Sayıştay 1. Daire - Karar No: 10198 - Özel İdareler - Kamu İdaresi: Özel İdareler
Karar Dilini Çevir:




İşsizlik sigortası primi



5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81 inci maddesinin (ı) bendinde,

“(Ek: 17/4/2008-5763/24 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır.”

Hükmüne yer verilmiştir.

Bu madde hükmü çerçevesinde, 01.10.2008 tarihinden sonra yürürlüğe giren düzenlemeye göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanmaya başlanılmıştır.

Kamu İhale Genel Tebliğinin “Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında teklif fiyata dahil olacak giderler” başlıklı 78 inci maddesinde ise,

“78.23. 15/5/2008 tarihli ve 5763 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinde, özel sektör işverenlerinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağı hüküm altına alınmıştır.

78.23.1. İhale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı tüm hizmet alımı ihalelerinde, teklifler Hazine tarafından karşılanacak olan işveren sigorta primi tutarı dikkate alınmadan, işveren payları üzerinden hesaplanarak sunulacak ve değerlendirilecektir. Bu çerçevede, fiyat farkı hesaplanması öngörülen ihalelerde sözleşmenin yürütülmesi aşamasında, yüklenicinin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca prim teşvikinden yararlanması halinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esasların 8 inci maddesinde yer alan, “b) İhale (son teklif verme) tarihi itibarıyla işveren tarafından karşılanacak olan sosyal sigorta primi ve işsizlik sigortası primine ilişkin toplam tutarda, asgari ücret değişikliği veya sigorta primi alt sınır değişikliği ile prim oranları değişikliği gibi sebeplerle meydana gelecek fark,506 sayılı Kanun gereğince işveren nam ve hesabına Hazinece yapılacak olan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle bu Esasların 7 nci maddesi uygulanmaksızın ödenir veya kesilir.” hükmü gereğince, Hazine tarafından karşılanan prim tutarı, idare tarafından yüklenicinin hakedişinden kesilecektir.”

Denilmek suretiyle söz konusu prim kesintisinin yapılması gerektiği açıkça ifade edilmiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince malüllük, yaşlılık ve ölüm sigorta primlerinden hazine tarafından karşılanan %5 lik kısmın hak ediş ödemelerinden düşülmemesi sonucu oluşan toplam … TL kamu zararından,

… TL sinin tarih ve sayıları aşağıdaki tabloda yazılı belgelerle tahsil edilmiş olduğu anlaşıldığından bu tutar için ilişik kalmadığına,

Kalan … TL nin ise gerçekleştirme görevlisi … … ile harcama yetkilisi … …’a,

müştereken ve müteselsilen,

6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faizi ile birlikte ve temyiz yolu açık olmak üzere ödettirilmesine,

Üye … …’nün, “SGK ya borcu bulunmayan özel nitelikteki işyeri işverenlerinin söz konusu sigorta primi desteğinden yararlanabilmeleri için, aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesi aşamasında kanun türü olarak 5510 sayılı Kanun türünü seçmeleri ve aylık prim ve hizmet belgelerini süresi içinde kuruma vermeleri gerekmektedir. Bunun yanında sigorta primlerinin Hazinece karşılanmayan kısmı süresi içinde ödenmek zorundadır. 5510 sayılı Kanun türü seçilmek suretiyle Hazine yardımlı olarak tahakkuk ettirilmiş sigorta primlerinin süresinde ödenmemesi halinde % 5 işveren payı desteğinden yararlanılamayacak, tahakkuk eden sigorta primlerinin tamamı (Hazine desteği olan kısmı da dahil) gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir. Görüldüğü gibi bu haktan yararlanmak belli şartlara bağlanmıştır. Yani bu hüküm gerekçe gösterilerek indirimden yararlanıp yararlanmadığı tespit edilmeden kendisine ödeme yapılan her işveren için kamu zararı tespit edilemez.

Bu haktan yararlananlarda ise kesintinin yapılması fiyat farkı ödemesi sırasında gerçekleştirilmektedir. Bu açıdan bakıldığında %5’lik kesinti, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki ihaleler için geçerli olabilir. Zira 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na Göre İhalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esasların 8. maddesinde yer alan hükme göre fiyat farkı hesap edebilmek için, ihale (son teklif verme) tarihi itibarıyla işveren tarafından karşılanacak olan sosyal sigorta primi ve işsizlik sigortası primine ilişkin toplam tutarda, asgari ücret değişikliği veya sigorta primi alt sınır değişikliği ile prim oranları değişikliği gibi sebeplerle bir farkın oluşması gerekir. Halbuki 01.10.2008 tarihinden sonra gerçekleştirilen ihalelerde % 5 lik prim teşviki önceden bilinmekte yani fiyata, ihale tarihinden sonra yeni yansıyan bir değişiklik bulunmamaktadır. Kaldı ki bu kesintinin fiyat farkı bağlamında değerlendirilmesi, fiyat farkı ön görülmeyen ihalelerde bir avantaja dönüşmektedir. Fiyat farkı öngörülmeyen işlerde kesinti yapılamamakta, fiyat farkı öngörülen işlerde ise kesinti yapılmaktadır.

Diğer bir husus da, % 5 indirimlerin devletin yüklenicilere sağladığı bir nevi destek niteliğinde olmasıdır. Devlete iş yapan yüklenicinin, hak edişinden % 5 indirim tutarı kesilirken özel sektöre iş yapan işverenin böyle bir durumla karşılaşmaması da hakkaniyetle bağdaşmaz.

Bu itibarla yapılan işlemlerin yasal düzenlemeye uygun olduğuna karar verilmesi gerekir.”

Şeklindeki karşı oyuyla ve oy çokluğuyla,






Full & Egal Universal Law Academy