Sayıştay 6. Daire - Karar No: 13 - 111 - İlam No: 111 - Belediyeler ve Bağlı İdareler - Kamu İdaresi: Belediyeler ve Bağlı İdareler
Karar Dilini Çevir:




Yol Harcamalarına Katılım Paylarının Tahakkuk Ettirilmemesi.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince hesaplanması gereken yol harcamalarına katılım paylarının tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle kamu zararına sebep olunduğu iddiasına ilişkin olarak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda bahse konu katılım paylarının tahakkuk ettirilmediği tespit edilmiştir.

Belediyeler tarafından yerine getirilen yol yapım işleri dolayısıyla ortaya çıkan harcamalara katılma payları, harcamanın yapıldığı yerdeki hizmetten faydalananlardan tahsil edilmesi esasına dayanmaktadır. Harcamalara katılım payları sistem içerisinde çok önemli bir otokontrol mekanizması olarak değerlendirilmektedir. Çünkü belediyelerin sık sık aynı yerlerde benzer alt yapı harcamalarına girişmesi potansiyeline karşılık bunun bedelini ödeyen vatandaşlar bir nevi iç kontrol unsuru olarak mükerrer harcamaların önüne geçilebilmesi sürecini harekete geçirebilmektedir.

Harcamalara katılım payı, 13.7.2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin Gelirleri” başlıklı 59’uncu maddesinin (a) bendinde “Kanunlarla gösterilen belediye vergi, resim, harç ve katılma payları.” şeklinde ifade edilerek belediye tarafından tahakkuk ve tahsil edilmesi gereken bir gelir çeşidi olarak hüküm altına alınmıştır.

29.05.1981 tarih ve 17354 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Yol harcamalarına katılma payı” başlıklı 86’ncı maddesinde,

“Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekillerde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden Yol Harcamalarına Katılma Payı alınır.

a) Yeni yol açılması,

b) Mevcut yolların yüzde 40 nispetinde veya daha fazla genişletilmesi,

c) Kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların, kaldırım veya parke kaldırım haline

getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi,

d) Mevcut kaldırım veya parkelerin sökülüp yeniden düzenlenmesi,

Yolların kaldırımlar da dahil olmak üzere (15) metreden fazla genişliklerine düşen giderler, belediyelere ait olup harç payına konu teşkil etmez.

İki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller için asıl cepheyi teşkil eden yoldan düşen pay tam, diğer yollara ait pay ise yarım olarak hesaplanır.”

“Payların hesaplanması” başlıklı 89’uncu maddesinde,

“(Değişik: 04.12.1985 - 3239/121 md.)

a) Harcamalara katılma payları, bir program dahilinde veya istek üzerine doğrudan doğruya yapılan işlerde, bu hizmetler dolayısıyla yapılan giderlerin tamamıdır. Şu kadar ki yapılacak giderler peşin ödendiği takdirde bu paylar ilgililerden yüzde yirmi beş noksanı ile alınır. Ancak, bu tür hizmet giderleri Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile İller Bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz.

Özel Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için yapılacak bağış ve yardımlar ve istimlak bedelleri giderler tutarından indirilir.

Harcamalara katılma payları bina ve arsalarda vergi değerinin yüzde 2'sini geçemez.

(Son paragraf iptal: Ana. Mah. nin 28/3/2002 tarih ve E. 2001/5, K. 2002/42 sayılı kararı ile.

b)Belediyelerin (3030 sayılı kanunun uygulandığı şehirlerde hizmeti veren belediyelerin) görüşü alınmak suretiyle, Harcamalara Katılma paylarını 1/2'ye (peşin ödemede 1/3'e) kadar indirmeye, pay çeşitlerine göre farklılaştırma yapmaya, payların ödenecek miktarını birlikte veya pay çeşitlerine göre ayrı ayrı olmak üzere İçişleri Bakanlığınca bildirilecek son genel nüfus sayımı sonuçlarını da dikkate almak suretiyle ve belediyeler itibariyle tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.”

“Payların tahakkuk şekli” başlıklı 90’ıncı maddesinde,

“Yol Harcamalarına Katılma Payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, Su Tesisleri İle Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payları ise hizmetten faydalanma şekillerine göre ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89 uncu maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara katılma payı tahakkuku yapılmaz.”

“Tahakkuk zamanı” başlıklı 91’inci maddesinde,

“Harcamalara katılma paylarının tahakkuku, işler hangi ihale usulü ile yapılmış olursa olsun, hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmuş olmasından sonra yapılır.

(Ek: 04.12.1985 - 3239/122 md.) Ancak, yapılacak yazılı tebliğ ile verilecek süre içinde ilgililerin harcamalara katılma paylarını peşin ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu paylar, kabule ilişkin yazılı başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde tahakkuk ettirilir.”

“Payların ilanı” başlıklı 92’nci maddesinde,

“Yukarıdaki maddelerde yazılı esaslar dairesinde hesaplanan paylar, mükelleflerin soyadları, adları, adresleri ve kendilerine isabet eden pay miktarını gösteren ve mahiyetlerine göre mahalle, cadde ve sokak itibariyle düzenlenecek tahakkuk cetvellerinin bir ay süre ile belediye ilan yerlerine asılması suretiyle ilan olunur. Katılma payları tutarları mükelleflere ayrıca tebliğ olunur.”

“Tahsil şekli” başlıklı 93’üncü maddesinde,

“(Değişik birinci fıkra: 4/12/1985 - 3239/123 md.) Harcamalara katılma payları belediyelerce veya bunlara bağlı müesseselerce, 92 nci maddeye göre payların ilan ve tebliğ edildiği yılı takip eden yıldan itibaren iki yılda ve dört eşit taksitte, peşin ödemelerle tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde tahsil olunur. Ancak, yukarıda yazılı ödeme sürelerini, ilgili belediyelerin teklifi üzerine, 5 yıla (peşin ödemelerde bir yıla) kadar uzatmaya ve buna göre taksit sürelerini tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bakanlar Kurulunca bu yetkinin kullanılması halinde, uzatılan ödeme süreleri için belediyeler, belediye meclislerinin kararı üzerine ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca alınan tecil faizi oranını aşmamak üzere faiz alabilirler.

Satış, hibe ve trampa gibi devir hallerinde ferağ sırasında o tarihe kadar ödenmemiş taksitler peşin olarak tahsil olunur.

Harcamalara katılma payına tabi gayrimenkullerin listesi belediyelerce ilgili tapu dairelerine bildirilir. Bu gayrimenkullerin satış, hibe ve trampaları halinde tapu dairesi payın tahsilini sağlamak üzere, belediyeyi haberdar eder ve pay ödenmedikçe intikal işlemi yapılmaz.”

“Yönetmelikle tespit olunacak hususlar” başlıklı 94’üncü maddesinde ise,

“Harcamalara Katılma Paylarının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye, Bayındırlık ve İmar ve İskan Bakanlıklarının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca düzenlenecek bir yönetmelikte belirtilir.”

hükümleri yer almaktadır.

Harcamalara katılım paylarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen Yönetmelik ise 21.08.1981 tarih ve 17435 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde,

“Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.”

“Üst yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesinde,

“Bakanlıklarda müsteşar, diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Ancak, Millî Savunma Bakanlığında üst yönetici Bakandır. Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana, mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar. Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.”

denilmektedir.

5018 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemelere paralel olarak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda da üst yöneticinin görev ve sorumluluklarına dair hükümlere yer verilmektedir. 5393 sayılı Kanun’un “Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinin (a) ve (f) fıkralarında,

“a)Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak.

…….

f)Belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek.” hükmü yer almaktadır.

5018 sayılı Kanun’un “Gelirlerin toplanması sorumluluğu” başlıklı 38’inci maddesinde ,

“Kamu gelirlerinin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili ve görevli olanlar, ilgili kanunlarda öngörülen tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin zamanında ve eksiksiz olarak yapılmasından sorumludur.”

“Kamu zararı” başlıklı 71’inci maddesinde ise,

“Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır” şeklinde tanımlanmış kamu zararının, kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

Kamu zararının belirlenmesinde,

……

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,

……

Esas alınır.”

denilmektedir.

Anılan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, katılma paylarının altyapı niteliğindeki yol, su ve kanalizasyon harcamaları ile sınırlandırıldığı görülmektedir. Ayrıca, bunlara ilişkin usul ve esaslar mevzuatta ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş olup, tarh, tahakkuk ve tahsili için yapılması gerekenler net bir şekilde ifade edilmiştir. Nitekim yol harcamalarına katılım payı konusunda idarelere herhangi bir takdir hakkı tanınmamıştır. Bu bağlamda yol harcamalarına katılım payı tahakkuk/tahsil ettirilmesi gereken bir durum ortaya çıktığında yasal sürecin işletilmesi idareler ve görevliler açısından bir zorunluluk olup, belediye alacağının zamanaşımına uğratılması cezai sorumluluk gerektirmektedir.

Her ne kadar sorumlular savunmalarında Belediye tarafından 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Payların hesaplanması” başlıklı 89 ve “Tahsil şekli” başlıklı 93’üncü maddelerine istinaden 14.05.2012 tarih ve 296/79777 sayılı yazı ile katılım bedellerinin 1/2’ye (peşin ödemelerde 1/3’e) indirilmesi ve ödeme süresinin 5 yıla (peşin ödemelerde bir yıla) uzatılması için Bakanlar Kurulu Kararı alınması talebinde bulunulduğunu, gerek ilanda gerekse mükellefe yapılacak tebliğde belirtilecek pay miktarı bu kararın sonucuna göre belli olacağından, ilan ve tebliğ işlemi için Bakanlar Kurulu Kararının beklendiğini belirtmişler ise de, bahse konu yazı katılım payının tahakkuk/tahsil edilmemesine ilişkin olmayıp, tahakkuk/tahsil edilmesi gereken tutarda indirim yapılması ve ödeme süresinin uzatılmasına ilişkindir. Kaldı ki ilgili yazı 2012 yılında yazılmış ve işbu Rapor düzenlenene değin Bakanlar Kurulunca konuya ilişkin bir karar alınmamıştır.

Öte yandan, Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 32’nci maddesinde idarelerce ilgili kanunlarına göre tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilebilir hale gelmiş kamu gelir ve alacaklarının yükümlüleri ve sorumluları adına ilgili hesaplara kaydedilerek tahsil edilmesinden muhasebe yetkilisinin sorumlu olduğu açıkça ifade edilmiş ise de, bahse konu katılım payları henüz tahakkuk ettirilmediğinden muhasebe yetkilisinin sorumlu tutulması mümkün bulunmamaktadır.

Bu itibarla, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince hesaplanması gereken yol harcamalarına katılım paylarının tahakkuk ettirilmemesi suretiyle neden olunan …..TL kamu zararının (Üst Yönetici-Belediye Başkanı) …. ve (Fen İşl. Müd.) ….’e müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile ödettirilmesine,

(Üye …’nün “Katılım bedellerinin alt ve üst sınırları belirlenmediğinden, tahakkukları ise, alınması beklenen Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca yapılacağından ve sorgu ile gerekli uyarı da yapılmış olduğundan yol harcamalarına katılım paylarının tahakkuk ettirilmemesi konusunda ilişilecek bir husus bulunmadığına karar verilmesi gerekir.” şeklindeki ayrışık görüşüne karşı) oy çokluğuyla karar verildi.






Full & Egal Universal Law Academy