Sayıştay 5. Daire - Karar No: 32 - Belediyeler ve Bağlı İdareler - Kamu İdaresi: Belediyeler ve Bağlı İdareler
Karar Dilini Çevir:




Gelir vergisi

………. Belediyesi’nde çalışan memurlara 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi hükmüne göre ödenen ikramiyelerden gelir vergisi kesintisi yapılmaması sonucu toplam ………. -TL tutarında kamu zararına neden olunduğu hususunun sorgu konusu konusuyla ilgili olarak,

5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin son fıkrasında, “Sözleşmeli ve işçi statüsünde çalışanlar hariç belediye memurlarına, başarı durumlarına göre toplam memur sayısının yüzde onunu ve Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayının (25000) gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, hastalık ve yıllık izinleri dahil olmak üzere, çalıştıkları sürelerle orantılı olarak encümen kararıyla yılda en fazla iki kez ikramiye ödenebilir,” denilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun “Mevzuu” başlıklı 1 inci maddesinde,

“Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.”,

“Gelirin unsurları” başlıklı 2 nci maddesinde,

“Gelire giren kazanç ve iratlar şunlardır :

1. Ticarî kazançlar,

2. Ziraî kazançlar,

3. Ücretler,

4. Serbest meslek kazançları,

5. Gayrimenkul sermaye iratları,

6. Menkul sermaye iratları,

7. Diğer kazanç ve iratlar.

Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, yukarıda yazılı kazanç ve iratlar gelirin tespitinde gerçek ve safi miktarları ile nazara alınır.”,

“Ücretin tarifi” başlıklı 61’nci maddesinde,

” Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır.

1. 23 üncü maddenin 11 numaralı bendine göre istisna dışında kalan emeklilik, maluliyet, dul ve yetim aylıkları,

2. Evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler,

3. Türkiye Büyük Millet Meclisi, İl genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri ile özel kanunlarına veya idari kararlara göre kurulan daimi veya geçici bütün komisyonların üyelerine ve yukarıda sayılanlara benzeyen diğer kimselere bu sıfatları dolayısiyle ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler,

4. Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısiyle ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler,

5. (Değişik: 4/12/1985 - 3239/53 md.) Bilirkişilere, resmi arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine ve her türlü yarışma jürisi üyelerine ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler,

6. Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler.”, “Vergi tevkifatı” başlıklı 94 ncü’nci maddesinde ise,

“Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zırai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,

2………..”,

Hükümleri yer almaktadır.

26.12.2011 tarih ve 28154 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 280 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ise,

“Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife, 2012 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.

10.000 TL'ye kadar % 15

25.000 TL'nin 10.000 TL'si için 1.500 TL, fazlası % 20

58.000 TL'nin 25.000 TL'si için 4.500 TL (ücret gelirlerinde 88.000 TL'nin

25.000 TL'si için 4.500 TL), fazlası % 27

58.000 TL'den fazlasının 58.000 TL'si için 13.410 TL (ücret gelirlerinde

88.000 TL'den fazlasının 88.000 TL'si için 21.510 TL), fazlası % 35”

Denilmiştir.

Buna göre, ………. Belediyesi’nde çalışan memurlara 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi hükmüne göre ödenen ikramiye ödemeleri, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun yukarıda bahsedilen hükümlerine göre ücret ödemesi niteliğinde olduğundan, ve ayrıca 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ücretlerde istisnaların sayıldığı 23,24,25,26,27 ve 29 uncu maddelerinde ikramiye ödemelerinin gelir vergisinden istisna olduğuna dair bir hüküm bulunmadığından, ikramiye ödemelerinin söz konusu kişilerin aldığı aylık ücretlerle birleştirilerek 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesine göre vergilendirilmesi gerekmektedir. Uygulamada ise, ………. Belediyesi memurlarına ödenen ikramiyelerden, söz konusu ikramiyeler bu kişilerin kümülatif vergi matrahına dahil edilmediğinden, gelir vergisi kesintisi yapılmaması neticesinde toplam ………. -TL tutarında kamu zararına yol açılmıştır. Ancak, sorumlular yaptıkları savunmada, söz konusu ikramiyelerden, bu ikramiye ödemelerinin gelir vergisinden istisna olduğu gerekçesiyle, gelir vergisi kesintisi yapılmaması gerektiğini ileri sürmek suretiyle herhangi bir kamu zararına neden olunmadığını belirtmiş iseler de, bu savunmalara katılmak mümkün görünmemektedir. Şöyleki,

Sorumluların savunmalarında ileri sürdükleri, "193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Teşvik İkramiye ve Mükafatları başlıklı 29 uncu maddesinde, “Teşvik gayesiyle verilen aşağıda yazılı ikramiye ve mükafatlar gelir vergisinden müstesnadır” şeklinde düzenlenmiş olup, 1 nci fıkrası ile de,“ilim ve fenni, güzel sanatları, tarımı, hayvan yetiştirilmesini ve memleket bakımından faydalı olan diğer işleri ve faaliyetleri teşvik maksadıyla verilen ikramiye ve mükafatlar” gelir vergisinden istisna sayılmıştır. Kanunun bu düzenlemesi ile teşvik amaçlı verilen ikramiyelerin vergiden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak, ………. Belediyesi’nde çalışan memurlara 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi hükmüne göre verilen ikramiyeler, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin 1 nci fıkrası ile gelir vergisinden istisna edilmiş olan “ikramiye mükafatlar”ın hiç birinin kapsamına girmemektedir. ………. Belediyesi memurlarının yaptıkları ve ikramiye ödenmesine neden olan işlerin “memleket bakımından faydalı olan diğer işler” kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmamaktadır. Çünkü bu kapsamda değerlendirilecek olan ve ikramiye ödenmek suretiyle teşvik edilecek olan işlerin, “ilim ve fen, güzel sanatlar, tarım ve hayvan yetiştirilmesi” yada benzeri alanlarda yapılan faaliyetler kapsamında olması ve memleketin bütününü ilgilendirecek mahiyette olması gerekmektedir. ………. ili belediyesinde çalışan memurların yaptığı işlerin bu kategoride değerlendirilemeyeceği açıktır. Diğer taraftan, söz konusu ikramiyelerden gelir vergisi kesintisi yapılmaması konusunda, sorumlu olarak gösterilmekle birlikte, muhasebe yetkilisinin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları” başlıklı 61 nci maddesinde muhasebe yetkilisinin görevleri belirtilmiş ve bu görevler arasında tahakkuk ettirilmemiş gelirlerin tahsiline yönelik bir görev ve sorumluluktan bahsedilmemiştir.

Bu itibarla, ………. -TL tutarındaki kamu zararının Gerçekleştirme görevlisi ………. (……….) ile Harcama Yetkilisi ………. (……….)’ye müştereken ve müteselsilen,

6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile ödettirilmesine oybirliğiyle karar verildi.






Full & Egal Universal Law Academy