Sayıştay 5. Daire - Karar No: 32 - Belediyeler ve Bağlı İdareler - Kamu İdaresi: Belediyeler ve Bağlı İdareler
Karar Dilini Çevir:




Taşıt muayenesinin zamanında yapılmaması nedeniyle Belediye bütçesinden gecikme zammı ödenmesi

………. Belediyesi adına kayıtlı araçların taşıt muayenesinin zamanında yapılmaması nedeniyle yersiz olarak Belediye bütçesinden gecikme zammı ödenmesi sonucunda ………. -TL tutarında kamu zararına neden olunduğu konusuyla ilgili olarak,

………. Belediyesi adına kayıtlı araçların taşıt muayenesinin zamanında yapılmaması nedeniyle yersiz olarak Belediye bütçesinden gecikme zammı ödenmesi sonucunda ………. -TL tutarında kamu zararına neden olunduğu konusuyla ilgili olarak,

5018 sayılı “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu”nun “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinde,

“Kamu zararı, kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

Kamu zararının belirlenmesinde,

a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması,

b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması,

c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,

d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması,

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,

f) (Mülga: 22/12/2005-5436/10 md.)

g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması,

Esas alınır.” denilmek suretiyle kamu zararının tanımı yapılmış ve kamu zararının nasıl belirleneceği anlatılmıştır.

Aynı Kanun’un “Hesap Verme Sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde,

“Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.”,

“Bütçe İlkeleri” başlıklı 13’üncü maddesinin (n) bendinde,

“n) Kamu hizmetleri, bütçelere konulacak ödeneklerle, mevzuatla belirlenmiş yöntem, ilke ve amaçlara uygun olarak gerçekleştirilir.”,

“Ödeneklerin Kullanılması” başlıklı 20’nci maddesinin (d) bendinde de,

“Bütçeyle verilen ödenekler, tahsis edildikleri amaçlar doğrultusunda, yılı içinde yaptırılan iş, satın alınan mal ve hizmetler ile diğer giderlerin karşılanmasında kullanılır.”

Hükümleri yer almaktadır.

Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Sorumluluk” başlıklı 5 inci maddesinde, Kamu görevlilerinin, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, yönetilmesinden, kullanılmasından, korunmasından, kötüye kullanılmaması ve her an hizmete hazır bulundurulması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu oldukları belirtilmiştir.

Aynı Yönetmeliğin “Kamu zararının belirlenmesi” başlıklı 6’ncı maddesinin (g) bendinde, kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek mali külfet getirilmesinin de kamu zararı olduğu ifade edilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 12’nci maddesinde ise, Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır” denilmektedir.

Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kamu kaynağının kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak kullanılmasından sorumlu olup kamu hizmetlerinin bütçelere konulacak ödeneklerle gerçekleştirilmesi, ancak bütçeyle verilen ödeneklerin tahsis edildikleri amaçlar doğrultusunda ve yılı içinde yaptırılan iş, satın alınan mal ve hizmetler ile diğer giderlerin karşılanmasında kullanılması gerekmektedir. Yılları bütçe kanunlarıyla kurumların bütçelerine gecikme bedeli ödemesi için ödenek konulmamakta, yani kurum bütçelerinde gecikme bedellerinin ödeneği bulunmamaktadır. Dolayısıyla, sorumluların görevlerini zamanında yerine getirmemelerinden dolayı oluşan araç muayene gecikme zammının belediye bütçesinden ödenmesi mümkün görünmemektedir. Bu durumda, sorumluluk kamu zararına sebebiyet veren kamu görevlilerine aittir.

………. Belediyesi tarafından yapılan uygulamada da, ………. Belediyesi adına kayıtlı araçların taşıt muayenesinin zamanında yapılmaması neticesinde ………. tarafından tahakkuk ettirilen ………. -TL tutarındaki muayene giderleri Belediye bütçesinden karşılandığı görülmektedir. Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalara uygun olarak ileri sürülen Denetçi iddiasında, ………. -TL tutarındaki giderlerin tamamının gecikme cezası olduğu ve bu gecikme cezasının ………. Belediyesi bütçesinden ödenmesi sonucunda da kamu zararına neden olunduğu ifade edilmiş ise de, bu iddia ya katılmak mümkün görünmemektedir. 2918 sayılı Kanununun 35 inci maddesi hükmü gereği, muayene süresi geçirilen her ay için muayene ücretinin %5 fazlası gecikme cezası olarak faturaya ilave edilmektedir. ………. Belediyesine ait araç muayenelerinin bir ay geç yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak ………. TL tutarında fatura düzenlenmiştir. Yapılan savunmalarda, ………. -TL tutarındaki ödemenin tamamının gecikme zammı olmadığı, bu tutarın sadece %5’ inin gecikme cezası olduğu ve ………. TL olarak tahsil edildiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, ………. -TL tutarındaki ödemeden ………. -TL’sinin (………. -TL), gecikme cezası ödemesi değil, mevzuatına uygun olarak ödenmesi gereken araç muayene ücreti olduğu anlaşıldığından, kamu zararı olarak değerlendirilmesi mümkün görünmemektedir. ………. TL tutarındaki gecikme zammı ödemesine ilişkin olarak ise, bu şekilde ödemesi yapılan gecikme cezalarının mevzuatla belirlenen amaçlara uygun olarak gerçekleştirilecek bir kamu hizmetinin yerine getirilmesi için yapılmış bir harcama mahiyeti taşımadığı ve aynı zamanda da ödeneği olmadan yapılan ödemeler olduğu doğrudur. Ancak, Kurumların bütçelerinde zaman zaman ortaya çıkan ödenek yetersizliği ya da nakit sıkışıklığı durumları sebebiyle, hizmetin gereği olarak, zorunluluk sebebiyle, gecikme cezası ödenmesi halinde, bu ödemeler dolayısıyla Belediye personeline herhangi bir sorumluluk yüklenemez. Dolayısıyla, bu ve benzeri ödemeler sonucunda her zaman için kamu zararına neden olunduğu ileri sürülemez. Ancak, söz konusu olayda, yapılan gecikme zammı ödemesi ile ilgili olarak, sorumlular tarafından, söz konusu ödemenin ödenek olmaması ya da nakit sıkışıklığı dolayısıyla yapıldığına dair herhangi bir şey söylenmemiş olup, aksine bu konudaki sorumluluğun kabulü anlamında olmak üzere, belirtilen ………. -TL’nin ahizinden tahsil edildiği bildirilmiştir. Bu durumda, ödenen gecikme cezasının mevzuata uygun bir ödeme olmadığının ve kamu zararı niteliğinde olduğunun sorumlular tarafından kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, yapılan gecikme cezası ödemesinin zorunluluktan kaynaklanan ödeme olarak değerlendirilmesi mümkün görünmemektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taraflarca getirilme ilkesi” başlıklı 25 nci maddesindeki, “Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.

Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz.” ve “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26 ncı maddesindeki, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.

Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.” hükümleri gereği olarak, aksi bir durumun, sorumlular tarafından yapılan savunmalarla kanıtlanması gerekir. Bu itibarla, ………. -TL tutarındaki gecikme zammı ödemesi ile kamu zararına yol açılmış olup, yapılan tahsilatın kamu zararının tahsili olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, mevzuatına uygun olduğu anlaşılan ………. -TL ödeme ile ilgili olarak ilişilecek husus bulunmadığına,

Gecikme zammı ödenmesinden kaynaklanan ………. -TL tutarındaki kamu zararı için ise, ………. tarih ve ………. tahsilat makbuzu ile ahiz ………. A.Ş’den tahsil edildiğinden, ilişilecek husus kalmadığına,

Oybirliğiyle karar verildi.






Full & Egal Universal Law Academy