Sayıştay 8. Daire - Karar No: 222 - 110 - İlam No: 110 - Yüksek Öğretim Kurumları - Kamu İdaresi: Yüksek Öğretim Kurumları
Karar Dilini Çevir:




İdari Görev Ödeneği

Görevini vekaleten yürüten bazı yüksekokul ve enstitü müdürlerine mevzuata aykırı olarak idari görev ödeneği ödenmesine ilişkin olarak,

T.C. Anayasası’nın “Yükseköğretim kurumları” başlıklı 130’uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasında,

“Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.” hükmüne yer verilmiş olup, bu hükme istinaden öğretim elemanlarının atamalarının Kanunla düzenlenmesi gerektiği açıktır.

Bu kapsamda, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 16’ncı maddesinde, dekanın, rektörün önereceği üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süreyle seçilip normal usulle atanacağı, dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekalet edeceği, göreve vekaletin altı aydan fazla sürmesi halinde yeni bir dekanın atanacağı, ayrıca, dekanın, kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki dekan yardımcısı seçeceği ve bu kişilerin üç yıl için atanacağı hükme bağlanmıştır.

Dolayısıyla, 2547 sayılı Kanun’un 16’ncı maddesinde, dekanlık görevine kimlerin, hangi makam tarafından ve hangi usulle atanacağı, ayrıca dekanın görevinin başında bulunamadığı zamanlarda da bu görevin kimler tarafından vekaleten yürütüleceği açıkça düzenlenmiştir. Görüleceği üzere, 2547 sayılı Kanun’un öngördüğü vekalet usulü, dekanın görevi başında olmadığı zamanlarda yerine yardımcılarından birinin vekalet etmesi şeklindedir.

Yine aynı Kanun’un 19 ve 20’nci maddelerinde, yüksekokul ve enstitü müdürlerine vekalet etme veya müdürlüğün boşalması hallerinde yapılacak işlemlerin, dekanlardaki gibi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun, “Gösterge tablosu ve ek göstergeler” başlıklı 5’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan,

“Aylıkların hesabında ayrıca, bu Kanuna ekli ek gösterge cetvelinde unvan ve derecelere göre belirlenen ek gösterge rakamları dikkate alınır.” hükmü ile öğretim elemanlarının unvan ve derecelerine göre ne kadar ek gösterge rakamından yararlanacakları belirlenmiştir. Bahse konu cetvelde, profesörlerden, rektör, rektör yardımcısı, dekan, dekan yardımcısı, yüksekokul müdürü olanlar ile profesörlük kadrosunda dört yılını tamamlamış bulunanlara ödenecek ek gösterge katsayısı 6.400, diğer profesörler için ise 5.300 olarak gösterilmiştir.

Aynı Kanun’un,

“Üniversite ödeneği” başlıklı 12’nci maddesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi en yüksek Devlet memurunun brüt aylık (ek gösterge dahil) tutarının, profesörlerden rektör, rektör yardımcısı, dekan, dekan yardımcısı, yüksekokul müdürü olanlar ile profesörlük kadrosunda üç yılını tamamlamış bulunanlara %245’inin, diğer profesör kadrosunda bulunanlara ise %215’inin üniversite ödeneği olarak ödeneceği,

“İdari görev ödeneği” başlıklı 13’üncü maddesinde, almakta oldukları aylık gösterge ve ek gösterge brüt tutarının, rektörlere % 70'inin, rektör yardımcıları ve dekanlara % 30'unun, dekan yardımcıları, enstitü ve yüksekokul müdürleri, konservatuar müdürleri ile bölüm başkanlarına % 20'sinin, enstitü, yüksekokul ve konservatuar müdür yardımcılarına ise % 15'inin idari görev ödeneği olarak ayrıca ödeneceği,

Belirtilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, dekanlık görevinin vekaleten yürütülmesi ile ilgili olarak, 2547 sayılı Kanun’da öngörülen usul “dekanın görevinin başında olmadığı zamanlarda yardımcılarından birinin vekalet etmesi” şeklinde olduğundan, bu usulün dışındaki tüm vekaleten görevlendirmelerde vekalet görevi nedeniyle herhangi bir fark ödemesi yapılması mevzuata uygun değildir. 2547 sayılı Kanun’un 19 ve 20’nci maddeleri uyarınca da dekanlığa ilişkin söz konusu hükümler enstitü ve yüksekokul müdürleri için de geçerli olduğundan, enstitü ve yüksekokul müdürlük görevini vekaleten yürüten söz konusu kişilere idari görev ödeneği ödenebilme olanağı bulunmamaktadır.

Nitekim, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na hitaben yazdığı, 23.03.2009 tarihli ve 3449 (B.07.BMK.0.15.115825-3) sayılı görüş yazısı ile Temyiz Kurulu’nun ............….tarihli ve ………………. tutanak , .......................tarihli ve ………………. tutanak kararlarında da, idari görevlere atanabilecek olanlar ve atanma usulleri ile bu görevlere vekalet edebilecek olanların, 2547 sayılı Kanunla belirlenmiş olması nedeniyle söz konusu idari görevleri anılan kanunda belirtilen usul dışında vekaleten yürüten öğretim elemanlarına, yürüttükleri görevlerinden dolayı herhangi bir ödeme yapılmasının mevzuata uygun olmadığı belirtilmiştir.

Sorumlulardan ...............….tarafından yapılan savunmada, ........................'ın kadrosunun ........................….inde olmasından dolayı maaş ve diğer ödemelerin, kadrosunun bulunduğu Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından yapıldığı, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı ifade edilmiştir. Aynı şekilde, sorumlulardan ........................tarafından yapılan savunmada ise, ........................'e ödemelerin kadrosunun bulunduğu …………………….. birimi tarafından yapıldığı, bu nedenle de sorumluluğunun bulunmadığı ifade edilmiştir. Ancak, adı geçen sorumluların, sorumlu tutulmalarının sebebi harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi olmalarıdır. Bu nedenle, anılan sorumluların, ilgili kişilerin kadrolarının farklı fakültelerde bulunması sebebiyle sorumluluklarının bulunmadığı yönündeki savunmaları kabul edilebilir değildir.

Sorumlulardan .............................ve ..........................tarafından yapılan savunmada, ...........................in ………………..-...............….tarihleri arasında Meslek Yüksekokulu Müdürlüğünü asaleten, ……………...-...............….tarihleri arasında vekaleten yürüttüğü, ……………..-.....................….tarihleri arasında ....................... ödeme emirleri ile yapılan idari görev ödeneğinin Meslek Yüksekokulu Müdürlüğünü asaleten yürüttüğü için, ……………………. ödeme emri ile yapılan idari görev ödeneğinin ise ....................................….ını yürüttüğü için ödendiği anlaşıldığından, adı geçen kişiye yapılan ödemenin mevzuata aykırılık teşkil etmediği görülmüştür.

Bu itibarla, görevini vekaleten yürüten bazı yüksekokul ve enstitü müdürlerine mevzuata aykırı olarak idari görev ödeneği ödenmesi neticesinde oluşan .....................….TL kamu zararının,

..........................ile ilgili olan .......................TL'si mevzuata uygun olduğundan ilişilecek bir husus bulunmadığına,

Geriye kalan ..........................TL kamu zararının,

.....................….TL'sinin Harcama Yetkilisi (……………………..) .....................ile Gerçekleştirme Görevlisi (………………....) .............................'a,

..................….TL'sinin, Harcama Yetklisi (……………………..) …………………. ile Gerçekleştirme Görevlisi (…………………..) .....................…...….'ye,

.......................TL'sinin Harcama Yetkilisi (………………………....) ...........................ile Gerçekleştirme Görevlisi (…………………………...) .....................….'e,

..................….TL'sinin Harcama Yetkilisi (………………..) ...............….ile Gerçekleştirme Görevlisi (…………………...) ...............….'a,

.........….TL'sinin Harcama Yetkilisi (…………………...) ...........................ile Gerçekleştirme Görevlisi (……………………..) …………………... 'a,

..................….TL'sinin, Harcama Yetkilisi (…………………..) …………………….. ile Gerçekleştirme Görevlisi (…………………….) .....................….'a,

Müştereken ve müteselsilen,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince işleyecek faizleri ile ödettirilmesine,

Üye ........................’ın karşı oyu ile ve oy çokluğuyla karar verildi.

Azınlık Görüşü:

Üye .....................’ın karşı oy gerekçesi,

“2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 19 ve 20’nci maddelerinde enstitü ve yüksekokul Müdürlerine vekalet etme işleminin dekanlardaki gibi olduğu ifade edilmiş olup dekanlarla ilgili düzenlemenin yer aldığı aynı Kanun’un 16’ncı maddesinde ise dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekalet edeceği hüküm altına alınmıştır.

Uyuşmazlık konusu olayda ise müdürler, asaleten atama yetkisini haiz makam tarafından vekâleten atanmıştır. Asaleten atamaya yetkili olan makamın Yasada ayrıca ve açıkça yasaklanmadıkça vekâleten atamaya da evleviyetle yetkili olduğunun kabulü hukukun genel ilkeleri gereğidir. 2547 sayılı Kanun’un 19 ve 20’nci maddelerinde atıf yapılan aynı Kanunun 16 ıncı maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan düzenlemede ise, bir vekâleten atamadan değil, dekana, (dolayısıyla enstitü ve yüksekokul müdürüne) görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekalet edeceğinden bahsedilmektedir. Diğer bir ifade ile, bir atama söz konusu olmayıp geçici süreli olarak görev başında bulunamayacak olan müdürün, bu süre içerisinde kendisine ait görevleri yerine getirmesi için yardımcılarından birini görevlendirmesi söz konusudur. Kaldı ki, bir makamda bulunan kamu görevlisinin kendi işgal ettiği makama bir başkasını ataması (vekâleten ya da asaleten) idare hukukunun genel ilkelerine aykırıdır. Dolayısıyla uyuşmazlık konusu işlemde yasal düzenlemelere aykırılık bulunmadığından sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.”






Full & Egal Universal Law Academy