Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (6100 S. K. m. 176)

 

20.12.2019 Tarihli ve K-2019/104183 Sayılı Hakem Kararı (Maddi)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Karara bağlanmak üzere Hakem Heyetimize tevdi edilen uyuşmazlığın konusu, XX Sigorta  A.Ş. tarafından XX sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (TRAFİK) Sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen XX plakalı araç ile başvurana ait XX plakalı aracın 17.09.2019 tarihinde karıştığı beyan ve iddia edilen maddi zararlı trafik kazasına ilişkindir.

 

Başvuran vekili, XX plakalı araçta oluşan hasar için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, şimdilik 5.100.-TL hasar onarım bedeli ve 826.-TL ekspertiz ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiş, 17.12.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam talebini 36.826.-TL’ye yükseltmiştir.

 

1.2. Başvurunun Hakem Heyetine İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Dosya Koordinatör Hakem tarafından teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde heyetçe yapılan tetkik sonucunda uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığı değerlendirilmiştir.

 

05.12.2019 tarihli ara kararıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ara kararı taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraflar, ara kararına karşı herhangi bir itirazda bulunmamış, başvuranın bilirkişi ücretini ödemesiyle dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanmış 12.12.2019 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve 05.12.2019 tarihli Ara Kararında verilen ihtaratlı kesin süre içerisinde raporlara karşı diyeceklerinin bildirilmesi istenmiştir.

 

Davalı vekili, 18.12.2019 tarihli dilekçesini dosyaya sunmuştur. Başvuran vekili, 17.12.2019 tarihli ıslah dilekçesini ve ek başvuru harcının ödediğini gösteren banka dekontunu dosyaya sunmuştur. Başvuranın ıslah talebi HMK 176 vd. maddeler ile 428/3 maddesi uyarınca kabul edilmiştir. Islah neticesi dava değerinin 15.000.-TL’yi geçmesi nedeniyle, Sigorta Tahkim Komisyon’u tarafından, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/15. Madde hükmü gereğince hakem heyeti oluşturulmuş ve görevlendirilme yapılmıştır.

 

Dosyada yapacak başkaca usul işlemi kalmadığı anlaşılmakla, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 12.12.2019 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran vekili, 05.11.2019 tarihli başvurusunda, özetle; davalı tarafından sigortalanmış aracın %100 kusurla müvekkilinin aracına 17.09.2019 tarihinde hasar verdiğini, araçta meydana gelen hasarın davalının sorumluluğunda olduğunu, bu hasarın teyidi ve tutarının hesaplanması için sigorta şirketine başvuru yapıldığını, fakat ödeme yapılmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.100.-TL hasar onarım bedeli ve 826.- TL ekspertiz ücretinin yasal faiziyle birlikte, yargılama giderleri ile tam vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiş, 17.12.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam talebini 36.826.- TL’ye yükseltmiştir. Başvuran vekili, başvuru formu ekinde Komisyon’a, harçlandırılmış vekaletname sureti, Sigorta Tahkim Komisyon ücretinin ödendiğine dair dekont, kaza raporu, bilirkişi raporu, fatura, ihtarnameyi sunmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Davalı sigortacı vekili, cevap dilekçesinde poliçeyi teyit ederek özetle, başvuru şartlarının gerçekleşmediğini, talebin fahiş olduğunu, ekspertiz ücretinden sorumlu olmadığını, başvurunun kabulü halinde 1/5 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyanla, başvurunun reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Sigortacı vekili cevap dilekçesi ekinde Komisyon’ a; harçlandırılmış vekâletname sureti, poliçe sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, Trafik Sigortası Genel Şartları, Sigorta Poliçesi özel hükümleri ve ilgili diğer mevzuat hükümleri ile emsal Yargıtay Kararları dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇELİ KARAR

 

Başvuru, 17.09.2019 tarihli trafik kazasında zarar gören XX plakalı aracı işleten tarafından, kazada sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasıyla XX plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesini tanzim eden sigorta şirketinden maddi tazminat (araç hasar bedeli - eksper ücreti) istemine ilişkindir.

 

2918 sayılı KTK 91. Maddesine göre işletenlerin, KTK 85/1 maddesinden doğacak sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere geçerli teminat tutarları üzerinden mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş XX no.lu ZMS (Trafik ) Sigorta Poliçesinin incelenmesinden, kazaya karışan XX plakalı araç işleteninin sorumluluğunun, poliçe limiti dâhilinde sigorta şirketi tarafından temin edildiği anlaşılmaktadır. Kaza tarihi itibariyle poliçenin maddi hasarlarda araç başına limitinin 39.000.-TL olduğu görülmüştür.

 

Davalı sigortacı, başvuru şartlarının gerçekleşmediğini ileri sürerek başvuru şartı eksikliğinden talebin reddini talep etmiştir. Başvuranın 10.10.2019 tarihinde, başvuru dilekçesi ve ekleri ile davalıdan değer kaybı tazminatı ve eksper ücreti talebinde bulunduğu, davalının 15 gün içerisinde talebi karşılamadığı, bu nedenle davalının başvuru şartının gerçekleşmediğine yönelik usule ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin ve dava şartlarının mevcut olduğu anlaşılmış ve başvurunun esasına girilmiştir.

 

Dosya muhteviyatı olarak taraflardan temin edilmiş belge ve bilgiler kapsamında çekişmenin, XX plakalı araçta meydana gelen hasar tutarı, ekspertiz ücreti, temerrüt, faiz, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri konularında yoğunlaştığı anlaşılmaktadır.

 

Konu teknik bilgiyi gerektirdiğinden 05.12.2019 tarihli ara kararıyla, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi ücretinin ödenmesiyle, re’sen bilirkişi olarak seçilen Sigorta Eksperi XX tarafından hazırlanmış 12.12.2019 tarihli bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.

 

12.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda, özetle;

 

• Dosyaya sunulu evrak ve fotoğraflar üzerinden inceleme yapıldığı,

 

• XX plakalı aracın 17.09.2019 tarihinde karışmış olduğu kaza sonrasında onarım bedelinin KDV dahil 83.839.TL olduğu,

 

• XX plakalı aracın, önceki hasarı da dikkate alınarak, kaza tarihinde piyasa rayiç değerinin 80.000.-TL, sovtaj değerinin 25.000.-TL olduğu,

 

• Ekonomik olan yolun tercih edilmesi gerektiğinden aracın pert kabul edilmesi gerektiği,

 

• Bu yolla bakiye tazminatın 55.000.TL olduğu kanaati belirtilmiştir.

 

Bilirkişi raporu taraf vekillerinin e-posta adreslerine tebliğ edilmiş ve 05.12.2019 tarihli ara kararıyla verilen ihtaratlı kesin süre içerisinde raporlara karşı diyeceklerinin bildirilmesi istenmiştir. Davalı vekili, 18.12.2019 tarihli dilekçesiyle, rayiç değerin yüksek tespit edildiği beyanla bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Davalı vekilinin itirazı bilirkişi raporunda karşılandığından ek rapora gerek görülmemiştir.

 

Başvuran vekili, 17.12.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam talebini 36.826.-TL’ye yükseltmiş, ek başvuru harcını ödediğini gösteren banka dekontunu dosyaya sunmuştur. Başvuranın ıslah talebi HMK 176 vd maddeler ile 428/3 maddesi uyarınca kabul edilmiştir. Islah neticesi dava değerinin 15.000.-TL’yi geçmesi nedeniyle, Sigorta Tahkim Komisyon’u tarafından, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/15. Madde hükmü gereğince hakem heyeti oluşturulmuş ve görevlendirilme yapılmıştır.

 

12.12.2019 tarihli bilirkişi raporu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur. Hasar onarım tutarının aracın kaza tarihindeki rayiç değerine yaklaşması dikkate alındığında, başvurana ait aracın perte-total addedilmesi doğru bir yaklaşım olmuştur. Yargıtay yerleşik kararları, hasar tespitinde ekonomik olan yolun tercih edilmesi gerektiği yönündedir. Bu halde başvuranın gerçek zararının, aracın hasarlı haliyle bir değeri varsa bu değerin dahi tenzilinden sonra bulunacak zarar olduğu izahtan varestedir.

 

Ancak ZMSS’nın ana ilkelerinden biri limitle sorumluluk ilkesidir. Zarar görenin zararı daha fazla olsa dahi davalı sigortacı poliçesindeki limitle sınırlı olarak sorumlu olacaktır. Tazminata konu KMA ZMSS poliçesinin, maddi hasarlarda araç başına teminat limiti, kaza tarihi itibariyle 39.000.-TL’dir. Bu limit, zarar gören aracın hasarı da dahil tüm maddi zararı için azami limittir.

 

Bu halde, 12.12.2019 tarihli bilirkişi raporuna iştirakle, XX plakalı araç perte-total (tam hasarlı) addedilmiş, aracın hasarlı haliyle başvuranda kaldığı belirlenmekle, aracın rayiç değerinden, sovtaj değerinin tenziliyle bakiye 55.000.-TL gerçek zarar hesaplanmış, poliçe limiti ve başvuranın talebiyle kalınarak 36.000.-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Başvuranın, işbu başvuru öncesinde, XX Ekspertizlik Hizmetleri Ltd. Şti tarafından düzenlenmiş Hasar Ekspertiz Raporuna dayalı olarak davalı sigortacıdan hasar ve eksper ücreti talep ettiği anlaşılmaktadır.

 

Başvuranın, XX plakalı aracının hasar tutarına ilişkin olarak rapor tanzim MFT Sigorta Ekspertizlik Hizmetleri Ltd. Şti’ne 09.10.2019 tarihinde KDV dâhil toplam 826.-TL hasar ekspertiz ücreti ödediği dosyaya sunulu faturadan anlaşılmaktadır.

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 22/19 maddesinde, Sigorta Eksperinin, sigortacı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından serbestçe tayin edilebileceği hükme bağlanmıştır. TTK md. 1426/ 1 maddesi, “Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” hükmüne havidir. Aynı yasa 1452/3 maddesine göre ise, 1426 ncı madde hükümlerinin, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyeceği, değiştirilirse bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, TTK 1426/1 gereği makul ekspertiz ücretinin, davalı sigortacı tarafından karşılanması gerektiği kanaatine varılmıştır.

 

Yapılan işin mahiyeti itibariyle, faturanın düzenlenme tarihinde geçerli 2019 yılı ekspertiz ücret tarifesi de dikkate alınarak, KDV dahil toplam 640.-TL eksper ücretinin makul ücret olduğuna ve davalı sigortacı tarafından ödenmesi gerektiğine karar verilmiş, fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir.

 

Başvuran vekili, başvuru formunda, sadece yasal faizi talep etmektedir. Başvuranın talebiyle bağlı kalınarak dava tarihi olan 05.11.2019 tarihinden yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir.

 

Tahkim yargılamasındaki vekâlet ücretinin 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca belirlenen A.A.Ü.T. ile belirlenen ücretin altında olamayacağı anlaşılmaktadır. 5684 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde değişiklik yapan 6327 sayılı Kanunun 58.maddesinin son fıkrasında “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekâlet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekâlet ücretinin beşte biridir” denilerek yasal bir istisna ihdas edilmiştir. Ancak bu yasa maddesinin gerekçesinden, “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” ifadesinin aleyhine başvuru yapılan sigortacıyı içermeyeceği, Yasa Koyucunun sigortadan faydalananlar lehine pozitif ayrımcılık tercihi yaptığı anlaşılmaktadır.

 

Unutulmamalıdır ki, kanunun yorumu ile yasa koyucunun iradesinin yerine geçmek ve boşluk doldurmak farklı kavramlardır. “Kanunun açık olduğu durumlarda yoruma ve gerekçeye başvurulamaz. TMK. nun 1. maddesi gereğince kanun özüyle ve sözüyle uygulanmalıdır. ” (YARGITAY İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2005/1 K:2007/1 T:26.01.2007)

 

Sonuç olarak, Avukatlık Yasası ile getirilen emredici hükmün aksi ancak yine yasa ile düzenlenebilir. 5684 sayılı yasanın 30/17 maddesi hükmü ise, başvuranın talebinin reddedilmesi halinde uygulanabilecektir. Bu nedenle, Yönetmelikle yapılan bir düzenlemenin Yasa hükmünü ortadan kaldırmayacağı ve Yasanın Yönetmeliğe uygun yorumlanması beklentisinin normlar hiyerarşisi ilkesine açıkça aykırı olduğu anlaşıldığından ve yasaya aykırı yönetmelik hükümlerinin iptal edilmeseler dahi uygulanamayacağı açık olduğundan, başvuran lehine, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 ve 17 maddelerine göre hesap edilen nispi vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekmiştir.

 

Reddedilen kısım üzerinden, davalı sigortacı lehine karar tarihinde geçerli AAÜT 17. maddesi ile 5684 sayılı yasa 30/17 maddesi uyarınca 1/5 oranında vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

 

5. KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1- Başvuranın talebinin kısmen kabulüyle, 36.000.-TL hasar tazminatı ve 640.-TL makul eksper ücreti olmak üzere toplam 36.640.-TL tazminatın 05.11.2019 tarihinden işleyen yasal faiziyle birlikte davalı sigortacıdan alınarak başvurana verilmesine, fazlaya ilişkin 186.-TL’lik talebinin reddine,

 

2- Başvuranın sarf ettiği 555.-TL başvuru ve ıslah harcı, 6,40.-TL vekâlet harcı, 450.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.011,40.TL yargılama giderinden, kabul/ret oranlarına göre 1.006,29.TL’nin davalı sigortacıdan alınarak başvurana verilmesine, fazlasının başvuran üzerinde bırakılmasına,

 

3- Kabul edilen tutar üzerinden, karar tarihinde geçerli AAÜT 13 ve 17. maddeleri gereği hesaplanan 4.380,40.TL nispi vekâlet ücretinin davalı sigortacıdan alınarak başvurana verilmesine,

 

4- Reddedilen kısım üzerinden, karar tarihinde geçerli AAÜT 17. maddesi ile 5684 sayılı yasa 30/17 maddesi gereği hesaplanan 37,20.TL nispi vekâlet ücretinin başvurandan alınarak davalı sigortacıya verilmesine,

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. Fıkrası uyarınca kararın Komisyon’ca taraflara bildiriminden itibaren on (10) gün içinde Komisyon nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verilmiştir. 20/12/2019 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy