Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 2019/1532 Esas 2020/1262 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/1532
Karar No: 2020/1262
Karar Tarihi: 30.11.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Davacı şirketin, 24/08/2015 tarihinde Artvin İli, Arhavi İlçesinde meydana gelen kuvvetli yağış ve sel neticesinde ..... sigorta numarası ile sigortalı olan .....'na ait iş yerinin sigortalı iş yerinde meydana gelen hasar ve zarara karşılık 7.000,00-TL maddi tazminatın sigortalıya ödeme tarihi olan 08/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı idarelerden rücuen tahsiline karar verilmesi istemiyle açtığı davada; davanın kısmen kabulü ile tazmini istenilen 7.000,00-TL'nin, 3.500,00-TL'lik kısmının idarelere başvuru tarihi olan 08/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Arhavi Belediye Başkanlığı tarafından yukarıda anılan kusur oranları uyarınca davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin 3.500,00-TL'lik kısım ile kusur sorumluluğu bulunmayan Artvin Valiliği, Artvin İl Özel İdaresi ve Artvin Belediye Başkanlığı yönünden davanın reddine karar veren Rize İdare Mahkemesi Hakimliği'nin 18/04/2019 gün ve E:2016/460, K:2019/238 sayılı kararının; davacı şirket tarafından; kararın eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna istinaden verildiği, dilekçe ekinde sunulan ..... Odası İstanbul Şubesi'nce hazırlanan teknik inceleme raporunda ve KTÜ İnşaat Mühendisliği Hidrolik Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan raporlarda aşırı yağış olayının başlı başına bir doğal afet olmadığının, kurumların hatalı ve plansız uygulamalarının hasarı ve olumsuz neticeleri artırdığı belirtilmesine karşın olayın %50 doğal afet kaynaklı olduğunun belirtilmesinin yanlış olduğu, davalı idarelerin zararın tümünden sorumlu oldukları, bölgeye yağan yağıştan çok daha yüksek oranlarda yağış düşmesine karşın sel felaketi yaşanmayan iller olduğu, emsal mahkeme kararlarında bölgenin yüksek yağış oranlarına sahip olduğu ve idarelerin sorumluluğunun bilirkişi raporlarıyla ortaya konulduğu ileri sürülerek redde ilişkin kısmının, davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından; anılan aşırı yağışlar sonucu meydana gelen heyelanların dere yatağını toprak, ağaç vb. malzemelerle doldurması sonucu taşkın suların akışının engellendiği ve dere yatağının kapasitesinin azaldığı, kendilerinin uyarı yazılarına rağmen dere üzerlerinin kapatılmaması ve dere yataklarının işgal edilmemesi görüşlerine aykırı davranıldığı, görevlerini yerine getirmelerine ve tüm tedbirleri almalarına rağmen yerel halkın sorumsuz davranışları ve diğer davalı kurumların koordinasyondan uzak faaliyetleri nedeniyle meydana gelen aksaklıklar sonucu zararın meydana geldiği, kendilerine atfedilecek bir kusur bulunmadığı, bulunduğu kabul edilse bile üçüncü kişinin ve zarar görenin ağır kusurunun sorumluluklarını kaldırdığı, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından; bilirkişi raporunda Karadeniz sahil yolunun dolgu şeklinde yapılması nedeniyle kendilerine kusur atfedildiği, ancak anılan yol projesinin DSİ'den gelen verilerek göre dolgu şekilde yapıldığı, gelen veriler farklı olsaydı viyadük şeklinde söz konusu bölümün geçileceği, bu nedenle olayda kusurlarının bulunmadığı, yine sonrasındaki durumu kontrol etmenin DSİ'nin sorumluluğu, dere yatağına yapılan yapılaşmayı önlemenin de belediyenin asli görevi olduğu, dolayısıyla kusur atfedilecekse, dere yatağını düzelterek debisini artırmakla ilgili görevini yerine getiremeyen ve dere yatağına yapılaşmayı önleyemeyen ve yağmursuyu toplama sistemi yetersiz kalan belediyenin kendilerinden çok daha fazla oranda sorumlu tutulması gerektiği ileri sürülerek kabule ilişkin kısmının, davalı Artvin İl Özel İdaresi ve davalı Artvin Belediye Başkanlığı tarafından; tüm davalılar için tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğu, her bir davalının hasım olma sebeplerinin ve her biri yönünden davanın reddi sebeplerinin farklı olduğuileri sürülerek vekalet ücretine ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması istemidir.
 
ARTVİN VALİLİĞİ'NİN
 
SAVUNMA ÖZETİ: Davalı idare tarafından, zararın doğal afet kaynaklı olduğu, kendilerine atfedilecek bir hizmet kusuru bulunmadığı, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülerek davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
Dava, davacı şirketin, 24/08/2015 tarihinde Artvin İli, Arhavi İlçesinde meydana gelen kuvvetli yağış ve sel neticesinde ..... sigorta numarası ile sigortalı olan .....'na ait iş yerinin sigortalı iş yerinde meydana gelen hasar ve zarara karşılık 7.000,00-TL maddi tazminatın sigortalıya ödeme tarihi olan 08/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı idarelerden rücuen tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
 
İdare Mahkemesi Hakimliği'nce; Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verileri, bilirkişi raporu ve dosya muhteviyatı kül halinde değerlendirildiğinde; dava konusu iş yerinin nüfusu 100.000’den küçük olan Arhavi Belediyesi sınırları içinde merkezî ve kıymetli iskân sahasında kalması nedeniyle yağmur suyu toplama sistemi projelerinin 5 yıldan 25 yıla kadar tekerrürlü yağışları taşıyabilecek kapasitede olması gerektiği, oysaki dava konusu yağışın tekerrür süresinin 30 dakikalık standart süre için 7.2 yıl ve 18 saatlik standart süre için 5.4 yıl olarak, diğer standart sürelerde gerçekleşen yağış yüksekliklerinin tekerrür sürelerinin ise 5 yılın altında kaldığı, buna göre 21-26 Ağustos 2015 tarihleri arasında Arhavi'de meydana gelen yağışların “kısmen doğal afet” olarak değerlendirilmesi ve zararın oluşumuna etki oranının %50 olarak belirlenmesi gerektiği, Karayolları Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü ve Arhavi Belediyesi'nin ise olayda hizmet kusurlarının bulunduğu, Karayolları Genel Müdürlü'nün kendileri tarafından inşa edilen Sahil Karayolunun yaklaşık 2 metre yükseltilmesi nedeniyle kusurlu olduğu, dere ıslahının yeterince yapılmaması nedeniyle D.S.İ. Genel Müdürlüğünün kusurlu olduğu, Arhavi Belediyesinin ise altyapısının yetersiz kalması sebebiyle kusurlu olduğu, diğer davalı idareler olan Artvin Valiliğinin, Artvin Belediye Başkanlığı’nın ve Artvin İl Özel İdaresi’nin olayda sorumluluğunun görülmediği, davacı şirketin ve sigortaladığı işyeri sahibinin kusurunun bulunmadığı, öte yandan sigortalı iş yerinin bulunduğu bölgede imar planlarının yapılmış olduğu ve birbiriyle uyumlu olduğundan davadışı idarelerin de kusurunun bulunmadığı anlaşılmış olup; kusur oranı değerlendirmesi bilirkişi raporunda selden etkilenen her bir işyerinin konumu ile yola, dereye ve altyapı hizmetlerine mesafesinin ayrı ayrı dikkate alınması suretiyle belirlenen kusur oranları üzerinden yapılarak, olayda meydana gelen zararlı sonucun %50'sinin doğal afet faktöründen kaynaklandığı, davalı DSİ Genel Müdürlüğü'nün %14, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün %18 ve davalı Arhavi Belediye Başkanlığı'nın ise %18 oranında kusurlu olduğu, bu durumda, dava dosyasında yer alan tüm bilgi ve belgeler ile kararda anılan hususlar birlikte değerlendirildiğinde, Artvin İli, Arhavi İlçesinde 24/08/2015 tarihinde meydana gelen sel nedeniyle, davacının sigortalısının işyerinde meydana gelen zararın %50'lik kısmının doğal afet faktöründen kaynaklandığı, zararın %50'lik kısmına ilişkin olarak davalılar Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Arhavi Belediye Başkanlığı'nın hizmet kusurlarının bulunduğu, sigorta hukukunda, tazminat yükümlüğünün belirlenmesi açısından hukuki bir statü kazandırılan sigorta ekspertizi tarafından hazırlanılan ekspertiz raporunun hukuken geçerli belge niteliği taşıdığı, bu niteliğe haiz olan 07/09/2015 tarihli ekspertiz raporu ile ortaya konulan ve su baskını nedeniyle sigortalıya ödenen 7.000,00-TL'nin, kusurlu bulunan davalı idarelerce sorumlu olunan %50'lik kısmı olan 3.500,00-TL'sinin yukarıda belirlenen kusur oranlarınca davacıya ödenmesi gerektiği, fazlaya ilişkin 3.500,00-TL'lik talebin ise reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tazmini istenilen 7.000,00-TL'nin, 3.500,00-TL'lik kısmının idarelere başvuru tarihi olan 08/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Arhavi Belediye Başkanlığı tarafından yukarıda anılan kusur oranları uyarınca davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin 3.500,00-TL'lik kısım ile kusur sorumluluğu bulunmayan Artvin Valiliği, Artvin İl Özel İdaresi ve Artvin Belediye Başkanlığı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
 
Davacının ve davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile Karayolları Genel Müdürlüğü'nün istinaf başvurusu incelendiğinde;
 
Anayasa'nın 125. maddesinde; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
 
5393 sayılı Belediye Kanununun 14. maddesinde, belediyelerin mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı hizmetlerini yapmak veya yaptırmakla yükümlü olduğu kurula bağlanmıştır.
 
3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Kullanma izni alınmamış yapılar" başlıklı 31. maddesinde, inşaatın bitme gününün, kullanma izninin verildiği tarih olduğu, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, ancak kullanma izni alan bağımsız bölümlerin bu hizmetlerden istifade ettirileceği kuralına yer verilmiş; 32. maddesinde de, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar hakkında düzenlemeler yapılmıştır.
 
3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 5.maddesinin 2.fıkrasında; ilgililerin, işyeri açma ve çalışma ruhsatı adlı belgeye dayanarak işyeri açabileceği, yetkili mercilerin, iznin verilmesi için yapılacak beyan ve incelemelerde, insan sağlığına zarar verme, çevre kirliliğine yol açmama, yangın, patlama, genel güvenlik, iş güvenliği, işçi sağlığı, trafik ve karayolları, imar, kat mülkiyeti ve doğanın korunması ile ilgili düzenlemelere aykırı davranmama kriterlerine göre düzenlenecek yönetmeliği esas alacakları belirtilmiştir.
 
İşyeri Açma Ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik'in 6.maddesinde ise; yetkili idareden usulüne uygun işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan açılan işyerlerinin yetkili idarelerce kapatılacağı, düzenlemesi yer almıştır.
 
6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesinde; taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek, DSİ'nin görevleri arasında sayılmıştır.
 
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun'da; otoyollar, Devlet yolları ve il yollarının Karayolları Genel Müdürlüğünün görev ve sorumluluğunda olduğu belirtilmiştir.
 
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu'nun 'İl Özel İdaresinin Görev ve Sorumlulukları' başlıklı 6'ncı maddesinde; mahalli ve müşterek nitelikte olmak kaydıyla imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında yapmak veya yaptırmakla yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
 
Öte yandan; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun "Tacir olmanın hükümleri" başlıklı 18. maddesinin 2. fıkrasında; Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir, "Geçerli olmayan sigorta" başlıklı 1404. maddesinde; sigorta ettirenin ya da sigortalının, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı bir fiilinden doğabilecek bir zararını teminat altına almak amacıyla sigorta yapılamayacağı, 1452.maddesinde ise,1404 ve 1408 inci madde hükümleriyle 1429 uncu maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesine aykırı sözleşmelerin geçersiz olduğu hükümleri yer almaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı sigorta şirketi tarafından, ..... adresinde bulunan .....'na ait iş yerinin ..... sigorta numarası ile sigortalandığı,24/08/2015 tarihinde Artvin ili Arhavi ilçesinde meydana gelen kuvvetli yağış ve sel neticesinde taşkın suların sigortalı iş yerine zarar verdiği, ..... Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 07/09/2015 tarihli ekspertiz raporuna göre sigortalı iş yerinde 7.000,00-TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiği ve rapor doğrultusunda sigortalıya 08/09/2015 tarihinde ödeme yapıldığı, iş yerinde meydana gelen zararlara karşılık sigortalısına ödenen bedelin karşılanması talebiyle davalı idarelere başvurulduğu, ancak davalı idarelerce rücuen tazminat talebinin reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
 
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca, imarla ilgili hizmetleri yapmak veya yaptırmak belediyenin görev ve sorumlulukları arasında olup, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan yapıların, belediye encümeni kararını müteakip, belediyece yıktırılacağı, ayrıca kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, işyeri açma ve çalıştırma izni olmayan işyerinin faaliyette bulunamayacağı, sigortalının kanunun emredici hükümlerine aykırı fiilinden doğan zararın teminat altına alınmasını sağlayan sigorta sözleşmesinin geçerli olmayacağı ve tacir olduğunda kuşku olmayan sigorta şirketince, işyerinin ruhsat ve izinlerinin bulunup bulunmadığının tespitinden sonra sigorta sözleşmesi yapılması, sözleşmenin geçerliliğini etkileyen yasal bir zorunluluk olduğundan, sigortacının sigortalayacağı işyerinin kanunen bulunması gereken ruhsatlar ve / veya izinlerine ilişkin bir araştırma yapmaksızın sigortalaması halinde, basiretli bir tacir gibi hareket etmemesi nedeniyle ağır kusurlu olacağı, bu kusurlu fiilin davalı idareler tarafından kamu hizmetlerinin sunulması sırasında işlendiği iddia edilen kusurlu fiiller ile zarar arasındaki illiyet bağını keseceği ve sigortacının ağır kusuru nedeniyle zararın tamamından tek başına sorumlu olacağı açıktır.
 
Uyuşmazlıkta, dava konusu zararın gerçekleştiği davacı sigorta şirketince sigortalı işyerinin imara ilişkin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının bulunup-bulunmadığı hususunun Mahkemece ilgili belediyesinden sorulduğu, verilen cevabi yazıda işyerinin, yapı ruhsatı ile yapı kullanma izninin olmadığının belirtildiği görülmüştür.
 
Bu durumda, ruhsat ve izinleri bulunmayan işyerini sigortalayan davacı sigorta şirketinin, basiretli bir tacir gibi hareket etmemesi nedeniyle ağır kusurlu olduğu ve davalı idarelerin eylemleri ile zarar arasındaki illiyet bağının kesildiği gözetildiğinde, davalı idarelerin söz konusu zarardan sorumlu tutulmalarına imkan bulunmadığı, ağır kusuru nedeniyle zararın tamamından sigorta şirketinin tek başına sorumlu olduğu anlaşıldığından, davanın bu gerekçeyle tamamının reddedilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen istinafa konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
 
Davalı Artvin İl Özel İdaresi ve Artvin Belediye Başkanlığı'nın istinaf başvurusu incelendiğinde;
 
Yürürlükte bulunan 2020 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3.maddesinin 2.fıkrasında; "Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur." hükmüne, "Manevi Tazminat Davalarında Ücret" başlıklı 10'uncu maddesinde, "(1)Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2)Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3)Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4)Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir" düzenlemesine; "Tarifelerin Üçüncü Kısmına Göre Ücret" başlıklı 13'üncü maddesinde ise, "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9'uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16'ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez" düzenlemesine yer verilmiştir.
 
Yukarıda yer verilen düzenlemeler incelendiğinde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde manevi tazminat istemlerinde hükmolunacak avukatlık ücretine ilişkin özel düzenlemelerin yapıldığı, ancak söz konusu tarifede, maddi tazminat davalarında hükmolunacak avukatlık ücretine ilişkin manevi tazminat davalarında olduğu gibi özel ve ayrık bir düzenlemeye yer verilmediği, bu hususta tarifede boşluk olduğu görülmektedir.
 
Hak arama özgürlüğünün kısıtlanması ile avukatın emeğinin karşılığını alması hususundaki dengenin sağlanması açısından, avukatın gerek maddi gerekse manevi tazminat dosyalarında harcadığı çaba ve verdiği emeğin bir diğerine göre daha farklı ve daha fazla çaba, gayret ve emek sarf edilmesine gerek göstermemesi durumu göz önünde bulundurulduğunda, maddi tazminat isteminin tamamının reddi halinde hükmedilecek vekalet ücreti açısından tarifede yer alan bu boşluğun, tarifenin manevi tazminat davaları için öngörülen vekalet ücreti sistematiğinin kıyasen yorumlanması yoluyla doldurulmasının yerinde olacağı sonucuna varılmaktadır.
 
Bu durumda, maddi tazminat isteminin tamamının reddine ilişkin olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre davalı idareler lehine ret sebebinin tek olduğu gözetilerek tek bir maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
 
Açıklanan nedenlerle, Rize İdare Mahkemesi Hakimliği'nin 18/04/2019 gün ve E:2016/460, K:2019/238 sayılı kararına yapılan, davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğü istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kabule ilişkin kısmının kaldırılarak davanın reddine, davacının istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle reddine, davalı Artvin İl Özel İdaresi ve Artvin Belediye Başkanlığı'nın istinaf başvurularının reddine, aşağıda dökümü yapılan dava ve istinaf aşamasına ait davacı tarafından karşılanan yargılama giderleri ile istinaf aşamasında davalı idareler Artvin İl Özel İdaresi ve Artvin Belediye Başkanlığı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 27,50 TL ve Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 27,50 TL istinaf yargılama giderinin davacı tarafından anılan idarelere ödenmesine, yürürlükte olan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca belirlenen 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idarelere ödenmesine, artan posta giderlerinin taraflara iadesine, istinaf başvurusunun görüşülmesi karar harcına tabi olmadığından davalı Artvin İl Özel İdaresi vekili Av...... tarafından 17/06/2019 tarih ve Seri No:AB2019, Sıra No:1470, Özel No:1470 sayılı sayman mutemedi alındısı ile yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL karar harcının istemi halinde davalı Artvin İl Özel İdaresi'ne iadesine, istinaf başvurusunun görüşülmesi karar harcına tabi olmadığından davalı Artvin Belediye Başkanlığı vekili Av...... tarafından 02/07/2019 tarih ve Seri No:AB2019, Sıra No:1603, Özel No:1603 sayılı sayman mutemedi alındısı ile yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL karar harcının istemi halinde davalı Artvin Belediye Başkanlığı'na iadesine, davacı ..... Sigorta Anonim Şirketi vekili Av...... tarafından 25/07/2016 tarih ve Seri No:AB2016, Sıra No:747, Özel No:747 sayılı sayman mutemedi alındısı ile yatırıldığı anlaşılan 119,55-TL tamamlama harcının istemi halinde davacı ..... Sigorta Anonim Şirketi'ne iadesine, 30/11/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy