Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2020/1143 Esas 2022/96 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/1143
Karar No: 2022/96
Karar Tarihi: 25.01.2022



İSTEMİN ÖZETİ: Samsun 2. İdare Mahkemesi'nin 14/07/2020 günlü ve E:2019/975, K:2020/744 sayılı kararının aleyhine olan kısımlarının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf kanun yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
TARAFLARIN CEVABIN ÖZETİ: Cevap verilmemiştir.
 
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi İkinci İdari Dava Dairesince dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
KARAR: Dava; Samsun ili, Bafra ilçesi, Bakırpınar Mahallesi, 2121 ve 819 parsel sayılı davacıya ait taşınmazları kapsayan alanda yapılan ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı'nın 24/05/2019 tarih ve 20114 sayılı yazısı ile bildirilen, 4/10/2018 tarih ve 632 sayılı Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni kararıyla onaylanan 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının ve anılan uygulamaya yapılan itirazın reddine ilişkin Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni'nin 10/01/2019 tarih ve 31 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
 
Samsun 2. İdare Mahkemesi'nin 14/07/2020 günlü ve E:2019/975, K:2020/744 sayılı kararıyla; parselasyon işlemi, davacının maliki bulunduğu Samsun ili, Bafra ilçesi, Bakırpınar Mahallesi, 2121 parsel yönünden incelendiğinde; davacının tek başına malik olduğu ve üzerinde 3 katlı evinin bulunduğu 804.33 m2 yüzölçümlü 2121 parselden dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan İmar Kanunu'nun 18. maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arasa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğe ve İmar Kanunu'nun 18. maddesine uygun olarak hesaplanan %38.92344 oranında, toplam 313.07 m2 DOP kesintisi yapıldığı ve söz konusu kesintinin ardından kalan 491.26 m2'nin tamamının kök kadastro parselinin bulunduğu yer olan 2320 ada, 2 nolu imar parseline müstakil (tam hisseli) olarak verildiği, dolayısıyla gerek parsel üzerinde bulunan ve davacıya ait olan yapının dikkate alınması, gerekse düzenleme ortaklık payının düşülmesi sonucunda kalan kısmın kök parselin bulunduğu yerden ve 2121 parselin uygulama öncesindeki hali ile müstakil şekilde davacıya tahsis edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, imar uygulamasının 2121 parsel açısından şehircilik ilkeleri, planlama teknikleri, imar mevzuatı ve kamu yararı ile dağıtım ilkelerine ve hukuka uygun olduğu sonucuna varıldığı, dava konusu parselasyon işlemi Samsun ili, Bafra ilçesi, Bakırpınar Mahallesi, 819 parsel yönünden incelendiğinde ise; davacının, toplam yüzölçümü 10840.00 m2 olan 819 parselde iki ayrı hissesinin bulunduğu, söz konusu hisselerin oranlarının ise 4865/65040 payına karşılık gelen 810.83 m2'ye ve 2629/17344 payına karşılık gelen 1643.12 m2'ye tekabül ettiği, dolayısıyla davacının 10840.00 m2'lik taşınmazda toplam 2.453,95 m2'lik bir alana sahip olduğu, davacının anılan taşınmazdaki 810.83 m2'lik hissesinden 315.61 m2 DOP kesintisi yapıldığı ve bu hisse karşılığında kalan 495.22 m2'nin 195 ada, 13 (48,70 m2) ve 14 (48,61 m2) parseller ile 2319 ada, 1 (61,76 m2), 2 (56,24 m2), 3 (72,23 m2), 4 (72,23 m2), 5 (69,90 m2) ve 6 (65,57 m2) parsellerden tahsis yapıldığı, davacının 1643.12 m2'lik hissesinden ise 639.55 m2 DOP kesildiği ve bu nedenle kalan 1003.57 m2'nin, 195 ada, 13 (98,68 m2) ve 14 (98,53 m2) parseller ile 2319 ada, 1 (125,15 m2), 2 (113,96 m2), 3 (146,37 m2), 4 (146,37 m2), 5 (141,65 m2) ve 6 (132,87 m2) parsellere tahsis gördüğü, kararda özetine yer verilen bilirkişi raporunda her ne kadar bilirkişiler tarafından, 819 parselin hisseli olması ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. madde uygulamasında hisse çözümü yapılmasının mümkün olmaması nedeniyle yapılan tahsisin imar mevzuatı ile parselasyon ilkelerine ve şehircilik esaslarına uygun olduğu kanaatine varılmış ise de; davacının parselasyon işlemine giren 819 parseldeki hissesine karşılık olarak 2.453,95 m2 payının bulunduğu ve anılan paydan DOP kesintisi yapıldıktan sonra kalan kısmın 1.498,79 m2'ye tekabül ettiği, tek bir taşınmaz üzerinde pay sahibi olan malik paylarının sekiz parsele bölündüğü, davacının 819 parseldeki hissesine bakıldığında anılan hisseye karşılık gelen m2 değerinin büyüklüğü ve yeni tahsis yapılan 2319 ada, 1 (825,63 m2), 2 (751,83 m2), 3 (965,60 m2), 4 (965,60 m2), 5 (934,46 m2) ve 6 (876,57 m2) parseller ile 195 ada, 13 (651,01 m2) ve 14 (650,00 m2) parsellerin toplam yüzölçümleri dikkate alındığında davacıya sekiz ayrı parsel yerine daha az sayıda parselden daha büyük hisse oranları ile tahsis yapılmasını engelleyecek somut bir gerekçenin de dosyada yer almadığı, dolayısıyla bu şekilde yapılan tahsisin davacının taşınmazının kullanımını zorlaştırıcı ve mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte olduğu, kaldı ki parselasyon işleminin temel amacının yapı yapmaya elverişli, imar planına uygun, düzgün ada ve parseller oluşturmak olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, davacı adına yapılan tahsisin parselasyon işleminin temel amacına da aykırılık taşıdığının açık olduğu, bu durumda, mülkiyet hakkının kullanımını kısıtlayıcı ve azaltıcı mahiyette pay dağıtımı yapılmasının ve eşitliğe aykırı olarak başka parsel maliklerinin hisselerinin birleştirilmesinin parselasyon işleminin amacı, şehircilik ilkeleri, planlama teknikleri, imar mevzuatı ve kamu yararı ile dağıtım ilke ve teknikleri açısından uygun olmadığı görülerek 819 parsel açısından hukuka uyarlık bulunmadığının anlaşıldığı, dava konusu imar uygulamasına davacı tarafından askı süresi içerisinde yapılan itirazın reddine ilişkin 10/01/2019 tarihli ve 31 sayılı Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni kararı 2121 parsel yönünden incelendiğinde; 2121 sayılı parselde yer alan binasının bulunduğu alanda evinin aydınlatmasının kalmayacağı, bu nedenle parselinin 91 ada, 154 nolu Maliye Hazinesi adına kayıtlı parsel ile birleştirilerek tek parsel halinde getirilmesi istemiyle imar uygulamasına itiraz edildiği görülmekte ise de; imar uygulamasının 2121 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının hukuka ve mevzuata uygun olduğu açık olduğundan bu kısma yönelik yapılan itirazın reddine ilişkin 10/01/2019 tarih ve 31 sayılı işlemin de hukuka ve mevzuata uygun olduğu sonucuna ulaşıldığı, dava konusu itirazın reddine ilişkin 10/01/2019 tarihli ve 31 sayılı Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni kararı 819 sayılı parsel yönünden incelendiğinde ise; davacı tarafından, 03/01/2019 tarihinde verilen dilekçe ile 819 parselin ayrık nizam yapılaşma koşuluna sahip olduğu, fakat anılan taşınmazın blok nizam yapılaşma koşuluna sahip olması gerektiği şeklindeki bir taleple askı süresi içerisinde imar uygulamasına itiraz edildiği, her ne kadar 03/01/2019 tarihli dilekçe imar uygulamasının askıya çıkarıldığı süre içerisinde verilmiş ise de, davacının asıl talebinin taşınmazın yapılaşma koşuluna ilişkin olduğu ve bu talebin de imar uygulamasına değil imar planına yönelik olduğu, dolayısıyla söz konusu talebin imar planı değişikliği talebi olarak değerlendirilmesi ve bu talebi karşılamaya yetkili makam olan belediye meclisine gönderilmesi gerektiği, fakat olayda bahsi geçen talebin yetkisiz makam olan belediye encümeni tarafından değerlendirilmek suretiyle imar planı ile ilgili olmasından dolayı reddedildiği görüldüğünden, davacının dilekçesinin imar planı değişikliği talebi olarak değerlendirilerek belediye meclisine gönderilmesi gerekirken, talebin belediye encümeni tarafından reddedilmesi nedeniyle 10/01/2019 tarih ve 31 sayılı işlemin 819 parsele yönelik kısmında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin 819 parsel sayılı taşınmaz yönünden iptaline, 2121 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise reddine karar verilmiştir.
 
Davacı tarafından; davaya konu edilen 2121 parsel sayılı taşınmaz Bafra Milli Emlak Müdürlüğünden 24/07/2020 tarihinde bedeli peşinen ve nakden ödenmek sureti ile "arsa vasfı" ile satın almış olduğu, arsa vasıflı taşınmazdan ikinci kez düzenleme ortaklık payı adı altında kesinti yapılarak yüz ölçümünün düşürülmüş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek kararın redde ilişkin kısmına karşı; davalı idare tarafından ise; 819 parsel sayılı taşınmaz yönünden parselasyon işlemi en uygun koşullarda gerçekleştirilmiş olup; eşitliğe aykırı bir paylaşım yapılmasının söz konusu olmadığı, davacının askı süresi içindeki itirazı imar uygulaması işlemine yönelik olup; imar uygulaması işlemine itiraz ederken kesinleşmiş imar planlarına yönelik yapmış olduğu itirazların incelenmesi ve değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek kararın iptale ilişkin kısmına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakta ve kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesi ile değişik 45. maddesinin 3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.” hükmü yer almaktadır.
 
Samsun 2.İdare Mahkemesince verilen 14/07/2020 günlü, E:2019/975, K:2020/744 sayılı dava konusu 2121 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddi kararı ile 819 parsel sayılı taşınmaza ilişkin Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni'nin 10/01/2019 tarih ve 31 sayılı işleminin iptali kararı gerekçesiyle birlikte hukuka uygun olup kararın bu kısımlarının kaldırılmasını gerektiren neden olmadığından davacının ve davalı idarenin kararın bu kısımlarına yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmektedir.
 
Davalı idarenin 819 parsel sayılı taşınmaza ilişkin imar uygulamasının onaylanması işlemine yönelik istinaf başvurusuna gelince;
 
3194 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 1. fıkrasında; "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın birbirleri ile yol fazlaları ile kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu" hükmü, 2. fıkrasında; " Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenleme ortaklık payı olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez." hükmü, 6. fıkrasında da ; "Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak, bu hüküm o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez." hükmü yer almaktadır.
 
22/07/2020 günlü ve 31047 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmeliğin 39. maddesi ile yürürlükten kaldırılan ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan (mülga) İmar Kanunun 18 inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Düzenleme Sahalarının Tesbiti Esasları" başlıklı 5. maddesinde; “Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, belediye encümeni kararı ile dışında valilikler, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tesbit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetindedir. Konut yapımına hazır arsa sayısının, bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamasına dikkat edilir. Belirlenen düzenleme sahası bir müstakil imar adasından daha küçük olamaz. Ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar plânı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parselleri müstakil bir imar düzenlenmesine konu teşkil edebilir. Düzenlemeye tâbi tutulması gerektiği halde İmar Kanunu'nun 18. maddesi hükmünün tatbiki mümkün olmayan hallerde, müstakil inşaata elverişli olan kadastro parsellerine plâna göre inşaat ruhsatı verilir." hükmü, "Düzenleme Sınırının Geçirilmesi" başlıklı 6. maddesinde; “Düzenleme Sınırı; a) İskân sahasının bittiği yerlerde iskân sınırlarından, b) İskân sahası içindeki yollarda yol ekseninden, c) Cami ve karakol yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve genel otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı oranı ve uygulamaya alınan parsel sınırına göre uygun görülecek yerinden geçirilir. Ancak, imar plânlarında gösterilmiş düzenleme sınırları varsa bu durum dikkate alınır. Düzenleme sınırının herhangi bir parseli iki veya daha fazla parçaya bölmesi halinde; sınır, bu parçalardan düzenleme sahası dışında kalan başka bir imar adasına girmeyenleri varsa bunları da içine alacak şekilde geçirilir. Parsel büyük ise, ifraz yapılarak ifraz sınırından geçilir.” hükmü yer almaktadır.
 
Anılan Yönetmeliğin "İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımındaki Esaslar" başlıklı 10. maddesinde; "İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır: a)Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır. b)Plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır. c)Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, İmar parselasyon planları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar iddiaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebilir. Hisselendirme, imar ada veya parselin yüzölçümü payda kabul edilerek, hisse sahiplerine ait düzenleme ortaklık payları çıkarıldıktan sonra kalan yüzölçümü miktarı hisse kabul edilerek kat mülkiyeti uygulanmak üzere yapılır. Hisselendirme, ana yapı veya yapıların toplam inşaat alanları veya bağımsız bölüm adetleri ile orantılı olarak hesaplanır. Hisselendirilmiş parselin tapu kütüğündeki beyanlar hanesine 'İmar Kanunu'nun 18 inci maddesindeki kat mülkiyeti esası uygulanmıştır' ibaresi yazılır. Ana yapının veya yapıların inşaatı ve kullanılması gibi hususlarda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uygulanır. Düzenlemeye tabi tutulan parselin zemin durumu ve üzerindeki yapının özelliği itibariyle düzenleme ortaklık payının alınamadığı hallerde, ilgilisinin muvafakati ile düzenleme ortaklık payı miktarı bedele dönüştürülebilir. Düzenlemeye tâbi tutulması gerektiği halde İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi hükmünün tatbiki mümkün olmayan hallerde, müstakil inşaata elverişli olan kadastro parsellerine plâna göre inşaat ruhsatı verilirken de yukarıdaki hüküm uygulanır. Bu maddeye göre yapılacak bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine tâbidir. Bu bedel, düzenlemenin gerçekleştirilmesi için yapılacak kamulaştırmalar dışında kullanılamaz." hükmüne, "Düzenleme Ortaklık Payı Oranına Ait Esaslar "başlıklı 11. maddesinde; “Düzenleme ortaklık payı oranı: Bir düzenleme sahasında tespit edilen düzenleme ortaklık payı miktarının, bu saha içindeki kadastro veya imar parsellerinin yüzölçümü miktarına oranıdır. Evvelce yapılan düzenlemeler dolayısıyla düzenleme ortaklık payı veya bu maksatla başka isimlerle bir pay alınmış olan arazi veya arsalar bu ortaklık payı hesabına katılmaz. Ancak, taşınmaz sahiplerinin talepleri üzerine, mülga 6785-1605 sayılı İmar Kanunu'nun 39 uncu maddesine göre daha önce ifraz edilerek tescil edilen parsellerden düzenlemeye dahil edilenlerin, ilk parselin ifrazında alınan terk oranını %40'a tamamlayan fark kadar düzenleme ortaklık payı alınabilir." hükmüne yer verilmektedir.
 
İmar uygulaması işlemlerinin amacı, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar tekniğine ve imar planına uygun, yapılaşmaya elverişli, düzgün imar parselleri oluşturmaktır. Bu amaçlar dışında, herhangi bir amaçla imar uygulaması yapılması yukarıda anılan Kanun maddesinin amacına aykırı olacağı gibi yapılaşma koşulları yönünden sorunlu parseller oluşmasına neden olabilecektir. Bu nedenle, imar uygulaması işlemlerinin söz konusu amaçlar doğrultusunda yapılması gerekmektedir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; Samsun ili, Bafra ilçesi, Bakırpınar Mahallesi, 2121 parsel ve 819 parsel sayılı davacının maliki olduğu taşınmazları kapsayan alanda 17,5 metre genişliğindeki imar yolunun açılabilmesi için Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni'nin 27/09/2018 tarih ve 600 sayılı kararı ile 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca imar uygulaması yapılmasına karar verildiği ve imar uygulamasının 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni'nin 04/10/2018 tarih ve 632 sayılı kararı ile onandığı, imar uygulamasının 09/10/2018 tarihinden itibaren 1 ay süreyle belediye ilan panosunda askıya çıkarıldığı, askı süresi içerisinde yapılan itirazların değerlendirilmesi üzerine imar uygulaması düzenleme sınırının genişletildiği ve bu doğrultuda hazırlanan parselasyon planı ve dağıtım cetvellerinin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni'nin 29/11/2018 tarih ve 738 sayılı kararı ile onanarak 04/12/2018 tarihinden itibaren belediye ilan panosunda 1 ay süreyle askıya çıkarılmasının ardından, davacı tarafından askı süresi içerisinde 03/01/2019 tarihli dilekçeyle yapılan itirazın 10/01/2019 tarihli ve 31 sayılı encümen kararı ile reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlıkta; dava konusu imar uygulamasının imar mevzuatı yönünden uygun olup olmadığının teknik yönden incelenmesi amacıyla Mahkemenin 25/10/2019 tarihli kararı ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi üzerine düzenlenen bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporunda 819 sayılı parsele ilişkin olarak özetle; " davaya konu 17.50 metre en kesitli taşıt yolunun yapım, bakım ve onarım sorumluluğunun Samsun Büyükşehir Belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım ve bakım işleriyle ilgili olduğu, ayrıca dava konusu alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planının; Samsun Büyükşehir Belediye Meclisinin 24/11/2017 tarih ve 516 sayılı kararı ile onaylanarak yürürlüğe girdiği, ancak 1/5000 ölçekli nazım imar planın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde imar uygulamasının Bafra Belediyesi tarafından yapılmaması nedeniyle imar uygulamasını (parselasyon plânları) yapma veya yaptırma yetkisinin 5216 sayılı Kanunun 7. maddesinin (b) bendine göre de davalı Samsun Büyükşehir Belediyesinde olduğu, dava konusu parselasyon işleminin 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun olduğu, düzenleme alanının belirlenmesi ve düzenleme sınırının geçirilmesi kısımlarında İmar Kanunu'nun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. ve 6. maddelerinde yer alan ilkelere uygun işlem tesis edildiği, Düzenleme Ortaklık Payının %38.92344 olarak hesaplanması ve uygulamaya giren parsellerden daha önce DOP kesintisi yapılan 194 ada, 9, 10, 11, 12 ve 19, 195 ada, 1 ve 260 ada, 1 parsellerden yeniden kesinti yapılmaması nedeniyle DOP'un yasal sınırlar içerisinde kaldığı ve doğru hesaplandığı, davacının 819 parseldeki 4865/65040 payına karşılık gelen 810.83 m2 hissesinden 315.61 m2 DOP kesildiği, kalan 495.22 m2 ile 2629/17344 payına karşılık gelen 1643.12 m2 hissesinden 639.55 m2 DOP kesilmesi nedeniyle kalan 1003.57 m2'nin, kök kadastro parselinin geldiği imar parselleri olan 2319 ada, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parseller ile 819 parselin büyük kısmının ilkokul alanında kalmasından dolayı kök kadastro parseli dışında kalan (ancak yakınında olan) 195 ada 13 ve 14 parsellere dağıtım gördüğü, diğer parsellerin hisseli olması ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. madde uygulamasında hisse çözümü yapılması mümkün olmadığından hisseli yerlerde müstakil parsel verilmediği" görüş ve kanaatine yer verilmiş olup, rapordaki tespitler Dairemizce hükme esas alınabilecek yeterlik ve nitelikte bulunmuştur.
 
Olayda, Samsun ili, Bafra ilçesi, Bakırpınar Mahallesi 819 parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda yapılan dava konusu imar uygulamasının 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun olduğu, düzenleme alanının belirlenmesi ve düzenleme sınırının geçirilmesinde Yönetmeliğin 5. ve 6. maddelerindeki ilkelere uyulduğu DOP'un yasal sınırlar içerisinde kaldığı ve doğru hesaplandığı, davacıya kadastrol parselin bulunduğu yerde oluşturulan imar parsellerinden tahsis yapıldığı, 819 parselin büyük kısmının ilkokul alanında kalmasından dolayı bulunduğu yerden tahsis yapılmasına olanak bulunmadığı, davacının anılan parseldeki hissesine karşılık en yakın yer olan 195 ada, 13 ve 14 parsellerde tahsis yapıldığı görüldüğünden, 04/10/2018 tarih ve 632 sayılı Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni kararıyla onaylanan ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasında hukuka aykırılık aksi yöndeki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Samsun 2.İdare Mahkemesince verilen 14/07/2020 günlü, E:2019/975, K:2020/744 sayılı kararın redde ilişkin kısmı ile Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni'nin 10/01/2019 tarih ve 31 sayılı kararının 819 parsele yönelik kısmının iptaline ilişkin kısmında usul ve hukuka aykırılık görülmediğinden bu kısımlara yönelik davacı ve davalı idare istinaf başvurularının REDDİNE, davalı idare istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile 04/10/2018 tarih ve 632 sayılı Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni kararıyla onaylanan imar uygulamasının 819 parsel yönünden iptaline ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, bu kısma yönelik davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan dava ve istinaf aşamasına ait 2.723,75-TL yargılama giderinin tarafların haklılık durumu gözetilerek belirlenen 2.042,25-TL'lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00 TL vekalet ücreti ile yargılama giderinin 681,50-TL'lik kısmının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idarece yapılan 161,60-TL istinaf yargılama giderinin 80,00-TL'lik kısmı ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine, kalan istinaf yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, artan posta gideri avansının kararın kesinleşmesinden sonra yatıranlara iadesine, 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinin (f) bendi uyarınca kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere, 25.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy