Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 2020/479 Esas 2020/566 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/479
Karar No: 2020/566
Karar Tarihi: 30.06.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Çorum …. Devlet hastanesinde uzman doktor olarak görev yapmakta iken 675 sayılı KHK ile meslekten ihraç edilen ve pasaportu iptal edilen davacının, Çorum 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/804 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verildiğinden bahisle, pasaportu üzerine konulan tahdidin kaldırılması ve pasaportunun iadesi talebinin reddine ilişkin 23.07.2019 tarih ve E:9896 sayılı Çorum Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açtığı davada; davanın reddine karar veren Çorum İdare Mahkemesi'nin 15/01/2020 gün ve E:2019/499, K:2020/35 sayılı kararının; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının bir mahkumiyet kararı olmadığı, hakkında ilan edilip kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü olmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün kendisi bakımından uygulama bulmaması ve dava konusu işlemin tesis edilmemesinin gerektiği, zira hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, vasfı itibariyle kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü olmadığı ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması istemidir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı idare tarafından, Mahkeme tarafından davacının cezalandırılmasına dair verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bir beraat kararı olmadığı gibi, davacı yönünden beraat kararının hukuki sonuçlarını da doğurmayacağı ileri sürülerek davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
Dava, Çorum .... Devlet hastanesinde uzman doktor olarak görev yapmakta iken 675 sayılı KHK ile meslekten ihraç edilen ve pasaportu iptal edilen davacının, Çorum 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/804 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verildiğinden bahisle, pasaportu üzerine konulan tahdidin kaldırılması ve pasaportunun iadesi talebinin reddine ilişkin 23.07.2019 tarih ve E:9896 sayılı Çorum Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü işleminin iptali istemine ilişkindir.
 
İdare Mahkemesi'nce; 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesinde "Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve ekli (1) sayılı listede yer alan kişilerin" pasaportlarının iptal edileceğinin düzenlendiği, davacı hakkında da "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işlediğinden bahisle Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde açılan davada yapılan yargılama neticesinde, anılan Mahkemenin E:2017/804 K:2018/467 sayılı kararı ile suçu sabit görülerek 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği, bu durumda, davacının pasaportunun iptal edilmesi üzerine bu işleme karşı herhangi bir dava açmadığı ve iptal kararının kesinleştiği, bu kez hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verildiğinden ve herhangi bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından bahisle, iptal edilen pasaportu üzerine konulan tahdidin kaldırılması ve pasaportunun iadesi talebiyle başvurmuş ise de, ilgili Mahkeme kararında davacının Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği sabit görüldüğünden, talebinin reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
24 Aralık 2017 tarih, 30280 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 695 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1.maddesi "1-Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir. 2- Birinci fıkra gereğince kamu görevinden çıkarılan kişilerin, mahkûmiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmezler; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; bunların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır. Bunların silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından onbeş gün içinde tahliye edilir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamazlar. Bu kişiler hakkında bakanlıkları ve kurumlarınca ilgili pasaport birimine derhal bildirimde bulunulur. Bu bildirim üzerine pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilir. 3-Birinci fıkra kapsamında kamu görevinden çıkarılanlar, varsa uhdelerinde taşımış oldukları büyükelçi, vali gibi unvanları ve müsteşar, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamazlar ve bu unvan, sıfat ve meslek adlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamazlar." şeklinde düzenlenmiştir.
 
6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 5. maddesinde, "Millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle haklarında idari işlem tesis edilenler ile aynı gerekçeyle haklarında suç soruşturması veya kovuşturması yürütülenler, işlemi yapan kurum ve kuruluşlarca ilgili pasaport birimine derhal bildirilir. Bu bildirim üzerine ilgili pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilebilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
Anayasa'nın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması" başlığını taşıyan 13.maddesi "Temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî egemenliğinin, Cumhuriyetin, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlâkın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabilir. Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç dışında kullanılamaz. Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve hürriyetlerin tümü için geçerlidir” şeklinde düzenlenmiştir.
 
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının "Yerleşme ve seyahat hürriyeti" başlıklı 23.maddesinde; "Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlemesini önlemek; amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkında yoksun bırakılamaz." hükümleri amirdir.
 
Seyahat hürriyetinin kısıtlanmasında temel hüküm, "Temel Hak Ve Hürriyetlerin Sınırlanması" başlıklı Anayasanın 13 ncü maddesi olup, ancak Anayasa'nın 15 nci maddesine göre Olağanüstü hal de özel kısıtlamalar getirilebileceği, bu kısıtlama ile olağanüstü hal sürecince seyahat hürriyetinin kısmen veya tamamen durdurulmasının mümkün olduğu, ancak bu kısıtlama için yasal temele ihtiyaç bulunduğu açıktır. İnsan hak ve hürriyetine dair belgelerde seyahat hürriyeti, üst derecede güvenceye alınmış bir insan hürriyeti olarak tanımlanmıştır.
 
Dava dosyanın incelenmesinden; Çorum ili, .... Devlet hastanesinde uzman doktor olarak görev yapmakta iken 675 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan ve pasaportu iptal edilen davacının, pasaportunun üzerindeki tahditlerin kaldırılması ve pasaportunun iade edilmesi talebiyle Çorum Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'ne 22.07.2019 tarihinde başvuruda bulunduğu, yapılan başvurunun reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Olayda, davacı hakkında FETÖ/PDY üyeliği kapsamında yürütülen yargılama neticesinde Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:2017/804 K:2018/467 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
 
Bu durumda; davalı idarece davacının yurt dışına çıkışını engelleyecek başkaca bir hukuki bilgi ve belge sunulmadığı, pasaportunun iptal edilmesinin davacının anayasal hakkı olan seyahat hürriyetinin engellenmesi sonucunu doğurduğu dikkate alındığında, davacının yutdışına çıkışını kısıtlayan başkaca mahkeme kararı bulunmaması halinde tahdidin kaldırılarak pasaportunun iade edilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulüne, Çorum İdare Mahkemesi'nin 15/01/2020 gün ve E:2019/499, K:2020/35 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, dava aşamasına ait 170,95-TL yargılama gideri ve istinaf başvuru aşamasına ait 243,10-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, artan posta giderinin davacıya iadesine, 30/06/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy