Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (6102 S. K. m. 1409, 1423, 1427, 1446, 1452, 1486)

 

26.04.2018 tarih ve K-2018/26314 Sayılı Hakem Kararı (Tekne)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Dosya muhteviyatı olarak tarafların dosyaya sundukları bilgi ve belgeler kapsamında uyuşmazlığın nedeninin, başvuru sahibi vekilinin iddiasına göre 15.05.2017-15.05.2018 XXX numaralı Tekne sigorta poliçesi ile sigortalı XXX isimli teknenin yelken direğinde ve armasında meydana gelen zararın sigorta şirketince tazmin edilmediği iddiasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

 

Başvuran vekili aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi tarafından ödenmediği iddia edilen 11.395.- €’nun TC Merkez Bankası kuru üzerinden (4.55 TL / €) karşılığı olan 51.847.-TL hasar bedelinin hasarın meydana geldiği 31.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tazminine karar verilmesini talep etmektedir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Başvuran 778.-TL tutarındaki başvuru ücretini 29.12.2017 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu'nun XXX Bankası nezdindeki hesabına yatırmıştır.

 

Başvuran Sigorta Tahkim Komisyonu Başvuru Formunu doldurmuş imzalamış ve başvurusu uygun görülerek Komisyonca 2017.E.XXX sayılı dosya açılmıştır.

 

Sigorta Tahkim Komisyonu Hayat Dışı Raportörü XXX tarafından düzenlenen Raportör Başvuru İnceleme Raporu ile taraflarca Komisyona intikal ettirilmiş olan bilgi ve belgelerden müteşekkil dosya muhtevasının esastan karara bağlanmak üzere 2017.E.XXX esas sayılı başvuru dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Hakem Heyetine gönderilmesi hususu Komisyon Başkanlığı'nın takdirine sunulmuştur.

 

Sigorta Tahkim Komisyonu, yapılan inceleme sonucunda başvuruya konu edilen uyuşmazlığın 5684 Sayılı Kanunun 30.maddesinin 15.fıkrası uyarınca karara bağlanmak üzere hakem heyetine havalesinin uygun görüldüğünü ve uyuşmazlığın çözümünün 5684 Sayılı Kanunun 30.maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Sigorta Tahkim Usulü ve Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ ve diğer ilgili mevzuat çerçevesinde gerçekleştirileceğini 16.01.2018 tarih THK-SB-2018.12382 sayılı yazıları ile taraflara bildirmiştir.

 

Dosyanın koordinatör hakem tarafından Komisyon’dan teslim alınmasını müteakip hakem heyetimizce dosyaya sunulu belgeler üzerinden gerekli inceleme yapılmış ve işbu belgelerin uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için yeterli olduğu kanaatine varılmakla takdiren bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç duyulmadan re’sen kanaat oluşturulması yoluna gidilmiştir. Dosyanın ele alınmasında başkaca usuli işlem yapılmadan yargılamaya son verilerek gerekçeli karar oluşturulmuştur.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi vekili 29.12.2017 tarihli başvuru formunda ve 08.02.2018 tarihli ek beyanında özetle;

 

“Müvekkil şirkete ait XXX isimli tekne Marina'dan ayrıldıktan kısa bir süre sonra motorla Seyir halindeyken (Cenova yelken kullanılmadığı halde) neden olduğu anlaşılamayan bir şekilde ana yelken direği sancak tarafa doğru yıkılarak teknede ve arma da hasar oluşmuştur. Bunun üzerine derhal yoldan dönülerek Marina'ya girilmiş ve hasar Sigorta şirketine derhal ihbar edilmiştir. Bunun üzerine atanan eksper teknede gerekli incelemeyi yaparak Ek-1 de sunduğumuz 01.12,2017 tarih ve XX notu ekspertiz raporunu sunmuştur. Bu rapora göre meydana gelen hasar 11.395- Euro’dur. Eksperin hazırladığı ve sigorta şirketine Sunduğu rapordan Sonra, Ek-2 Sunduğumuz 04.12.2017 tarihli hasar tazminin yapılmayacağına ilişkin yazılı belge XXX sigorta tarafından müvekkil şirket ilgilisine e-mail olarak gönderilmişti. Davalı sigorta şirketi bu belgede "..,,.oluşan hasarın poliçe şartı gereğince sigorta kapsamına girmediğini ve ilgili hasar dosyasının hasarsız olarak kapatıldığı" şeklindeki açıklaması ile hasar bedelinin ödenmeyeceği kararını verilmiştir, Söz konusu sigorta şirketinin bu kararı ve buna dayanak olan 01,12.2017 tarih ve XXX sayılı Ekspertiz Raporunu kabul etmiyoruz. Saz konusu karar ve ekspertiz raporu maddi gerçeklere, 5684 Sayılı Sigorta Kanununa aykırı olduğu gibi T, T.K. 1425. Madde, 1452. madde ve 1486_ Maddedeki ilke ve hükümlere de aykırıdır. Bu Sebeple Sigorta kapsamında oluşan hasarın 11.395-EURO nun ödenmesi için işbu müracaatımızı Sayın Sigorta Tahkim Komisyon Başkanlığınıza yapıyoruz. Yukarıda belirttiğimiz gibi XXX isimli teknemizde oluşan hasarda müvekkil şirketin ve tekne kaptanının hiçbir kusuru ve buna Sebebiyet verecek bir eylemi olmamıştır. Motorla Seyir halindeyken ve yelken kullanılmamakta iken oluşan yelken direğinin devrilmesinin YAT KLOZLARI İSTİSNALAR 10.5 maddesi içerisinde değerlendirilmesi zorlama bir yorumdan ibaret olup, hiçbir somut delil ve gerekçe olmaksızın Sigorta şirketi lehine yapılan Sübjektif bir değerlendirmedir. Eksperin maddi olgulara dayanmaksızın objektif olmaktan uzak bu değerlendirmesi davalı sigorta şirketinin hasarın ödemeyeceği kararının gerekçesi olmuştur. Bu Sebeple hasar talebimizin ret edilmesi madden ve hukuken kabul edilemez. Söz konusu teknede oluşan vaka Sigorta kapsamında belirtilen risklerden olup meydana gelen hasarın tazmin edilmesi ve müvekkile ödenmesi ilgili mevzuat ve hakkaniyet gereğidir. Şöyle ki; Başvuru dayanağı düzenlenmiş bir "Sigorta Sözleşmesi" dir. Sözleşme değerlendirilirken ve yorumlanırken öncelikte 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 5684 Sayılı Sigortacılık yasası ye ilgili yönetmelik hükümlerinin dikkate alınması gereklidir. Sigorta sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen Sözleşmelerden olmasına rağmen, tam eşitler arası bir akit değildir. Genel şartları önceden belirli ve yayınlanmış olduğundan ve poliçeye konulacak klozları sadece Sigortacı belirlediğinden, Sigortalı açısından "iltihaki-katılmacı" bir akittir. Bu nedenle yasa koyucu, Sigorta Sözleşmelerinde özel uzmanlığı olan Sigortacılar karşısında zayıf konumda olan sigortalıları korumak amacına yönelik bazı düzenlemeler yapmıştır. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, "Amaç ve Kapsam" başlığı altındaki 1. Maddesinde, kanunun amacı. " ülkemiz Sigortacılığının geliştirilmesini sağlamak ve sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerini korumak ve Sigortacılık sektörünün güvenli ve istikrarlı bir ortamda etkin bir şekilde çalışmasını temin etmek" olarak belirlenmiştir. Bu sebeple TTK. 1452. ve 1486. Maddelerinde koruyucu hükümler düzenlenmiştir. TTR. 1452. Maddenin gerekçesinde, " Sigortalı lehine yorumun esas olduğu ve azami güven esası üzerine kurulu olan Sigortacılıkta, Sigortacılara nazaran daha güçsüz durumda olan sigortalıların korunması gerektiği" açıkça belirtilmiştir.

 

Ayrıca sigorta şirketi TTK m.1423. gereğince de aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeden poliçe satmış ve müvekkilin zarara uğramasına sebep olmuştur.

 

Yukarıda arz ettiğimiz bu kanun hükümleri gereği teknede oluşan 11.395.- Euro’nun TC Merkez Bankası kuru üzerinden (4,55 TL/Euro) karşılığı olan 51.847.-TL hasar bedelinin hasarın meydana geldiği 31.10.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesi talep ediyoruz.”

 

Şeklinde açıklamış ve dosyada saklı belgeleri dosyaya sunmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi vekili Sigorta Tahkim Komisyonu’na verdiği cevabi yazısında iddia, delil ve taleplerini aynen;

 

1. “Başvuru sahibi XXX adına XXX isimli tekne için Müvekkil Şirket tarafından düzenlenmiş 15/05/2017 - 15/05/2018 vadeli XXno.lu Tekne poliçesi mevcuttur.

 

2. Başvuru sahibi sigortalı teknede 31.10.2017 tarihinde meydana gelen hasara istinaden Müvekkil Şirkete başvurmuş, Müvekkil Şirket tarafından gerekli inceleme ve ekspertiz çalışmaları sonucu konu talebin poliçe teminatları dahilinde olmaması sebebi ile talep reddedilmiştir.

 

3. Ekspertiz çalışmaları sonucunda; yıkılan direk ve arma üzerinde yapılan incelemede Genoa mandarı yelkeni yukarı çeken top sivivil denilen parçanın sıkışması ile Genoa mandarın ön istralyaya sarması sebebiyle telleri kırdığı ve hasarın bu şekilde meydana geldiği tespit edilmiştir.

 

4. Müvekkil Şirketçe düzenlenen poliçe Enstitü Yat Klozları’na göre teminat vermektedir. Enstitü Yat Klozları altında düzenlenen 10. İstisnalar başlıklı aşağıdaki maddesine göre ise direklerin ziya ve hasarı teminat dışıdır.

 

‘10.5. Geminin oturması, batması, yanması, tutuşması veya sudan başka [buz dahil] her hangi görünür bir cisme çarpması ya da değmesi nedeniyle zıya veya hasara uğramadıkça gemi yarışırken yelkenler, direkler veya serenler yahut sabit ve hareketli çarmıh [çarmık] veya iskotaların[4] zıya veya hasarı.‘

 

5. Yukarıda belirtilen haklı gerekçeler ile talep reddedilmiş ve bu husus sigortalıya da bildirilmiştir.

 

6. Sonuç olarak, başvuruya konu olayda müvekkil XXX Sigorta A.Ş. tarafından sigorta poliçesi gereğince tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Talep edilen hasar açık ve çekişmesiz bir şekilde teminat dışıdır. Sigortalı iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğu nazara alınarak müvekkil XXX Sigorta A.Ş. aleyhine yapılan başvurunun reddine karar verilmelidir.

 

7. Ayrıca, kesinlikle talebi ve sorumluluğu kabul anlamına gelmemek üzere; hasar tazminatı hesaplaması yapılması halinde mutlaka poliçedeki muafiyet ve sınırlamaların uygulanması gerekmektedir. Müvekkil Şirket tarafından düzenlenen poliçede de sigorta bedelinin % 0.50’si oranında yani 1.835.00 EUR muafiyet uygulanacağı not edilmiştir.

 

SONUÇ VE TALEP: Yukarıda açıklanan ve Komisyonunuzca belirlenecek sair nedenlerden dolayı,

 

1) Sigortalının haksız ve mesnetsiz başvurusunun reddine,

 

2) Yargılama gideri ve de vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.”

 

Şeklinde açıklamış ve dosyada saklı belgeleri dosyaya sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümünde Türk Ticaret Kanunu'nun Sigorta Hukuku'na ilişkin hükümleri, Borçlar Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Sigorta Tahkim Usulü, Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ, Tekne Sigorta Poliçesi Genel ve Özel Şartları, Enstitü Yat Klozları 1.11.85 hükümleri, tarafların iddia ve savunmaları ile bunları tevsik eden deliller, yorum kuralları ve ilgili mevzuat dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, başvuranın hasar tarihi itibarıyla XXX sayılı Tekne Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan XXX isimli yelkenli teknenin sigortalısı olması nedeni ile TTK ve poliçe hükümleri gereği talep etme hakkı olduğundan aktif husumet ehliyetinin ve davalının da teminat veren sigortacı konumunda olması nedeni ile pasif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmış olup esasen bu konuda taraflar arasında her hangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.

 

Uyuşmazlık, sigorta şirketinin başvuru sahibi sigortalısının tazminat talebini, gerçekleşen rizikonun Enstitü Yat Klozları 1.11.85 - İstisnalar: 10.5 bendi gereği teminat dışında kaldığı gerekçesiyle tazmin etmemesinden kaynaklanmaktadır.

 

Sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün söz konusu olabilmesi için;

 

1.Riziko sigorta sözleşmesinin süresi içinde meydana gelmeli,

 

2.Gerçekleşen riziko sigorta teminatının kapsamına giren bir riziko olmalı,

 

3.Riziko ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı olmalıdır.

 

Sigorta ettirenin uğradığı zarar eğer sigorta akdiyle teminat kapsamına alınan ve gerçekleşen rizikonun sonucunda oluşmamışsa sigortacı tazminat ödemeyecektir. O halde sigortacının tazminat ödeme borcu, sigorta edilen rizikonun gerçekleşmesiyle, meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunduğu taktirde doğacaktır.

 

Uyuşmazlık bu şartlar çerçevesinde değerlendirildiğinde;

 

Başvuru sahibi XXX isimli şirkete ait, 15.05.2017 - 15.05.2018 vadeli ve 367.000,00 € sigorta bedelli Tekne Sigorta Poliçesi ile sigortalanan XXX isimli yelkenli yat 31/10/2017 tarihinde hasarlanmıştır. Söz konusu hasar, 15.05.2017 - 15.05.2018 tarihleri arası dönemi kapsayan sigorta sözleşmesinin süresi içinde gerçekleşmiştir. Bu bağlamda sigortacının tazminat ödeme borcunun ilk şartı olayda mevcuttur.

 

Uyuşmazlıkta başvuru sahibinin sigorta tazminatına hak kazanabilmesi için mevcut hasarın poliçede belirtilen teminat kapsamı dahilinde bir riziko neticesinde doğduğunun sabit olması gerekmektedir.

 

Teminatın kapsamı taraflar arasında akdedilmiş bulunan sigorta sözleşmesine ilişkin poliçe genel ve özel şartlarında açıkça belirtilmiştir.

 

Tekne Sigortası Poliçe Genel Şartları’nın “Sigortanın Konusu” başlıklı A.1 hükmünde;

 

“Bu sigorta, poliçede belirtilen süre içinde gemi veya diğer deniz ve göl araçları ya da bunlara ilişkin diğer sigorta ettirilebilir menfaatlerin maruz kalabileceği rizikoları, poliçede belirlenen koşullara bağlı olarak güvence altına alır. Bu maddede yer alan gemi veya diğer deniz ve göl araçları' terimi, yük ve yolcu gemilerini kapsar. Ancak sigortacı kabul ettiği takdirde, ahşap veya beton yahut bunların karışımından yapılmış tekneler, yelkenli tekneler, tenezzüh tekneleri, yat ve kotralar, hizmet motorları, balıkçı gemi ve tekneleri, römorkör, duba, şat ve layterler, yüzer havuz, şahmerdan ve vinçler, yüzer lokanta, deniz motosikletleri gibi deniz ve göl araçları gemi veya diğer deniz ve göl araçları terimi kapsamında sayılır”

düzenlemesi yer almaktadır.

 

Tekne Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın “Sigorta Teminatının Kapsamı” başlıklı A.3 hükmünde ise;

 

“Bu sigorta, rizikonun gerçekleşmesi sonucu gemi veya diğer deniz ve göl araçlarının yahut bunlara ilişkin diğer menfaatlerin uğrayacağı ziya ve hasarı, ayrıca teminata dahil edilmişse sorumluluk tazminatını, yahut bunlarla ilgili masrafları kapsar. Ziya veya hasar yahut sorumluluk tazminat ile bunlara ilişkin masrafların kapsam ve içeriği, teminata dahil ve istisna edilen rizikolar, bu poliçeye eklenen özel şartlarla belirlenir.”

 

düzenlemesi yer almaktadır.

 

Dosya içerisinde bulunan poliçenin Institute Yacht Clauses 1.11.85 CL.328 hükümlerine göre akdedilmiş olduğu ve poliçenin 2. sayfasındaki “Özel Şartlar” bölümünde muafiyete ilişkin olarak; “ Her bir olay ve hasarda tekne bedeli üzerinden % 0,5 oranında 1.835.-€ tenzili muafiyet uygulanacaktır. “ şeklinde bir özel şart konulmuş olduğu görülmektedir.

 

Dosyaya mübrez, XXX Sigorta Ekspertiz Ltd. tarafından hazırlanan 01.12.2017 tarihli “ Tekne Hasarı Kesin Ekspertiz Raporu” nda;

 

TEKNEYE AİT BİLGİLER:

SİGORTALI / DONATAN XXX

TEKNENİN ADI XXX

TEKNENİN MODELİ XXX MARKA KATAMARAN TİP ÖZELYELKENLİ

BAYRAĞI ABD

YATMA YERİ İSTANBUL

TESCİL BOYU 13.61 METRE

GENİŞLİK 7.70 METRE

DERİNLİK 2.00 METRE

MAKİNE GÜCÜ VE MARKASI 2 x 54 HP YANMAR

İNŞA YERİ VE YILI FRANSA - 2012

AZAMİ HIZI 17 KNOTS ALTI

İNŞA TARZI FİBERGLAS

SİGORTA BEDELİ 367.000,00 EURO

 

HASARIN OLUŞ ŞEKLİ VE NEDENİ;

 

“Sigortalı teknenin kaptanı beyanında; “Kaptanlığını yapmış olduğum XXX teknesiyle 31.10.2017 günü saat 09:45 de Marina’dan ayrıldıktan yarım mil sonra motor seyri yaparken aniden ana direk sancak kıç tarafa meyille büyük bir gürültü ile yıkıldı. Derhal marinaya giriş yaptık. İvedi olarak hasar tespiti için eksper görevlendirilmesini istedik.” şeklinde belirtilmiştir.

 

Yapılan ekspertiz çalışması neticesinde, 31.10.2017 tarihinde sigortalı XXX teknesi kaptanı XXX sevk ve idaresinde Didim marinadan ayrıldıktan kısa bir süre sonra çarpma çatışma olmadan direğinin sancak kıç tarafa doğru yıkıldığı anlaşılmıştır. Yıkılan direk ve arma üzerinde yapılan incelemede; Genoa mandarı yelkeni yukarı çeken Top Sivivil dediğimiz parçanın sıkışması sonucu Genoa mandarın ön İstralyaya sarması sebebi ile telleri kırmış dolayısı ile baş taraftan mukavemet alamayan direğin teknenin sancak kıç omuzluk tarafına doğru devrilmesi sonucu hasarın meydana geldiği görüş ve kanaatine varılmıştır.

 

Eksper tarafından hasar, YAT KLOZLARI İSTİSNALAR. 10.5 (Geminin oturması, batması, yanması, tutuşması veya sudan başka /buz dahil/ herhangi görünür bir cisme çarpması ya da değmesi nedeni ile ziya veya hasara uğramadıkça, gemi yarışır iken yelkenler, direkler veya serenler yahut sabit ve hareketli çarmıh veya iskotaları ziya ve hasarı) bendine göre teminat dışı olarak değerlendirilmiş ve dosya teminat harici olarak kapatılmıştır.

 

HASAR MİKTARI

 

4 ad. Sprader 1.240.- €

2 ad. Facnor LS290 profil 380.- €

Facnor top svivel 740.- €

Sparcraft direk tabanı 425.- €

Genoa mandar değişimi 110.- €

Gümrük işlemleri 500.- €

Komple donanım değişimi 4.500.- €

Direğin söküm-takım işlemleri (Vinç dahil) 3.500.- €

TOPLAM HASAR 11.395.- €

MUAFİYET TENZİLİ 1.835.- €

 

NET HASAR TUTARI 9.560 - €

 

Raporun sonunda teminat harici hasar muhteviyatı olarak, toplam hasar miktarı 11.395. -€ olarak hesaplanmış, bu miktara poliçe özel şartı gereği 1.835. -€ tenzili muafiyet tatbik edildiğinde ise, teminat harici net hasar tutarının 9.560.- € olacağı belirtilmiştir.

 

Poliçe, Tekne Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve Enstitü Yat Klozları 1.11.85 CL.328 hükümleri gereğince akdedilmiştir.

 

Sigorta şirketinin, sigortalısının tazminat talebine ilişkin 04.12.2017 tarihli yazısı;

 

“Yapılan incelemeler neticesinde 31.10.2017 tarihinde sigortalı XXX teknesi kaptanı XXX sevk ve idaresinde Didim marinadan ayrıldıktan kısa bir süre sonra çarpma çatışma olmadan direğinin sancak kıç tarafa doğru yıkıldığı anlaşılmıştır. Hadisenin; Yıkılan direk ve arma üzerinde yapılan incelemede; Genoa mandarı yelkeni yukarı çeken Top Sivivil dediğimiz parçanın sıkışması sonucu Genoa mandarın ön İstralyaya sarması sebebi ile telleri kırmış dolayısı ile baş taraftan mukavemet alamayan direğin teknenin sancak kıç omuzluk tarafına doğru devrilmesi sonucu hasarın meydana geldiği tespit edilmiştir. Hasar Yat Klozları istisnalar 10.5. (Geminin oturması, batması, yanması, tutuşması veya sudan başka [buz dahil] her hangi görünür bir cisme çarpması ya da değmesi nedeniyle zıya veya hasara uğramadıkça, gemi yarışırken yelkenler, direkler veya serenler yahut sabit ve hareketli çarmıh [çarmık] veya iskotaların zıya veya hasarı ) bendine göre teminat harici olarak değerlendirilmiştir. Oluşan hasarın poliçe şartı gereğince sigorta kapsamına girmediğini ve ilgili hasar dosyasının hasarsız olarak kapatıldığını bilgilerinize sunarız. ”

 

Şeklinde düzenlenmiştir.

 

Uyuşmazlık konusu olayda, sigortalı tekne yelkensiz olarak motor seyri yaparken genoa mandarı yelkeni yukarı çeken Top Sivivil dediğimiz parçanın sıkışması sonucu Genoa mandarın ön İstralyaya sarması sebebi ile telleri kırması ve dolayısı ile baş taraftan mukavemet alamayan ana direğin teknenin sancak kıç omuzluk tarafına doğru devrilmesi sonucu hasarlandığı hususu göz önüne alındığında; Enstitü Yat Klozları 1.11.85 CL.328 ‘de hasarın meydana gelişiyle alakalı olabilecek klozlar incelenmiş olup, Sigorta şirketi tarafından ret gerekçesi olarak dayanak gösterilen, istisnalar kısmının 10.5. bendinde yer alan; “ Geminin oturması, batması, yanması, tutuşması veya sudan başka [buz dahil] her hangi görünür bir cisme çarpması ya da değmesi nedeniyle zıya veya hasara uğramadıkça, gemi yarışırken yelkenler, direkler veya serenler yahut sabit ve hareketli çarmıh [çarmık] veya iskotaların zıya veya hasarı teminat haricidir. “ maddesi ile, yarış sırasında kullanılan donanım, direk, seren ve yelkenlerin uğrayacağı ziya veya hasar kastedilmekte olunmasına karşın, uyuşmazlık konusu olayda sigortalı teknenin yarış halinde olduğuna dair dosya içerisinde her hangi bir bilgi, belge ve kanıt’a rastlanılmamıştır.

 

Eğer bir klozda istisnalar sayılıyor ise, hasarın bu sayılan istisnalardan biri sonucu meydana geldiğinin ispat yükümlülüğü sigortacıya aittir. Nitekim TTK m.1409;

 

“1. Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.

 

2. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir. “

 

Şeklinde düzenlenmiş olup, sigorta şirketinin ret gerekçesi olarak göstermiş olduğu “İstisnalar“ 10.5. fıkrasının, olay sırasında sigortalı teknenin yarış halinde olmaması nedeniyle uyuşmazlık konusu hasarda uygulanamayacağı, bu bağlamda sigorta şirketinin meydana gelen zarardan ve bedelden sorumlu olacağı ve 9.560.- € olarak hesaplanan tazminatı ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılmıştır.

 

Başvuran vekilinin 08.02.2018 tarihli dilekçesindeki bilgilendirme yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmediği iddiası ile ilgili olarak;

 

“6102 Sayılı TTK 1423;

 

(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.

 

(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına on dört gün içinde (14 gün) itiraz etmemişse, sözleşme, poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir.

 

(3) Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.”

 

Hükmünü haizdir.

 

Dava dosyasında ne aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi ne de başvuran tarafından imzalanmış bir bilgilendirme formu bulunmamaktadır. Bu nedenle bilgilendirme açıklamasının yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır.

 

Ancak TTK’nun 1423/2 maddesinde “Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına on dört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur.” denilmek suretiyle aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde, sigorta ettirenin, poliçenin tanzimi tarihinden itibaren poliçedeki şartlara 14 günlük süre içerisinde itiraz edebileceğini, belirtilen süre içerisinde itiraz edilmemiş olması halinde ise poliçenin yazılan şartlarla birlikte (Poliçe özel şartlarının emredici kurallara ve sigorta ettirenin lehine olan genel şartlara aykırı olmaması kaydıyla) geçerli olacağı ” belirtilmiş ve düzenlenmiştir.

 

Başvuran 14 günlük işbu yasal süre içerisinde poliçede yazılı özel şartlara itiraz etmediğinden başvuranın bu konudaki itirazının reddine karar verilmiştir.

 

Başvuranın, hasar tarihinden itibaren avans faiz talebi bulunmaktadır.

 

Temerrüt tarihi bakımından;

 

Dava dosyasında başvuranın sigorta şirketine hangi tarihte müracaat ettiği net olarak tespit edilememiştir.

 

TTK m.1427

 

1. Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden ödenir.

 

2. Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde TTK 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan kırk beş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre on beş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.

 

3. Araştırmalar, TTK 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan başlayarak üç ay içinde tamamlanamamışsa; sigortacı, tazminattan veya bedelden mahsup edilmek üzere, tarafların mutabakatı veya anlaşmazlık hâlinde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının veya bedelin en az yüzde ellisini avans olarak öder.

 

4. Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.

 

5. Sigortacının temerrüt faizi ödeme borcundan kurtulmasını öngören sözleşme hükümleri geçersizdir.

 

Hükmünü haizdir.

 

Dava dosyasında aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin 04.12.2017 tarihinde başvurana hitaben yazılmış, hasarın teminat dışında olduğunu bildiren bir yazısı mevcuttur.

 

Ancak dava dosyasında aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketince 01.12.2017 tarihinde yaptırılmış bir ekspertiz raporu da mevcuttur.

 

Bu durumda aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin, tazminat alacağının muaccel olduğu 01.12.2017 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu kabul edildiğinden temerrüt tarihinin başlangıcı da 01.12.2017 olarak kabul edilmiştir (TTK m.1427)

 

Başvuran, Başvuru formunda ve ek beyan dilekçesinde, 11.395. - €’nun Merkez Bankası kuru üzerinden (4,55 TL / €) karşılığı olan 51.847.-TL’nin kazanın olduğu 31.10.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.

 

Ancak, XXX sayılı Tekne Sigorta Poliçesinin 15.sayfasında DÖVİZ KLOZU; başlığı altında; “Sigorta bedelinin döviz olarak tanzim edildiği sigorta sözleşmesi/poliçelerde hasar ödemesi, sigorta bedelinin belirlendiği döviz cinsinden veya bu dövizin hasarın ödenmesi tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru esas alınarak hesap edilecek Türk Lirası olarak yapılır.“ şeklinde bir özel şart olduğu görülmüştür.

 

Bu özel şart gereği; heyetimizce ödenmesine karar verilen 9.560. -€ tazminat tutarının, sigorta şirketinin temerrüt tarihi olarak kabul edilen 01.12.2017 tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle devlet bankalarının € cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranıyla birlikte ödeme tarihindeki TCMB Döviz satış kuru esas alınmak kaydıyla ödenmesine karar verilmiştir.

 

Avukatlık ücreti bakımından;

 

Vekalet ücretleri Avukatlık Kanununa dayanarak çıkartılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre her yıl Barolar Birliğinin teklifi ve Adalet Bakanlığının kabulü ile yayımlanır ve yürürlüğe girer.

 

30.12.2017 tarihinde 30286 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret Başlıklı 17/2 Bölümünde Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken tarifenin ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen veya tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir hükmüne amirdir. Bu nedenle kabul edilen tutarlar için tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen tutarlara göre nisbi vekalet ücreti hesaplanmıştır.

 

İzah edilen nedenlerle başvuru sahibi vekiline karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine uygun olarak tam vekalet ücreti ödenmesine karar vermek gerekmiştir.

Avukatlık ücretinin hesaplanmasında rizikonun gerçekleştiği 31.10.2017 tarihindeki T.C Merkez Bankası döviz satış kuru esas alınmış olup işbu tarihteki 1 € = 4,4021 TL’ sıdır.

 

Başvuranın yaptığı masraflar, yargılama giderleri olarak kabul edildiğinden asıl alacağa dahil edilmemiştir.

 

4.2. Gerekçeli Karar:

 

Hakem heyetimizce dosya üzerinde yapılan inceleme ve yukarıda açıklanan gerekçelerle, somut olayda meydana gelen riziko ve hasarın teminat kapsamı dahilinde olması nedeniyle tazminat ödemesinin bütün şartları gerçekleşmiş olduğundan, XXX Sigorta A.Ş.’nin, heyetimizce ödenmesine karar verilen 9.560.- € tazminat tutarını başvuru sahibi sigortalısına ödemekle yükümlü olduğu şeklinde hüküm kurulmuştur.

 

5. KARAR: Yukarıda yapılan değerlendirme ve açıklanan gerekçelerle;

 

5.1. Başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile 9.560.- €’ nun 01.12.2017 tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle devlet bankalarının € cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte (Ödeme tarihindeki TCMB Döviz satış kuru esas alınmak kaydıyla) aleyhine başvuru yapılan XXX Sigorta A.Ş.' den tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

 

5.2. Başvuranın yapmış olduğu 778.- TL başvuru ücreti 5,20 TL vekalet harcı toplamı 783,20 TL yargılama giderinin kabul/ret oranına göre hesap edilen 635,72 TL sının aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinden tahsili ile başvurana ödenmesine, artan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,

 

5.3. Başvuran vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki A.A.Ü.T madde 17/2 ye göre hesap ve takdir edilen 4.979,25 TL avukatlık ücretinin sigorta şirketinden alınarak başvurana ödenmesine,

 

5.4. Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17.Madde hükmü uyarınca reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 436.-TL vekalet ücretinin başvurandan tahsili ile aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketine ödenmesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy