Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30)

 

11.11.2020 Tarih ve K-2020/76779 Sayılı Hakem Kararı (Destekten Yoksun Kalma)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

 Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Dosya muhteviyatı olarak, taraflardan temin edilen bilgi ve belgeler kapsamında, başvuru sahibi vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu’na yaptığı 06.07.2020 tarih ve XXX sayılı başvurusunda uyuşmazlığın temel nedeninin müteveffa XXX ’in 10.02.2020 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda vefat etmesi sebebiyle talep etmiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi tarafından tazmin edilmediği iddiasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelemesine İlişkin Süreç

 

Dosya muhteviyatı, bilgi ve belgeler üzerinde yapılan tetkikatta;

 

Tarafların delillerini ibraz ve ikame ettikleri, uyuşmazlığın temel nedeninin başvuru sahibinin destekten yoksun kalma tazminatının aleyhine başvuru yapılan XXX Sigorta A.Ş tarafından tazmin edilmediği iddiasından kaynaklandığı, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu görülmekle, yapılan inceleme ve dosyada alınan bilirkişi raporu sonucu başkaca bir işlem kalmadığından başvuru konusu hakkında karar oluşturulmuştur.

 

2. TARAFLARINORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR:

 

2.1 Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri:

 

10.02.2020 tarihinde XXX kendi sevk ve idaresindeki XXX plaka numaralı aracı seyir halinde iken 2918 sayılı KTK’NIN 52/1B kuralını ihlal etmiş ve kusurlu olarak müdafaa XXX ’in sürücüsü konumunda bulunduğu XXX plaka numaralı araca çarpmış olup çift taraflı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir.

 

Bahse konu kaza tespit tutanağında davalı şirket sigortalısı araç sürücüsünün yalnızca 2918 sayılı KTK’nın 52/1b maddesini ihlal ettiği yönünde tespitte bulunulmuşsa da sayın hakemliğimizin tayin edeceği kusur bilirkişisine başvurumuzun tevdi edilmesi suretiyle sayın bilirkişice kusur tespiti yapılması durumunda davalı şirket sigortalısı araç sürücüsünün başvuru konusu trafik kazasının oluşumunda ve tam kusurlu bulunacağı hususunda şüphe bulunmamaktadır.

 

Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı kanunun 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak niteliğinde şimdilik trafik kazası desteğini (eşini) kaybeden müvekkil XXX için 5.000-TL destekten yoksun kalma tazminatı yine desteği (babası) kaybeden müvekkil XXX için ise 5.000-TL olmak üzere daha sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 10.000-TL destekten yoksun kalma tazminatı bedelinin sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 17.03.2020 tarihinden itibaren işlenecek avans faizi ile birlikte tahsili ile başvuru giderinin karşı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri XXX Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde;

 

Başvuru sahibi şirketimize Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı XXX plakalı araç sürücüsünün karıştığı 10.02.2020 tarihinde meydana gelen kazada XXX’ in vefatı sebebiyle tazminat talep etmektedir.

 

Müteveffanın vefat etmesinde, emniyet kemerinin takılı olmaması en önemli etkendir. Zira müteveffa kaza mahallinde aracın bulunduğu yerden 5m uzakta ulunmuştur. Başvurunun kabulü anlamına gelmemek kaydıyla tazminat hesabında emniyet kemerinin takılı olmaması müterafik kusuru olması sebebiyle %20 indirim yapılmalıdır. Başvurunun reddine, yargılama giderinin başvuru sahibinin üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, ZMM Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi hükümleri dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

06.07.2020 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunan başvuru sahibi XXX ’in eşi ve XXX’in babası müteveffa XXX ’in 10.02.2020 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda vefat etmesi sebebiyle talep etmiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi tarafından tazmin edilmediği iddiasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

 

Taraflar arasındaki ihtilaf; kaza neticesinde başvuru sahibinin destekten yoksun kalma tazminat miktarının ne olduğu, talep edilen miktarının uygun olup olmadığı ve sigorta şirketinin temerrüde düşüp düşmediği noktasındadır.

