Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2020/689 Esas 2020/951 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/689
Karar No: 2020/951
Karar Tarihi: 28.10.2020



(7068 S. K. m. 6, 8) (657 S. K. m. 124, 125) (2577 S. K. m. 45) (2559 S. K. m. 1)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Dava, Trabzon İli Çarşıbaşı ilçesi Çarşıbaşı Polis Merkezi'nde polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, 7068 sayılı Kanun'un 8/4-(b)-6 maddesinde belirtilen "Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle kademe durdurma cezası ile tecziyesi gerekmekte ise de öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan 657 sayılı Kanun'un 125/5. hükmü uyarınca brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesine yönelik Trabzon Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu tarafından tesis edilen 17/10/2019 tarih ve 2019/55 karar no'lu işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
Trabzon İdare Mahkemesi'nin 12/06/2020 gün ve E:2019/1375, K:2020/493 sayılı kararıyla; okul öğretmenlerinden müşteki M.K.'nın davacı tarafından taciz edildiğini iddia etmesine rağmen bu husus hakkında okul müdürüne herhangi bir bildiriminin olmadığı, özel güvenlik görevlisi F.H.U.'nun ifadesinde; diğer veliler gibi davacının da ziyaret kartı almadığı, kendileriyle muhatap olmaksızın katlara çıktığını, konu okul müdürüne anlatıldıktan sonra davacının aynı davranışlarda bulunmadığının belirtildiği, diğer güvenlik görevlisi Ö.Y.'nin ifadesinde; davacının okula silahla geldiğini hiç görmediğinin, bazen resmi üniforma bazen ise sivil kıyafetle geldiğinin belirtildiği, okul müdürü S.Ö.'nün ifadesinde; davacının ziyaretçi kartı almaksızın doğrudan katlara çıkma davranışının kendisine iletilmesine binaen şahıs ile görüştüğünün ve anılan davranışların terk edildiğinin, davacının eğitim ve öğretimi engelleyecek bir tutum sergilemediğinin belirtildiği, bu durumda, davacının CİMER şikayet başvurusuna konu olan eylemlerden "ziyaretçi kartı almaksızın doğrudan okulda bulunan katlara çıktığı" sabit olmasına rağmen anılan davranışları ile eğitim ve öğretim hayatını engelleyecek ve okulun tamamına sirayet edecek bir tutum ve davranış içerisinde bulunmadığı, anılan eylemi ile davacının mesleğinin saygınlığını ve güven duygusunu sarsacak bir davranışta bulunmadığı, sübuta erdiği tespit edilen eylemlerin 7068 sayılı Kanun'un 8/4-(b)-6 maddesinde öngörülen suç tanımıyla örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, emniyet hizmetinin niteliği ve önemi nazara alındığında ilgili yasal mevzuat dikkate alınarak ceza verme zamanaşımı süresi içerisinde davalı idare tarafından, söz konusu disiplin soruşturması kapsamında yeniden değerlendirme yapılarak işlem tesis edilebileceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
Davalı idare tarafından; daha önce davacı ile davacının çocuğunun öğretmeni olan M.K. arasında yaşanan husumetin davacının gerçekleştirmiş olduğu eylemlerin haklı nedeni olarak gösterilemeyeceği, polis memuru olarak tüm vatandaşlara örnek olması gereken davacının sergilediği davranışların aksi yönde olduğu ileri sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: İstinaf başvuru dilekçesine cevap verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi'nce dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri doğrultusunda incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava; Trabzon İli Çarşıbaşı ilçesi Çarşıbaşı Polis Merkezi'nde polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, 7068 sayılı Kanun'un 8/4-(b)-6 maddesinde belirtilen "Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle kademe durdurma cezası ile tecziyesi gerekmekte ise de öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan 657 sayılı Kanun'un 125/5. hükmü uyarınca brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesine yönelik Trabzon Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu tarafından tesis edilen 17/10/2019 tarih ve 2019/55 karar no'lu işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İstinafa konu kararın diğer kısımları usul ve hukuka uygun olmakla birlikte, kararda; sübuta eren "ziyaretçi kartı almaksızın doğrudan okulda bulunan katlara çıkma" eyleminin 7068 sayılı Kanun'un 8/4-(b)-6 maddesinde öngörülen suç tanımıyla örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının somut olayda gerçekleşmediği, emniyet hizmetinin niteliği ve önemi nazara alındığında ilgili yasal mevzuat dikkate alınarak ceza verme zamanaşımı süresi içerisinde davalı idare tarafından, söz konusu disiplin soruşturması kapsamında yeniden değerlendirme yapılarak işlem tesis edilebileceği hususu daişlemin iptal gerekçeleri arasında gösterilmiş olduğundan, bu gerekçeye yönelik ayrı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
 
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 1'inci maddesinin birinci fıkrasında; polis, asayişi amme, şahıs, tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini korumakla, halkın ırz, can ve malını muhafaza ve ammenin istirahatini temin ile görevlendirilmiştir.
 
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 6'ncı maddesinde, bu Kanun ile disiplin cezası vermeye yetkilendirilen disiplin amirleri veya kurullarının, disiplin cezası uygulanması ile ilgili takdir haklarını ölçülü, adaletli ve hakkaniyetli bir şekilde kullanacakları, takdir hakkının mutlaka gerekçeli olarak kullanılacağı, takdir hakkı kullanılırken; a) Disiplinsizliğin işleniş biçimi, b) Disiplinsizliğin işlendiği zaman ve yer, c) Disiplinsizliğin hizmete olumsuz etkisinin ağırlığı, ç) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, d) Disiplinsizlik yapan personelin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, e) Disiplinsizlik yapan personelin daha önceki disiplin durumu, f) Disiplinsizlik yapan personelin samimi ikrarı ve gösterdiği pişmanlığın gözönüne alınacağı belirtildikten sonra, 8 ve 9'uncu maddelerinde disiplin cezasını gerektiren fiiller sayılmış, 34'üncü maddesinin birinci fıkrasında da, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hallerde 657 sayılı Kanun'un disipline ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
 
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 124'üncü maddesinin ikinci fıkrasında ise; kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verileceği açıklanmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; Trabzon İli Çarşıbaşı ilçesi Çarşıbaşı Polis Merkezi'nde polis memuru olarak görev yapan davacı hakkında, Trabzon İli ….. İlkokulu öğretmenlerinden M.K.'nin "davacının şikayetçiyi sürekli taciz ettiği, okul katlarına izinsiz çıktığı, güvenlik elemanlarını dinlemediği, bekleme salonunu kullanmadığı, sivillere kapalı olan girişleri kullandığı, okuldaki eğitim ve öğretimi engellediği ve görevlileri tehdit ettiği" iddiaları üzerine başlatılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen soruşturma raporunda; "... Davacının okulun ziyaret kurallarına uymadığı, ancak okul müdürü S.Ö.'nün ikazından sonra kurallara uyduğu, okulun eğitim ve öğretim hayatını engellemediği, kimseyi tehdit etmediği, okula silahla girmediği ..." sonucuna ulaşılarak, 7068 sayılı Kanun'un 8/2-(a) maddesinde belirtilen "Görev sırasında veya dışında, mevzuat veya talimatlarla yasaklanan davranışlarda bulunmak" eyleminden dolayı kınama cezası verilmesinin teklif edildiği, Trabzon Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu'nun 17/10/2019 tarihli ve 2019/55 numaralı kararıyla, rapordaki tekliften farklı olarak 7068 sayılı Kanun'un 8/4-(b)-6 maddesinde belirtilen ve 6 ay kısa süreli durdurma cezasına karşılık gelen "Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" eyleminin sübuta erdiğinden bahisle kademe durdurma cezası ile tecziye edilmesi gerekmekle birlikte öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan 657 sayılı Kanun'un 125/5. maddesi hükmü uyarınca brüt aylığından 1/4 oranında kesilmesine karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
7068 sayılı Kanun'un disiplin cezası verilecek fiillerin sayıldığı 8'inci maddesinde "görev sırasında veya dışında, mevzuat veya talimatlarla yasaklanan davranışlarda bulunmak" kınama cezası gerektiren bir fiil olarak tanımlanmış ise de, bu düzenleme ile yaptırıma tabi tutulan hususun; polislik mesleğinin mahiyeti gereği "kanuni düzenlemelere uygun olmayan davranışların önlenmesi ve işlenmiş suçların/kabahatlerin faillerinin yakalanarak ilgili merciye intikal ettirilmesi" ile görevli olan polis memurlarının kanuni düzenlemelere öncelikle kendilerinin uymalarının temini olduğu, bu yönü ile kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi amacına matuf olduğu açıktır.
 
Bu amaç dikkate alındığında, kamu hizmetinin yürütülmesi ile doğrudan ilgisi bulunmayan, kamu görevinin dışında özel hayat kapsamında kalan her türlü konuda ilgili kanuni düzenlemelere riayetsizliğin; ilgili adli veya idari merci nezdinde suç/kabahat oluşturup oluşturmadığından bağımsız şekilde, doğrudan disiplinsizlik olarak addedilmesinin, disiplinsizliğin yaptırıma tabi tutulmasında hedeflenen "kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesinin temini" hususunun dışına çıkılması sonucunu doğuracağı anlaşılmaktadır.
 
Kamu görevlilerinin kanuni düzenlemelere aykırı her türlü davranışlarının, "kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesinin temini" amacına aykırı olup olmadığına, görev dışında özel hayat kapsamında kalıp kalmadığına, mahiyeti ve ağırlığı itibariyle polislik/memurluk sıfatının gerektirdiği saygınlığa ve güven duygusuna olumsuz etkisinin olup olmadığına bakılmaksızın; kamu görevlisi olmayan şahıslardan farklı şekilde, adli veya idari merci nezdinde yaptırım haricinde bir de disiplin yaptırımına doğrudan tabi tutulması gerektiğinin kabulüne ise imkan bulunmamaktadır.
 
Somut olayda, davacının disiplin cezasına gerekçe gösterilen fiili bu çerçevede değerlendirildiğinde; davacının kolluk hizmetine ilişkin kamu görevinin ifası dışında özel/ailevi sebeplerle gittiği başka bir kamu kurumunda (ilkokulda) "ziyaretçi kartı almadığı ve okulun diğer kapısını kullandığı" disiplin soruşturmasında tanık olarak ifadesi alınan güvenlik görevlisi tarafından belirtilmekte ise de, ifadesi alınan okul müdürünün "davacıya okul kurallarına uyması yönünde yaptığı ikazdan sonra davacının olumsuz bir davranışının olmadığı" yönünde beyanda bulunduğu, davacının okulun kurallarına ve görevlilerin ikazlarına kasıtlı/ısrarlı olarak uymadığına ve kendisini uyaran kamu görevlilerine karşı olumsuz bir tutum içine girdiğine dair somut bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığı, olayın mahiyeti itibariyle tek başına polislik mesleğinin mahiyeti ve/veya saygınlığı ile ilgisinin de bulunmadığı, kamu görevinin ifası dışında öğrenci velisi sıfatıyla gidilen ilkokulun kurallarına uyulması konusunda oluşan ihtilaftan kaynaklandığı, okul müdürünün ikazı üzerine davacı tarafından kurallara uymama hususunda ısrar edilmeyerek olumsuz durumun giderildiği, olayda kanuni düzenleme ve talimatlar ile yasaklanan davranışlarda bulunma kastının sübut bulmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
 
Bu durumda, davacının söz konusu davranışının 7068 sayılı Kanun'un 8'inci maddesi kapsamında disiplin cezasını gerektiren diğer fiillerden de olmadığı dikkate alındığında, mahiyeti itibariyle disiplin cezasını gerektirmediği anlaşıldığından, Mahkemenin "tipiklik şartının gerçekleşmemesi sebebiyle idarece disiplin soruşturması kapsamında yeniden değerlendirme yapılarak işlem tesis edilebileceği" yönündeki gerekçesinde hukuki isabet bulunmamakta ise de, kararın "davacının eğitim ve öğretim hayatını engelleyecek ve okulun tamamına sirayet edecek bir tutum ve davranış içerisinde bulunmadığı, anılan eylemi ile davacının mesleğinin saygınlığını ve güven duygusunu sarsacak bir davranışta bulunmadığı" gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yönündeki diğer kısımları usul ve hukuka uygun olduğundan, Dairemizce istinafa konu kararın kaldırılması yoluna gidilmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine, aşağıda dökümü yapılan 73,00 TL istinaf yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, artan posta avansının re'sen davalı idareye iadesine, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, 28/10/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy