Sayıştay 6. Daire - Karar No: 10 - Belediyeler ve Bağlı İdareler - Kamu İdaresi: Belediyeler ve Bağlı İdareler
Karar Dilini Çevir:




İdari Para Cezası Kesilmemesi.

Denetçi sorgusunda yer alan, 1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkâmı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 Tarih Ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanun’da belirtilen fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatler Kanunu’nun 32’nci maddesi hükmüne göre uygulanması gereken idari para cezalarının uygulanmaması sebebiyle kamu zararına neden olunduğu iddiası ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda,

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Soruşturma zamanaşımı” başlıklı 20’nci maddesinde,

“ (1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına karar verilemez.

(2) (Değişik: 6/12/2006-5560/33 md.) Soruşturma zamanaşımı süresi,

a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde beş,

b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde dört,

c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç,

yıldır.

….

(3) Nispî idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde zamanaşımı süresi sekiz yıldır.

(4) Zamanaşımı süresi, kabahate ilişkin tanımdaki fiilin işlenmesiyle veya neticenin gerçekleşmesiyle işlemeye başlar.

(5) Kabahati oluşturan fiilin aynı zamanda suç oluşturması halinde suça ilişkin dava zamanaşımı hükümleri uygulanır.” denildikten sonra “Yerine getirme zamanaşımı” başlıklı 21’inci maddesinde de,

“(1) Yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idarî para cezasına veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar artık yerine getirilemez.

(2) Yerine getirme zamanaşımı süresi,

a) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde yedi,

b) Yirmibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde beş,

c) Onbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde dört,

d) Onbin Türk Lirasından az idarî para cezasına karar verilmesi halinde üç,

Yıldır.

(3) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin zamanaşımı süresi on yıldır.

(4) (Değişik: 23/7/2010-6009/37 md.) Zamanaşımı süresi, kararın kesinleşmesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren işlemeye başlar.

(5) Kanun hükmü gereği olarak idarî yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.”

denilmektedir.

Görüldüğü üzere 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yukarıya aynen alınan 20 ve 21’inci maddelerinde, idari para cezalarına ilişkin soruşturma ve yerine getirme zamanaşımları ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup 20’nci maddede soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına karar verilemeyeceği, 21’inci maddesinde de yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idarî para cezasına ilişkin kararın artık yerine getirilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Dolayısı ile idari para cezasına soruşturma zaman aşımı içinde karar verilmesi ve yerine getirme zaman aşımı içinde de bu idari para cezasının tahsili her zaman mümkündür. Olayda da soruşturma ve yerine getirme zaman aşımı süreleri dolmadığından, bu süreler içinde söz konusu idari para cezalarının verilmesi ve bu idari para cezalarının tahsili mümkündür.

Nitekim sorguya konu edilen …TL tutarındaki idari para cezası sorgu üzerine de olsa soruşturma zamanaşımı dolmadan tahakkuk ettirilmiş ve bu tutarın da …TL’si tahsil edilmiş, geriye kalan ….TL’sinin ise tahsilat süreci devam etmektedir. Bu durumda, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71’inci maddesinde tanımlanan anlamda kamu zararı doğmamış olduğundan, tazmin sorumluluğundan bahsetmek hukuken mümkün değildir.

Ayrıca zaman aşımına uğramadığı için tahsil imkanı bulunan belediyenin 3’üncü şahıstaki alacağının sorumlulara tazmin hükmedilmesi hukukun adalet ilkesi ile de bağdaşmaz.

Bu itibarla, kamu zararı oluşmayan …TL ile ilgili olarak ilişilecek husus bulunmadığına,

(Üye ….’ın “Tahsil olunması gereken idari para cezalarının zamanaşımına uğramamış ve tahsil kabiliyetini kaybetmemiş olması, payların tahakkuk ettirilmiş olması durumunda söz konusu olabilecek bir husustur. Oysa burada, mevzuatı gereğince tahakkuku yapılması gereken idari para cezalarının Denetçi sorgusuna kadar hiç tahakkuk ettirilmeme durumu mevcuttur. Dolayısıyla, tahakkuk ettirilmeyen meblağ kamu zararı niteliğindedir

Bu nedenle sorguya konu edilen kamu zararı tutarı ….TL’nin,

….TL’si tahsil edildiğinden bu tutar için ilişik kalmadığına ve yapılan tahsilatın ilamda gösterilmesine,

Geriye kalan ….TL’sinin ise sorumlularına müştereken ve müteselsilen ödettirilmesine,

karar verilmesi gerekmekte ise de, Denetçi tarafından bu kamu zararından Encümen Üyeleri sorumlu tutulmuştur. Oysa Encümen Üyelerinin kamu zararının oluşmasında bir dahili bulunmamaktadır.

Bahse konu kamu zararından 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38’inci maddesinin (f) bendi ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 60’ncı maddesinin (e) bendi hükümleri uyarınca Belediye Başkanı ve Mali Hizmetler Müdürü ile Gelir Müdürünün sorumlu tutulması gerekir.

Bu nedenle, kamu zararı tutarı …TL’nin,

…TL’si tahsil edildiğinden bu tutar için ilişik kalmadığına ve yapılan tahsilatın ilamda gösterilmesine,

Geriye kalan ….TL’si ile ilgili olarak ise, Belediye Başkanı ve Mali Hizmetler Müdürü ile Gelir Müdürünün konuya ilişkin savunmalarının alınarak sonucun ek raporla Dairemize intikaline değin hüküm dışı bırakılmasına,

karar verilmesi gerekir.” şeklindeki ayrışık görüşüne karşı)

oy çokluğuyla karar verildi.






Full & Egal Universal Law Academy