 

Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

24.07.2020 tarih ve 1 numaralı ara karar ile dosyada yapılacak yargısal işlemlerin koordinatör Hakem XXX tarafından yürütülmesine, başvuru sahibi vekilinden dosyaya ibraz edilen yetki belgesinde baro pulu olmadığı anlaşıldığından baro pulu bulunan yetki belgesinin komisyon aracılığıyla gönderilmesinin istenilmesine, baro pulu bulunan yetki belgesi sunulmadığı takdirde dosyayı vekil olarak takip edemeyeceğinin ihtarına, başvuru sahibi vekilinden başvuru konusu kaza ile ilgili açılmış hazırlık soruşturma dosyası varsa ceza dosyasının onaylı bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş, ara karar taraflara tebliğ edilmiştir.

 

Başvuru sahibi vekili 27.07.2020 tarihli ara karar gereğince talep edilen baro pulu bulunan yetki belgesini dosyaya ibraz etmiştir.

 

28.07.2020 tarih ve 2 numaralı ara karar ile uyuşmazlığın çözümü hususunda, taraflar arasında ihtilafın halli, iddia ve savunmanın, sunulan delillerin dikkate alınarak, taraflar arasında ihtilaf olması sebebiyle, Yargıtay’ın esas aldığı emsal kriterlerle dosya üzerinden kusur durumunun tespiti ile destekten yoksun kalma tazminat alacağının tespitine yönelik bilirkişi raporu düzenlenmesine karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonunun random sistemi üzerinden kusur bilirkişisi XXX ve aktüerya bilirkişisi XXX bilirkişi olarak atanmıştır.

 

Bilirkişi 15.08.2020 tarihli raporunda;

 

“Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’in 24. maddesinin ikinci fıkrası “Sigorta şirketleri, düzenledikleri poliçelerin ön yüzüne "Sözleşme süresi içinde Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan tarafından teminat tutarları artırıldığı takdirde, bu poliçede yazılı teminat tutarları, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve ek prim alınmaksızın yeni teminat tutarları üzerinden geçerli olur. " ibaresini yazmak zorundadır. ” hükmündedir. Bu hüküm gereği kaza tarihindeki teminat limitleri geçerli olacaktır. Uyuşmazlık konusu kazaya karışan 63 B 1085 plakalı motorlu aracın kaza tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi bulunduğu anlaşılmaktadır. 10.02.2020 tarihinde gerçekleşen kaza için kaza tarihi itibarıyla kişi başına sakatlık ve ölüm teminatı 410,000.00 TL ’dir.

 

Kusur Durumu

 

Dosya içerisinde bilirkişi Sayın XXX tarafından hazırlanmış kusur durumunu belirtir rapor bulunmaktadır. Bu rapora göre davalının kusur oranı %20 olarak belirtilmiştir. Bu kapsamda hesaplamalarda davalının kusur nispetinin 20.00% varsayımına göre hesaplamalar yapılmıştır.

 

Sonuç

 

İşbu raporda, tazminat talebinin hukuken oluşup oluşmadığına dair her türlü hukuki takdir tamamen Sayın Hakem Heyetine ait olmak üzere; yukarıda arz ve izah edilen hususlar ile ilgili mevzuat, Yargıtay kararları, uyuşmazlık dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde,

 

1. XXX Sigorta A.Ş. tarafından XXX poliçe numarası ile sigortalanan XXX plakalı motorlu araç sürücüsünün %20 oranında kusurlu olduğu kaza neticesinde XXX’in vefat ettiği, geride eşi XXX ve erkek çocuğu XXX’in destekten yoksun kaldığı,

 

2. TRH 2010 yaşam tablosu, %1,8 teknik faiz ve devre başı ödemeli belirli süreli rant formülüne göre rapor tarihi itibarıyla hesaplanan kusur indirimi sonrası destekten yoksun kalma tazminatı alacağının toplam 48,883.62 TL olduğu;

 

A. Eş XXXlik için 48,145.77 TL,

 

B. Erkek çocuk XXX için 738 TL,

 

olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklindeki raporunu dosyaya sunmuştur.

 

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor dosya içeriğine uygun olup, denetime elverişli bulunmuş ve taraflara tebliğ edilmiştir.

 

Sigorta şirketi vekili bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır.

 

Başvuru sahibi vekili 24.08.2020 tarihli bilirkişi itiraz dilekçesinde müteveffa XXX 'in KTK 84/1-K maddesinde belirtilen kurala riayet etmemesi sebebiyle müteveffanın 10.02.2020 tarihli trafik kazasının oluşumunda asli kusurlu olduğu yönünde görüş belirtmiş ise de sayın bilirkişinin hatalı incelemeye dayalı tespitlerinin kabulünün tarafımızca mümkün olmadığını kanuna ve hakkaniyete aykırı kusur bilirkişi raporunun hükme esas alınmaksızın dosyanın kusur incelemesi yapılmak üzere tekrar kusur bilirkişisine gönderilerek yeni kusur bilirkişi ek raporu tanzim edilerek kusur kusur dağılımının düzeltilerek (%75-%25) hükme esas alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

 

14.09.2020 tarih ve 3 numaralı ara karar ile başvuru sahibi vekili tarafından 24.08.2020 tarihinde bilirkişi raporuna itiraz edildiği görüldüğünden, başvuru sahibi vekilinin itirazının değerlendirilmesi için hazırlık soruşturması dosyası varsa ceza dosyasının onaylı bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesine, gönderilmediği takdirde itirazın değerlendirilmeyeceğinin ihtarına karar verilmiş, ara karar taraflara tebliğ edilmiştir.

 

Başvuru sahibi vekili ara karar gereğince talep edilen evrakları dosyaya ibraz etmemiştir.

 

Başvuru sahibi vekili 02.10.2020 tarihli mail ekinde sunduğu dilekçesinde müvekkili XXX için talebini 48.145,77.-TL'ye, XXX için ise 5.000.-TL'ye ıslah etmiş, eksik başvuru ücretini tamamlamıştır.

 

06.11.2020 tarihli 4 numaralı ara karar ile Başvuru sahibi vekilinin dosya içerisinde sunmuş olduğu Adana 7. Noterliğinden alınan 04189 yevmiye numaralı vekaletnamede XXX, XXX'in velisi olarak görünmektedir. XXX'in 01.10.2020 tarihinde 18 yaşını doldurduğu görüldüğünden, Serkan Özçelik'e ait, başvuru sahibi vekili tarafından güncel vekâlet ve vekâletnameye ait gün, ay ve yıl olarak güncellenmiş vekalet harç makbuzunun gönderilmesinin istenilmesine, başvuru sahibi vekiline 3 (üç) iş günü içerisinde dosyaya sunması için kesin süre verilmesine, bu süre içinde vekâletname ve harç makbuzu sunulmadığı takdirde başvuruyu vekil olarak takip edemeyeceğinin kendisine ihtarına karar verilmiş, ara karar taraflara tebliğ edilmiştir.

 

Başvuru sahibi vekili 09.11.2020 tarihinde ara karar gereğince istenilen vekaletnameyi dosyaya ibraz etmiştir.

 

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;

 

Başvuru sahibi vekili tarafından müteveffaya ait araca sigorta şirketine sigortalı çekici tarafından önce sol arka tarafına daha sonra kapı kısmına çarpıldığı bu nedenle kusur bilirkişi raporuna itiraz edildiği görüldüğünden, 14.09.2020 tarihli 3 numaralı ara karar ile hazırlık soruşturma dosyası ve varsa ceza dosyasının onaylı bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesine, gönderilmediği takdirde dosyadaki bilgi ve belgelere göre karar verileceği ihtar edilmesine rağmen başvuru sahibi vekilince istenilen evraklar gönderilmediğinden ve Polis memuru XXX ve XXX tarafından imza edilen kaza tespit tutanağında sigorta şirketine sigortalı çekicinin müteveffa XXX'e ait aracın açık olan sol ön kapı kısmına çarptığı belirtildiğinden başvuru sahibi vekilinin kusur bilirkişi raporuna yönelik yerinde görülmeyen itirazları dikkate alınmamıştır.

 

Müterafik kusur itirazının değerlendirilmesinde;

 

Sigorta şirketi vekili başvuru sahibinin emniyet kemeri takmaması nedeni ile hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını talep etmiştir. Kaza tespit tutanağında başvuru müteveffa XXX'in aracının arıza yapması nedeni ile aracını yolun sağ tarafında banket üzerine çektiği, aracının sol ön açık kapısının arkasında bulunduğu esnada 63 B 1085 plakalı aracın açık olan kapı kısmına çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Yani müteveffa kaza esnasında araç dışında olup emniyet kemeri takması mümkün olmadığından sigorta şirketi vekilinin müterafik kusura ilişkin yerinde görülmeyen itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

 

Heyetimizce bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda;

 

Başvuru sahibi vekili başvuru formunda 10.000.-TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş, bilirkişi 15.08.2020 tarihli raporunda müteveffa XXX’in desteğinden yoksun kalan başvuru sahibi eşi XXX için 48.145,77-TL ve oğlu XXX için 738-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesap etmiştir. Başvuru sahibi vekili ıslah dilekçesinde XXX için talebini 48.145,77.-TL’ye, XXX için ise 5.000.-TL’ye ıslah etmiştir. Bu durumda bilirkişi raporu doğrultusunda eş XXX için 48.145,77-TL’nin kabulüne, oğlu XXX için ise 738- TL’nin kabulüne, XXX için artan kısmın reddine karar vermek gerekmiştir.

 

Başvuru sahibi vekilinin faiz talebi bakımından;

 

Başvuru sahibi vekili başvuru formunda temerrüt tarihinden itibaren avans faiz talep etmiştir. Kazaya karışan ve sigorta şirketine sigortalı olan aracın kullanım tarzının ticari olması nedeni ile hükmedilmesi gereken faiz türü avans faizidir. Bu nedenle başvuru sahibi vekilinin avans faizi talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

 

Sigorta şirketleri 2918 sayılı kanunun 97 v.d. hükümlerine göre başvuru sahibinin sigorta şirketine müracaat ettiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşmektedir. Başvuru sahibi sigorta şirketine 04.03.2020 tarihinde müracaat etmiştir.

 

7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

 

GEÇİCİ MADDE 1 - (1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;

 

a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,

 

b) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.”

 

Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Karar

 

“MADDE 1- (1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını ve yargı alanında doğabilecek hak kayıplarını önlemek amacıyla; 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler hariç, 1/5/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden 15/6/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar (salgın hastalığın yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirilmek üzere) uzatılmıştır.” İlgili madde gereğince sigorta şirketinin temerrüt tarihi 03.07.2020 tarihi olarak belirlenmiştir.

 

Vekalet ücreti bakımından;

 

Vekalet ücretleri avukatlık kanununa dayanarak çıkartılan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre her yıl Barolar Birliğinin teklifi ve Adalet Bakanlığının kabulü ile yayımlanır ve yürürlüğe girer. 02.01.2020 tarihinde 30996 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret Başlıklı 17/2 bölümünde Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

 

Bu nedenle kabul edilen tutarlar için tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen tutarlara göre nisbi vekalet ücreti hesaplanmış ayrıca reddedilen kısım için ise yine tarife hükmü ve Sigortacılık Kanunu 30. Maddeye göre sigorta şirketi vekili lehine avukatlık ücretine hükmedilmiştir.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

Yaptırılan bilirkişi incelemesi ve dosya muhteviyatı birlikte değerlendirildiğinde;

 

Başvurunun kısmen kabulü ile 10.02.2020 tarihli kazada vefat eden müteveffa XXX’in desteğinden yoksun kalan eşi XXX için 48.145,77.-TL ve oğlu XXX için 738-TL destekten yoksun kalma tazminatının 03.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte XXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahiplerine ödenmesine, XXX’in artan talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

 

5. KARAR

 

XXX artan talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

 

1- Başvurunun kısmen kabulü ile eş XXX için 48.145,77.-TL destekten yoksun kalma tazminatının aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibi XXX’e ödenmesine, XXX için 738.-TL destekten yoksun kalma tazminatının aleyhine başvuru yapılan XXX Sigorta A.Ş’den tahsiline,

 

2- Başvuru sahibi tarafından yatırılan 797,19.-TL başvuru ücreti, 7,80.-TL vekalet harcı ve 750.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.554,99.-TL yargılama masrafının kabul ret oranına göre hesap edilen 1.430,29.-TL yargılama giderinin sigorta şirketinden alınarak başvuru sahiplerine ödenmesine, artan kısmın başvuru sahibi XXX üzerinde bırakılmasına,

 

3- Başvuru sahibi XXX kendisini vekil ile temsil etmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap ve takdir edilen 7.058.95.-TL avukatlık ücretinin sigorta şirketinden alınarak XXX’e ödenmesine,

 

4- Başvuru sahibi XXX kendisini vekil ile temsil etmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap ve takdir edilen 738.-TL avukatlık ücretinin sigorta şirketinden alınarak XXX’e ödenmesine, reddedilen kısım için sigorta şirketi vekil ile temsil edildiğinden 680.-TL avukatlık ücretinin XXX’ten alınarak sigorta şirketine ödenmesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11.11.2020 (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy