Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/104 Esas 2023/389 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/104
Karar No: 2023/389
Karar Tarihi: 07.03.2023


T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/104
KARAR NO : 2023/389

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ....
ÜYE: ....
ÜYE: ....
KATİP: ....
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2022
NUMARASI: 2019/231 2022/1117
DAVACI: ....
VEKİLİ: ....
DAVALILAR: ....
VEKİLLERİ: .....
VEKİLLERİ: ....
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Birleşen Mahkemenin 2019/232 E. 2019/913 K.
DAVACI:....
VEKİLLERİ: ....
DAVALI:....
VEKİLİ: ....
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/390 E. 2021/872 K.
DAVACI: ....
VEKİLİ: ....
DAVALI: ....
VEKİLİ: ....
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili 26/04/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin akaryakıt, lpg, otogaz ve madeni yağ sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı .... ile müvekkili arasında bayilik sözleşmesi aktedildiğini ve sözleşmeye istinaden davalı ....'ün müvekkilinin adını kullanarak Samsun Atakum ....Mah. .... ada... parselde kayıtlı akaryakıt istasyonunda faaliyet gösterdiğini, davalı şirket ve müvekkili arasındaki bayilik ilişkisi kapsamında müvekkili şirketin toplu ödemelerin teminatını sağlamak için davalı gerçek kişiler tarafından Samsun Atakum ....Mah. .... ada .... parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 3.000.000,00 TL tutarlı ipotek tesis edildiğini, bayilik sözleşmesinin davalı ....'nin Samsun 1.Noterliği'nin 02/07/2018 tarih .... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle müvekkilinin davalı ....'den istasyon nakdi yatırım bedeli 2.932.300,00 TL, iktisap tarihinden itibaren işletilmiş vade farkı 1.463.739,89 TL, ulusal marker cezası bakiye alacağı 48.715,91 TL olmak üzere toplam 4.444.755,80 TL, davalının automatic plus prim alacağının 424.938,03 TL olup, toplam 4.019.772,77 TL alacaklı olduğunu, Samsun İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyasından davalıdan olan alacaklarını teminen tesis edilen 3.000.000,00 TL tutarlı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenlerle davalıların Samsun İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar .... ve ..... vekilinin 03/06/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı ....'nin 1996 yılında kurulduğunu ve .... ada .... parselde 1997 yılında Akaryakıt/Otogaz Lpg istasyonu inşa ettiğini, ....'nin bu taşınmaz üzerinde .... markalı ürünleri satabilmesi için kullanım hakkının kendisine verilmesini şart koştuğunu, müvekkillerinin de bu şartı yerine getirdiğini ve 08/05/1997 ila 08/05/2012 yılları arasındaki 15 yıllık kullanım hakkını ....'ne verdiğini, 15 yıllık kullanım hakkını sadece ....markalı akaryakıtı satma karşılığında almış olan .....'nin bu fiilinin diğer bayilere yapılan yatırım karşılığında adaletsiz olduğunu .....'nin yönetiminin ikrar ettiğini, ....'nin bu izahı üzerine .... ailesinin ikinci kez bayilik sözleşmesi imzalamaya ve intifa hakkı tesis etmeye ikna olduğunu, 11/07/2008/1810 sayılı resmi senetle .... parsel taşınmazın 17 yıllık kullanım hakkı ....'ne verilmiş ve bu hak karşılığında ....'nin 4.806.843,00 TL ödemeyi taahhüt ettiğini, intifa hakkı verme karşılığında ....'den alınacak olan bedel bu şekilde senede bağlandıktan sonra .... ailesinin ....'nin hisselerinin büyük kısmını .... ailesinden alarak şirketin yönetim hakkını elde ettiğini, 2007 yılında ....'nin ortaklarının tamamının .... ailesi olduğunu, .... ailesinin 750.000 USD borcu olduğunu, ....'nin sigortalı çalışanının bu borcu ödeme karşılığında şirketi devir aldığını, Danıştay 13.Dairesi'nin intifa hakkı sözleşmelerinin 5 yıldan fazla süreli olmaması gerektiği talimatı üzerine Rekabet Kurulu'nun verdiği 06/03/2009 tarihli karar nedeniyle ....'nin 1997 yılında başlayan intifa hakkı ve bayilik sözleşmesinden oluşan dikey ilişkiyi 18/09/2010 tarihinde keserek anlaşma sağlanması halinde 18/09/2010 tarihinden itibaren 5 yıl daha yenilenmesi gerekir iken 1997 yılında tesis edilen 15 yıllık intifa kelepçesi devam ettiği için bayi/malik'in iradesizleştirildiği için önce 18/09/2013 tarihinde davacının dava dayanağı yaptığı protokolün imzalattırıldığını ve ....'nin .... ailesini 18/09/2013 tarihli protokolü imzatlamayı başaran eski çalışanına bu katkısından dolayı ödül olarak mülkiyeti ....'ne ait başka bir istasyonun işletmeciliğini verdiğini, .... ve sigorta çalışanının 2013 den sonra birlikte sorumluluğu .... ailesine yüklemek için dava dayanağı ipotek hakkını aldıktan sonra hiçbir gerekçe ileri sürmeden fesih ettiğini ve istasyonu terk ettiğini, bu nedenlerle davacının alacak talebine dayanak yaptığı 18/09/2013 tarihli protokolün yok hükmünde sayılmasına karar verilmesi savunduğu anlaşılmıştır.
Davalı.... vekili 03/06/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmelerin 5 yıllık olup, 5 yıl boyunca kesintisiz ve nizasız bir şekilde uygulandığını ve süresi sonunda kendiliğinden hitama ettiğini, sürenin dolmasından sonra davacı tarafından bir teklif gelmemesi üzerine müvekkili tarafından ihtarname keşide edilerek sözleşmelerin 30/07/2018 tarihi itibarıyla sona ereceğini, aradaki mevcut tüm sözleşmelerden ve kanundan kaynaklanan talep ve dava haklarının saklı olduğu hususunda ikazda bulunulduğunu, müvekkili tarafından davacı ile mutabakata varılabilmesi ihtimaline karşı sözleşmelerin kısa süreli olarak yenilendiğini ve müzakerelerin devam ettiğini, yapılan görüşmeler sonunda davacının teklifinin ilk düzenlenen protokole aykırı, ticari etikten uzak, kabul edilmesi mümkün olmayan talepler olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin Beyoğlu 41.Noterliğinin 24/09/2018 tarih ve ..... ve .... yevmiye nolu ihtarnamelerinin gönderilerek sözleşmelerin sürelerinin dolması nedeniyle hükümsüz hale gelmiş olduklarının bildirildiğini, müvekkili şirketin davacının bayiliğini yaptığı dava konusu yer dışındaki başka bir bayiliğinin alacağını davacı tarafından ödemeyip dava konusu yaptığı bayilikten olan alacaklarını mahsup ederek el koyduğunu, müvekkilinin bu alacaklarının tahsili amacıyla takibe geçtiğini ve davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin devamını sağlamak için mahkememizin .... Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ve halen derdest olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN MAHKEMENİN 2019/232 ESAS 2019/913 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin akaryakıt, lpg, otogaz ve madeni yağ sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı ..... ile müvekkili arasında bayilik sözleşmesi aktedildiğini ve davalı .....'nin ..........Mah. .... ada ... parsel numarasıyla tapuda kayıtlı akaryakıt istasyonunda .... markası altında faaliyete başladığını, müvekkilinin imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında toplu ödemelerin teminatını teşkil etmek üzere Samsun Atakum .........Mah. .... ada .... parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine 3.000.000,00 TL tutarlı ipotek tesis edildiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin davalı .....'nin Samsun 1. Noterliğinin 02/07/2018 tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 31/07/2018 tarihinde fesh edildiğini, müvekkili tarafından istasyon nakdi yatırım bedeli 2.932.300,00 TL, iktisap tarihinden itibaren işletilmiş vade farkı 1.463.739,89 TL, ulusal marker cezası bakiye alacağı 48.715,91 TL olmak üzere toplam 4.444.755,80 TL, davalının automatic plus prim alacağının 424.938,03 TL olup, müvekkilinin davalıdan toplam 4.019.772,77 TL alacaklı olduğunu, davalıdan olan alacaklarını teminen tesis edilen 3.000.000,00 TL tutarlı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, teminat dışında kalan 1.019.772,77 TL'nin tahsili amacıyla Samsun İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı .... vekili 03/06/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmelerin 5 yıllık olup, 5 yıl boyunca kesintisiz ve nizasız bir şekilde uygulandığını ve süresi sonunda kendiliğinden hitama ettiğini, sürenin dolmasından sonra davacı tarafından bir teklif gelmemesi üzerine müvekkili tarafından ihtarname keşide edilerek sözleşmelerin 30/07/2018 tarihi itibarıyla sona ereceğini, aradaki mevcut tüm sözleşmelerden ve kanundan kaynaklanan talep ve dava haklarının saklı olduğu hususunda ikazda bulunulduğunu, müvekkili tarafından davacı ile mutabakata varılabilmesi ihtimaline karşı sözleşmelerin kısa süreli olarak yenilendiğini ve müzakerelerin devam ettiğini, yapılan görüşmeler sonunda davacının teklifinin ilk düzenlenen protokole aykırı, ticari etikten uzak, kabul edilmesi mümkün olmayan talepler olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin Beyoğlu 41.Noterliğinin 24/09/2018 tarih ve ....ve .... yevmiye nolu ihtarnamelerinin gönderilerek sözleşmelerin sürelerinin dolması nedeniyle hükümsüz hale gelmiş olduklarının bildirildiğini, müvekkili şirketin davacının bayiliğini yaptığı dava konusu yer dışındaki başka bir bayiliğinin alacağını davacı tarafından ödemeyip dava konusu yaptığı bayilikten olan alacaklarını mahsup ederek el koyduğunu, müvekkilinin bu alacaklarının tahsili amacıyla takibe geçtiğini ve davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin devamını sağlamak için mahkememizin ....Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ve halen derdest olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunduğu anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ....ESAS ....KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili 05/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının davalının bayisi olduğunu, bizzat davalı tarafından hesaplanarak bildirilen ve icra takibine konu faturalar sebebiyle davacının davalıdan alacaklı olduğunu, davalının faturaları muhasebe kaydına aldığını ve faturalara itiraz edilmediğini, borcun ödenmemesi sebebiyle takibin başlatıldığını belirterek, icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 17/01/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmeye göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı ile Samsun Atakum ... Mah. .... ada .... parselde ve ..... Mah. .... ada .... parselde akaryakıt istasyonlarının işletilmesi için bayilik sözleşmesi imzalandığını, ....ada .... parseldeki bayilik ilişkisinin sona erdiğini, .... ada .... parseldeki için bayilik ilişkisinin devam ettiğini, .... ada .... parseldeki istasyonun işletilmesi için imzalanan sözleşmenin sona ermesi sebebiyle davalının davacıdan 4.826.572,07TL alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre taraflar arasında yeni bir 5 yıllık anlaşma yapılmadığını, davacının davalıdan olan alacağının davacının davalıya olan borcundan takas olarak mahsup edildiğini, davacının icra takibine konu alacağının davalının alacaklarından mahsup edildiğini belirterek, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından asıl davanın kabulüne, birleşen davanın (.... Esas) kısmen kabul kısmen reddine, birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ....Esas sayılı davasında asıl alacak yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, işlemiş faiz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı-birleşen dosya davacısı .... vekili dilekçesinde özetle, mahkemenin bilirkişi raporlarına itibar etmeyerek karar verdiği, bu durumu gerekçelendirmediği, ispat edilemeyen birleşen davanın kabulüne karar verildiği, davacı tarafın taahhütlerini yerine getirmediği, davacının ticari ilişkiyi çekilmez hale getirdiği, başlangıçta 17 yıl için kurulan sözleşme ilişkisinin kısaltılmasında davalı şirkete yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı, davacı tarafın işletmecilik sözleşmesini ve 2013 tarihli protokolü davalının iradesini fesada uğratacak şekilde imzalattığı, bilirkişi raporlarına göre karar verilmemesinin hatalı olduğu, kıstelyevm usulünün uygulanmamasının kabul edilebilir olmadığı, davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, birleşen .... Esas sayılı davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen davalı şirket yararına vekalet ücretine hükmedilmediği, birleşen ....Esas sayılı dosyada davacının haklı olmasına rağmen karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verildiği, faiz talebinin değerlendirilmediği, asıl davada 'müştereken ve müteselsilen tahsile' ilişkin karar verilmediği, asıl dava için değişen oranlarda faiz uygulanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılarak, talepleri şeklinde karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava ve birleşen ilk davalar itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Yerel Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın (.... Esas) kısmen kabul kısmen reddine, birleşen ikinci davada (İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... Esas) asıl alacak yönünden davanın konusunun kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, işlemiş faiz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı ..... Vekili tarafından Yerel Mahkemenin bilirkişi raporlarına itibar etmeyerek karar verdiği, bu durumu gerekçelendirmediği, ispat edilemeyen birleşen davanın kabulüne karar verildiği, davacı tarafın taahhütlerini yerine getirmediği, davacının ticari ilişkiyi çekilmez hale getirdiği, başlangıçta 17 yıl için kurulan sözleşme ilişkisinin kısaltılmasında davalı şirkete yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı, davacı tarafın işletmecilik sözleşmesini ve 2013 tarihli protokolü davalının iradesini fesada uğratacak şekilde imzalattığı, bilirkişi raporlarına göre karar verilmemesinin hatalı olduğu, kıstelyevm usulünün uygulanmamasının kabul edilebilir olmadığı, davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, birleşen .... Esas sayılı davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen davalı şirket yararına vekalet ücretine hükmedilmediği, birleşen .... Esas sayılı dosyada davacının haklı olmasına rağmen karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verildiği, faiz talebinin değerlendirilmediği, asıl davada 'müştereken ve müteselsilen tahsile' ilişkin karar verilmediği, asıl dava için değişen oranlarda faiz uygulanmasının hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
Davacı .... İle davalı .... Arasında bayilik sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin 01.07.2008 tarihli olduğu, sözleşmenin 3. Maddesinde sözleşme süresinin imza tarihinden itibaren ilk 5 yıl, taraflarca mutabakat sağlanması halinde aynı şartlarda 5 yıl daha uzayacağı şeklinde belirlendiği, davalı şirketin davacı şirketin adını kullanarak Samsun Atakum Büyükoyumca Mah. .... ada .... parselde kayıtlı akaryakıt istasyonunda faaliyet gösterdiği, bu parsel üzerinde davacı yararına 17 yıl süre ile intifa hakkı kurulduğu, davacı şirketin toplu ödemelerinin teminatı olarak Samsun Atakum ........... Mah. .... ada .... parsel kayıtlı taşınmaz üzerinde davacı yararına 3.000.000,00-TL tutarlı ipotek tesis edildiği, Rekabet Kurumu'nun 14/07/2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan .... sayılı tebliğ ile bayilik sözleşmelerinin en fazla 5 yılla sınırlandırılması ve .... sayılı tebliğde muafiyet süresi olarak belirttiği 18/09/2005 tarihi sonrası 4054 sayılı yasanın 5. maddesine göre 5 yıldan uzun süreli veya belirsiz süreli bayilik sözleşmelerinin hüküm ifade etmeyeceğinin düzenlendiği, bu nedenle 18/09/2013 tarihli protokolün aktedildiği, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin davalı şirket tarafından çekilen Samsun 1. Noterliği'nin 02.07.2018 tarih ve .... numaralı ihtarnamesi ile sona erdiği anlaşılmıştır.
Davacı-birleşen dosya davacısı .... tarafından sözleşmenin feshi nedeni ile nakdi yardım bedeli, işletilmiş vade farkı, ulusal marker cezası bakiye alacağı olmak üzere toplam 4.019,772,77-TL alacaklı olduğu iddiası ile Samsun İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyası üzerinden davalı şirket aleyhine 3.000,000,00-TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi istemli olarak icra takibi başlatılmış, davalıların itirazı üzerine icra takibinin durmuş olması sebebi ile davacı ...........A.Ş. Tarafından asıl davanın itirazın iptali istemli olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı .... tarafından davalıdan 4.019,772,77-TL alacaklı olduğu iddiası ile alacağın 3.000,000,00-TL'lik kısmı için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, bakiye 1.019,772,19-TL'lik kısım için Samsun İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı .....'nin itirazı üzerine takibin durması sebebi ile itirazın iptali istemli olarak Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, bu davanın hukuki irtibat nedeni ile asıl dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı-birleşen dosya davacısı .... Tarafından İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... Esas sayılı dosyası üzerinden ..... aleyhine Samsun İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı dosyası üzerinden faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, takibe haksız olarak itiraz edildiği gerekçesi işe itirazın iptali istemli dava açıldığı, davanın hukuki irtibat nedeni ile asıl dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların toplanmasını talep ettikleri tüm deliller toplanmış, tarafların ticari defter kayıtları üzerinde ayrı ayrı bilirkişi incelemeleri yapılmış ve bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır. Dosyaya ibraz edilen 21.09.2021 tarihli bilirkişi raporu ile 26.08.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda nakdi yatırım bedeli bakımından davacının ödemiş olduğu bedelin tamamının iadesini talep etmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 5 yıl boyunca devam ettiği nazara alındığında davacının bu bedelin ancak yarısını talep edebileceği yönünden kanaat bildirilmiş, ek rapora göre: 18.09.2013 tarihli protokolün 6. Maddesi uyarınca davacıya ödenecek miktarın 2.485.000+KDV olduğu, davacının 2.485.000,00-TL (yarısı 1.242.500,00-TL) + (30.06.3013-30.06.2018 tarihleri arasında işleyen avans faiz) + KDV = 2.262.359,72-TL tutarında alacak hakkına sahip olduğu şeklinde hesaplama yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 01.07.2008 tarihli bayilik sözleşmesinin kayıtlara ilişkin 24. maddesinde: 'İş bu sözleşme konusu ticari münasebet nedeniyle, bayinin ....'daki borç ve alacağının miktarı ile ...'dan temin ettiği, her nevi akaryakıt madeni yağ vs. malların cins, miktar, bedelleri ve teslimat tarihleri ....'nun defter ve kayıtlarına göre belirlenecektir. Bu bakımdan taraflar ....'nun defter ve kayıtlarının kati delil teşkil ettiğini delil sözleşmesi hükmünde olmak üzere kabul etmişlerdir.' hükmünün düzenlendiği, iradi düzenleme karşısında Yerel Mahkemece ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı .... Kayıtlarına üstünlük tanınmasında isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 30/09/2013 tarihli protokolde taraflar arasındaki dikey anlaşmanın Rekabet Kurulunun 05.03.2009 tarihli kararları ve 12.03.2009 tarihli duyurusunda belirlenen ilkeler doğrultusunda 30.06.2013 tarihi itibariyle sonlandırıldığı, bu tarihte 5 yıl süreli yeni bir dikey anlaşma oluşturulduğu, daha önce .... lehine .... ada .... parselde kurulan intifa hakkının 30.06.2018 tarihine kadar kısaltılacağı kararlaştırılmış, söz konusu protokolün peşin satış destek priminine ilişkin 6. Maddesinde: 'Bayinin 20.06.2018 tarihine kadar .... bayisi olarak çalışması şartıyla bayiye 17 yıllık intifa süresi gözetilerek daha önceki yatırım anlaşması kapsamında yapılmış olan intifa ivazı ödemesinden Haziran 2018 tarihi itibariyle bayinin ....'ya ana para iade borcu 2.485.000,00 + KDV olacaktır. Ancak taraflar arasında serbest iradeleri ile 30.06.2018 tarihinde 5 yıl süreli yeni bir dikey anlaşma tesis edilirse iade konusu ana para geri alınmayacak ve yeni 5 yıllık anlaşma kapsamında bayiye ödenecek intifa hakkı bedelinden faizsiz olarak mahsup edilecektir. Taraflar arasında 30.06.2018 tarihinde yeni bir dikey anlaşma tesis edilmemesi halinde bayi 30.06.2018 tarihinde söz konusu olan anapara borcunu 30.06.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak TCMB avans faizi ve KDV'si ile birlikte hesaplanmış olan kısmı ....'nun düzenleyeceği fatura mukabilinde ....'ya iade edecektir.' hükmünün düzenlendiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin Samsun 1. Noterliği'nin 02.07.2018 tarih ve .... numaralı ihtarnamesi ile sona erdiği, yeni bir dikey anlaşmanın yapılmadığı, bu durumda protokolün 6. Maddesi uyarınca davacı .... ödenmesi gereken destek priminin 2.485.000,00-TL + KDV + avans faizi olacağı, bilirkişi heyetinin destek priminin tamamının talep edilemeyeceğine yönelik kanaatinin taraflarca düzenlenen protokole uygun olmadığı, Yerel Mahkemece bu noktada bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek re'sen hesaplama yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yerel Mahkemece protokol hükümleri doğrultusunda davalı ....'nin iade borcunun:
2.485.000,00-TL + KDV (%18) =2.932.300,00-TL
30.06.2013-30.06.2018 tarihleri arası TCMB avans faiz ve KDV'si 1.572.303,34-TL Ancak davacı.... tarafından talep edilen vade farkı tutarı olan 1.453.739,89-TL olduğu ve taleple bağlılık gereği iade edilmesi gereken miktarın 4.396.039,89-TL şeklinde hesaplandığı anlaşılmıştır.
Davacının, davalı .....'nin alacağının mahsup edilmesi sureti ile talepte bulunmuş olması sebebi ile davalı .....'nin 09.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda alacağının 424.398,02-TL olarak belirlendiği, Yerel Mahkemece yapılan mahsup işlemi neticesinde davacının sonuç alacağının 3.971.056,86-TL olarak hesaplandığı anlaşımıştır.
Yerel Mahkemenin taraflar arasında düzenlenen protokol hükümleri uyarınca yapmış olduğu değerlendirme ve hesaplamanın usule uygun olduğu, ulusal marker cezasının ödenmeyen kısmının ispat edilememiş olmasına yönelik değerlendirmede, asıl davanın tümü ile kabulüne yönelik kararda, faize yönelik değerlendirmede, birleşen davanın (.... Esas) kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararda, birleşen (.... Esas) sayılı dava dosyasına konu alacağın tümü ile asıl dava içerisinde değerlendirilmiş olması sebebi ile birleşen davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığı, davalı ....i'nin daha önce temerrüde düşürülmediği gerekçesi ile faiz talebinin reddine yönelik kararda isabetsizlik bulunmadığı, gerekçede hata edilmediği, davalının asıl davadaki 'müteselsil' ibaresinin yer almamasına yönelik istinaf talebinin aleyhine olacağı ve aleyhe bozma yasağı kapsamında kalacağı, davalının sair istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı .....'nin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. Maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı-Birleşen Dosya Davacısı ....'nin İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE,
2.Asıl ve birleşen davalarda; başvuran davalı-birleşen dosya davacısı ....'den alınması gerekli 271.262,89 TL istinaf karar harcından peşin alınan 67.816,70 TL'nin mahsubu ile bakiye 203.446,19 TL'nin kendisinden alınarak hazineye gelir kaydına,
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına,
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü'nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK'nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/03/2023
....
Başkan
....
¸e-imza
....
Üye
....
¸e-imza
....
Üye
....
¸e-imza
....
Katip
....
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 07/03/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!


Full & Egal Universal Law Academy