Sayıştay 1. Daire - Karar No: 10199 - Belediyeler ve Bağlı İdareler - Kamu İdaresi: Belediyeler ve Bağlı İdareler
Karar Dilini Çevir:




Ek Ödeme

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “,Personel istihdamı”, başlıklı 22 nci maddesinde,

“,Büyükşehir belediyesi personeli büyükşehir belediye başkanı tarafından atanır. Personelden müdür ve üstü unvanlı olanlar ilk toplantıda büyükşehir belediye meclisinin bilgisine sunulur.

Genel sekreter, belediye başkanının teklifi üzerine İçişleri Bakanı tarafından atanır. Genel sekreter kadrosuna atananlar, genel idare hizmeti sınıfına dahil bakanlık genel müdürleri, genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananlar ise bakanlık bağımsız daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen tüm haklardan aynen yararlanırlar.

Büyükşehir belediyesi 1.hukuk müşaviri ve daire başkanları, bağlı genel müdürlüklerin daire başkanlarının yararlandığı makam ve görev tazminatından aynen yararlanırlar.”,

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun Ek 13 üncü maddesinde,

"4. Maliye Bakanı:

a) (Mülga : 5/7/1991 - KHK - 433/16md., Yeniden düzenleme: 19/8/1991 - KHK - 449/3 md. Değişik: 20/3/1997 - KHK - 570/12 md.)

Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında çalışan memurlar ile sözleşmeli personele (bağlı kuruluşların kadro karşılığı sözleşmeli personeli hariç) en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200'ünü geçmemek üzere ek ödeme yaptırmaya,

b) Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatında çalışan (sözleşmeli olarak istihdam edilenler dahil) personele, normal mesai gün ve saatleri dahilinde, daire dışında yapılan çalışmalarda, aylık toplam 100 saati geçmemek üzere, dışarıda geçirilen her bir saat için, karşılığı genel bütçeden ödenen fazla mesai ücreti esas alınmak suretiyle, bu ücretin üç katını aşmayacak şekilde ödeme yaptırmaya,

c) Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında çalışan memurlar ile sözleşmeli personele, ayda 100 saati aşmayacak şekilde yaptırılacak ek fazla mesai karşılığında, fazla mesainin yaptırıldığı saatler, çalışma mahalleri, çalışmaların resmi tatil ve bayram günlerinde yaptırılması gibi hususlar dikkate alınmak suretiyle, Genel Bütçeden ödenen fazla mesai ücretinin beş katını aşmayacak şekilde, saat başına farklı fazla mesai ücreti tespitine,

d) (Ek: 28/12/2001-4731/4 md.) Şehirler arası yollarda yapılacak vergi denetimlerine yardımcı olmak üzere görevlendirilen güvenlik görevlilerine de bu esaslar dahilinde fazla çalışma ücreti ödenmesine,

Yetkilidir.

Ek ödemelerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun aylıklara ilişkin hükümleri uygulanır.

(Ek hüküm: 26.12.1993 –, 3946/2 md.) Görev yapılan birim ve iş hacmi, görev mahalli, görevin önem ve güçlüğü, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma biçimi gibi kriterlere göre yapılacak ek ödemelerin farklı miktarları ve ödemeye ilişkin usul ve esasları Maliye Bakanı tarafından tespit edilir.

(Ek hüküm: 26/12/1993 –, 3946/2 md.) Yukarıda belirtilen esaslar dahilinde yapılacak ödemeler Gelir Vergisine tabi tutulmaz. (Ek cümle: 20/6/2001–,4684/15 md.) Bu ödemeler bütçeden karşılanır. Bağlı kuruluşlar personeline yapılacak ek ödemelerin belirlenmesinde, bunlara ödenmekte olan ikramiye, fazla mesai ücreti gibi farklı ödemeler ile diğer imkanlar dikkate alınır ve bağlı kuruluş bütçelerinden ödenir.

(Ek paragraf: (7)17/9/2004–,5234/5 md.) Bu madde kapsamında bulunan personele yapılan ikramiye, teşvik primi, teşvik ödemesi, döner sermaye katkı payı ödemeleri, döner sermaye gelirlerinden yapılan ek ödemeler ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca ödenen tutarlar ile Maliye Bakanlığınca belirlenecek benzeri ödemelerin net tutarları, bu madde kapsamında yapılan ek ödemenin aylık net tutarından mahsup edilir. Mahsuba ilişkin esas ve usulleri belirlemeye Maliye Bakanı yetkilidir. Bu ödeme ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz."

Hükümleri yer almaktadır.

Ek 13 üncü madde uyarınca çıkarılan Maliye Bakanlığı Personeline Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Usul ve Esasların "Kapsam" başlıklı 2 nci maddesinde, "Bu usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında çalışan memurlar ile sözleşmeli personeli (bağlı kuruluşların kadro karşılığı sözleşmeli personeli hariç) kapsar''

"Ek ödeme Oran ve Miktarları" başlıklı 3 üncü maddesinde, "Bu usul ve esaslar kapsamına giren personele en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) ekli cetvellerde yer alan oranların uygulanması suretiyle hesaplanan miktarlarda ek ödeme yapılır'' denilmiş olup,



Ek - I Sayılı Cetvelin 2 nci sırasında "...Genel Müdür için %195", 4 üncü sırasında ise "Müstakil Daire Başkanı için % 190" oranında ek tazminat öngörülmüştür.

Söz konusu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği kadrosuna atanan personel genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık genel müdürlerinin, genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananlar ise bakanlık bağımsız daire başkanlarının ilgili mevzuatında öngörülen tüm haklarından aynen yararlandırılacaklardır. Burada söz konusu olan hizmet sınıflarının, görev unvanlarının, kadro ve görev durumuna göre yapılacak ödemelerin vs. belirlendiği genel düzenlemeleri içeren 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda ön görülen haklardır. Zira 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “,Kapsam”, başlıklı birinci maddesinde,

“,Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır.

Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu Kanunda belirtilen özel hükümler uygulanır.”,

Denilmek suretiyle, bu Kanunla yapılan düzenlemelerin madde metninde sayılan bütün kurumlarda çalışan memurları kapsadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla Devlet memurlarının hak ve yükümlülüklerine yönelik genel düzenlemeler bu yasada yapılmış olup, diğer kanunlarda memur haklarına ilişkin yapılan atıflarda, özellikle bir başka yasal düzenleme zikredilmemiş ise 657 sayılı Kanun düzenlemelerinin anlaşılması gerekmektedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13. maddesinde getirilen haklar ise yine aynı kanunda geçen ifadelerle Maliye Bakanlığı personeline özgülenmiştir.

Savunmalarda “,memur lehine yorum”, şeklinde bir ilkenin personel hukukunun temel prensibi olduğundan bahsedilmektedir.

Doktrinde kanun hükümlerinin yorumlanması ilkeleri üzerinde çeşitli görüşler ve tartışmalar olmakla birlikte, yürürlükteki kanunları yorumlarken bu metotlardan hangisi ya da hangilerinin göz önünde bulundurulacağı kanun koyucunun tercihi ile çözümlenmektedir. Pozitif hukuk normu haline getirilmeyen yorum metotları uygulayıcılara yön vermekle birlikte uygulanma zorunluluğu bulunmayan görüşler olarak kalmak durumundadırlar. Öğretide, kanun hükümlerinin yorumlanması konusunda lafzi yorum, sübjektif tarihi yorum, objektif tarihi yorum, serbest yorum gibi metotlar ileri sürülmüş olmakla birlikte, genel uygulamada hangi metottan faydalanılacağı 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1 inci maddesinin 1 inci fıkrası ile belirlenmiştir. Söz konusu fıkra, “,Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.”, Demek suretiyle münhasıran lafzi bir yorumun yetersizliğine işaret ettiği gibi, serbest bir yoruma da cevaz bulunmadığını kabul etmektedir. Yorumu yapan ve özellikle hakim kanunun lafzı ve ruhiyle bağlıdır.

Savunmada “,memur lehine yorum ilkesi”, olarak ifade edilen ilke, gerçekte ceza hukuku alanında uygulanan ceza yasalarının zaman itibariyle “,fail lehine yorum”,u ilkesidir. Bu ilke öğretide kendisine yer bulmuş olmakla birlikte ceza hukuku alanında uygulayıcıların dikkate alma zorunluluğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 nci maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan, “,Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.”, Hükmü ile olmuştur. Söz konusu ilke bu şekilde bir hukuk normu haline getirilmese idi uygulanma zorunluluğu bulunmayan bir görüş olarak kalacaktı. Dolayısıyla uygulayıcıların uymak zorunda bulunduğu, yasaların memurlar lehine yorumlanmasını gerektirir bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi doktrinde kanunların memurlar lehine yorumlanması gerektiğini ifade eden bir görüş de bulunmamaktadır. Kaldı ki 5216 sayılı Kanunun 22. maddesinin 657 sayılı kanuna atıf yaptığı açık olup yorumu gerektirir bir kanun boşluğu da bulunmamaktadır. Üstelik kanun koyucu 5216 sayılı Kanunun 22. maddesinde 24.10.2011 tarih ve 661 sayılı KHK nın 60. maddesi ile yaptığı, “,Genel sekreter, belediye başkanının teklifi üzerine İçişleri Bakanı tarafından atanır. Genel sekreter kadrosuna atananlar, genel idare hizmeti sınıfına dahil bakanlık genel müdürleri, genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananlar bakanlık müstakil daire başkanları, 1. hukuk müşaviri ve daire başkanlığı kadrosuna atananlar ise bakanlık daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatları ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen zam ve tazminatlardan aynen yararlanırlar.”, şeklindeki değişiklikle, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ile Genel Sekreter Yardımcısına ödenecek ücret konusunda münhasıran 657 sayılı kanunda öngörülen ödemelerin dikkate alınacağını açıkça ifade etmiştir. İçişleri Bakanlığı genel müdürlerinin dahi yararlanamadığı ek ödemeden, İçişleri Bakanınca atanmış genel sekreterin yararlanabileceğini iddia etmenin yasal bir dayanağı yoktur. Bu yetki Maliye Bakanına sadece kendi personeline kullanması için verilmiştir. Bakanlık genel müdürlerinin dahi yararlanmadığı bu haktan, özlük hakları bakanlık genel müdürlerine atıfla düzenlenen genel sekreterin yararlanması düşünülemez.

Ayrıca hakim ve savcılara aylık ödenirken, başbakanlık müsteşarı için 657 sayılı Kanunda ön görülen haklar dışındaki hiçbir ödeme dikkate alınmamaktadır.

Bu ödemeler 6009 sayılı kanun kapsamına da girmemektedir. Zira kanunda ‘,‘,memur temsilcileri ile toplu iş sözleşmesi akdederek veya başka bir tasarrufa bulunarak’,’, denilmiş, bu yolla mahalli idarelerin Anayasamızın 5. maddesi çerçevesinde kabul edilmiş uluslararası sözleşme uyarınca kendi memurları için uyguladığı iyileştirici ödemeler için bir çözüm yolu aranmıştır. Yani burada konu olan mevzuatın hatalı yorumundan kaynaklanan ödemeler değil memur temsilcileri ile yapılan görüşmelere istinaden gerçekleştirilen ödemelerdir. Dolayısıyla yapılan yersiz ödeme 6009 sayılı kanun kapsamında değerlendirilemez.

Açıklanan nedenlerle …, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter ve Genel Sekreter Yardımcısı kadrolarına atanan personele 5216 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince mali hakları kapsamında ödeme yapılırken, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13. maddesiyle, Maliye Bakanlığı ve bağlı kuruluşların merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında çalışan memurlar ile sözleşmeli personel için ön görülmüş olan ek ödemenin de dikkate alınması sonucu oluşan ve hesabı aşağıda gösterilen toplam …, TL kamu zararının gerçekleştirme görevlisi …, ile harcama yetkilisi …,’,dan,

müştereken ve müteselsilen,

6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile birlikte ve temyiz yolu açık olmak üzere ödettirilmesine, Bşy…, ve üye …,’,ün:



‘,‘,5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “,Personel istihdamı”, başlıklı 22 nci maddesinde, “,Genel sekreter kadrosuna atananlar, genel idare hizmeti sınıfına dahil bakanlık genel müdürleri, genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananlar ise bakanlık bağımsız daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen tüm haklardan aynen yararlanırlar.”, Hükmü yer almaktadır. Mevzuatımızda, bir kadronun özlük haklarının bir başka kadro veya unvana endekslendiği durumlarda, “,aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer mali hakları”, ibaresi kullanılırken (4761 sayılı kanunun 15 inci maddesi, 278 sayılı kanununun ek 3 üncü maddesi, 4046 sayılı kanunun 6 ncı maddesi, 4207 sayılı kanunun geçici 5 inci maddesi, 2954 sayılı kanunun geçici 8 inci maddesi) 5216 ve 5302 sayılı kanunlarda, “,genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık genel müdürü”, ibaresinin kullanılması, sadece bir unvan veya kadroya endekslenmeden öte değişen şartlar ve mevzuat çerçevesinde değişiklik arz eden özlük haklarında esnek davranabilmeyi ve bu kadrolara atananları bu yönüyle korumayı amaçladığı açıktır. Kamuda “,Genel Müdür”, unvanına sahip olup aylık ve özlük hakları açısından birbirinden çok farklılık arz eden birçok görev bulunmaktadır. Bu nedenle kanun koyucu, bu geniş yelpazeyi “,Bakanlık Genel Müdürü”, diyerek daraltmış ancak, hangi bakanlığın genel müdürünün özlük haklarının ödeneceği hususunu kurumların tercihine bırakmıştır. Diğer taraftan, “,bakanlık genel müdürleri için ilgili mevzuatında öngörülen tüm haklardan aynen yararlanırlar.”, hükmü çok açık olup bunun ek ödemeyi içermeyeceği, ek ödemeye ilişkin düzenlemenin sadece Maliye Bakanlığı personelini kapsadığını ileri sürmek zorlama bir yorumdur. Kanunda aylık, ek gösterge, makam ve temsil tazminatı, yan ödemeler ayırımına girmeden, “,ilgili mevzuatında öngörülen tüm haklardan aynen yararlanır”, hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı emsal alınarak, ilgili mevzuatı gereğince Maliye Bakanlığı Genel Müdürüne ödenmesi öngörülen her türlü ek ödeme, zam ve tazminattan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterinin de yararlandırılmasında kanunen her hangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Ayrıca, 23.07.2010 tarih ve 6009 sayılı kanunun geçici 8 inci maddesinde, “,Konusu suç teşkil etmemek ve kesinleşmiş bir yargı kararına müstenit olmamak kaydıyla, bu Kanunun yayımı tarihine kadar, memur temsilcileri ile toplu iş sözleşmesi akdederek veya başka bir tasarrufta bulunarak belediye, büyükşehir belediyesi ve il özel idaresinde çalışan kamu personeline her ne ad altında olursa olsun ek ödemede bulunulmaları nedeniyle kamu görevlileri haklarında idari veya mali yargılama ve takibat yapılamaz, başlatılanlar işlemden kaldırılır. hükmü yer almaktadır. İlgiliye 5216 sayılı Kanun kapsamında ek ödeme yapılamayacağı kanaati oluşsa dahi 6009 sayılı Kanunun bu hükmü karşısında sorumluların beraat ettirilmesi gereği açıktır. Çünkü olay belediyenin, Genel Sekreterinin mali haklarını Maliye Bakanlığı Genel Müdürüne endekslemesi yönündeki “,tasarrufu”, neticesinde yaptığı “,ek ödemeden”, kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu ödemenin, yukarıda zikredilen madde gereğince af kapsamında olduğu açıktır.

Açıklanan nedenlerle, 5216 sayılı Kanun gereğince, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter ve Genel Sekreter Yardımcısı kadrolarına atanmış olanlara, Maliye Bakanlığı Genel Müdürü için ilgili mevzuatında öngörülen tüm ödemelerin (ek ödeme dahil) ödenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, kaldı ki bu tür ödemelerin hukuka aykırı olduğu değerlendirilse bile, 6009 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesi nedeniyle mali yargılamaya ve takibata konu olamayacağı için söz konusu işlemin yasal düzenlemelere uygunluğuna karar verilmesi gerektiğinden aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.’,’,

Şeklindeki karşı oylarıyla ve oyçokluğu ile








Full & Egal Universal Law Academy