Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6102 S. K. m. 1423, 1435, 1436, 1439, 1440) (5684 S. K. m. 11)

 

08.05.2018 tarih ve K-2018/İHK-3467 Sayılı İtiraz Kararı (Kredi Hayat)

 

1. BAŞVURUYA KONU UYUŞMAZLIK VE İTİRAZ HAKEM HEYETİNE İNTİKALİ

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay

 

Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu; Başvuranın 15.09.2015 tarihinde aldığı konut için XX’den 50.000,- TL konut kredisi kullandığı, kredinin teminatı olarak Hayata Devam Sigortasını tercih ederek 19.09.2016/2017 arasını kapsayan 50.000,- TL bedelli Tehlikeli Hastalıklar Teminatı Poliçesi düzenlendiği, 2017 yılında yapılan tetkikler sonunda akciğer kanseri tanısı konulması neticesinde, davalı sigorta şirketi tarafından ödenmeyen teminatın poliçe kapsamında tahsiline ilişkin olup, ilk derece yargılama aşamasında yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporuna dayanarak Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kabul kararına davalı sigorta şirketi tarafından yapılan itirazın incelenmesinden ibarettir.

 

1.2. Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine İntikal Etme Süreci

 

Komisyona yapılan başvuru sonrasında görevlendirilen Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından yapılan inceleme sonrasında verilen kararın taraflara tebliğ üzerine, davalı sigorta şirket vekili yasal süre içinde karara itirazlarını bildirmiştir. Tahkim İtiraz Yetkilisi tarafından yapılan ön incelemeye istinaden, itiraz usul ve şartlarının zamanında yerine getirildiği kanaatine varılması üzerine oluşturulan İtiraz İnceleme Raporunda Heyet atanması önerisi üzerine Komisyon tarafından Heyetimiz görevlendirilmiştir.

 

Dosya 02/04/2018 tarihinde heyetimize teslim edilmiştir.

 

Heyetimizce dosya üzerinde yapılan incelemede, dosya mevcudunun itirazların karara bağlanması için yeterli olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki karar oluşturulmuştur.

 

2. SİGORTA HAKEMİ VEYA HAKEM HEYETİNCE VERİLEN HÜKÜM

 

Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında özetle;

 

Taraflarca dosyaya sunulu tüm belge/bilgi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirmesi neticesinde; başvuranın poliçe yapılması sırasında kanser hastalığını bilmediğini ve davalı sigorta şirketinin sigortalıyı yeterince bilgilendirmediğini kabul ederek, nedenleri kararda yazılı olduğu üzere, başvuru sahipleri tarafından açılan davanın kabulü ile 50.000,- TL Tehlikeli Hastalıklar teminatı ve 1.250, TL yargılama giderinin davalı XX Sigorta AŞ’den alınarak, başvuru sahibine ödenmesine, itirazı kabil olmak üzere karar vermiştir.

 

3. TARAFIN/TARAFLARIN İTİRAZ GEREKÇELERİ VE TALEPLERİ

 

3.1. İtiraz eden davalı sigorta vekili, itiraz başvuru formunda yazılı itirazında özetle;

 

Başvuranın poliçe yapımı sırasında dosyada KOAH, Amfizem tanısı ile takipte olduğunun bildirmemiştir. 28.10.2013 tarihinde ileri teşhis yöntemi olan ilaçlı Thoraks Tomografisi çekilmiş ve 7-8 mm’lik lenf nodları, amfizem, kronik bronşit bulguları tespit edildiği, 21.08.2015 tarihli muayene formunda KOAH, Amfizem, Bronşit, Obezite tanısı ile takibe alındığı, 28.06.2017 tarihli bronkoskopi tetkikinden akcıkça görüleceği üzere akciğer Karsinomu tanısı konulduğu, poliçe özel şartları gereği poliçe yapımı sırasında var olan beyan hastalığını kasten gerçeğe aykırı veya eksik beyanda bulunduğunu, poliçenin beyan klozunada aykırı davrandığından, Uyuşmazlık hakem heyeti tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle itirazlarının kabulüne, talebin reddine karar verilmesini itirazen beyan etmiştir.

 

3.2. Başvuran/Davacı, davalı sigorta şirket vekilinin itiraz dilekçesine cevap vermemiştir.

 

4. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlık ve itirazın incelenmesinde; 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu; Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Hayat Sigortası Genel Şartları, poliçe özel şartları ve diğer ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınmıştır.

 

5. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

5.1. Değerlendirme

 

Uyuşmazlık, başvuranın X. TAŞ’den aldığı krediye dayalı olarak, davalı XX Sigorta A.Ş. arasında 15.09.2016/2017 arası geçerli P,-72891006-0-0 sayılı “Hayata Devam Sigortası” ile 50.000,- TL’lik Tehlikeli Hastalıklar Teminatı satın alındığı, 26.06.2017 tarihinde kanser tanısı konulması nedeniyle poliçede yazılı teminat bedelinin davalı sigorta şirketinden tazminine ilişkindir.

 

Davalı sigorta şirketi, başvuranın poliçe yapımı sırasında var olan tehlikeli hastalığını kasten bildirmediği, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğundan, talebin Hayata Devam poliçesi kapsamında olmadığı, ihbar üzerine yapılan araştırmada, başvuranın 2013 tarihinden itibaren hastalığının bulunduğu, hastane kayıtları ile sabit olduğu, poliçe özel şartlarına aykırı davranması nedeniyle Tehlikeli Hastalıklar teminatının ödenmediği, bunun TTK ve Hayat Sigortası Genel Şartları gereği teminat dışı olduğundan talebin reddine karar verilmesi savunmasında bulunmuştur.

 

Uyuşmazlık Hakem Heyeti, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada bulunan tüm belgeler incelenerek, başvuranın poliçe düzenlenme tarihinden önce tehlikeli hastalığının bilinip bilinmediği, başvuranın bilinen hastalığı gizleyip gizlemediğinin tespiti için uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar vermiştir. Bilirkişi olarak seçilen Dr. XX 16.01.2018 tarihli kök ve itiraz üzerine düzenlen 24.01.2018 tarihli kök raporunda, başvuranın poliçe düzenle tarihinde dosyadaki bilgi ve belgelere göre kanser olduğunu bilmediği, 26.06.2017 tarihinde ileri teknikle yapılan araştırma sonunda hastalığın tespit edildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.

 

Uyuşmazlık Hakem Heyeti, tarafların sunduğu belgeler, bilirkişi kök ve ek raporu, taraflar arasında geçerli Hayata Devam sigorta poliçesini birlikte değerlendirerek, başvuranın poliçe yapımı sırasında “Bronşit, KOAH, Amfizem ve Akciğer kanseri niteliğindeki hastalıkların solunum sisteminde müşterek şikayetler le başladığı, kesin tanının ileri tetkikle ortaya konabildiği tıbbi gerçek olmakla, poliçe öncesinde bu hastalıklarla ilgili kesinleşmiş tıbbi tanı bulunmadığından başvuranın Hayat Sigortası düzenleme beyan yükümlülüğüne aykırı davranışla hastalığını gizlediği yönünde yeterli ve kesin tıbbi dayanağın bulunmadığı” görüşüne itibar edilerek başvurunun kabulüne karar vermiştir.

 

Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına, davalı sigorta şirketi vekili itiraz etmiştir.

 

5.2. Gerekçeli Karar

 

Dava, başvuranla davalı sigorta şirketi arasında, başvuranın XX’tan aldığı krediye dayalı olarak yapılan Hayat Devam sigorta poliçesinde belirlenen miktarın tazminine ilişkindir.

 

Türk Ticaret Kanununda konu ile ilgili düzenleme;

 

Aydınlatma yükümlülüğü Madde 1423

 

(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir.

 

Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.

 

(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir.

 

(3) Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler

 

Beyan yükümlülüğü, Sözleşmenin yapılmasında, Genel olarak Madde 1435

 

(1) Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır.

 

Yazılı sorular Madde 1436

 

(1) Sigortacı sigorta ettirene, cevaplaması için sorular içeren bir liste vermişse, sunulan listede yer alan sorular dışında kalan hususlara ilişkin olarak sigorta ettirene hiçbir sorumluluk yüklenemez; meğerki sigorta ettiren önemli bir hususu kötüniyetle saklamış olsun.

 

(2) Sigortacı, liste dışında öğrenmek istediği hususlar varsa bunlar hakkında da soru sorabilir. Söz konusu soruların da yazılı ve açık olması gerekir. Sigorta ettiren bu soruları cevaplamakla yükümlüdür.

 

Yaptırım Madde 1439

 

(1) Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440. maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez.

 

(2) Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yok sa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder.

 

Hayat Sigortası Genel Şartlarında;

 

C.2- Sözleşmenin Yapılması Sırasındaki Beyan Yükümlülüğü

 

2.1- Sigortacı, bu sözleşmeyi, gerek sigorta ettiren gerekse bilgisinin olduğu hallerde hayatı sigorta edilenlerin ve temsilci aracılığıyla sigorta yapılıyorsa temsilcinin de beyanını esas tutarak yapmıştır.

 

2.2- Gerek sigorta ettiren gerekse sigortalı ve temsilci, sigorta sözleşmesinin yapılması sırasında kendisince bilinen ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlali halinde, sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabilir veya sözleşmeyi yürürlükte tutarak sekiz gün içinde prim farkını talep edebilir. Ancak, sigortacının bildirilmemiş, eksik veya yanlış bildirilmiş olan hususları bilmesi veya ihbar etmemenin ya da yanlış ihbar etmenin kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir. Bu durumda rizikonun kabul edildiğinden daha yüksek olması nedeniyle daha fazla bir prim alınması gerekiyorsa sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren sekiz gün içinde prim farkını talep edebilir.

 

Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirde sözleşmeden cayılmış olur. Ancak, prim farkının kabul edilmemesi nedeniyle sözleşmeden cayılması sigortacının gerçeğe aykırı veya eksik beyanı öğrendiği tarihten itibaren bir aylık süre içinde söz konusudur.

 

Beyan yükümlülüğünün kasıtlı ihlalinde sigortacı riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden cayabilir ve prime hak kazanır.

 

Kastın söz konusu olmadığı durumlarda riziko; sigortacı durumu öğrenmeden önce veya sigortacının cayabileceği veya caymanın hüküm ifade etmesi için geçecek süre içinde gerçekleşirse, sigortacı tazminatı o tazminata ilişkin olarak tahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre öder.

 

Taraflar arasında var olan uyuşmazlığı yukarıda yazılı yasal düzenlemeler dikkate alınarak çözüme kavuşturmak gerekir.

 

Somut olayda, dosyaya yansıyan belgelerden anlaşıldığı üzere, başvuran almış olduğu konut için XX’tan 50.000,- TL kredi almak için başvuruda bulunmuştur. Anılan banka kullandırdığı krediyi güvenceye almak için kredi kullananı Hayat Sigortası olayımızda Hayata Devam Sigortasını P-62232954-0-0 sayılı 15.09.2015/2016 arası geçerli olmak üzere 50.000,- TL’lik Tehlikeli Hastalık Teminatı poliçesi düzenlenmiştir. Başvuran bu poliçenin süresi bitimini nedeniyle zeyilname ile P- 72891006-0-0 sayılı 15.09.2016/2017 arası geçerli Hayata Devam Sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Tüm belgeler başvuran tarafından aynı tarihte kefilsiz olarak imzalanmış ve banka tarafından kabul edilmiştir.

 

Davalı sigorta şirketi, TTK’nun 1423 ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu madde 11 ve bu madde gereği çıkarılan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik’te kabul edilen kurallara uygun bilgilendirme yapmamıştır. Anılan düzenlemelerde açıkça, sigorta şirketleri tarafından bilgilendirme sözleşme yapılmadan önce konu hakkında bilgilendirilmesi ve sigortalıya bu konuda yeterli zaman verilmesini öngörmektedir. Davalı sigorta şirketi, Tüketici Kredi Sözleşmesi yapıldığı tarihte, sigortalıya düşünme hakkı tanımadan aynı tarihte Hayat Sigortası yapmış olduğundan bilgilendirme yasa ve yönetmelikte belirlenen kurallara uygun olmamıştır.

 

Sigortalı, geçmişte olan hastalığını kötü niyetli ve kasten bildirmediği yönünde Uyuşmazlık Hakem Heyetince benimsenen görüşte usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. TTK’nun 1439/2. maddesin hükmü gereği başvuran geçmişteki hastalığını bilmediği bilirkişi raporu ile de teyit edildiğinden, yasal düzenlemeler ve dosyaya sunulu bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 05.02.2018 tarih ve K.2018/7654 sayılı kararında, usul, yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı sigorta şirketinin itirazları yerinde olmadığından reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 

6. SONUÇ

 

Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

 

1. Davalı sigorta şirketi vekilinin 05.02.2018 tarih ve K.2018/7654 sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı ileri sürdüğü itirazlar yerinde olmadığından REDDİNE,

 

2. Davalı tarafça yapılan itiraz başvuru ücretinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,

 

3. Usulü işlemlerin tamamlanması için dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonu’na tevdiine,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi uyarınca ve miktar itibarı ile kararın taraflara tebliğinden itibaren kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08.05.2018 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy