Sayıştay 6. Daire - Karar No: 7 - Belediyeler ve Bağlı İdareler - Kamu İdaresi: Belediyeler ve Bağlı İdareler
Karar Dilini Çevir:




Denetçi Ücretinin Hatalı Belirlenmesi.



…’de görevli Denetçiler … ile …’a 1’inci derecenin 4’üncü kademesindeki bir Devlet Memuru için belirlenen aylık tutarı kadar ödeme yapılması gerekirken bu tutara taban aylığı ve yan ödeme tutarlarının da ilave edilerek ödeme yapılması nedeniyle kamu zararına sebep olunduğu iddiasına ilişkin olarak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda, bahse konu ücretin hesabına taban aylığı ve yan ödeme tutarlarının da dahil edildiği görülmüştür.



23.11.1981 Tarih ve 17523 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un

“Kurulun görevleri “ başlıklı 6’ncı maddesinde,



“……



c) Bütçeyi inceleyerek karara bağlamak,



d) Personel kadrolarının ihdas, değiştirilme ve kaldırılmasına karar vermek, yılda iki maaşı geçmemek üzere verilecek ikramiyelerin miktar ve zamanını belirlemek, ……” Genel Kurulun görevleri arasında sayılmıştır.



Aynı Kanun’un “Yönetim Kurulunun görevleri” başlıklı 9’uncu maddesinde,



“…… b) Genel Müdürlükçe hazırlanacak yönetmelik, bütçe, bilanço ve kadro taslakları ile personele verilecek ikramiye miktar ve zamanlarına ilişkin önerilerin ön incelemelerini yaparak Genel Kurula sunmak ……” Yönetim Kurulunun görevi olarak sayılmıştır.



“Denetçiler” başlıklı 10’uncu maddesinde,



“(Değişik: 3009 - 23.5.1984 / m.8) İSKİ'nin işlemleri, hizmet süreleri içinde sürekli olarak çalışacak olan iki denetçi tarafından denetlenir.



Denetçi seçilebilmek için mühendislik, hukuk, ekonomi ve işletme konularından en az birinde yüksek öğrenim görmüş ve uzmanlaşmış bulunmak ve aynı konuda en az 10 yıl görev yapmış olmak gerekir.



Denetçilerin hizmet süreleri iki yıl olup, hizmet süreleri sonunda yeniden seçilmeleri mümkündür.



Denetçiler İSKİ'nin çalışmalarına ilişkin olarak tespit ettikleri eksiklikler, aksaklıklar ve yasa dışı işlemler hakkındaki raporlarını Genel Kurula verirler. Raporun bir örneği de bilgi için İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanına sunulur. Ayrıca Genel Kurulun Mayıs ayı toplantısında Yönetim Kurulunun bir yıllık faaliyeti hakkında rapor verirler.



Denetçilerin istedikleri bilgi ve belgelerin Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlükçe verilmesi zorunludur.



Denetçilerin ücretleri, Devlet memurlarına verilen birinci derecenin son kademesi aylık tutarını (Ek Gösterge hariç) aşmamak üzere Genel Kurulca kararlaştırılır.”



hükmüne yer verilmiştir.



Anılan hükümlere göre, denetçilere ödenecek ücretin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yer alan I sayılı Gösterge Tablosu’nda bulunan göstergelerin katsayı ile çarpılması sonucu bulunacak tutar kadar olması gerekmektedir. Ancak bahse konu ödemede aylık hesabına taban ve kıdem aylıklarının da eklendiği görülmüştür.



Her ne kadar sorumlular tarafından taban aylığına ilişkin kısıtlamaların özel kanun niteliğindeki 2560 sayılı Kanuna göre ücret alan … denetçilerine uygulanamayacağı belirtilmiş ise de, aynı Kanun’un “Denetçiler” başlıklı 10’uncu maddesinin son fıkrasında, denetçilerin ücretlerinin devlet memurlarına verilen birinci derecenin son kademesi aylık tutarını (Ek Gösterge hariç) aşmamak üzere Genel Kurulca kararlaştırılacağı hüküm altın alınarak denetçi ücretleri belirlenirken dikkate alınması gereken kıstasın, 657 sayılı Kanunda yer alan aylık tanımı olduğunun altı çizilmektedir.



657 sayılı Kanun’un “Memurlara ödenecek aylık tutarları” başlıklı 155’inci maddesinde, “Bu Kanun’un 36. maddesinde yer alan sınıflara ait gösterge tablosundaki rakamların, Genel Bütçe Kanunu’nda o yıl için tespit edilen katsayı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarlar, sınıfların derece ve kademelerindeki memurların aylık tutarlarını gösterir.” denilmektedir. Buna göre aylık tanımı 657 sayılı Kanun’da her derece için tespit edilen göstergeler ile varsa görevin niteliğine göre belirlenen ek göstergeler toplamının kanunlar gereği saptanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutarı ifade etmekte olup, aylık tanımının içerisine aylık gösterge ve ek gösterge dışında kalan diğer ödeme unsurlarının da alınması gerektiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.



27.06.1989 tarih ve 375 sayılı, “Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı ve Kıdem Aylığı ile Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”nin 1’inci maddesinde ise,



“Bu göstergeler [1000 gösterge rakamı üzerinden ödenecek memuriyet taban aylığı ve her bir hizmet yılı için 15 (20) gösterge rakamı karşılığı ödenecek kıdem aylığı”] 657 sayılı Kanun ve diğer personel kanunlarına ve kanun hükmünde kararnamelere göre her ne ad altında olursa olsun ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.” denilmektedir.



Taban ve kıdem aylıkları 375 sayılı KHK ile aylıklara ilişkin hükümler çerçevesinde ödenecek bir aylık unsuru olarak öngörülmüştür. Taban ve kıdem aylıklarının, 375 sayılı KHK’nin 1’inci maddesinin son fıkrasında yer alan, “Bu göstergeler 657 sayılı Kanun ve diğer personel kanunlarına ve kanun hükmünde kararnamelere göre her ne ad altında olursa olsun ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.” hükmü gereğince “denetçi ücretlerinin” ödenmesi sırasında hesaplamalara dâhil edilmemesi gerekmektedir.



Sorumlularca savunmalarda belirtilen 14.05.2002 tarih ve 25673 sayılı Sayıştay Temyiz Kurulu kararı ise emekli keseneğine esas aylığın tespitine ve de bundan kaynaklanmış olup eksik kesilen gelir vergisine ilişkindir.



08.11.1995 tarih ve 22457 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ise devlet memurlarının aylık tanımını belirleyen bir karar olmayıp, 399 sayılı KHK’ye ekli II sayılı cetvele dahil pozisyonlarda sözleşmeli olarak çalıştırılan sözleşmeli personelin ödemelerini belirleyen bir karardır. Dolayısıyla bahse konu sözleşmeli personelin maaş sınırına memurlar için belirlenen her türlü ödemelerin dahil edilmesi, 657 sayılı Kanunda yer alan aylık tanımının taban aylığı ya da yan ödeme gibi ödemeleri kapsayacak şekilde genişletildiği anlamına gelmemektedir.



Yine sorumlularca 6009 sayılı Kanuna göre söz konusu ödemeler hakkında mali yargılama, takibat yapılamayacağı ileri sürülmekte ise de, 6009 sayılı Kanunla yapılan düzenlemelerin denetçilere mevzuatına uygun olmayan ücret ödemelerini kapsamadığı açıktır.



Bu itibarla, …. Denetçilerine 1’inci derecenin 4’üncü kademesindeki bir Devlet Memuru için belirlenen aylık tutarı kadar ödeme yapılması gerekirken bu tutara taban aylığı ve yan ödeme tutarlarının da ilave edilerek ödeme yapılması suretiyle …. TL tutarında kamu zararına neden olunmuştur.



Her ne kadar Denetçi tarafından söz konusu kamu zararından Muhasebe Yetkilisinin de sorumlu tutulması istenilmiş ise de, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları” başlıklı 61’inci maddesi uyarınca bahse konu kamu zararından Muhasebe Yetkilisinin sorumlu tutulmamasına,



Buna göre, … TL kamu zararının,



… TL’sinin … (Harcama Yetkilisi-Özel Kalem Müd.), … (Gerçekleştirme Görevlisi-Ekonomist), …. (Tah. Şef V.) ve …’dan (Tah. Müd. V.),



… TL’sinin ilişikli ödeme emri belgesi üzerinde Harcama Yetkilisi ve Gerçekleştirme Görevlisinin imzaları bulunmadığından, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 61’inci maddesi uyarınca ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde yetkililerin imzasını kontrol etmekle yükümlü olan Muhasebe Yetkilisi … (Muhasebe Yetkilisi-Mali Hiz. Dai. Bşk. V.) …. (Tah. Şef V.) ve ….’dan (Tah. Müd. V.),



Müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile ödettirilmesine oy birliğiyle karar verildi.






Full & Egal Universal Law Academy