Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2020/773 Esas 2020/1063 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/773
Karar No: 2020/1063
Karar Tarihi: 24.11.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Dava, Artvin İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, 22.12.2016 tarihinde, .... isimli şahsın organize ettiği göçmen kaçakçılığı olayı ile ilgili olarak, Türkiye'den deport edilen ve giriş yasağı bulunan .... isimli bayan şahıstan önce .... isimli şahsın giriş işlemini yaptığı, hemen arkasından giriş işlemi için görevli olduğu kontuara gelen ....'nın evraklarını alarak işlem yapıyormuş gibi göstererek sisteme giriş kaydını yapmadan kaçak yollarla ülkeye sokmak suretiyle "Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiilini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Kanunun 8/6-ç maddesi gereğince "meslekten çıkarma" cezasıyla tecziyesine ilişkin 17/08/2018 tarihli ve 2018/308 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali ile bu işlem sebebiyle uğradığı maddi kayıpların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
Rize İdare Mahkemesi'nin 17/07/2020 gün ve E:2019/689, K:2020/364 sayılı kararıyla; davacı tarafından her ne kadar pasaport sisteminin arada aksaklık çıkardığı, bu aksaklıklardan dolayı bazı şahısların kaydının yanlış yapılabileceği ya da hiç kayıt altına alınamayacağı ve söz konusu olayla alakalı hiçbir maddi ve manevi menfaatinin olmadığı ileri sürülmüş ise de; olay anına ait Sarp Sınır kapısı giriş kontuar görüntüsünden, davacının, 22.12.2016 tarihinde .... isimli şahsın organize ettiği göçmen kaçakçılığı konusu ile ilgili Türkiye'den deport edilen ve giriş yasağı bulunan .... isimli bayan şahıstan önce .... isimli şahsın giriş işlemini yaptığı, hemen arkasından giriş işlemi için görevli olduğu kontuara gelen ....'nın evraklarını alarak işlem yapıyormuş gibi göstererek sisteme giriş kaydını sokmadan kaçak yollarla ülkeye girişini sağladığının tespit edildiği, ülkeye girişi yasak olan şahısların kaçak yollardan girişinin sağlanmasında yardımcı olduğu anlaşılan davacının, disiplin suçuna konu eylemi gerçekleştirdiği, bu durumda, yapılan soruşturma sonucu, 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8. maddesinin 6. fıkrasının (ç) bendinde yer alan "Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiilini işlediği sabit olan davacı hakkında tesis edilen "meslekten çıkarma" cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacının mali hak isteminin kabulünün de mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
Davacı tarafından; dava konusu işlemin, isnat edilen fiil tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra tesis edildiği, bu suretle disiplin cezası verme yetkisinin zaman aşımına uğradığı, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı, tarafına isnat edilen suçla ilgili herhangi bir delil bulunmadığı, aylar süren araştırmalar ve teknik takipler sonucunda suç örgütü ile en küçük bir bağlantısının dahi tespit edilemediği, daha önce 03/08/2018 tarihli ve 2018/90 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile "meslekten çıkarma" cezasıyla cezalandırılmış olmasına rağmen dava konusu işlemle 3 ayrı meslekten çıkarma cezası daha verildiği ileri sürülerek mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali ile davanın kabulüne karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi'nce dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri doğrultusunda incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava, Artvin İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, 22.12.2016 tarihinde, .... isimli şahsın organize ettiği göçmen kaçakçılığı olayı ile ilgili olarak, Türkiye'den deport edilen ve giriş yasağı bulunan .... isimli bayan şahıstan önce .... isimli şahsın giriş işlemini yaptığı, hemen arkasından giriş işlemi için görevli olduğu kontuara gelen ....'nın evraklarını alarak işlem yapıyormuş gibi göstererek sisteme giriş kaydını yapmadan kaçak yollarla ülkeye sokmak suretiyle "Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiilini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Kanunun 8/6-ç maddesi gereğince "meslekten çıkarma" cezasıyla tecziyesine ilişkin 17/08/2018 tarihli ve 2018/308 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali ile bu işlem sebebiyle uğradığı maddi kayıpların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
08/03/2018 tarih ve 30354 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un "Disiplin Cezası Verilecek Fiiller" başlıklı 8. maddesinin altıncı fıkrasının (ç) bendinde "Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiili meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; Hopa Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/1915 sayılı soruşturması kapsamında, Artvin İl Emniyet Müdürlüğü, Sarp Kara Hudut Kapısı Şube Müdürlüğü emrinde görevli polis memuru davacının "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak, Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kurulan örgüte üye olmak, 5607 sayılı Kanuna muhalefet, Göçmen Kaçakçılığı, İnsan Ticareti, Parada Sahtecilik, Resmi Belgede Sahtecilik" suçlarından hakkında adli işlem başlatılarak tutuklanması üzerine 22/02/2017 tarihinden itibaren görevinden uzaklaştırıldığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün 06/04/2017 tarihli tahkik emri ile Teftiş Kurulu Başkanlığının 07/04/2017 tarihli müfettiş görevlendirmesi üzerine hazırlanan 07/06/2018 tarihli soruşturma raporunda özetle; "Sarp Kara Hudut Kapısında görevli iken bulunduğu pasaport kontrol peronundan 25.08.2016 günü (görevli memura pasaport verilip bir müddet sonra pasaportun alınarak Türkiye istikametine ilerleyerek) ülkeye giriş yapan Cezaevi firarisi K6 ile kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir erkek şahsın ülkemize giriş yapan yolcuları gösterir listede giriş kayıtlarının bulunmadığının tespit edildiği, 22.12.2017 tarihinde .... isimli şahsın organize ettiği Göçmen Kaçakçılığı konusu ile ilgili Türkiye'den deport edilen ve giriş yasağı bulunan .... isimli bayan şahıstan önce .... isimli şahsın giriş işlemini yaptığı, hemen arkasından giriş işlemi için görevli olduğu kontuara gelen ....'nın evraklarını alarak işlem yapıyormuş gibi göstererek sisteme giriş kaydını sokmadan kaçak yollarla ülkeye soktuğu, Soruşturmaya konu suç örgütü yöneticileri …. ve ….. ile irtibatlı olduğu, FFTÖ/PYD Silahlı Terör örgütü mensuplarının yurt dışına çıkarılması konusunda örgün hiyerarşisi içinde hareket ettikleri, ….nin ülkeye girişi yasak olan şahısların kaçak yollardan girişini sağladığı, ayrıca sınırda görevli polis memuru …..'ın da söz konusu suç örgütü ile iltisakının olduğu ve .... ile irtibat kurduğu, dosya kapsamında suç örgütü ile yukarıda anlatılan nedenlerle iltisaklı/irtibatlı olduğu ve göçmen kaçakçılığı suçunu işlediği, ayrıca gümrük sahası dışına çıkarılması yasak mührün ev aramasında ele geçirildiği ve orijinal olan çok sayıda kimlik, yurtdışı çıkış harç pulu ile giriş-çıkış işlem formunun bulunduğu, ele geçirilen kimliklerden ....0 ve ....1 ile ilgili tespit bulunduğu, böylelikle HDSY Polis Memuru ....'ın ''Suç örgütü üyesi olma, Göçmen kaçakçılığı yapmak (2 kez), Resmi belgede sahtecilik'' suçlarını işlediğinin subüt bulduğu, böylelikle adı geçen personelin bu eylemleri ile görevini kötüye kullandığı, disiplin yönünden ''yetki ve nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak'' fiilini işlediği değerlendirildiği, disiplin yönünden; hakkında disiplin soruşturması yapılan polis memuru .... hakkında; a)Artvin Sarp Kara Hudut Kapısı Şube Müdürlüğü emrinde görevli iken 25.08.2016 ve 22.12.2016 tarihlerinde Türkiye'ye giriş yasağı bulunan şahısların pasaportunu cihaza tutmayıp durumunu sorgulamadan Türkiye'ye girişini sağladığının anlaşıldığı ve bu eylemi ile fiilin işlendiği tarihte yürürlükte olan E.T.D.T'deki (Md.8/7) yaptırımı ile 7068 S. Kanunundaki yaptırımı aynı olduğundan, adı geçenin ''Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak'' fiilini işlediği değerlendirildiğinden 7068 sayılı Genel Kollluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanunun 8'inci maddesinin 6. Fıkrasının (ç) bendi gereğince (2) kez ''Meslekten Çıkarma'' cezası ile tecziye edilmesi, b)Gümrük sahası dışına çıkarılması yasak mührün evindeki aramada ele geçirildiği ve orijinal olan çok sayıda kimlik bulunduğu, yurtdışı çıkış harç pulu ile giriş-çıkış işlem formunun bulunduğu, ele geçirilen kimliklerden ....0 ve ....1 ile ilgili tespit bulunduğu, bu eylemi ile Resmi Belgede Sahtecilik suretiyle ''Memurluk Sıfatı ile Bağdaşmayacak Nitelikte ve Derecede Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak'' fiilini işlediği değerlendirildiğinden, 657 Sayılı DMK'nın 125/E-g maddesi gereğince ''DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA'' cezası ile tecziye edilmesi gerektiği, ancak fiilin işlendiği zaman yürürlükte olan E.T.D.T'nın (8/6 maddesi), Anayasanın 38. maddesi ile Anayasanın 90/son maddesi delaleti ile AİHS'nin 7. maddesi ve buna uygun 5237 sayılı TCK'nın 7/2 fıkrasındaki düzenlemeler göz önüne alınarak, HDSY lehine olan yasal hükmün uygulanmasının uygun olacağı, böylelikle adı geçen personelin ''Sahtecilik '' eylemine uyan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/6 maddesi gereğince ''MESLEKTEN ÇIKARMA'' ile tecziye edilmesi gerektiği, c)Dosya kapsamında suç örgütü ile yukarıda anlatılan nedenlerle iltisaklı olduğu, örgüt üyeleri ile irtibat kurduğu ve bu eylemi ile Suç Örgütü Üyesi Olmak suretiyle ''Memurluk Sıfatı ile Bağdaşmayacak Nitelikte ve Derecede Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak'' fiilini işlediği değerlendirildiğinden, 657 Sayılı DMK'nın 125/E-g maddesi gereğince ''DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA'' cezası ile tecziye edilmesi gerektiği" teklif edilerek 05/07/2018 tarihinde soruşturma raporunun Teftiş Kurulu Başkanı tarafından Emniyet Genel Müdürlüğüne sunulduğu, davacı hakkında yürütülen soruşturma kapsamında sözlü savunmasının alındığı, akabinde dava konusu işlem ile, davacının .... isimli şahsın organize ettiği Göçmen Kaçakçılığı olayı ile ilgili olarak, Türkiye'den deport edilen ve giriş yasağı bulunan .... isimli bayan şahıstan önce .... isimli şahsın giriş işlemini yaptığı, hemen arkasından .... evraklarını alarak işlem yapıyormuş gibi göstererek sisteme giriş kaydını yapmadan kaçak yollarla ülkeye soktuğuna yönelik eylemi nedeniyle "Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiili kapsamında 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun 8/6-ç. maddesi uyarınca "Meslekten Çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına, fiilin işleniş biçimi ve kusurunun ağırlığı dikkate alındığında ve ayrıca geçmişte aldığı disiplin cezası bulunduğundan hakkında aynı Kanunun 7/2'inci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Kamu görevlileri hakkında tesis edilecek disiplin cezalarının, somut olay ve verilere ilişkin olması ve somut deliller içeren objektif bir soruşturmaya dayanması gerekmekte olup, bir fiil nedeniyle daha önce disiplin cezası tesis edilmesi halinde, aynı konuya ilişkin olarak yeni bir disiplin cezası tesis edilemeyeceği genel ceza hukuku ve özel olarak da disiplin hukukunun bilinen ilkelerindendir.
 
Olayda, dava konusu disiplin cezasının, davacının .... isimli şahsın organize ettiği göçmen kaçakçılığı olayı ile ilgili olarak, Türkiye'den deport edilen ve giriş yasağı bulunan .... isimli bayan şahıstan önce .... isimli şahsın giriş işlemini yaptığı, hemen arkasından .... evraklarını alarak işlem yapıyormuş gibi göstererek sisteme giriş kaydını yapmadan kaçak yollarla ülkeye soktuğuna yönelik fiil nedeniyle verildiği görülmekte ise de, davacının daha önce yine bu fiil de dayanak alınarak, 7068 sayılı Kanunun 8/6-o maddesi gereğince "Kaçakçılık yapmak veya kaçakçılarla ilişki kurmak" fiilini işlediğinden bahisle İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 03/08/2018 tarihli ve 2018/90 sayılı kararı ile meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, davacının anılan işlemin iptali istemiyle açtığı davada, Rize İdare Mahkemesi'nin 18/10/2019 gün ve E:2018/647, K:2019/726 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği ve istinaf incelemesi neticesinde de Dairemizin 15/10/2020 gün ve E:2020/115, K:2020/852 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
 
Bu durumda, davacıya daha önce, .... isimli şahsın organize ettiği göçmen kaçakçılığı olayı ile ilgili olarak, Türkiye'den deport edilen ve giriş yasağı bulunan .... isimli şahsı sisteme giriş kaydını yapmadan kaçak yollarla ülkeye soktuğuna yönelik eylemi de dayanak alınarak "Kaçakçılık yapmak veya kaçakçılarla ilişki kurmak" fiili kapsamında meslekten çıkarma cezası verilmiş olduğu dikkate alındığında, aynı fiil nedeniyle bu kez "Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiili kapsamında verilen davaya konu meslekten çıkarma cezasının, mükerrer ceza niteliğinde olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış olup, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık, dava konusu işlem yönünden davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
 
Öte yandan; davacı tarafından dava konusu işlem nedeniyle uğradığı parasal kayıpların tazmini isteminde de bulunulmuş ise de; yukarıda belirtildiği üzere davacının daha önce de İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 03/08/2018 tarihli ve 2018/90 sayılı kararı ile meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği ve bu işleme karşı açtığı davanın reddi üzerine yaptığı istinaf başvurusunun da reddedildiğinin anlaşılması karşısında, bu aşamada parasal hak talebinin kabulü mümkün bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle, Rize İdare Mahkemesi'nin davanın reddine dair 17/07/2020 gün ve E:2019/689, K:2020/364 sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun dava konusu işlem yönünden kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, dava konusu işlem nedeniyle uğranılan parasal kayıpların tazmini istemi yönünden yapılan istinaf başvurusunun ise yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine, dava neticeten kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlandığından, dava ve istinaf aşamasında davacı tarafça yapılan toplam 356,75-TL yargılama giderinin yarısı olan 178,375-TL'lik kısmı ile iş bu kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL avukatlık ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine, yargılama giderinin kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, 2.040,00-TL avukatlık ücretinin de davacı tarafından davalı idareye verilmesine, artan posta avansının karar kesinleştikten sonra re'sen davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 24/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
KARŞI OY
 
İstinaf dilekçesinde öne sürülen iddialar, istinaf başvurusuna konu Rize İdare Mahkemesi'nin davanın reddine dair 17/07/2020 gün ve E:2019/689, K:2020/364 sayılı kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın kaldırılmasına neden olacak mahiyette görülmemiştir.
 
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 124'üncü maddesinin ikinci fıkrasında; kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125'inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verileceği düzenlenmiştir.
 
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 4'üncü maddesinde, aynı fiil nedeniyle bu Kanun'da yazılı disiplin cezalarından birden fazlasının verilemeyeceği, bir fiilin birden fazla disiplinsizlik teşkil etmesi halinde ise ağır olan disiplin cezasının verileceği, 6'ncı maddesinin üçüncü fıkrasında ise, disiplin cezası verilmesine ilişkin takdir hakkı kullanılırken, a) Disiplinsizliğin işleniş biçimi, b) Disiplinsizliğin işlendiği zaman ve yer, c) Disiplinsizliğin hizmete olumsuz etkisinin ağırlığı, ç) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, d) Disiplinsizlik yapan personelin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, e) Disiplinsizlik yapan personelin daha önceki disiplin durumu, f) Disiplinsizlik yapan personelin samimi ikrarı ve gösterdiği pişmanlığın gözönüne alınacağı hükümlerine yer verilmiştir.
 
Uyuşmazlık konusu olayda, gümrük kapısında pasaport kontrolü görevini yapan davacının, cezaevinden firar eden İ.A. ile kimliği tespit edilemeyen başka bir kişi ve ülkeye girmesi yasak olan P.A. adlı kişiyi giriş kaydı yapmaksızın kaçak yoldan ülkeye aldığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu olan çok sayıda kişinin yurt dışına çıkarılmasına ilişkin örgüt talimatını örgüt hiyerarşisi içinde başka kişiler ile birlikte yerine getirdiği iddiaları hakkında yapılan disiplin soruşturması neticesinde isnat sabit görülerek "kaçakçılık yapmak veya kaçakçılarla ilişki kurmak" fiilinin sübuta erdiği gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından meslekten çıkarma ile tecziye edildiği, devamında, P.A. adlı kişiyi kayıt yapmaksızın ülkeye almak suretiyle "yetkisini başkalarına çıkar sağlamak amacıyla kullandığı" isnadı hakkında ayrıca yapılan disiplin soruşturması neticesinde bu fiil sebebiyle meslekten çıkartılması gerektiği yönünde Artvin İl Polis Disiplin Kurulu tarafından verilen karar da yerinde görülerek bu kez davalı idarenin Yüksek Disiplin Kurulu tarafından müteakip bir işlem ile ayrıca meslekten çıkarma ile tecziye edildiği dosya kapsamından görülmektedir.
 
Davacıya verilen ilk meslekten çıkarma cezasının gerekçesi olan kaçakçılık fiilinin örgütlü suç olarak değerlendirilmek suretiyle ceza davasına konu olduğu ve Artvin Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:2018/111 sayılı dosyasında "suç örgütü üyeliği, göçmen kaçakçılığı" suçlarından dolayı açılan davanın derdest olduğu, ilk fiilin bu mahiyeti ile P.A. adlı kişinin yurda sokulması ile sınırlı olmayıp FETÖ/PDY üyesi olan çok sayıda şahsın örgütün faaliyet ve amaçları doğrultusunda farklı tarihlerde farklı eylemler ile yurt dışına çıkarılmasını içermesi sebebiyle soyut/genel nitelikte olduğu, ikinci fiilin ise P.A. adlı kişinin yararına/çıkarına uygun olarak kayıt yapılmaksızın yurda kaçak olarak sokulmasına ilişkin olduğu, ilk fiilin örgütlü suç isnadına ilişkin olan (kişilerden bağımsız) soyut/genel niteliği ve ikinci fiilin bir kişinin şahsi yararı için yurda kaçak olarak sokulmasından kaynaklanan somut/özel niteliği dikkate alındığında, bu fiillerin mahiyeti gereği kamu hizmetinin yürütülmesine olumsuz etkileri aynı ölçek ve ağırlıkta olmadığı gibi, gümrük kapılarında verilen hizmetlerden, "personel tarafından şahsi saikler ile ayrımcılık yapıldığı ve/veya suçlu şahıslar ile işbirliği yapıldığı" kuşku ve endişesini taşımaksızın yararlanmaya hakkı bulunan kamunun zararının ve/veya maruz kaldığı tehlikenin de aynı olmadığı, buna göre; davacının söz konusu eylemlerinin tarihi/konusu/nesnesi itibariyle disiplin cezasını gerektiren birden fazla fiil mevcut olduğundan, sübut bulan ve meslekten çıkarma disiplin cezasını gerektiren ikinci bir fiil için ikinci kez meslekten çıkarma cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
 
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen açıklama ile reddine karar verilmesi gerektiği görüş ve oyu ile, aksi yönde olan çoğunluk kararına katılmıyorum. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy