Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2020/606 Esas 2020/608 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/606
Karar No: 2020/608
Karar Tarihi: 09.09.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Dava, Samsun İli Çarşamba İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, Şırnak İli Cizre İlçesinde görev yaptığı dönemde "Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Kanun'un 8-5/b-2. maddesi uyarınca 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziye edilmesine ilişkin Şırnak Valiliği İl Polis Kurulu'nun 17/01/2019 tarih ve 2019/8 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
Samsun 2. İdare Mahkemesi'nin 20/02/2020 gün ve E:2019/641, K:2020/321 sayılı kararıyla; davacının ekip memuru olarak görev yaptığı 27/04/2017 tarihi saat 02:25 sıralarında ekip arkadaşları ile birlikte ...... Lisesi Kalekolunda bulunan oyun salonunda okey oynamak suretiyle üzerine atılı "Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinin sübuta erdiği, soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde ve dava dilekçesinde yer alan kalekola insani ihtiyaçlarını gidermek ve kısa süreli istirahat etmek amacıyla büro amirinin bilgisi dahilinde ekipteki diğer polis memurları ile gittikleri, sonrasında ise büro ile ilgili konuların oyun salonunda konuşma gereksiniminin kısa süreli mola sınırını aştığı iddiasının habersiz denetim sonucu tutulan rapora, olay hakkındaki tanık B.S.'nin beyanlarına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, davacı beyanlarına itibar edilmediği, görev saatlerinde okey oynama fiilinin hizmet içinde resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak şeklindeki suç tanımına uyduğu görülmekte olup, usulüne uygun olarak yürütülen disiplin soruşturması sonucunda davacının eylemine uyan disiplin cezası ile cezalandırıldığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
Davacı tarafından; ekipte bulunan diğer 7 kişiye ayrı ayrı verilen cezalara karşı açılan davalarda disiplin cezalarının İdare Mahkemelerince iptal edildiği, idarece tekrar yapılan soruşturmalar neticesinde tamamının kınama cezası aldığı, aynı olaydan dolayı haklarında aynı rapor bulunan memurlar kınama cezası aldığı halde sadece kendisinin 16 ay kıdem tenzili almasının orantılılık ve eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği, kasti bir eylemi olmadığından cezanın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi'nce dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri doğrultusunda incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava; Samsun İli Çarşamba İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, Şırnak İli Cizre İlçesinde görev yaptığı dönemde "Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Kanun'un 8-5/b-2. maddesi uyarınca 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziye edilmesine ilişkin Şırnak Valiliği İl Polis Kurulu'nun 17/01/2019 tarih ve 2019/8 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
Fiil tarihinde yürürlükte olan, 23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kuralları ile usul ve esaslarını düzenleyen 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 8/5-b/2. maddesinde "Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilinin 16 ay uzun süreli durdurma cezasını gerektireceği belirtilmiş, sonrasında işlem tarihinde yürürlükte bulunan, 08/03/2018 tarih ve 30354 Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8. maddesinde disiplin cezalarının neler olduğuna yer verildikten sonra, 5. fıkrasının b bendinde "Onaltı ay uzun süreli durdurma" cezasını gerektiren fiiller arasında 2. alt bendinde "Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilinin onaltı ay uzun süreli durdurma cezası gerektirdiği hüküm altına alınmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; Samsun İli Çarşamba İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapan davacının, Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü Tem Büro Amirliğinde görev yaptığı dönemde 27/04/2017 tarihi saat 02:25 sıralarında nöbetçi amir tarafından yapılan habersiz denetimde, görev yaptığı araç anons edilerek mevki bildirmesinin istendiği, ekibin ...... Lisesi Kalekolunda olduklarını belirtmeleri üzerine kalekola gidildiği, kalekolda ekip denetlendikten sonra diğer noktaların denetimine gidilirken bir ekip aracının daha kalekol içerisinde olduğunun görüldüğü, ekip personelinin nerede olduklarının öğrenilmesi amacıyla tekrar kalekol içerisine girildiğinde, oyun salonu yazılı odada aralarında davacının da olduğu görevli 8 personelin iki ayrı masada önlerinde okey ıstakaları ve taşları dizili şekilde oyun oynarken görüldüğü, sicil numaraları alınan personel hakkında düzenlenen raporun ilçe emniyet müdürlüğüne sunulması üzerine, anılan raporda belirtilen hususların araştırılması amacıyla yürütülen disiplin soruşturması neticesinde davacının üzerine atılı fiili işlediği kanaati ile eylemine uyan 682 sayılı KHK'nin 8. maddesinin 5/b/2 fıkrası uyarınca onaltı ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılması yönünde getirilen teklif doğrultusunda Şırnak Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 10/07/2017 tarih ve 2017/250 sayılı yazı ile davacıdan konu ile ilgili savunmasının istenilerek 14/07/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının bu yazıya istinaden sunduğu yazılı savunması ile birlikte soruşturma raporunun incelenmesi neticesinde Şırnak Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun 17/01/2019 tarih ve 2019/8 sayılı kararı ile davacının üzerine atılı hizmet içinde resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak fiilini işlediği sonucuna varılarak 7068 sayılı Kanun'un 8-5/b-2. maddesi uyarınca 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlık konusu olayda; 27/04/2017 günü gece görevi esnasında nöbetçi amiri olarak görev yapan komiser yardımcısı E.Y. ve komiser yardımcısı B.S. tarafından denetim yapıldığı, denetimde saat 02:52 sıralarında ...... Lisesi Kalekolu'na gidildiği, kalekol içerisinde üzerinde oyun salonu yazılı kapıdan içeri girildiğinde …. kod no'lu ekip ile ….. kod no'lu ekibin iki masa halinde "okey" oyununu oynadıklarının tespit edildiği, olayla ilgili nöbetçi amir E.Y. tarafından 27/04/2017 tarihli raporun hazırlandığı, söz konusu rapora istinaden başlatılan disiplin soruşturması kapsamında ifadesi alınan davacının verdiği ifadesinde; "... insani ihtiyaçlarını karşılamak için kısa süreli istirahat amaçlı ...... Kalekoluna gittiklerini, burada kısa süreli sohbet ettiklerini, Komiser Yardımcıları E.Y. ile B.S'nin saat 02:25 sıralarında yanlarına gelerek kendilerini denetlediğini, komiserlerin ihtiyacı kısa süreli tutarak bölgeye çıkmaları gerektiğini söylediklerini, biraz dinlenmek için Kalekolun içerisinde bulunan odaya girdiklerini, ... burada üç tane masanın olduğunu, masaların üzerinde ve yerlerde çok sayıda okey taşları ve satranç taşlarının ve özel harekat silahlık malzemelerinin olduğunu ve dağınık halde olduğunu, ... daha önceden kalekolda kalıp oyun oynayan arkadaşların taşları dağınık bırakması ve masa üzerinde bırakmasından dolayı masaya oturunca sanki oyunu kendileri oynuyorlarmış gibi bir görüntünün oluştuğunu, kesinlikle okey veya başka bir oyun oynamadıkları ..." şeklinde beyanda bulunduğu, 10/07/2017 tarihinde verdiği savunmasında ise, "Bir önceki ifadem aynen geçerli olup, ekleyeceğim bir husus yoktur" şeklinde beyanda bulunduğu, aynı soruşturma kapsamında ifadeleri alınan diğer polis memurlarının ifadelerinin de benzer mahiyette olduğu, nöbetçi amir B.S.'nin alınan ifadesinde; "... kalekolun kapısından içeri girerek üzerinde oyun salonu yazan kapıya gittiklerini ve kapıyı açtıklarında …. kod nolu ekip ile daha sonradan …… kod nolu ekip olduğunu anladıkları ekipteki ... personellerin iki ayrı masada önlerinde okey ıstakaları ve taşları ile oyun oynanır vaziyette olduğunu ve tüm bu görevlilerin iki ekip halinde okey oynadıklarını gördüklerini, okey taşlarının masanın üzerinde dağınık halde olmadığı ve isimleri belirtilen görevlilerin bu oyunu kendileri odaya girene kadar oynadıklarını, Komiser yardımcısı E.Y.'nin görevlilere Cizre İlçesinde olduklarını ve daha dikkatli ve duyarlı görev yapmaları gerektiğini ve bölgelerine geçmeleri gerektiğini söyledikten sonra sicillerini aldığı ..." şeklinde beyanda bulunduğu, komiser yardımcısı E.Y.'nin ifadesinin de benzer olduğu anlaşılmaktadır.
 
Disiplin cezaları, kamu hizmetlerinin yürütülmesi ve kamu yararının devamlılığının sağlanması amacıyla kamu görevlileri için görev, yetki ve sorumlulukları bakımından yasal olarak getirilmiş bulunan yaptırımlar olup, kamu hizmetlerinin en iyi şekilde yürütülmesi, kamu yararının devamlılığı bakımından gerekli görülmüştür. Bu hizmetleri yürüten kamu görevlilerinin görev anlayışları, hizmete bağlılıkları, yetkileri ve sorumlulukları kamu hizmeti ve kamu yararı ile sınırlandırılarak kamu hizmetleri disiplin altına alınmıştır.
 
Ceza hukukundaki kanunilik ilkesinin disiplin hükümleri için de geçerli olduğu, ancak idarenin teşkilat yapısı, faaliyetlerinin çeşitli ve değişken olması nedeniyle disiplin cezasını gerektiren tüm fiillerin kanunla belirlenmesinin zorluğu düşünüldüğünde ceza hukukundaki kadar katı bir kanunilik anlayışının benimsenmediği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesi hükmü ile kanunilik ilkesine istisna getirildiği görülmektedir.
 
Ancak, anılan hükümle getirilen istisnayla disiplin cezasına konu fiilin vasıflandırılması konusunda idareye bir takdir yetkisi tanınmış olduğu kabul edilse bile; bu yetkinin kanunilik ilkesinin bir unsuru olan ve somut fiilin soyut kurala uygunluğu anlamına gelen tipiklik kuralının ihlali şeklinde kullanılmaması gerekmektedir.
 
Davacı hakkında başlatılan disiplin soruşturması kapsamında düzenlenen soruşturma raporu ve eki ifade tutanaklarından davacının görev sırasında istirahat molasını uzun tuttukları anlaşılmakla birlikte, söz konusu eylemin 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8/5/b-2. maddesinde tanımlanan "Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" disiplin suçunun maddi unsuruna vücut vermediği, söz konusu eylemin; anılan Kanun'un 8/3/a-13 maddesinde öngörülen "Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek" kapsamında değerlendirilebileceği ve anılan mevzuat hükmünde temel disiplin cezasının "üç günlüğe kadar aylıktan kesme" olarak öngörüldüğü görülmekle, "tipiklik" ilkesine aykırı hareketle sübut bulan eyleme hukuka aykırı olarak tatbik edilen mevzuat hükmü ile davacının 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8/5/b-2. maddesi gereğince ve takdiren bir alt ceza tatbiki cihetine gidilmeyerek "16 ay uzun süreli durdurma" disiplin cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Davalı idarece davacının eylemi hakkında yeniden bir değerlendirme yapılarak, tipiklik, elverişlilik ve orantılılık ilkeleri de gözönünde bulundurulmak suretiyle eylemin karşılığı olan disiplin cezasının verilmesi konusunda yeniden bir değerlendirme yapılabileceği de açıktır.
 
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Samsun 2. İdare Mahkemesi'nin 20/02/2020 gün ve E:2019/641, K:2020/321 sayılı kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, dava ve istinaf aşamasına ait aşağıda dökümü yapılan toplam 535,25 TL yargılama giderinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine, fazladan alınan 54,40 TL harcın istemi halinde, artan posta gideri avansının ise re'sen davacıya iadesine, 09/09/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy