Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2019/1348 Esas 2020/473 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/1348
Karar No: 2020/473
Karar Tarihi: 17.07.2020



(2577 S. K. m. 25)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Trabzon İdare Mahkemesi'nin 30/09/2019 günlü, E:2018/1596, K:2019/946 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
CEVABIN ÖZETİ: Cevap verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi İkinci İdari Dava Dairesince dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava; Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, .... Mahallesi'ndeki korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli taşınmazların koruma alanı içinde yer alan Tarihi .... Köprüsü ile .... Camii arasından geçecek olan aç-kapa tünel yapımıyla ilgili koruma alanındaki uygulamalara ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin uygun olduğuna ve .... Köprüsü'nün doğusundan geçecek olan aç-kapa tünel projesinin onaylanmasına ilişkin Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 24/10/2018 tarih ve 4547 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
 
Trabzon İdare Mahkemesi'nin 30/09/2019 günlü, E:2018/1596, K:2019/946 sayılı kararıyla; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile önceden 25 m enkesitli taşıt yolunun 12 m’ye düşürüldüğü, Koruma Bölge Kurulu kararı ile imar planı ve projelerin prensipte uygun bulunduğu, 1989 yılından bu yana 25 m enkesitli planlanmış yolun dava konusu imar planı değişikliği ile 12 m’ye düşürüldüğü, aradan geçen dönemde yolun ulaşım ağı içindeki konumunun ve işlevinin değiştiği, özellikle de uyuşmazlığın kaynağı olan .... Köprüsü’nün yol şeması üzerindeki rolünün değiştiği, 1989 yılında .... Köprüsü’nün yaya yolu olduğu ve 25 m’lik taşıt yolunun kaldırımına yaya yolu olarak bağlandığı, dava konusu 2017 tarihli imar planı değişikliği ile 25 m’lik kuzey güney doğrultulu yolun genişliğinin 12 m’ye düşürüldüğü, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği paftası ve silüet paftasında, davaya konu aç-kapa tünel güzergahının, ilgili tescilli yapılar ve özellikle tarihi kalıntılar ile etki ve mesafe bağlamında olan ilişkisinin net bir biçimde belirtilmediği, dosyada yer alan raporların ise bu bağlamda yeterli somut veri ve bilgiyi içermediği, imar planı açıklama raporlarında herhangi bir teknik analize yer verilmediği, bu güzergahta öncelikle bir yola ihtiyaç olup olmadığı, bu yolun taşıt yolu türünde olup olmaması gerektiği, genişliğinin 12 m veya başka genişlikte mi olması gerektiğinin sorgulanmadığı, alınan kararlara teknik dayanak oluşturacak ulaşım etütü yapılmadığı, yol türü ve genişliğine yönelik kararın trafik hacmi hesaplamaları yapılmaksızın alınmasının ulaşım planlaması esaslarına aykırı olduğu, teknik gerekçeye dayanmayan, ulaşım planlamasında yapılması gereken temel trafik hacmi ve yolculuk hesaplarına dayanan bilgi altyapısı üretilmeksizin alınmış bir karar olduğu, tarihi miras niteliğindeki bu tür öğelerin bir araya gelerek oluşturdukları tarihi çevrelerin bütün olarak, koruma ilkesi ve bilinci içerisinde değerlendirilmesi gerektiği, davaya konu proje alanının, alanda yer alan tescilli yapılar nedeni ile Kurul Kararı ile tescilli Korunma Alanı içerisinde yer aldığı, ancak kentsel sit alanı ve kentsel dönüşüm bölgesi içerisinde yer almadığı, sitleri doğrudan etkileyen bir konuma sahip olması sebebiyle davaya konu alanın 2863 sayılı Kanunda yer alan etkileşim-geçiş sahası niteliği taşıdığı, Tarihi .... Köprüsü’nün hem kendisi hem de bulunduğu çevre bakımından işlevsel, kültürel, anı ve özgünlük değerleri barındırdığı, çok katmanlı yapısından dolayı tarihi belge niteliği taşıdığından tarihi değere sahip olduğu, çevresi ile birlikte bütüncül düşünülmesi gerektiği, köprü üzerindeki yoğun araç trafiğinin, yapıya en çok zarar veren unsurlardan biri durumunda olduğu, köprü üzerindeki trafiğin, çevre yollara aktarılması ve köprünün bu noktada eksikliği hissedilen yaya ulaşımına tahsis edilmesi gerektiği, davaya konu proje ile önerilen ve köprü alt sınırından geçen tünel ve yol inşaatının uzun vadede köprünün yaşamsal sürekliliği açısından bir tehdit olarak değerlendirilebileceği, köprünün mevcut durumu ve uygulamaya yönelik olarak ele alınan statik raporların köprünün mevcut durumu, inşaat halindeki durumu ve sonrasındaki duruma yönelik olarak hazırlandığı, ancak köprünün yaşam döngüsü ve sürekliliğine yönelik bir veri içermediği, aynı zamanda hesaplamalar için gerekli verilerin bir kısmının literatürden temin edilmiş olması ve mevcut malzemeler üzerinden ölçüm yapılmamış olması sebebi ile ilgili raporlarda malzeme yorulmasının göz ardı edildiği, bir yapının mühendislik olarak yapılabilirliğinin, ilgili yapının tescilli yapı/yapılara ait korunma alanında uygulanabilirliği anlamı taşımadığı, imar planı değişikliklerinin ve .... Köprüsü’nün doğusundan geçecek olan aç-kapa tünel projesinin, mevzuatın şekil hükümlerine ve yasal işleyişine aykırılık içermediği ancak alanda yer alan tarihi değerlerin bütünselliği, etkileşimi ve taşıdıkları değer ölçütleri göz önüne alındığında, koruma yaklaşımı ve kavramına uygun olmadığı, davaya konu projeye ilişkin dava dosyasında yer alan paftalarda, aç-kapa tünel güzergahının, ilgili tescilli yapılar ve özellikle tarihi kalıntılar ile etki ve mesafe bağlamında olan ilişkisinin net bir biçimde değerlendirilmediği, dosyada yer alan raporların ise bu bağlamda yeterli somut veri ve bilgiyi içermediği görülmekle, dava konusu aç-kapa tünel yapımına ilişkin koruma alanı içindeki uygulamalara dair 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin uygun olduğuna dair Trabzon Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nun 24.10.2018 tarih ve 4547 sayılı kararının, kültür varlıkları koruma mevzuatına ve koruma yaklaşımlarına, imar mevzuatına, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
Davalı tarafından; belediyenin başvurusu üzerine konunun kurul gündemine alınarak dört kez görüşüldüğü, .... Köprüsü ile .... Camii arasında yapılmak istenen aç-kapa tünel projesinin ilk incelemesinde proje altlığının olmaması ve yapılarla projenin ilişkilendirilmemesi nedeniyle belediyeye geri gönderildiği, eksiklikler tamamlanarak onaya sunulan proje üzerinde yapılan incelemede, planlama sürecindeki eksiklikler nedeniyle projenin tekrar iade edildiği, belediye tarafından imar planlarında revizyon yapılarak ve gerekli meclis kararları alınarak yeniden hazırlanan projenin tekrar kurula sunulduğu, tekrar tespit edilen bazı eksikliklerin tamamlanması için projenin yeniden belediyeye iade edildiği, Karayolları 10.Bölge Müdürlüğünün olumlu görüşü alınarak hazırlanan projenin kurul tarafından yapılan incelemesinde röleve, restitüsyon ve rekonstrüksiyon projelerindeki eksiklikler nedeniyle tekrar iade edildiği, aç-kapa tünelinin koruma alanı içinde ancak sit alanı, kale koruma alanı ve kentsel dönüşüm alanı dışında yer aldığı, .... Köprüsünün tempan duvarlarının içinde olmayıp dışında kaldığı ve yer altında kalan dehlizin de aç-kapa tünel güzergahı dışında olduğu, kararın alınması aşamasında Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan, alanda arkeolojik kalıntı bulunmadığı yolundaki rapor ile temsili silüet görüntülerinin dayanak alındığı, Karayolları 10.Bölge Müdürlüğü tarafından olumlu görüş öncesi Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesine hazırlattırılan raporun da kararın alınmasına ilişkin süreçte gözetildiği, projenin uygulama aşamasında her türlü tedbirin alınmasının işlemde zorunlu kılındığı, tünelin kaba inşaatının zaten uzun süre önce tamamlandığı, işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek anılan karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakta ve kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesi ile değişik 45. maddesinin 3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.” hükmü yer almaktadır.
 
Trabzon İdare Mahkemesi'nce verilen 30/09/2019 günlü, E:2018/1596, K:2019/946 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuka ve usule uygun olup, istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istinaf başvurusunun reddine, posta giderinden ibaret 92,50.-TL istinaf yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, artan posta gideri avansının kararın kesinleşmesinden sonra davalı idareye iadesine, 2577 sayılı Kanunun 46/f maddesi uyarınca, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere, 17/07/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy