Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 2020/974 Esas 2020/824 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/974
Karar No: 2020/824
Karar Tarihi: 24.09.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Davacının, pasaportunun iptal edilmesine ilişkin işlemin kaldırılması talepli başvurusunun reddine dair 21/01/2019 tarih ve 1024 sayılı işlemin iptali ve işlemin dayanağı Kanun Hükmünde Kararname hükmünün Anayasaya aykırı olduğu ve bu nedenle somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesince iptali istemiyle açtığı davada; davanın reddine karar veren Tokat İdare Mahkemesi'nin 11/12/2019 gün ve E:2019/207, K:2019/650 sayılı kararının; Tokat Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/212 Esas, 2018/435 Karar sayılı kararının, davanın reddine gerekçe olarak gösterildiği, CMK'nın 231/5 inci maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmayacağının açıkça ifade edildiği, böylece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıyla kurulan hükmün, belli bir süre sanık hakkında hüküm ifade etmeyeceği, herhangi bir sonuç doğurmayacağı ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması istemidir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
Dava, davacının, pasaportunun iptal edilmesine ilişkin işlemin kaldırılması talepli başvurusunun reddine dair 21/01/2019 tarih ve 1024 sayılı işlemin iptali ve işlemin dayanağı Kanun Hükmünde Kararname hükmünün Anayasaya aykırı olduğu ve bu nedenle somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesince iptali istemine ilişkindir.
 
İdare Mahkemesi'nce; 6749 sayılı Kanun'un kararda yer verilen "terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle haklarında idari işlem tesis edilenler ile aynı gerekçeyle haklarında suç soruşturması veya kovuşturması yürütülenler, işlemi yapan kurum ve kuruluşlarca ilgili pasaport birimine derhal bildirilir. Bu bildirim üzerine ilgili pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilebilir." hükmü gereğince adli makamlarca yürütülen soruşturma ve kovuşturma kapsamında adli makamların bildirimi üzerine işlem tesis edilmek sureti ile pasaportu iptal edilen davacı hakkında aynı zamanda 689 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden çıkarılmış olması nedeniyle de idari şerh kaydının girildiği, bu haliyle davacının pasaportunun iptal edilmesine dair işlemde tesis tarihi itibariyle anılan hükme ve hukuka aykırılık bulunmadığından pasaport iptali işleminin kaldırılması isteminin reddine dair dava konusu işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
24 Aralık 2017 tarih, 30280 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 695 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1.maddesi "1-Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir. 2- Birinci fıkra gereğince kamu görevinden çıkarılan kişilerin, mahkûmiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmezler; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; bunların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır. Bunların silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından onbeş gün içinde tahliye edilir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamazlar. Bu kişiler hakkında bakanlıkları ve kurumlarınca ilgili pasaport birimine derhal bildirimde bulunulur. Bu bildirim üzerine pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilir. 3-Birinci fıkra kapsamında kamu görevinden çıkarılanlar, varsa uhdelerinde taşımış oldukları büyükelçi, vali gibi unvanları ve müsteşar, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamazlar ve bu unvan, sıfat ve meslek adlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamazlar." şeklinde düzenlenmiştir.
 
6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 5. maddesinde, "Millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle haklarında idari işlem tesis edilenler ile aynı gerekçeyle haklarında suç soruşturması veya kovuşturması yürütülenler, işlemi yapan kurum ve kuruluşlarca ilgili pasaport birimine derhal bildirilir. Bu bildirim üzerine ilgili pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilebilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
Anayasa'nın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması" başlığını taşıyan 13.maddesi "Temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî egemenliğinin, Cumhuriyetin, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlâkın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabilir. Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç dışında kullanılamaz. Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve hürriyetlerin tümü için geçerlidir” şeklinde düzenlenmiştir.
 
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının "Yerleşme ve seyahat hürriyeti" başlıklı 23.maddesinde; "Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlemesini önlemek; amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkında yoksun bırakılamaz." hükümleri amirdir.
 
Seyahat hürriyetinin kısıtlanmasında temel hüküm, "Temel Hak Ve Hürriyetlerin Sınırlanması" başlıklı Anayasanın 13 ncü maddesi olup, ancak Anayasa'nın 15 nci maddesine göre Olağanüstü hal de özel kısıtlamalar getirilebileceği, bu kısıtlama ile olağanüstü hal sürecince seyahat hürriyetinin kısmen veya tamamen durdurulmasının mümkün olduğu, ancak bu kısıtlama için yasal temele ihtiyaç bulunduğu açıktır. İnsan hak ve hürriyetine dair belgelerde seyahat hürriyeti, üst derecede güvenceye alınmış bir insan hürriyeti olarak tanımlanmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; Emniyet Genel Müdürlüğünün 13/05/2017 tarih ve 2722701 sayılı yazısı ile haklarında adli soruşturma yürütülen kişilerin 667 sayılı (yukarıda yer verilen 6749 sayılı Kanunla kanunlaşan) Kanun Hükmünde Kararnamenin 5'inci maddesi uyarınca pasaport iptal işlemlerinin yapılmasına dair yazısı üzerine davacının pasaportunun da bu yazı kapsamında iptal edildiği, aynı zamanda Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi bünyesinde yardımcı doçent olarak görev yapmakta iken 689 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacının pasaportunun iptalinin gözden geçirilmesi amacıyla Üniversite tarafından Tokat İl Emniyet Müdürlüğüne yönelik olarak yazılan 06/12/2017 tarih ve E.19374 sayılı yazı üzerine idarece Pasaport Düzenlemeye Engel Durumlar kapsamında idari şerh kaydının girildiği, davacı tarafından pasaport iptal işleminin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun 21/01/2019 tarih ve 1024 sayılı davalı idare işlemi ile reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Olayda, davacının 689 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden çıkarıldığı, aynı zamanda hakkında yürütülen ceza kovuşturması sonucunda Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/11/2018 tarih ve E:2018/212, K:2018/435 sayılı kararı ile davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyeliği suçundan mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın yapılan itirazın reddi üzerine 21/12/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
 
Bu durumda; davalı idarece davacının yurt dışına çıkışını engelleyecek başkaca bir hukuki bilgi ve belge sunulmadığı, pasaportunun iptal edilmesinin davacının anayasal hakkı olan seyahat hürriyetinin engellenmesi sonucunu doğurduğu dikkate alındığında, davacının yurtdışına çıkışını kısıtlayan başkaca mahkeme kararı bulunmaması halinde şerhin kaldırılarak pasaportunun iade edilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulüne, Tokat İdare Mahkemesi'nin 11/12/2019 gün ve E:2019/207, K:2019/650 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, dava aşamasına ait 201,50-TL yargılama gideri ve istinaf başvuru aşamasına ait 240,60-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, artan posta giderinin davacıya iadesine, istinaf başvurusunun görüşülmesi karar harcına tabi olmadığından davacı vekili Av. .... tarafından 29/01/2020 tarih ve Seri No:AB2020, Sıra No:157, Özel No:157 sayılı sayman mutemedi alındısı ile yatırıldığı anlaşılan 54,40-TL karar harcının istemi halinde davacıya iadesine, 24/09/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy