Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi 2020/49 Esas 2020/301 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 1. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/49
Karar No: 2020/301
Karar Tarihi: 10.07.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Dava; ... Üniversitesi ... Meslek Yüksekokulu Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Programı öğretim görevlisi kadrosu için yapılan sınavda başarılı olan ve yönetim kurulu kararı ile atanması uygun bulunan davacı tarafından, hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle atamasının yapılamayacağına ilişkin 21/03/2019 tarih ve E.6884 sayılı ... Üniversitesi Rektörlüğü işleminin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve mali haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesi istemiyle açılmıştır.
 
Samsun 2. İdare Mahkemesi'nin 31/10/2019 gün ve E:2019/534, K:2019/965 sayılı kararıyla; davacının annesi, babası ve kardeşinin FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olduğuna yönelik istihbari bilginin tek başına davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olduğunu ortaya koymayacağı, aksi düşüncenin FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu tespit edilen gerçek ve tüzel kişilerin eylemlerinden davacının sorumlu tutulması anlamına geleceği, bu durumun da evrensel hukuk ilkelerinden birisi olan "suç ve cezada şahsilik" ilkesine aykırılık oluşturacağı, ayrıca doğrudan davacının şahsından kaynaklanan ve davacının FETÖ/PDY terör örgütüne iltisakı veya irtibatı olduğunu gösteren başkaca bir tespitin de bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan; Anayasa'nın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlandığından, dava konusu işlem sebebiyle davacının yoksun kaldığı özlük ve mali haklarının dava tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı özlük ve mali haklarının dava tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi isteminin kabulüne hükmedilmiştir.
 
Davalı idare tarafından; davacının içinde bulunduğu ortam, anne, baba ve kardeşten oluşan yakın çevresinin FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantılı olduğu yönünde ciddi ve somut bilgi ve belgelerin bulunması ve terör örgütünün şimdiye kadar gerçekleştirdiği siyasi ve askeri casusluk eylemleri dahil olmak üzere tüm örgüt eylemleri ve amaçları dikkate alındığında Devletin güvenliğini tehlikeye sokma ihtimali gözönüne alınarak, Devletin devamlılığı sağlamak için kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin bu hizmeti en iyi şekilde yürütebilmesi için davacıyı çalıştırmama hakkı kapsamında tesis ettiği dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması istemidir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: İstinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi'nce, dava dosyası 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava; ... Üniversitesi ... Meslek Yüksekokulu Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Programı öğretim görevlisi kadrosu için yapılan sınavda başarılı olan ve yönetim kurulu kararı ile atanması uygun bulunan davacı tarafından, hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle atamasının yapılamayacağına ilişkin 21/03/2019 tarih ve E.6884 sayılı ... Üniversitesi Rektörlüğü işleminin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve mali haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesi istemiyle açılmıştır.
 
09/11/2018 tarih ve 30590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in "Genel Şartlar" başlıklı 6. maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde belirtilen şartları taşımak, bu Yönetmelik kapsamındaki öğretim elemanı kadrolarına yapılacak atamalarda aranılacak genel şartlar arasında düzenlenmiştir.
 
27.11.2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 74. maddesi ile eklenen ve dava konusu işleme dayanak teşkil eden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "devlet memurluğuna alınacaklarda genel ve özel şartları" düzenleyen 48. maddesinin A-8 bendinde "güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak" kuralına yer verilmiş olup, anılan düzenleme 08/03/2018 tarih ve 30354 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7070 sayılı, Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 60. maddesiyle yasalaşmıştır.
 
Yukarıda anılan Yasa hükmü ile Devlet memurluğuna alımlarda güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması zorunlu hale getirilerek hakkında yapılan güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması olumsuz sonuçlananların devlet memurluğuna girişi engellenmiştir.
 
Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Devlet memurluğuna alınacaklarda genel ve özel şartları düzenleyen 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine eklenen (8) numaralı alt bendinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle açılan iptal davasında, Anayasa Mahkemesi'nin 24/07/2019 gün ve E: 2018/73; K: 2019/65 sayılı kararı ile, "...
 
Bu bağlamda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen veriler kişisel veri niteliğindedir. Kuralla güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında kamu mercileri tarafından özel yaşamı ile ilgili sorular sorulması da dâhil olmak üzere bir bireyin özel hayatı, iş ve sosyal yaşamıyla ilgili bilgilerinin alınması, kaydedilmesi ve kullanılması özel hayata saygı hakkına sınırlama niteliğindedir.
 
Anayasa'nın 129. maddesinin birinci fıkrasında memurlar ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülükleri düzenlenmiştir. Belirtilen hususlar gözetilerek kamu görevlerine atanacak kişiler bakımından birtakım şartlar getirilmesi doğaldır. Bu şekilde aranan nitelikler kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacına yöneliktir. Dolayısıyla kamu görevine atanmadan önce kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasını öngören kural kanun koyucunun takdir yetkisindedir. Ancak bu alanda düzenleme getiren kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama ve özel hayatın gizliliğine yönelik müdahalelerde bulunma yetkisi verildiğini yeterince açık olarak göstermesi ve olası kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerekir.
 
Kuralda güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması memurluğa alımlarda genel şartlar arasında sayılmasına karşın güvenlik soruşturmasına ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğuna, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Diğer bir ifadeyle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeler belirlenmeksizin kuralla sadece güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması devlet memurluğuna alımlarda aranacak şartlar arasında sayılmıştır.
 
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda devlet memurluğuna atanmada esas alınacak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi Anayasa’nın 13., 20. ve 128. maddeleriyle bağdaşmamaktadır." gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine eklenen (8) numaralı alt bendinin iptaline karar verilmiş, sözkonusu karar 29/11/2019 gün ve 30963 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
 
Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
 
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
 
İptal kararları geriye yürümez.
 
Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar." hükmüne yer verilmiştir.
 
Bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanması niteliğindeki idari işlemlerin iptali istemiyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasanın 153. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin, hak veya menfaatlerini ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerekeceği açıktır.
 
Yukarıda yer verilen Anayasanın 153. maddesine göre, yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 27/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ... Üniversitesi ... Meslek Yüksekokulu Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Programı'na öğretim görevlisi alımı ilanına başvuru yapıldığı, söz konusu başvurunun ardından yapılan değerlendirmede davacının ilan edilen öğretim görevlisi kadrosuna asil olarak ikinci sıradan atanmaya hak kazandığı, fakat davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle ... Üniversitesi Rektörlüğü'nün 21/03/2019 tarih ve E.6884 sayılı işlemi ile söz konusu kadroya atamasının yapılmadığı, bunun üzerine de davacı tarafından atanamama işleminin iptali ile yoksun kalınan özlük ve mali haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine hükmedilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlıkta; dava konusu işlemin yasal dayanağı olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. maddesinin A-8 bendinde yer alan Devlet memurluğuna alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması gerektiğine ilişkin düzenlemenin, Anayasa'ya ve hukuka aykırı olduğunun Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen 24/07/2019 gün ve E:2018/73; K:2019/65 sayılı kararı ile ortaya konularak iptal edilmesi karşısında, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle davalı idarece yapılan değerlendirme sonucunda davacının, atamasının yapılmamasına yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık, İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
 
Öte yandan, Anayasa'nın 125.maddesi uyarınca, hukuka aykırılığı yargı kararı ile tespit edilen dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödemesi gerekmektedir.
 
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın istinaf isteminde bulunana iadesine, 2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca 10/07/2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy