bir prim karşılığında sigortalının hukuki sorumluluğunu üstlenmiş bulunmaktadır. Riziko gerçekleştiğinde, sigortacı poliçede belirtilen azami limitler içinde tazminat ödemekle yükümlüdür. Sigortacının tazminat yükümlülüğünün doğması için kaza tarihinde geçerli bir poliçenin olması ve rizikonun teminata giriyor olması gerekir.

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay Özel Dairelerinin muhtelif kararlarında, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'nın, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu, motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören 3.şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işleteninin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu belirtilmiştir.

 

Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 maddesine göre sigortanın kapsamı belirlenmiştir. Buna göre sigortacı, motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olmasına veya vücut bütünlüğünde eksilmeye, sürekli sakatlığa veya ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle ilgililerin uğradıkları bu Genel Şartlar ile içeriği belirlenen maddi kayıpları teminat altına almaktadır.

 

Bilindiği üzere, 26.04.2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 14.04.2016 Tarih ve 6704 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda değişiklik yapılmış, yapılan değişiklik ile "Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi"olduğu belirtilmiştir. Kanun'un 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, Genel Şartların sigortalı lehine/aleyhine olan hükümleri bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler için geçerli olacağı değerlendirilmektedir. Genel Şartlarda destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasının TRH-2010 Mortalite tablosuna göre yapılması gerektiği Ek:2 düzenlenmiştir. Buna göre; hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu dikkate alınacağı, tablonun belirli periyodlarla güncellenmesi halinde tazminatı tutarı, kaza tarihi itibariyle güncel versiyona göre hesaplanacağı, iskonto oranı (teknik faiz) olarak ise %1.8 oranının dikkate alınacağı belirtilmiştir.

 

Bu doğrultuda, başvuru muhtevası itibariyle aktüerya incelemesini gerektirdiğinden hak sahiplerinin destekten yoksunluk zararlarına ilişkin ilave tazminat alacaklarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi için alınan ara karar doğrultusunda dosya Adli Yargı ve Tahkim Komisyonu Bilirkişi Listelerine kayıtlı Aktüer Adli Bilirkişi E. xx’na tevdii edilmiştir. 11.09.2018 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; 17.08.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden xx’in destekten yoksun kalan başvuru sahipleri için davalı xx Sigorta A.Ş.’nin %60 kusur sorumluluğu da dikkate alınarak destekten yoksun kalma tazminatlarının; eşi xx için 109.410,10 TL, kızı xx için 8.939,60 TL, oğlu xx için 7.740,93 TL olarak hesaplandığı, oğul xx’in ise 1996 doğumlu olduğu ve vefat tarihinde 18 yaını doldurmuş olması sebebiyle destekten çıktığı ifade edilmiştir.

 

Bilirkişi raporu 6100 sayılı HMK’nun 280.maddesi gereği taraf vekillerine tebliği edilmiş, bilahare Komisyon’a muhatap 21.09.2018 tarihli dilekçe ile dava konusu alacak talebi xx için 109.410,10 TL, xx için 8.939,60 TL, xx için 7.740,93 TL olmak üzere toplamda 126.090,63 TL tutarına ıslah olunmuştur. Davalı yan vekilince ise kendilerine verilen süre zarfında bilirkişi raporuna herhangi bir görüş sunulmamıştır.

 

Taraf vekillerce dosyaya sunulan dilekçelerdeki talep ve itirazlar da göz önünde bulundurularak, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve gerekçeli olduğu, hesaplamada Yargıtay’ca da benimsenen maddi tazminat hesaplama yönteminin esas alındığı ve bu çerçevede hesap edilen maddi tazminat miktarına Hakem Heyetimiz tarafından iştirak edilmiştir.

 

Bu kapsamda, davalı xx AŞ tarafından 27.02.2017-27.02.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenen xx numaralı Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile teminat altına alınan xx aracın 17.08.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ölen xx’in destekten yoksun kalan eşi xx için 109.410,10 TL, xx için 8.939,60 TL, xx için 7.740,93 TL olmak üzere toplamda 126.090,63 TL destekten yoksun kalma tazminatından davalı yanın ilgili tarihteki geçerli poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu kabul edilmiştir.

 

Başvuru sahibi vekilince alacağa faiz işletilmesi talep edilmektedir. 6102 sayılı Kanun’da sorumluluk sigortaları ayrı bir bölüm olarak düzenlenmiş olmakla beraber bu düzenleme tüm sorumluluk sigortaları için genel bir düzenleme olup Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası), TKK’ya göre özel kanun olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda ayrıca düzenlenmiş olduğundan ve KTK’nun 90. maddesi tazminat taleplerinin Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözülmesi gerektiğini belirtmiş olduğundan, sözleşmeye dayanmayan, haksız fiilden doğan tazminat alacağında TBK’nın 76, 88 ve 120 maddelerine istinaden yasal faiz uygulanması gerektiği ve sigorta şirketi de asıl alacaklının yükümlülüğünü karşıladığından, zarar verenden (sigortalıdan) talep edilecek olan faizden başka faize hükmedilemeyeceği değerlendirilerek talep konusu alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Başvuru sahibi vekilince davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun 13.10.2017 tarihinde tebellüğ edildiği belirlendiğinden, davalı yanın 26.10.2017 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilerek, alacağa bu tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

 

Vekalet ücretine karar tarihinde geçerli AAÜT üzerinden karar verilmesi uygun görülmektedir. Nitekim 21.12.2015 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren AAÜT’ nde 17. maddede değişiklik yapılmış, 17. maddenin 2. fıkrası ile; “Sigorta Tahkim Komisyonları, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücreti esas almak ve 03/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunundaki beşte birlik orana uyulmak kaydıyla, Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmünü getirilmiş, 17. maddede yapılan değişiklikle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdindeki davalarda da aynen esas alınması gerektiği hükme bağlanarak tartışmalara son verilmek istenmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30. maddesine eklenen 17. fıkradaki düzenlemede, talebi tamamen veya kısmen reddedilen başvuru sahibinin alacağını alamadığı gibi bir de üzerine yüksek vekalet ücretleri ödeyerek mağdur olmasının engellenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Gerekçesiyle birlikte madde metninin incelenmesinden, Sigorta Şirketi tarafından, başvuru sahibinin talebinin reddini istemenin ayrı bir talep olduğunu kabul etmek ve başvuru sahibinin talebinin kabulü halinde de 1/5 vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönünde anlam çıkarmak mümkün görülmemiştir. Yargıtay xx Hukuk Dairesinin, xx tarih ve E.xx, K.xx sayılı ve 29.04.2013 tarih ve E.2013/xx K.2013/5904 sayılı emsal kararlarında da aynı gerekçeyle, başvurunun kabulü halinde tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin hükme bağlandığı bilinmektedir. Bu sebeple, başvurunun kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 17 ve 13. Maddelerine göre hesaplanan vekalet ücretinin tamamının davalı sigortacıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.

 

6. KARAR

 

Sigorta Tahkim Komisyonu’nca Hakem Heyetimize tevdi edilen 2018/E.xx esas sayılı başvurunun, tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde incelenmesi sonucunda, gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

 

1-Başvuran vekilince yapılan talebin KABULÜ ile; başvuran eşi xx için 109.410,10 TL, xx için 8.939,60 TL, xx için 7.740,93 TL olmak üzere toplamda 126.090,63 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine, alacağa 26.10.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, oğlu xx için yapılan talebin reddine,

 

2- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin İkinci Kısım İkinci Bölümü gereği eşi xx için 11.502,81 TL, xx için 2.180 TL, xx için 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak başvuru sahibine ödenmesine,

 

3- Sigorta şirketi vekille temsil edildiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine ve Sigortacılık Kanunu 30/17. Maddesine göre hesaplanan 250 TL vekalet ücretinin başvurandan tahsili ile davalıya ödenmesine,

 

4- Başvuru sahibi tarafından yapılan 1.895,10 TL başvuru harcı, kusur ve aktüerya bilirkişi ücreti olarak 700 TL ve 5,20 TL harç toplamı 2.600,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına tekabül eden 2.595,15 TL’ sinin davalıdan alınarak, başvuru sahibine verilmesine,

 

6456 sayılı Kanun’un 45 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile yapılan değişiklikle 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin 18.10.2013 tarihinde yürürlüğe giren 12. Fıkrası gereğince, kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonuna itiraz yolu ve aynı fıkrada belirtilen sınırlı haller varlığına bağlı olarak da, her halükarda temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25.09.2018 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy