Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (2918 S. K. m. 97, 99)

 

26.03.2021 Tarih ve 2020/İHK-8401 Sayılı İtiraz Hakem Heyeti (Trafik Maluliyet)

 

1. BAŞVURUYA KONU UYUŞMAZLIK VE İTİRAZ HAKEM HEYETİNE İNTİKALİ

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay

 

Başvurunun konusu davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile sorumluluğu temin edilen XX plakalı aracın 15.10.2019 tarihinde yaya olan başvurana çarparak yaralanmasına sebep olmasından kaynaklanan şimdilik 500.-TL geçici iş göremezlik, 500.-TL geçici bakıcı gideri, 4.000.-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 5.000.-TL tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

 

1.2. Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine İntikal Etme Süreci

 

Uyuşmazlık Hakem kararına karşı Komisyonca, 5684 sayılı Kanunun 30. maddesinin 12. fıkrası uyarınca usule yönelik Sigorta itiraz yetkilisi tarafından yapılan inceleme sonucunda; İtiraz eden vekilinin itiraza konu ettiği Uyuşmazlık Hakem kararına karşı süresinde ve usulüne uygun itiraz ettiği tespit edilerek Heyet atanması önerisi üzerine Komisyon tarafından Heyetimiz görevlendirilmiştir. Dosyanın Komisyonca Heyete elektronik ortamda teslimi sağlanmış ve heyetimizce sistem üzerinden indirilerek incelenmeye başlanmıştır.

 

2. SİGORTA HAKEMİ TARAFINDAN VERİLEN HÜKÜM Uyuşmazlık Hakemi itiraza konu kararında özetle

 

Maluliyete esas sekelin alt ekstremite’de olması nedeni ile raporun 12 ay sonra verilmesi gerektiğini, kaza tarihinin 15.10.2019 olup, maluliyet raporu tarihinin ise 22.06.2020 tarihi olduğu nazara alındığında bu sürenin geçmemiş olması nedeni ile başvurunun usulden reddine, 816TL vekâlet ücretinin başvurandan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir

 

3. İTİRAZ EDENİN/EDENLERİN İTİRAZ GEREKÇELERİ VE TALEPLERİ

 

3.1. İtiraz eden başvuran vekili itirazlarında özetle

 

İbraz ettikleri raporun karar vermeye yeterli olduğunu, bu bakımdan başvurunun usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, eksiklik olsa bile bunun ara kararı ile tamamlanmasının istenebileceğini belirterek itiraz etmiştir.

 

4. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümünde 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, KTK ile Karayolları ZMSS Genel şartları ile poliçe şartları ile diğer mevzuat hükümleri nazara alınmıştır.

 

5. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

5.1. Değerlendirme

 

Başvurunun konusu, yaralanmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, başvurunun usulden reddine ilişkin karara karşı başvuran vekili itiraz etmiştir. İtiraz, resen incelenecek

hususlar dışında, 5684 sayılı Kanun madde 30/12 maddesi nazara alınarak itiraz sebepleri ile sınırlı olarak incelenmiştir.

 

5.2. Gerekçeli karar

 

Kaza tarihinin 15.10.2019, hükme esas alınan raporun tarihinin ise 22.06.2020 tarihini taşıdığı, Hakem kararında belirtildiği üzere sekelin alt ekstremite ile ilgili olduğu ve Yönetmelikte belirtilen 12 aylık iyileşme süresi dolmadan verildiği gibi, raporda en az üç uzman bulunması gerekirken iki uzman ve bir araştırma görevlisi imzasının bulunduğu bu hali ile raporun yeterli bir rapor olmadığı görülmüştür.

 

Kaza ve poliçe tarihi nazara alındığında KTK’da 26.04.2016 tarihinde yapılan değişiklik ile Trafik Sigortası Genel Şartlarının somut olaya uygulanması gerekir. 2918 sayılı KTK’nun 26.04.2016 tarih, (RG NO: 29695) 6704/5 sayılı Kanun ile değişik 97. maddesi gereği “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” Yine Trafik Sigortası Genel Şartlarında 02.08.2016 tarihinde yapılan değişiklikle sigorta şirketine başvuru yapılırken zorunlu olan evraklar sayılmıştır. Yapılan değişiklikle Ek 6’ya göre sürekli sakatlık halinde başvuru sahibine aşağıdaki belgeleri Sigorta Şirketine teslim etme yükümlülüğü getirilmiştir:

 

•30.3.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu.

 

• Hak sahibi gerçek kişiler için: T.C Kimlik No.

 

• Kaza raporu.

 

• Mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi.

 

• Hak sahibine ait banka hesap bilgileri.

 

Sigorta kuruluşuna yapılması gereken başvurunun, hangi belge ve bilgileri içermesi gerektiğine dair ne Türk Ticaret Kanunu’nda ne de Sigortacılık Kanunu’nda kesin ve açıklayıcı bir düzenleme yapılmamıştır. Oysa Karayolları Trafik Kanununun 99. Maddesinde bu konuda Genel Şartlara atıf yapılmıştır. 26.04.2016 tarihli değişiklikten önceki hâlinde bu konu şu şekilde düzenlenmiş idi: “...Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar...”. Ancak KTK’da 26.04.2016 tarihinde yapılan değişiklikle, KTK’nın 99. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu” ibaresi “zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri” şeklinde değiştirilmiştir. Bu konuda yeni KZMSSGŞ’nin B.2.1. hükmünde şu ifadelere yer verilmiştir: “Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder. Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi hâlinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar. Sigortacı hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebilir.” Söz konusu değişiklikten sonra “kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağı veya bilirkişi raporu” yanında Genel Şartlarda belirtilen diğer belgelerin de sigorta şirketlerine verilmesi gerekir. (Bkz. Karasu, Rauf; Trafik Sigortası, s. 102). Başvuruda sunulması gereken belgelerin neler olduğu genel şartlarda açıkça tespit edildiğinden, yapılan başvurunun geçerli bir başvuru olabilmesi bu belgeleri içerip içermediğine bağlı olacaktır. Bu nedenle davanın usulüne uygun bir başvuru olmadığı sonucuna varılmıştır.

 

Antalya, Ankara ve Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri KTK m. 97’de yapılan değişiklik sonrasında sigorta şirketine başvuru zorunluluğunu dava şartı olarak nitelendirmişlerdir Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, E. 2017/778, K. 2017/847, T. 18.09.2017, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi, E. 2017/700, K. 2017/734, T. 31.05.2017, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi, E. 2018/203, K. 2018/116, T. 12.02.2018. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi verdiği iki kararında konuyu dava şartı olarak kabul etmemiş ise de, bu kararlara bakıldığında olay tarihlerinin (17.03.2015 ve 31.12.2015) kanun değişikliğinden önce olduğu görülecektir.

 

“Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta KTK düzenlemeleri ve ZMMS Poliçesi Genel Şartları gereği, başvuru sahibinin Tahkim Komisyonu öncesinde başvuru şartlarını yerine getirmediği ve bu nedenle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen rapor içeriği karar vermeye elverişli bulunmamakla, başvurunun, başvuru öncesinde sigorta şirketine usulüne uygun düzenlenmiş maluliyet raporu (Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş rapor) ile müracaat edilmemiş olması nedeniyle HMK Madde 114 ve 115 gereği usulden reddine”

 

Değerlendirilmesi gereken bir husus da 2918 sayılı Yasada ve Genel Şartlarda öngörülen şartın dava açılmasından sonra ikmal edilebilecek bir husus olup olmadığıdır. Getirilen düzenleme ile gerçekleştirilmek istenen amaç yargı yükünün hafifletilmesi ve tarafların uyuşmazlıkları yargı önüne getirmeden önce çözmesi olup, söz konusu düzenleme bu niteliği itibariyle davanın görülmesine ilişkin bir şart olmayıp, davanın açılabilmesine ilişkin bir şarttır. Yani davanın açılmasının ön şartıdır. Aksi takdirde mevzuat ile istenilen amacın gerçekleşmesi mümkün olmayacağından, yapılan düzenleme gereksiz bir düzenleme olarak kalacaktır. Bu nedenle söz konusu eksikliğin sonradan ikmali söz konusu olmayacaktır. (Bkz. Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/783 E. 2017/3 K. 95.01.2017 T.).

 

Dikkate alınması gereken bir husus da somut olayda eksik olan belgenin tamamlattırılması çok uzun bir süreyi gerektirdiğinden, söz konusu dava şartının tamamlattırılması Tahkim Yargılamasının niteliğiyle de bağdaşmamaktadır.

 

Belirtilen nedenlerle hakem kararında bir isabetsizlik görülmemiş ve itirazın REDDİNE karar verilmiştir.

 

6. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

6.1. İtiraz eden vekilinin Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen ve başlık kısmında tarih ve sayısı yazılı karara vaki İTİRAZIN REDDİNE, yaptığı itiraz ücretinin üzerinde bırakılmasına, belirtilen hakem kararanın aynen icrasına,

 

6.2. İşbu İtiraz Hakem Heyeti Kararı’nın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 436. maddesinin 3. bendi doğrultusunda taraflara Sigorta Tahkim Komisyonu aracılığıyla TEBLİĞE ÇIKARTILMASINA ve diğer usul işlemlerinin Sigorta Tahkim Komisyonu'nca yerine getirilmesine

 

-Başvuru belirsiz alacak davası olarak açıldığından ve müddeabihin kesin miktarı belli olmadığından, verilen karara karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine ilişkin olarak oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy