Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6100 S. K. m. 107)

 

24.06.2016 Tarih ve K-2016/18167 Sayılı Hakem Kararı

 

1- BAŞVURUYA İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep:

 

Başvuru sahiplerinin desteği olan xxx ’in 20.09.2015 tarihinde işyerine gitmek üzere içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve xxx Şirketi’ne xxx nolu Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı xxx plakalı aracın tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazası neticesinde vefatı nedeniyle başvuru sahiplerinin yoksun kaldıkları destekten yoksun kalma tazminatını xxx Sigorta Şirketi’nden tahsiline ilişkindir.

 

Başvuru sahipleri tarafından HMK 107/2 maddesi gereğince bedel artırma hakları saklı kalmak kaydıyla başvuru sırasında xxx için 6.000,00 TL, xxx için 6.000,00 TL ve xxx için ise 6.000,00 TL olmak üzere toplam 18.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyen avans faiz ve yargılama giderleri birlikte tahsili talep edilmiş bilahare alınan bilirkişi raporundan sonra verilen ıslah dilekçesi ile taleplerini 224.561,24 TL’na yükseltmişlerdir.

 

1.2. Başvurunun Hakem Heyetine İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç:

 

Dosya 09.03.2016 tarihinde teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosyanın incelenmesinde başvuru kazanın trafik iş kazası olduğu anlaşılması nedeniyle rücuya tabi alacağın olup olmadığının bildirilmesi için SGK Antalya İl Müdürlüğü’ne teskere yazılmış, SGK Antalya İl Müdürlüğü tarafından cevap verilmesi üzerine başvuru sahiplerinin talep edebilecekleri tazminat miktarı ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi raporun taraflara tebliği akabinde başvuru sahibi tarafından verilen ıslah dilekçesi davalıya mail yolu ile tebliğ edilmiştir.

 

Dosya içeriği, bilirkişi raporu ve yapılan değerlendirme neticesinde uyuşmazlık hakkında 24.06.2016 tarihinde karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2.TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR:

 

2.1.Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri:

 

Başvuru Sahipleri adına vekili tarafından yapılan başvuruda özetle, müvekkillerinden XX XXX’in eşi ve diğer müvekkillerin babası olan xxx ’in xxx plakalı işçi taşıma servisi yapan otobüsle işyerine giderken aracın yaptığı kazada vefat ettiği, xxx plakalı aracın xxx Sigorta Şirketi nezdinde xxx sayılı Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olması nedeniyle davalı sigorta şirketine uğranılan zararın tazmini için başvuruda bulunulduğu ancak sigorta şirketi tarafından aracın şehirci yolcu taşımacılığı yapması nedeniyle talebin teminat dışı olduğu belirtilerek taleplerinin reddedildiği, taleplerinin reddedilmesin haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek başvuruya ilişkin olarak HMK 107/2 maddesi gereğince bedel artırma hakları saklı kalmak kaydıyla başvuru xxx için 6.000.00 TL, xxx için 6.000,00 TL ve xxx için ise 6.000,00 TL olmak üzere toplam 18.000.00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyen avans faiz ve yargılama giderleri birlikte tahsili talep edilmiş bilahare alınan bilirkişi raporundan sonra başvuru sahipleri tarafından verilen ıslah artıma dilekçesi ile taleplerini 224.561,24 TL’na yükseltmişlerdir.

 

Başvuru Sahipleri Vekili tarafından iddialarına ilişkin olarak, sigorta şirketinin ret cevabı yazısı, Ölümlü Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, mirasçılık belgesi, olayla ilgili Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/335 Esas sayılı dosyasından açılan ceza davası ile ilgili tensip zaptı, xxx ile ilgili hizmet döküm belgesi ibraz edilmiştir.

 

2.2.Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri:

 

Sigorta kuruluşu adına vekili tarafından verilen 15.02.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa konu aracın müvekkili şirket nezdinde xxx numaralı Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, sigortalı aracın sabah ve akşam saatleri arasında xxx şehir merkezinde xxx arası otele personel taşımacılığı yaptığı buna karşın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında şehirlerarası ve uluslar arası yapılan taşımaların ve bu taşımacılık ile ilgili yetki belgesi kapsamında yapılan taşımaların sigorta teminatı kapsamında olduğunu düzenlendiği belirtilen nedenle yapılan başvurunun haklı olarak reddedildiği diğer taraftan kabul anlamına gelmemek kaydıyla meydana gelen kazanın trafik iş kazası olması dolayısıyla SGK tarafından yapılacak ödemelerin hükmedilecek tazminat miktarından mahsup edilmesini gerektiği, olayın iş kazası olması dolayısıyla görevli mahkemelerin iş mahkemeleri olduğu belirtilen nedenle de görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, kaza sırasında müteveffanın emniyet kemerinin takılı olmadığı bu durumun ise kazanın müteveffanın üzerindeki etkisini arttırdığı buna göre müterafik kusur indiriminde göz önünde bulundurulması talep edilmiş neticede yapılan başvurunun reddi talep edilmiştir.

 

Sigorta Kuruluşu cevap dilekçesi ekinde, hasar dosyasının sureti ile iddialarını destekleyici Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararları ibraz edilmiştir.

 

3.UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER:

 

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, T. Ticaret Kanunun, Borçlar Kanunu,5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

 

4.DEĞERLENDİRME VE GEREKÇELİ KARAR:

 

4.1. Değerlendirme:

 

Taraflar arasındaki ihtilaf; xxx Sigorta Şirketi nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan xxx plakalı araçta 20.09.2015 tarihinde işyerine gitmek amacıyla yolcu olarak bulunan xxx ’in aracın tek taraflı olarak yaptığı trafik kazası sonucunda vefatı nedeniyle başvuru sahiplerinin davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceğine ilişkin

bulunmaktadır.

 

Dosya kapsamında yapılan incelemede; xxx plakalı araçla ilgili 26.03.2015/26.03.2016 vadeli ve xxx nolu husumete mesnet Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin kaza tarihi olan 20.09.2015 tarihini kapsadığı ve riziko tarihi itibariyle geçerli sigorta poliçesinin mevcut olduğu ve poliçede ölüm halinde şahıs başına 290.000,00 TL teminat verildiği görülmüştür.

 

Meydana gelen başvuruya konu tek taraflı trafik kazazı ile ilgili olarak tanzim edilen ölümlü Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağında kazanın oluşumunda davalıya sigortalı xxx plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun belirtilmiş olması ve başvuru sahibinin murisinin araçta yolcu olması dolayısıyla kazanın oluşumunda bir etki ve rolünün olmaması dolayısıyla kusur açısından ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmamıştır. Sigorta şirketi tarafından, kaza sırasında müteveffanın emniyet kemerinin takılı olmadığı bu durumun ise kazanın müteveffanın üzerindeki etkisini arttırdığı buna göre müterafik kusur indiriminin de göz önünde bulundurulması talep edilmiş ise de ibraz edilen belgelerden müteveffanın kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmadığı ve vefatına takılı olmayan emniyet kemerinin etkisi olduğuna dair delil ve belge olmadığından sigorta şirketinin müterafik kusur indirim talebi yerinde görülmemiştir.

 

Tarafların beyanları ile dosya kapsamındaki ifade tutanaklarında müteveffanın diğer iş arkadaşları ile birlikte çalıştığı otele gitmek için araçta olduğu sırada kazanın meydana gelmiş olup anılan kaza niteliği gereği trafik iş kazasıdır. Sigorta şirketi tarafından iş kazası olması dolayısıyla İş Mahkemelerin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik karar verilmesi talep edilmiş ise de başvuruya konu talep Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden kaynaklanmış olması ve taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisi olmadığından sigorta şirketinin görevsizlik itirazı da yerinde görülmemiştir.

 

Dosya kapsamı ve tarafların beyanları nazara alındığında başvuruya konu kazanın şehir içi yolcu taşıma sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi tarafından şehir içi yapılan yolcu taşımacılığının Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları ile teminat dışı bırakıldığı belirtilmiş ise de Karayolu Taşıma Kanunu'nun kapsam başlıklı 2. maddesi "Bu Kanun kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini, taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsar." düzenlemesi gereğince konu taşıma faaliyeti de kanun kapsamındadır.

 

Maddenin 3. fıkrası ile "İl sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesi il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehir içi taşımalar belediyelere bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabilir." şeklinde getirilen düzenleme, şehir içi taşımaların düzenlenmesi belediyelere bırakılmıştır.

 

Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın kapsam başlıklı

1. maddesi "Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına kadar temin eder." düzenlemesini haizdir.

Uyuşmazlık konusu taşıma işi, genel şartların A.5 maddesi ile düzenlenen teminat kapsamı dışında kalan haller ve A.6. maddesi ile düzenlenen kapsama girmeyen taşıtlara ilişkin düzenleme içeriğinde yer almamaktadır.

 

Belirtilen sebeple, şehir içi taşımacılığının kanunun kapsamında olduğu, taşıyanın yolcunun can ve mal güvenliğinden sorumlu olduğu, sigorta şirketi tarafından konu faaliyetten kaynaklı sorumluluğun sigorta edilmiş olduğu belirlenmiştir.

 

Bu nedenle sigorta şirketinin başvuru konusu talebin teminat dışı kaldığına dair iddiası yerinde görülmemiştir.

 

Başvuruya konu kazanın trafik iş kazası olması konuya ilişkin 6098 sayılı Borçlar Kanunun 55. Maddesi gereğince rücuya tabi sosyal güvenlik ödemelerin destekten yoksun kalma tazminat miktarından düşülmesi gerektiğinden dosyadan alınan 10.03.2016 tarihli ara karar ile 20.09.2015 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kaza Tespit Tutanağı, olayla ilgili dosya kapsamında ki ifade tutanak suretleri ve mirasçılık belgesi de eklenmek sureti ile 20.09.2015 tarihli trafik kazısında vefat eden xxx T.C. Kimlik numaralı xxx ’nin vefat etmesi dolayısıyla başvuru sahipleri xxx, xxx tarafından yapılan iş kazası başvurusu olup olmadığı, başvuru yapılmış ise yukarıda belirtilen başvuru sahiplerine gelir bağlanıp bağlanmadığı, toptan ödeme yapılıp yapılmadığı, gelir bağlanmış yada toptan ödeme yapılmış ise hangi sigorta kollunda bağlandığı ve rücuya tabi peşin sermaye değerinin bildirilmesi için xxx Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne teskere yazılmıştır. xxx Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne yazılan teskereye verilen 06.04.2016 cevabi yazıda xxx ’in başvuruya konu kaza sonucu vefatı nedeniyle Müdürlüklerine iş kazası müracaatı olduğu ve tahkikatın devam ettiği belirtilmiştir.

 

Dosya ile ilgili karar verme süresi nazara alındığından xxx Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yürütülen işlemlerin sonuçlanması mümkün görülmediğinden 26.04.2016 tarihli ara karar ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun rücuya tabi muhtemel ödeme miktarı da hesaplanıp tazminat miktarından düşülmesi suretiyle başvuru sahihleri tarafından talep edilebilecek destekten yoksun kalma tazminatı olup olmadığı, var ise miktarının tespit edilmesine karar verilmiştir. Ara karar gereğince re’sen seçilen Aktüerya Tazminat Hesap Uzmanı xxx tarafından tanzim edilen 16.05.2016 tarihli raporda SGK’ca bağlanması gereken gelirin ilk peşin değer tutarı tenzil edildikten sonra başvuru sahibi xxx ’nin nihai ve gerçek maddi zararı 219.899,39 TL, başvuru sahibi xxx ’in nihai ve gerçek maddi zararı 796,00 TL ve başvuru sahibi xxx ’in ise nihai ve gerçek maddi zararı 3.865,85 TL olarak hesaplanmıştır.

Bilirkişi raporu taraflara mail yolu ile gönderilmiş bilirkişi raporuna karşı sigorta şirketi tarafından süresi içinde itiraz edilmemiş başvuru sahibi tarafından verilen ıslah dilekçesi ile toplam talep miktarı 18.000,00 TL’den 224.561,24 TL’na yükseltilmiştir. Başvuru sahibin ıslah dilekçesi de mail yolu ile sigorta şirketine gönderilmiştir.

 

Dosya içeriği ve bilirkişi raporu nazara alınarak yapılan başvuru ile ilgili olarak xxx maddi zararı ile ilgili 219.899,39 TL, xxx ’in maddi zararı ile ilgili olarak 796,00 TL ve fazla dair talebin ise reddine yine xxx ’in maddi zararı ile ilgili 3.865,85 TL ve fazla dair talebinin ise reddi ile toplam 224.561,24 TL’nin davalıdan tahsili gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.

 

Başvuru sahibi, tazminat alacağının kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Dosya kapsamında yapılan başvurun hangi tarihte sigorta şirketine tebliğ edildiği anlamamakla birlikte sigorta şirketi tarafından talebin 17.12.2015 tarihinde reddedildiği anlaşılmakla belirtilen tarihte temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Sigorta şirketin faiz türü ile ilgili sorumluluğu sigortalısının sorumluğu nispetindedir. İbraz edilen Sigorta Poliçesine göre davalı sigorta şirketinin sigortalısı tacir olup konuya ilişkin 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesinde bu kanununda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fillerin ticari iş olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda davalının sigortalısının tacir olması dolayısıyla trafik kazası ilgili olarak ta ticari işe ait hükümlerin uygulanması gerekir. Aynı kanunun 9.maddesinde ise ticari işlerde temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Atıf yapılan 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. maddesinde ise arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde avans faiz istenebilineceğini belirtilmiştir. Belirtilen nedenlerle temerrüt tarihinden avans faiz işletilmiştir.

 

19.01.2016 tarih 29598 sayılı resmi gazetede yayınlanan ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile yapılan 16/13. maddesindeki düzenlemenin, mezkur Yönetmeliğin dayanağı olan Sigortacılık Kanunu 30/17. Maddesinin hilafına olduğundan, Sigortacılık Kanunu 20/17. maddesinde yer alan düzenlemedeki “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” yönündeki düzenleme ile sigorta şirketi vekilleri lehine hüküm altına alınacak vekalet ücretlerine ilişkin olduğu yönündeki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/5005K. 2014/7686T. 15.5.2014 sayılı kararı da dikkate alınarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. Maddesinde başkaca bir düzenleme yapılıncaya kadar başvuru sahibi lehine hükmedilecek vekalet ücreti açısından yönetmelik hükmü değil hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi esas alınmıştır.

 

4.2.Gerekçeli Karar:

 

6098 sayılı Borçlar Kanunun 53.maddesinde ölüm halinde talep edilebilecek zararlar arasında destekten yoksun kalma tazminatı olduğu düzenlenmiştir. Burada ki amacın destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması ve olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesi olduğu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde, Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu belirtilmiştir. Ülke gerçekleri ve Yargıtay içtihatları nazara alındığından vefat eden xxx ’in başvuru sahibi eşine ve çocuklarına destek olacağı kabul edilmiştir. Belirtilen nedenlerle ve yukarıda yapılan değerlendirmelerle başvuru sahiplerinin ıslah dilekçesi nazara alınarak xxx ve xxx ’in fazlaya dair taleplerinin reddiyle xxx in maddi zararı ile ilgili 219.899,39 TL xxx’in maddi zararı ile ilgili olarak 796,00 TL ve xxx’in maddi zararı ile ilgili olarak ise 3.865,85 TL olmak üzere toplam 224.561,24 TL destekten yoksun kalma tazminatını 17.12.2015 tarihinden itibaren işleyen avans faizi birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile başvuru sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir.

 

5. SONUÇ

 

1-Başvurunun kısmen kabulü ile

 

Xxx yönünden 219.899,39 TL nın 17.12.2015 tarihinden avans faizi ile xxx Sigorta Şirketi tarafından başvurana ödenmesine,

 

Xxx yönünden 3.865,85 TL nın 17.12.2015 tarihinden avans faizi ile xxx Sigorta Şirketi tarafından başvurana ödenmesine, 2.134,15-TL yönünden başvurusunun reddine xxx yönünden 796,00 TL nın 17.12.2015 tarihinden avans faizi ile xxx Sigorta Şirketi tarafından başvurana ödenmesine, 5.204,00-TL yönünden başvurusunun reddine

 

2.Başvuranlar tarafından yapılan 350,00 TL başvuru ücreti ile ödenen 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 3.020,00 TL artırılan miktar için tamamlanan başvuru ücreti olmak üzere toplam

4.070,00 TL yargılama giderinin xxx Türk Sigorta Şirketi’nden tahsili ile xxx 'e ödenmesine;

 

3-Vekille temsil durumuna göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17. maddesine göre başvuran xxx yönünden 19.143,96-TL vekalet ücretinin xxx Türk Sigorta Şirketi tarafından xxx 'e ödenmesine,

 

xxx yönünden,796,00-TL vekalet ücretinin xxx Türk Sigorta Şirketi tarafından xxx 'e ödenmesine,

 

xxx yönünden 1.800,00-TL vekalet ücretinin xxx Türk Sigorta Şirketi tarafından xxx 'e ödenmesine,

 

4- Aleyhine başvuruda bulunulan xxx Türk Sigorta Şirketi lehine reddedilen tutarlar üzerinden aynı tarifeye göre belirlenen xxx yönünden 1800,00-TL ve xxx yönünden 1800,00-TL nin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m.30/f.17 hükmü uyarınca 1/5’i olan 360,00 er TL sının xxx ve xxx ’den tahsili ile xxx Türk Sigorta Şirketine ödenmesine

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. Maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyon’u nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. 24.06.2016 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy