Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2019/1253 Esas 2020/486 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/1253
Karar No: 2020/486
Karar Tarihi: 17.07.2020



(2577 S. K. m. 11, 45) (3194 S. K. m. 18, 19) (Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 10)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Trabzon İdare Mahkemesi'nin 24/09/2019günlü E:2018/1408, K:2019/910 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
CEVABIN ÖZETİ: Cevap verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi İkinci İdari Dava Dairesince, dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava; Trabzon ili, Of ilçesi, …….. Mahallesi, 344 ada, 1, 2, 3 ve 345 ada, 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alandaki imar yollarının açılabilmesi için 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18.maddesi ve 2981/3290 sayılı Kanun'un Ek-1.maddesi uyarınca imar uygulaması yapılmasına ilişkin Of Belediye Encümeni'nin 06/12/2017 tarih ve 127 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
 
Trabzon İdare Mahkemesi'nin 24/09/2019 günlü, E:2018/1408, K:2019/910 sayılı kararıyla; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun değerlendirilmesinden, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18.maddesinin uygulanması koşullarının oluştuğu, davaya konu düzenleme sahasında 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği olması nedeniyle ikinci imar uygulaması yapılmasının zorunlu olduğu, dayanak alınan 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uyulduğu, düzenleme sahasının ve sınırının belirlenmesine yönelik ölçütlere ve teknik kriterlere uyulduğu, imar uygulamasına alınan davacıların parsellerinden DOP kesintisi yapılmadığı, düzenleme sahası içerisinde bulunan 11066.24 m² yoldan ihdas alanının kamuya ayrılan alanlar toplamından düşüldüğü ve belediyeye arsa kazandırılmayarak doğrudan yola verildiği, ancak yapılan imar uygulamasında davacılara tahsis edilen imar parsellerinin fiili kullanıma uygun olmadığı, parsellerin Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak oluşturulması gerektiği halde, bazı parsellerin cephe ve derinliğinin yeterli olmadığı, davacıların fiili kullanım alanına başka hissedarların tahsis alanı bir bütün olarak tahsis edilirken, davacıların tahsis alanlarının farklı yerlere sirküle edilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, davacılara tahsis edilen parsel alanlarının Rekreasyon alanına isabet etmesi nedeniyle parsellerin eşdeğerde olmadığı, tahsis edilen imar parsellerinin İmar Kanunu’nun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesine uygun olmadığı görülmekle, parselleme, tahsis ve dağıtım ilkelerine aykırı olduğu anlaşılan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18.maddesi uygulamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
Davalı idare tarafından; davanın süresi içinde açılmadığı, İmar Kanunu'nun 18.maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılan uygulamanın hukuka uygun olduğu, davalı yanında müdahil tarafından ise; Trabzon İlinin büyükşehir olması nedeniyle üst ölçekli plan kararlarının aktarılması amacıyla 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında değişiklikler yapıldığı, bu değişikliklerin hayata geçirilebilmesi amacıyla ise dava konusu imar uygulamasının yapıldığı, konut yapımına uygun hazır parsel üretilmesi amacıyla mevzuata uygun olarak yapılan imar uygulamasının hukuka uygun olduğu, bu nedenle Trabzon Büyükşehir Belediye Encümeninin 26/12/2017 günlü, 127 sayılı kararı ile onandığı ileri sürülerek anılan karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakta ve kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
Dava açma süresinin işlemeye başlamasını yazılı bildirimin yapılması koşuluna bağlayan kural, kişilere menfaatlerini ihlal eder nitelikte işlemlerin idare tarafından açık ve anlaşılır bir biçimde duyurularak bir yandan onlara bu işlemlere karşı idari yollara veya dava yoluna başvurmaları konusunda inceleme ve düşünme olanağı sağlamak, öte yandan gereksiz, belirsiz ve yinelenen başvurulara meydan vermemek amacını taşımaktadır. Bu nedenle ilke olarak idarenin işlemlerini ilgililere yazılı olarak tebliğ etmesi ve işlem idari yargı mercii önüne getirildiğinde yazılı bildirim belgesinin dava dosyasına sunulması gerekmektedir. Ancak bu kural idarenin yazılı bildirim belgesini dosyaya ibraz edememesi durumunda hakimin uygulamayı, uygulamanın sonuçlarını; dosyada bulunan bilgi ve belgeleri, dava konusu işlemin ve bununla ilgili diğer işlemlerin özelliğini değerlendirerek bunları yazılı bildirime karine olarak almasına ve belli bir tarihi yazılı bildirimin yapıldığı en son tarih olarak kabul etmesine engel değildir. Her durumda yazılı bildirim belgesinin dosyaya sunulmasının gerekli görülmesinin, kamu düzeninden sayılan ve idari istikrarı sağlamak amacını taşıyan “dava süresi” kurumunun çoğu kez işletilmemesine ve dava hakkının kötüye kullanılmasına yol açacağı, yine yazılı bildirim yapılmadığı durumlarda, dava açma sürelerinin işlemeye başlamayacağı ve açılacak davaların erken açılmış dava olacağı kabulünden hareket etmenin usul ekonomisi ilkesi ile ucuz ve hızlı yargılama ilkelerine aykırılık teşkil edeceği açıktır.
 
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, parselasyon işlemlerine karşı 2577 sayılı yasanın 11. maddesi kapsamında başvuru için, özel bir Kanun olan 3194 sayılı Yasanın 19. maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, parselasyon işlemlerine karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması, bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden altmış günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihini izleyen günden itibaren altmış günlük dava açma süresi içinde veya itiraz süresi içerisinde başvuruda bulunulmaması durumunda parselasyon işlemlerine kesinleşeceğinden kesinleşme tarihinden itibaren altmış gün içerisinde dava açılması gerektiği açıktır.
 
Ancak, genel kural bu yönde olmakla beraber parselasyon işleminin subjektif ve kişisel nitelikte bir idari işlem olması nedeniyle, bu işleme karşı dava açma süresinin başlaması için ilgililere yazılı bildirim yapılması gerekmekte olup, iptali istenen işlemin ilgilisine ayrıca tebliğ edilmemiş olduğu hallerde, dava açma süresinin belirlenmesinde işlemin öğrenilme tarihi esas alınacaktır. Ancak bu durumda parselasyonun bütün unsurları ile öğrenilmiş olması gerektiği tartışmasızdır.
 
Dosyanın incelenmesinden; Trabzon ili, Of ilçesi, .... Mahallesi, 344 ada, 1, 2 , 3 ve 345 ada, 2, 3 ve 4 parsel sayılı davacılara ait taşınmazların da bulunduğu alandaki imar yollarının açılabilmesi için Of Belediye Encümeni'nin 06/12/2017 tarih ve 127 sayılı kararı ile 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18.maddesi ve 2981/3290 sayılı Kanun'un Ek-1.maddesi uyarınca imar uygulaması yapılmasına karar verildiği, hazırlanan dağıtım cetvelleri ve parselasyon planının Of Belediye Encümeninin 13/12/2017 günlü, 135 sayılı kararı ile onaylandığı ve 14/12/2017-15/01/2018 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilan edildiği, 17/01/2018 günlü, 4 sayılı Of Belediye Encümeni kararı ile kesinleştirilen parselasyon planının, tescil edilmek üzere tapu müdürlüğüne gönderildiği, taşınmazlara ilişkin imar durumunun verilmesi istemiyle 11/07/2018 tarihinde davalı idareye yapılan başvuru üzerine dava konusu parselasyon planlarına ilişkin encümen kararları ile dağıtım cetvelinin aynı tarihte davacılara elden verildiği, davacılar tarafından, kendilerine planda rekreasyon alanı olan bir yerden tahsis yapılmasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek parselasyon planının iptal edilmesi istemiyle 25/07/2018 tarihinde idareye yapılan başvurunun yanıt verilmemek suretiyle reddedilmesi üzerine parselasyon planının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Olayda, davacılara tebliğ edilmeyen imar uygulamasına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin 11/07/2018 tarihli başvuru üzerine davacılara aynı gün elden verildiği ve en geç bu tarihte imar uygulamasının tüm unsurlarıyla birlikte davacı tarafından öğrenildiği anlaşılmakta olup, imar uygulamasının iptal edilmesi istemiyle 2577 sayılı Kanun'un 11.maddesi kapsamında 25/07/2018 tarihinde yapılan itirazın 60 gün içinde yanıt verilmemek suretiyle reddi üzerine, itiraza kadar geçen 14 günlük sürenin de düşülmesi ile kalan 46 günlük süre içinde ve en son 08/11/2018 perşembe günü dava açılması gerekirken, bu süre geçirilerek 21/11/2018 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle, davalı idare ile davalı idare yanında müdahilin istinaf başvurularının kabulü ile Trabzon İdare Mahkemesi'nin 24/09/2019 günlü, E:2018/1408, K:2019/910 sayılı kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3-e ve 15/1-b maddeleri uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle reddine, aşağıda dökümü yapılan 1.537,30-TL dava yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 288,20 TL dava ve istinaf yargılama gideri ile kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacılar tarafından davalı idareye verilmesine, 379,00 TL dava ve istinaf yargılama giderinin ise davacılar tarafından müdahile ödenmesine, artan posta gideri avansının kararın kesinleşmesinden sonra yatıranlara iadesine, 2577 sayılı Kanunun 46/f maddesi uyarınca, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere, 17/07/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy