Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6100 S. K. m. 117, 142) (2918 S. K. m. 109)

 

27.09.2017 Tarih ve K-2017/47079 Sayılı Hakem Kararı

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Karara bağlanmak üzere hakemliğime tevdi edilen uyuşmazlığın konusu, başvuru sahibinin 11.07.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle sürekli malul kalması nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 6.000 TL’nin temerrüt tarihinden ticari faizi ile birlikte tazminine ilişkindir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosya tarafımca teslim alınarak yargılamaya başlanmış, dosya üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma veya bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmış, dosya içeriği dikkate alınarak, uyuşmazlık hakkında aşağıdaki gibi karara varılıp yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi vekili, 11.07.2009 tarihinde X plakalı araçta yolcu olan başvuranın geçirdiği trafik kazası sonucunda %63,15 oranında sürekli engelli kaldığını, sigorta şirketine 23.08.2016 tarihinde müracaat edilerek tazminatın ödenmesinin istendiğini, eksik evrak olduğunun bildirilmesi üzerine 25.07.2017 tarihinde eksik olan evrakın tamamlandığını, buna rağmen ödeme yapılmadığını iddia ederek, 6.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, dosyada mevcut evrakı delil olarak sunmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta şirketi vekili 28.08.2017 tarihli e-cevap dilekçesi ile kazanın 11.07.2009 tarihinde meydana geldiğini, KTK 109/2 Maddesi yollaması ile TCK 66/e bendine göre 8 yıllık zamanaşımı süresinin tahkim başvurusunun yapıldığı tarih itibariyle dolduğunu, başvurunun zamanaşımından reddi gerektiğini, başvuranın Sigorta Tahkim Komisyonu’na 2016/E.sayılı dosya ile yaptığı başvuru neticesinde başvuru hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, başvuruya dayanak olarak sunulan raporda E cetveline göre maluliyet oranının nazara alınmasını, başvuranın 2003 yılındaki yaralanmasının ayrıştırılması ile kaza ile ilgili maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, tedavi harcamalarına ilişkin sorumluluk bulunmadığını, hatır taşıması söz konusu olduğundan indirim yapılmasını, ticari faiz istenemeyeceğini, Avukatlık ücretinin 1/5 olması gerektiğini savunmuş, başvurunun reddini talep etmiş, poliçeyi, Uyuşmazlık Hakem Kararı’nı, Hakem Ara Kararını, Başvuru formunu, SGK yazışmalarını, eksper raporunu, Özürlü Sağlık Kurulu raporunu delil olarak sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümünde 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Borçlar Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, Trafik Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi hükümleri ile Yargıtay içtihatları dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

Uyuşmazlığa konu talep, başvuranın geçirdiği trafik kazası sonucunda uğradığı maluliyet nedeniyle maddi tazminatın, kazaya karışan aracın Trafik sigortacısı tarafından poliçe çerçevesinde tazminine ilişkin olup, başvuru sahibinin kaza tarihinde araç içinde yolcu konumunda olduğu, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin aracın Trafik sigortacısı olduğu görülmüş, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.

Sigorta şirketi vekili tarafından başvurunun zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği savunulduğundan HMK 117/2,3 ve 142.Maddeleri uyarınca tahkikata başlamadan önce zamanaşımı itirazı incelenmiştir.

 

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zamanaşımı” başlıklı 109. Maddesinde, “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklinde düzenlenmiştir.

 

Somut olayda başvuru sahibi de dahil toplam 3 kişinin taksirle yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası söz konusu olup, zararı meydana getiren eylem suç oluşturduğundan olay, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nun 66.Maddesi e bendi uyarınca dava zamanaşımı beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl olup, kanunun 89.Maddesi 4.bendi uyarınca taksirle yaralama fiilinin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Dolayısıyla KTK 109.Maddesi yollaması ile TCK 66/e Maddesi uyarınca uygulanacak uzamış ceza zamanaşımı kaza tarihinden itibaren 8 yıl olup, bu süre 12.07.2017 Çarşamba günü dolmaktadır. Eldeki tahkim başvurusunun tarihi ise 14.08.2017’dir.

 

Türk Borçlar Kanununun 149.Maddesi uyarınca “Zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hâllerde, zamanaşımı bu bildirimin yapılabileceği günden işlemeye başlar.”

 

153.Maddede Zamanaşımının durması, 154.Maddede ise Zamanaşımının kesilmesi sebepleri sayılmıştır. 154.Maddedeki sebepler; “Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse, Alacaklı, dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa” şeklinde sınırlandırılmıştır.

 

Her ne kadar başvuru sahibince 12.12.2016 tarihinde 2016.E. sayılı dosya ile uyuşmazlık Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuru ile Sigortacılık Kanunu 30.Maddesinin yollaması ile hakem önüne getirilmişse de, 28.05.2017 tarih 2017/22911 K. sayılı Uyuşmazlık Hakem kararının HMK’nun 331.Maddesi 3.fıkrası da gözetilerek “davanın açılmamış sayılmasına” mahiyetinde bir karar olduğu anlaşılmaktadır. Öyle ki kararda yargılama masraflarının da başvuru sahibi üzerinde bırakılmasına hükmedilmiştir. Açılmamış sayılmasına karar verilen dava zamanaşımını kesmeyeceğinden, zamanaşımı hesabında ilk dava yok farz edilerek karar tesisi gerektiğine” dair Yargıtay Özel Dairesi’nin 26.06.1979 tarih K. sayılı ilamı uzatılmış ceza zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin kaza tarihi ve davanın açıldığı veya ıslahın gerçekleştirildiği tarih arasındaki süre nazara alınarak belirlenmesi gerektiğine dair Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2013/16843 E. 2015/ 4189 K 12.03.2015 tarihli ilamı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/4¬824 E. 2013/305 K. sayılı 06.03.2013 tarihli ilamları da hep birlikte nazara alınarak başvurunun zamanaşımına uğradığı kanaatine varıldığından reddi gerekmiştir.

 

Zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilen başvurudaki sair talep ve savunmalar aynı gerekçe ile değerlendirilmemiştir.

 

Gerekçeli Karar

 

Yukarıda açıklanan sebeplerden Sigorta Poliçesi Genel Şartları, Karayolları Trafik Kanunu ve Türk Ceza Kanunu hükümleri gereği sigorta şirketi vekilinin zamanaşımı savunması haklı ve yerinde bulunduğundan başvurunun zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde Başvurunun REDDİNE,

 

1. Başvuru sahibi tarafından yapılan masrafların başvuru sahibi üzerinde bırakılmasına

 

2. Sigorta şirketi vekille temsil edildiğinden Sigortacılık Kanunu 30.Maddesi uyarınca 396 TL Avukatlık ücretinin başvuru sahibinden alınarak X Sigorta A.Ş.’ne verilmesine dair 5684 sayılı Kanunun 30. maddesi uyarınca kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde bir defaya mahsus itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy