Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 124) (1136 S. K. m. 169) (5684 S. K. m. 30) (Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik m.16) (9. HD. 15.03.2012 T. 2009/44361 E. 2012/8667 K.)

 

15.03.2019 Tarih ve 2019/İHK-2676 Sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı (Kasko)

 

1. BAŞVURUYA KONU UYUŞMAZLIK VE İTİRAZ HAKEM HEYETİNE İNTİKALİ

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay

 

İtiraz Hakem Heyetimize tevdi edilen ihtilafın esası, XXX numaralı Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı ve başvuru sahibine ait XXXX plakalı aracın, 10/07/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasarlandığı, sigorta şirketi tarafından 40.650 TL sovtaj bedeli ve 31.350 TL hasar tazminatı olmak üzere toplam 72.000 TL ödeme yapıldığı, ödemenin eksik ve yetersiz olduğundan bahisle bakiye tazminat ile ekspertiz ücretinin tahsili talebine ilişkindir.

 

1.2. Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine İntikal Etme Süreci

 

Dosya aslı, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından Koordinatör Hakem XXXX’a 08.03.2019 günü teslim edilmiş; elektronik ortamda da Heyet üyelerine iletilmiştir.

 

Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılarak uyuşmazlığın kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazmin talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla konu uyuşmazlığın hukuki değerlendirme yoluyla karara bağlanması öngörülmüştür.

 

2. SİGORTA HAKEMİ VEYA HAKEM HEYETİNCE VERİLEN HÜKÜM

 

Başvuru sahibi vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru XXX tarafından verilen 12.02.2019 tarih, 2018/E.XXX, 2019/KXXX sayılı karar da aynen;

 

Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;

 

1. Başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 11.000 TL pert işlem fark bedeli ve 236 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 11.236 TL alacağının 06/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte aleyhine başvuruda bulunulan Sigorta Şirketi'nden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine,

 

2. Başvuru sahibi tarafından ödenmiş olan 350 TL Tahkim Komisyonu başvuru ücreti, 400 TL bilirkişi ücreti, 5,20 TL vekaletname harcı, toplamı 755,20 TL'nin davalı sigorta şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine,

 

3. Başvuru sahibi kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 2725 TL vekalet ücretinin Sigorta Şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30. maddesinin 12. Fıkrası uyarınca kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Komisyon nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir”.

 

şeklinde hüküm kurulmuştur.

 

2. TARAFIN/TARAFLARIN İTİRAZ GEREKÇELERİ VE TALEPLERİ

 

2.1. Sigorta Kuruluşu/ Davalı Vekili itiraz dilekçesinde özetle, davacı yan ile mutabakat sağlandığı ve 31.350,00.- TL ve sovtaj ile ödemesi yapılmış olduğundan başvurunun reddine karar verilmesi gerektiği, mutabakatname gereğince davanın reddine karar verilmesi ve vekalet ücretinin 1/5 oranında hükmedilmesi yönünden itiraz etmiştir.

 

2.2. Başvuru Sahibi /Davacı Vekilinin itiraz dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ilgili hükümleri, Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartları, ihtilafa konu Poliçe özel şartları, Bilimsel Öğreti ve Yargıtay'ın bu konudaki içtihatları göz önüne alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

İtiraz Hakem Heyetimize tevdi edilen 12.02.2019 tarih, 2018/E.XXXX, 2019/K XXX sayılı dosya Hakem Kararı’na karşı Sigorta Kuruluşu’nun itiraz başvurusu Heyetimiz’ce yapılan inceleme neticesinde ihtilafın kasko sigortası poliçesi tahtında başvuru sahibine ait XXXX plakalı aracın, 10/07/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasarlandığı, sigorta şirketi tarafından 40.650 TL sovtaj bedeli ve 31.350 TL hasar tazminatı olmak üzere toplam 72.000 TL ödeme yapıldığı, ödemenin eksik ve yetersiz olduğundan bahisle bakiye tazminat ile ekspertiz ücretinin tahsili talebine ilişkin olduğu, Hakem tarafından dosyanın teknik bilirkişiye gönderildiği,06/02/2019 tarihli bilirkişi raporu uyarınca, XXXX plakalı 2016 model 1.5 DCl EDC 90 tipi aracın 10.07.2018 tarihli kazadan hemen önce piyasa rayiç bedelinin 83.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 72.000,00 TL tutar düşüldüğünde; başvuru sahibinin talep edebileceği rayiç değer farkı tazminatının 11.000,00 TL olduğu sonucuna varıldığı, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, Başvuru sahibi vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve ıslah dilekçesi ile; uyuşmazlık tutarının 11.000 TL pert işlemi fark bedeli ve 236 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 11.236 TL'ye arttırıldığı, Hakem Kararı’nda bilirkişi raporu esas alınarak talebin kabulüne karar verildiği, Sigorta Şirketi’nin Hakem Kararı’na itiraz ettiği anlaşılmaktadır.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

İtiraz Hakem Heyetimiz’ce Hakem Kararına karşı Sigorta Kuruluşu tarafından yapılan itirazlar doğrultusunda inceleme yapılmış, itiraz konusu olmayan hususlar değerlendirmeye alınmamıştır.

 

Sigorta Şirketi’nin ilk itirazı, başvuruna 3.9.2018 tarihinde ödeme yapılarak mutabakata varıldığı, borcun kalmadığı yönündedir.

 

Dosya içerisinde yer alan 3.9.2018 tarihli “ibraname, mutabakatname, taahhütname” başlıklı belgeden başvuru sahibine 40.650 TL sovtaj bedeli ve 31.350 TL hasar tazminatı olmak üzere toplam 72.000 TL ödeme yapılması karşılığında ilgili belgenin başvuru sahibi tarafından imzalandığı, “imzanın yanında tüm haklarım saklı kalmak kaydıyla kabul ediyorum” kaydının yer aldığı, XXXX Bankası tarafından tanzim edilen 27/09/201X tarih, 31.350 TL bedelli ödeme dekontu uyarınca ödemenin yapıldığı anlaşılmaktadır.

 

İbranamede yer alan “imzanın yanında tüm haklarım saklı kalmak kaydıyla kabul ediyorum” şeklindeki bir ihtirazı kayıt, Sigorta Şirketi’nin sadece ödenen kısma ilişkin ibra edildiği anlamında olup, başvuru sahibinin bakiye kısım için başvuruda bulunmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Nitekim Yargıtay’ın da benimsediği görüşe göre, ihtirazi kayıt sürülmek şartıyla imzalanan ibranamelerin geçersiz olduğu yönündedir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 15.3.2012 tarihli 2009/44361 E. 2012/8667K. sayılı 06/02/2019)

 

Bu nedenlerle, 6.2.2019 tarihli bilirkişi raporunda 11.000,00 TL lik tazminat farkı tespit edilmiş olduğundan Hakem Kararına esas alınarak talebin kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Sigorta Şirketi’nin bu yöndeki itirazının reddine karar verilmiştir.

 

2) Sigorta Şirketi’nin son itirazı ise, Başvuran lehine hükmedilen tam vekalet ücretine ilişkindir.

 

Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 16/13. madde hükmünde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü yer almaktadır.

 

30.12.2017 tarih ve 30286 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanmış bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümlerinin “Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda ücret” başlıklı 17. Maddesinde;

 

(1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır.

 

(2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekâlet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekâlet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmü bulunmaktadır.

 

Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücret, 2.180,00 TL olarak gösterilmiştir; üçüncü kısımda ise dava konusunun değerine göre vekâlet ücretinin hesaplanmasına ilişkin esas alınacak oranlar gösterilmiştir.

 

Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. maddesinde, talebin kısmen ya da tamamen reddi halinde, aleyhe hükmolunacak vekâlet ücretinin Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekâlet ücretinin beşte biri olduğu öngörülmüş olmasına rağmen; Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesinde ise taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olduğu ifade edilmiş olduğundan yönetmeliğin söz konusu hükmü, Sigortacılık Kanunu'nun m. 30/17 hükmünün kapsamını genişletmek suretiyle ona aykırı nitelikte bir düzenleme içermektedir.

 

Anayasa'nın 124. maddesinde, "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler." düzenlemesi öngörülmüştür.

 

Bu bakımdan, normlar hiyerarşisinde daha alt sırada yer alan yönetmeliklerin kanuna aykırı nitelikte hükümler öngörmeleri mümkün değildir. Bu bakımdan, kanuna aykırı nitelikte yönetmelik hükmünün ihmal edilmesi ve bu şekilde hukuki değer yüklenmemesi suretiyle, kanun hükmünün uygulanması zorunludur.

 

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 169.maddesi 1.fıkrasına göre; Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz. Avukatlık ücreti konusundaki Kanun hükmü sarih ve Hakem Heyetini bağlayıcıdır. Hakem heyeti; yargılama gideri olarak vekâlet ücreti takdir ettiğinde; asgari ücret tarifesine göre hesaplama yapmak zorundadır. Meğerki Kanunen farklı bir düzenleme olsun.

 

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168.maddesinde; avukatlık resmi ücret tarifesinin hazırlanması konusu kapsamlı olarak düzenlenmiş ve bu konuda Türkiye Barolar Birliği yetkili kılınmıştır. Şu hale göre ve prensip olarak; avukatlık ücretinin uygulanması gereken tüm mercilerde resmi ücret belirleme yetkisi münhasıran Türkiye Barolar Birliğine aittir. Bu Kanundan kaynaklanan bir yetki ve görevdir. Nitekim Türkiye Barolar Birliği her yıl Resmi Gazetede yayınlanan ücret tarifeleri ile; mahkemelerde, hakem nezdinde, tüketici hakem heyetlerinde uygulanacak ücretleri belirlemektedir. Nitekim son olarak; 30.12.2017 tarih ve 30286 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan tarife ile yeni ücretler belirlenmiştir. Eldeki uyuşmazlığa uygulanması gereken norm, bu tarifedir. Bu tarife incelendiğinde; sigorta tahkim komisyonunda başvuran lehine uygulanması gereken vekâlet ücreti ile ilgili hüküm 17.maddenin 2. fıkrasında yer almaktadır. Hükme göre; başvuran vekili lehine tarifenin 3. kısmına göre tam vekâlet ücreti takdiri gerekmektedir.

 

Avukatlık ücret tarifesi ve dolayısıyla resmi ücretleri belirleme yetkisi Türkiye Barolar Birliğine ait olmakla beraber, yasama organı Kanun ile Tarifenin içeriğine müdahale edebilir, tarifenin ilgili kısmını Kanun ile tanzim edebilir. Bu halde; TBB Kanunun içeriğine göre asgari ücret tarifesi tanzim etmek zorundadır.

 

Nitekim yasama organı bu yetkisini bir kaç kez kullanmıştır. 5904 Sayılı Kanunla 1136 sayılı Kanunun 168.maddesine mali davalarda vekâlet ücreti ile ilgili hüküm ilave edilmiş, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 70.maddesinin 1. ve 6. bentlerinde vekâlet ücretine dair düzenleme yapılmış ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 maddesinde vekâlet ücreti ile ilgili düzenleme yapılmıştır.

 

Bu Kanuni düzenlemeler esas olarak Türkiye Barolar Birliğinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168.maddesinde yasal dayanağını bulan avukatlık ücreti belirleme yetkisini kaldırmamakta ancak tarife tanzim edilirken uyulması gereken kanuni ücret belirleme kriterleri getirilmektedir. Nihai olarak; tüm mercilerin uyması gereken vekâlet ücretlerinin yer aldığı norm metin; TBB tarafından yayınlanan resmi tarife olmaktadır. Kanuni bir düzenleme olmadıkça; Tarifeye mugayir uygulama yapılamaz. Yargıtay ve Danıştay kararları da yönetmelik ve tarifelerin üst norm olan yasaya aykırı olamayacağı yönünde olup, aykırı bir düzenleme olması halinde, üst normun uygulanması gerekir.

 

Neticen, bu değerlendirmeler ışığı altında Hakem kararında bu yönde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş olup, bu yöndeki itirazın reddine karar verilmiştir.

 

5. SONUÇ

 

İtiraz Heyetimiz tarafından dosya muhteviyatı üzerinde yapılan inceleme neticesinde yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda;

 

1- Uyuşmazlık Hakem kararına karşı İtiraz eden Sigorta Şirketi’nin İTİRAZLARININ REDDİNE,

 

2- İtiraz giderlerinin itiraz eden üzerinde bırakılmasına,

 

3- Kararın usuli işlemlerin tamamlanması için Sigorta Tahkim Komisyonuna tevdiine,

 

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, 5684 sayılı yasanın 30. maddesinin 12. Fıkrası gereği dava değeri itibariyle kesin olmak üzere, vekalet ücreti bakımından itiraz Hakemi XXXX ’ın karşı oyu, diğer hususlarda oybirliği ile karar verildi. 15.3.2019 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy