Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(6100 S. K. m. 176) (2918 S. K. m. 85)

 

20.07.2019 Tarih ve K-2019/76887 Sayılı Hakem Kararı

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Karara bağlanmak üzere tarafıma tevdi edilen uyuşmazlığın konusu, XX Sigorta A.Ş. tarafından XX sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (TRAFİK) Sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen XX plakalı araç ile başvurana ait XX plakalı aracın 15.05.2019 tarihinde karıştığı beyan ve iddia edilen maddi zararlı trafik kazasına ilişkindir.

 

Başvuran vekili, XX plakalı araçta oluşan hasar için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, HMK md.109 kapsamında kısmi dava açarak, 50.-TL hasar onarım bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiş, 16.09.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 4.732,55.TL’ye yükseltmiştir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosya hakemliğimce teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığı değerlendirilmiştir.

 

10.09.2019 tarihli ara kararıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ara kararı taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraflar, ara kararına karşı herhangi bir itirazda bulunmamış, başvuranın bilirkişi ücretini ödemesiyle dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanmış 12.09.2019 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve 10.09.2019 tarihli Ara Kararında verilen ihtaratlı kesin süre içerisinde raporlara karşı diyeceklerinin bildirilmesi istenmiştir. Taraflar, bilirkişi raporuna itiraz etmemiştir.

 

Başvuran vekili, 16.09.2019 tarihli ıslah dilekçesini dosyaya sunmuştur. Başvuranın ıslah talebi HMK 176 vd. maddeler ile 428/3 maddesi uyarınca kabul edilmiştir.

 

Bu durumda, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan 12.09.2019 tarihli bilirkişi raporuna iştirakle dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler doğrultusunda karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran vekili, 26.07.2018 tarihli başvurusunda, özetle; davalı tarafından sigortalanmış aracın %100 kusurla müvekkilinin aracına 15.05.2019 tarihinde hasar verdiğini, araçta meydana gelen hasarın davalının sorumluluğunda olduğunu, bu hasarın teyidi ve tutarının hesaplanması için sigorta şirketine başvuru yapıldığını, davalının eksik ödeme yapıldığını beyanla XX plakalı araçta meydana gelen hasar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50.-TL hasar onarım bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, baro pulu dahil yargılama giderleri ile tam vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiş, 16.09.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 4.732,55.TL’ye yükseltmiştir. Başvuran vekili, başvuru formu ekinde Komisyon’a, harçlandırılmış vekaletname sureti, Sigorta Tahkim Komisyon ücretinin ödendiğine dair dekont, kaza raporu, bilirkişi raporu, fatura, ihtarnameyi sunmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Davalı sigortacı vekili, cevap dilekçesinde poliçeyi teyit ederek özetle; 26.06.2019 tarihinde 1.657,84.TL’nin başvuru sahibine ödendiğini, avans faiz istenemeyeceğini, başvurunun kabulü halinde 1/5 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyanla, başvurunun reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Sigortacı vekili cevap dilekçesi ekinde Komisyon’a; harçlandırılmış vekâletname sureti, eksper raporu, dekont, poliçe sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, Trafik Sigortası Genel Şartları, Sigorta Poliçesi özel hükümleri ve ilgili diğer mevzuat hükümleri ile emsal Yargıtay Kararları dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇELİ KARAR

 

Başvuru, 15.05.2019 tarihli trafik kazasında zarar gören XX plakalı aracı işleten tarafından, kazada sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasıyla XX plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesini tanzim eden sigorta şirketinden maddi tazminat (araç hasar bedeli) istemine ilişkindir.

 

2918 sayılı KTK 91. Maddesine göre işletenlerin, KTK 85/1 maddesinden doğacak sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere geçerli teminat tutarları üzerinden mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş xx xx no.lu ZMS (Trafik) Sigorta Poliçesinin incelenmesinden, kazaya karışan XX plakalı araç işleteninin sorumluluğunun, poliçe limiti dâhilinde sigorta şirketi tarafından temin edildiği anlaşılmaktadır. Kaza tarihi itibariyle poliçenin maddi hasarlarda araç başına limitinin 36.000.-TL olduğu görülmüştür.

 

Başvurudan önce davalı sigortacıya usulüne uygun başvuru yapıldığı ve harici ödeme alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.

 

Dosya muhteviyatı olarak taraflardan temin edilmiş belge ve bilgiler kapsamında XX plakalı araçta meydana gelen hasar tutarı, ödenen tazminatın yeterli olup olmadığı, faiz, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri konularında yoğunlaştığı anlaşılmaktadır.

 

Konu teknik bilgiyi gerektirdiğinden 10.09.2019 tarihli ara kararıyla, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi ücretinin ödenmesiyle, re’sen bilirkişi seçilen Sigorta Eksperi ve bilirkişi XX tarafından hazırlanmış 12.09.2019 tarihli bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır. 12.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda, özetle;

 

• Dosyaya sunulu evrak ve fotoğraflar üzerinden inceleme yapıldığı, hasarın oluş şekli ve olay sonrası fotoğrafların uyumlu olduğu,

 

• XX plakalı aracın 15.05.2019tarihinde karışmış olduğu kaza sonrasında araçta KDV dahil 6.390,38.TL bedelli hasar oluştuğu, davalı tarafından 1.657,84.TL hasar tazminatı ödendiği belirtilmiştir.

 

Bilirkişi raporu taraf vekillerinin e-posta adreslerine tebliğ edilmiş ve 10.09.2019 tarihli ara kararıyla verilen ihtaratlı kesin süre içerisinde raporlara karşı diyeceklerinin bildirilmesi istenmiştir. Taraflar, bilirkişi raporuna itiraz etmemiştir.

 

Başvuran vekili, 16.09.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 4.732,55.TL’ye yükseltmiştir. Başvuranın ıslah talebi HMK 176 vd. maddeler ile 428/3 maddesi uyarınca kabul edilmiştir.

 

Bu halde, başvuranın aracında kaza sonucunda KDV dahil 6.390,38.TL’lik hasar oluştuğu kabul edilmiş, davalı tarafından ödenen 1.657,84.TL’nin tenziliyle bakiye 8.448,60.TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, fazlaya ilişkin 4.732,54.TL’lik talep reddedilmiştir.

 

Başvuran vekili, temerrüt tarihinden itibaren avans faiz talep etmiştir. Davalı sigortacı, 2918 sayılı KTK 99/1 maddesi gereği, kendisine ilk başvuru tarihinden itibaren 8 işgünü sonrasında temerrüde düşecektir. Dosya içeriğinden belgeleriyle birlikte başvurunun 28.06.2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, 8 iş günü hesabıyla davalı sigortacının 11.07.2019 tarihinde temerrüt durumunda olduğu değerlendirilmiş, davalıya sigortalı araç ticari tescilli olmakla avans faize hükmedilmiştir.

 

Başvuran vekili, yargılama gideri olarak, baro pulu ve vekâlet harcı talep etmiştir. Vekâletname harcının yargılama gideri olduğu izahtan varestedir. Ancak Avukatlık Kanunu 27. Maddesi ve 6207 sayılı Avukatlar Yardımlaşma Kanununun 3. madde 2. Fıkrası gereği baro pulu talebi yargılama gideri olarak değerlendirilmemiş ve bu talep reddedilmiştir.

 

Tahkim yargılamasındaki vekâlet ücretinin 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca belirlenen A.A.Ü.T. ile belirlenen ücretin altında olamayacağı anlaşılmaktadır. 5684 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde değişiklik yapan 6327 sayılı Kanunun 58.maddesinin son fıkrasında “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekâlet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekâlet ücretinin beşte biridir” denilerek yasal bir istisna ihdas edilmiştir. Ancak bu yasa maddesinin gerekçesinden, “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” ifadesinin aleyhine başvuru yapılan sigortacıyı içermeyeceği, Yasa Koyucunun sigortadan faydalananlar lehine pozitif ayrımcılık tercihi yaptığı anlaşılmaktadır.

 

Unutulmamalıdır ki, kanunun yorumu ile yasa koyucunun iradesinin yerine geçmek ve boşluk doldurmak farklı kavramlardır. “Kanunun açık olduğu durumlarda yoruma ve gerekçeye başvurulamaz. TMK. nun 1. maddesi gereğince kanun özüyle ve sözüyle uygulanmalıdır.” (YARGITAY İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2005/1 K:2007/1 T:26.01.2007)

 

Sonuç olarak, Avukatlık Yasası ile getirilen emredici hükmün aksi ancak yine yasa ile düzenlenebilir. 5684 sayılı yasanın 30/17 maddesi hükmü ise, başvuranın talebinin reddedilmesi halinde uygulanabilecektir. Bu nedenle, Yönetmelikle yapılan bir düzenlemenin Yasa hükmünü ortadan kaldırmayacağı ve Yasanın Yönetmeliğe uygun yorumlanması beklentisinin normlar hiyerarşisi ilkesine açıkça aykırı olduğu anlaşıldığından ve yasaya aykırı yönetmelik hükümlerinin iptal edilmeseler dahi uygulanamayacağı açık olduğundan, başvuran lehine, kabul edilen tutar üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 ve 17 maddelerine göre hesap edilen nispi vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekmiştir.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1- Başvuranın talebinin kabulüyle, 4.732,54.TL bakiye hasar onarım bedelinin 11.07.2019 tarihinden işleyen avans faiziyle birlikte davalı sigortacıdan alınarak başvurana verilmesine,

 

2- Başvuranın sarf ettiği 100.-TL başvuru harcı, 6,40.-TL vekâlet harcı, 500.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 506,40.TL yargılama giderinin davalı sigortacıdan alınarak başvurana verilmesine,

 

3- Kabul edilen tutar üzerinden, karar tarihinde geçerli AAÜT 13 ve 17. maddeleri gereği hesaplanan 2.725.-TL nispi vekâlet ücretinin davalı sigortacıdan alınarak başvurana verilmesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30/12 maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiştir. 20/09/2019 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy